Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/526 E. 2023/614 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/526
KARAR NO : 2023/614

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/08/2022 (Dava) – 16/01/2023 (Karar)
NUMARASI : 2022/666 Esas – 2023/30 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

BAM KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/01/2023 tarihli 2022/666 Esas ve 2023/30 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/12/2016 tarihinde sürücü … ‘nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Nazilli ilçesi, Yatalan istikametinden Nazilli istikametine seyir halindeyken viraja hızlı bir şekilde girmesi ve dikkatsizlik tedbirsizlik sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu uçuruma yuvarlanması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve Nazilli Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, kazaya sebebiyet verenin … plakalı araç sürücüsü olduğunu, müvekkilin ise meydana gelen kazada kusursuz olduğunu, kazanın meydana geldiği aracı sigortalayan davalının, kaza tarihindeki poliçe üst limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ve sigortalısının kusuru oranında müvekkiline tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, … plaka sayılı aracın davalı Sigorta Şirketi Nezdinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğunu, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hasar aşamasında eksik evrak ile başvuru gerçekleştiğini ve tazminat oranı ve miktarının tespiti için gerekli hususların tamamlanmasından sonra Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden rapor alınmasını ve gerçek zararın tespitini, aleyhe hüküm kurulması halinde hesaplanan tazminat üzerinden müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi uygulanmasını ve dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulmalarını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; “… Davanın feragat nedeniyle reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kendilerinin davacı olarak bulunduğu Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/666 Esas – 2023/30 K. sayılı dosyasında davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, mahkemenin arabuluculuk ücretini ise hatalı olarak kendilerine yüklediğini, Yargıtay yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere, bu davalardan davadan feragatte hakkın özünden feragat olmadığını, davacı alacağına yargılama safhasında kavuştuğu için feragat ettiğini, esasen davanın konusuz kaldığını, davalı kendisine karşı dava açılmasına yine kendisinin sebebiyet verdiğini, bu nedenle, feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, arabuluculuk bürosu tarafından suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydedilmesi gerekirken davacıdan (müvekkilden) tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyete ilişkin tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Mahkemece; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusu, arabulucuk ücreti ve vekalet ücreti yönünden olup, esasa yönelik bir istinaf istemi bulunmamaktadır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu
Madde 18/A – (Ek 06/12/2018-7155/23md) –
“…(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır…” Denilmektedir.
6100 Sayılı HMK`nın 312. maddesinde “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmü yer almaktadır.
Davalı tarafça yargılama aşamasında davacı tarafın tazminat istemi ferileri ile birlikte kabul edilerek bu miktar tazmin edildiğine göre davacının tazminat talebi karşılanmış olup, davacının davada haklılığını kabul etmiş, ödenen miktar yönünden davacının davada haklılığını kabul etmiş sayılmalıdır. Esasen dava açıldıktan sonra davalı tarafça yapılan bu ödeme nedeniyle davacı tarafın feragat ettiği açık olup, bu durumda kabul edilen bu miktar yönünden davalı tarafın davada haksız olduğu ve dosya kapsamına göre davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği, her ne kadar davacı tarafça HMK 307. maddesi gereğince feragat edilmiş ise de yargılama aşaması ve davacının feragat dilekçesi içeriğine göre bu feragatin davalı tarafın davanın devamı sırasında yapmış olduğu ödeme nedeniyle gerçekleştiği, davacının feragatinin hakkın özünden feragat niteliğinde bulunmadığı, içerik itibariyle davanın konusuz kalması nedeniyle bu dilekçenin verildiği ve davalı tarafın dosya kapsamı ve delil durumuna göre dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetildiğinde davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemez. Buna göre vekalet ücreti ve yargılama giderinin davaya sebebiyet veren davalılardan tahsil edilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek davacıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Ayrıca, yargılama giderlerinden sayılan arabuluculuk ücretininde yargılama sonunda haksız çıkacak taraftan tahsilinin gerektiği ve bu ücretin davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili yönünde hüküm kurulması gerekirken, yanılgıya düşülerek davacıdan tahsiline hükmedilmesi doğru bulunmamıştır
HMK 353/1-b-2 maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına gerek duyulmadığı takdirde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği öngörülmüştür.
Bu durumda, anılan yasal düzenleme doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/01/2023 tarihli 2022/666 Esas ve 2023/30 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL harcın 2/3’ü olan 119,93-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 39,23-TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine yukarıda açıklanan nedenlerle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-HMK 333.madde ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun Gider Avansı Tarifesi 5/1 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B-İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-Davacı tarafın yatırmış olduğu 179,90-TL istinaf karar harcının istek halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-İstinaf eden davacı tarafından yapılan 492,00-TL istinaf başvuru harcı ve posta gideri 184,00 TL olmak üzere toplam 676,00 TL istinaf yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
4-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/04/2023