Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/511 E. 2023/433 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/511
KARAR NO : 2023/433

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2022 (tarihli ara karar)
NUMARASI : 2022/986 Esas (Derdest Dosya)
DAVA : Menfi Tespit
TALEP : İhtiyati Tedbir
BAM KARAR TARİHİ : 15/03/2023
KARARYAZIM TARİHİ : 15/03/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2022 ara karar tarihli ve 2022/986 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/332 D.İş sayılı dosyası ile verilen ihtiyati haciz kararının yetkisiz Didim İcra Müdürlüğünün 2022/2166 E. sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu, ihtiyati haciz kararı ve ödeme emrinin henüz müvekkiline tebliğ edilmediğini, ancak ihtiyati haciz kararı nedeniyle, müvekkilinin menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerine haciz uygulandığını, takip konusu 24.08.2022 keşide, 25.11.2022 vade tarihli 750.000 TL’lik bono, müvekkilinden zorla, tehditle ve bıçakla öldürme tehdidiyle tanzim yerine getirilerek zorla imzalatıldığını, bonoda ki ‘ Ödeyeceği… Sonuna konulan (…) harfi ve ‘…. ‘ yazısı sonradan eklendiğini, müvekkilinin eli ürünü olmadığını, davalı ile müvekkil arasında bir ticari ilişki olmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin davalıyı da olay nedeniyle tanıdığını, halen emlak inşaat alım satım işi ile uğraşan müvekkilin eşi … ve babası …’un davalı ve 3. şahıs … ile bir arsa alım satım ilişkisinin olduğunu, bu alım satım sırasında … ve … müvekkil adına kayıtlı gayrimenkulü 710.000, TL karşılığında davalı ve 3. şahıslara satma hususunda anlaştıklarını, 710.000,0TL’yi de aldıklarını, sonradan davalı ve üçüncü şahıs …’nin taşınmazı satın almaktan vazgeçtiğini, … ve …’dan ödemenin iadesini talep ettiklerini, bunun üzerine paranın 50.000 TL’si söz konusu olacak satışlar kapsamında aracı olan …’a 14.06.2022 tarihinde banka kanalıyla ödendiğini, 450.000 TL’sinin …nin … Iban numaralı hesabına ödendiğini, davalı tarafın ihtiyati haciz kararı alırken ve takip yaparken sadece kendi ismini kullanmasının sebebi iade edilen paranın diğer alıcı … hesabına gönderilmiş olmasından kaynaklandığını, kalan miktarı tahsil edebilmek için …, … ve … isimli şahıslar … ve …’a ait işyerini basarak camları masaları kırdıklarını, öldürmekle tehdit ve hakaret ederek …’a 29.06.2022 tarihli belgeyi imzalattıklarını, … ve …’un Didim Cumhuriyet Başsavcılığına 22.08.2022 tarihinde 2022/6207 soruşturma dosyasıyla şikayette bulunduğunu, ancak karşı tarafın öldürme tehditlerinden korktukları için bu şikayetlerinden vazgeçtiklerini, davalının, Didim İcra Müdürlüğünün 2022/2166 E. Sayılı icra takip dosyası ile müvekkilim aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığını, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/332 D.İş kararıyla borca yetecek miktarının ihtiyati haczine karar verilerek karar takip dosyasına sunulduğunu, müvekkilin tüm banka hesaplarına ve üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz uygulandığını, yapılan takibin açıkça usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, haklı davalarının kabulü ile takip konusu ve ölüm tehdidi ile imzalattırılan ve bazı kısımları davalılarca tamamlanan yasal dayanaktan yoksun bononun iptaline, müvekkilinin bu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, telafisi imkansız zararlar doğmaması ve hak kaybı yaşanmaması için öncelikle ve ivedilikle teminatsız veya uygun görülecek bir teminat karşılığında Didim İcra Müdürlüğü’nün 2022/2166 E. sayılı takibin durdurulmasına,
takibinin iptaline, %20’den az olmamak üzere haksız takip tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… İcra İflas Kanununun 72/3. Maddesi; “Borçluya icra takibinden sonra takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açma hakkı vermektedir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında da, kural olarak ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu, gecikmeden doğan zararı karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmünü içerdiği, bu hukuki durum dikkate alındığında takipten sonra açılan menfi tespit davasında kanunun emredici hükmü karşısında tedbiren takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak çoğun içinde azında olduğu ilkesi nazara alınarak İİK’nun 72. maddesi gereğince dava konusu borcun toplam bedelinin % 15’i tutarında teminat (nakti teminat veya teminat mektubu) mukabilinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine, teminat yatırıldığı takdirde Didim İcra Müdürlüğü’nün 2022/2166 Esas sayılı icra dosyasına yazı yazılmasına karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar HMK’nun 209/1. “adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” hükmünü içermekte ise de; davaya konu senetteki imzanın inkar edilmediği, senetteki imzanın zorla ve tehdit ile imzalatıldığını iddia ettiği, bu halde sahte senetten söz edilemeyeceğinden HMK’nun 209/1 maddesinin bu olayda uygulanma imkanı bulunmadığı…” gerekçesiyle davacı tarafın takibin tedbiren durdurulması talebinin reddine, İİK’nun 72. maddesi gereğince dava konusu borcun toplam bedelinin % 15’i tutarında teminat (nakti teminat veya teminat mektubu) mukabilinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine, teminat yatırıldığı takdirde Didim İcra Müdürlüğü’nün 2022/2166 Esas sayılı icra dosyasına yazı yazılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin ara kararının Yargıtay içtihatları ışığında usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbirin, HMK.’ da “Geçici Hukuki Korumalar” üst başlığı altında taraflar arasındaki ihtilafın çözümüne katkı sağlayan ve asıl yargılamada verilen hükmün gerçekleştirilmesini temin eden ve hakların korunması bağlamında aynı zamanda hukuk devleti ilkesinin ayrılmaz bir parçası olarak hak arama hürriyeti kapsamında değerlendirilebilecek bir usul hukuku müessesesi olduğunu, davacı müvekkili yararına, yargılamanın sonunda verilecek hükmün gerçekleşmesini temin eder mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken talebin reddedilmesinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu bağlamda gerek davadan önce gerekse dava sırasındaki geçici hukukî korumalar, kişilerin haklarının korunması bakımından ve özellikle hak arama hürriyetinin etkin olarak gerçekleşmesi bakımından önemli olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK’ nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacı tarafın takibin tedbiren durdurulması talebinin reddine, İİK’nun 72. maddesi gereğince dava konusu borcun toplam bedelinin % 15’i tutarında teminat (nakti teminat veya teminat mektubu) mukabilinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş olup, hüküm ihtiyati tedbir talep eden/davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davanın icra takibinden sonra açılmış olmasına, dolayısıyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyecek olmasına ve olayda 6100 sayılı HMK’ nın 209. maddesinin uygulanma yerinin bulunmamasına göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2022 tarihli ve 2022/986 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden/davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/03/2023