Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/471 E. 2023/580 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/420
KARAR NO : 2023/604

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2022 (Dava) – 19/01/2023 (Karar)
NUMARASI : 2022/526 Esas – 2023/42 Karar

DAVA : İtirazın İptali

BAM KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2023 tarihli 2022/526 Esas ve 2023/42 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı belediye ile … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş. İş Ortaklığı arasında İzmir 7. Noterliğinin 03.07.1997 tarih ve 29333 yevmiye nosu ile tanzim edilen Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile mülkiyeti belediyeye ait … İlçesi … Mah. … ada … parsel üzerine yüklenici tarafından yapılacak yapıdaki belediyeye ait olan bölümlerin teslimi ve mülkiyeti belediyeye ait olan … İlçesi … Mah. … ada … parsel sayılı taşınmazlar üzerine inşa edilecek katlı otoparkın inşası karşılığında 15 yıl boyunca yükleniciye devredilmesinin hüküm altına alındığını, 03.07.1997 tarihli sözleşme nedeni ile … Bankası … Bank AŞ. tarafından düzenlenmiş 03.07.1997 tarih 009245 nolu 2.835.000,00 USD bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun davacı idareye teminat olarak sunulduğu, … Bank AŞ.’nin … kararları gereği …’ye devredildiğini, 03.07.199 tarihli sözleşmenin “… Katlı Otoparkı” kısmının tamamlandığını, teslim alındığını ancak … ada … parsel üzerine yapılacak inşaatın bir türlü yapılamadığını, yüklenici … AŞ. tarafından İzmir 21. AHM’nin 2020/65 Esas nolu dosyası ile akdin feshi ve tazminat istemli dava açıldığını, belediyece 03.04.2020 tarih ve 84820 sayılı başkanlık oluru ile taraflar arasındaki 03.07.1997 tarihli sözleşmenin feshine, 10.07.2020 tarih ve 141868 sayılı başkanlık oluru ile teminat mektuplarının nakde çevrilmesine karar verildiğini, 16.03.2021 tarihinde davacı tarafça İzmir 21. AHM’nin 2021/86 Esas nolu dosyası ile akdin feshi, tazminat, tapu iptali ve tescil istemli dava açıldığını, davanın 2020/65 sayılı dosya ile birleştirildiğini, 13.07.2020 tarihli belediye yazısı ile söz konusu teminat mektubunun nakde çevrilerek davacı idarenin hesaplarına aktarılmasının talep edildiğini, yazının 16.07.2020 tarihinde … A.Ş.’ye tebliğ edildiğini, geçen zaman zarfında davalı … A.Ş. tarafından teminat tutarının davacı idare hesaplarına aktarılmadığı gibi diğer davalı … tarafından 30.07.2020 tarih ve 12843 sayılı yazı ile belediye talebinin karşılanmayacağının belirtildiğini, bunun üzerine İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2021/4535 sayılı dosyası ile davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlularca yetki ve esas yönünden takibe itiraz edildiğini, 18.04.2022 tarihinde dava şartı arabuluculuk kapsamında başvuruda bulunulduğunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre geçerliliğini koruyan bir sözleşmenin teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin mümkün olmadığını, 03.04.2020 tarihinde sözleşmenin belediyece feshi üzerine teminat mektubu ile garanti altına alınan sözleşmenin edimlerinin riske düştüğünü, risk bu tarihte gerçekleştiğinden zaman aşımının da bu tarihten itibaren hesaplanması gerektiğini, bu hali ile 03.04.2020 tarihinde başlayan zaman aşımı süresinin takibin açıldığı 27.04.2021 tarihinde durduğunu, öte yandan teminat mektubunun kesin ve süresiz olduğunu, … ‘nin itiraz dilekçesinde de tutara itiraz olmadığını, … ‘ın yazısında da tutara ilişkin bir itirazın bulunmadığını, mektupların içeriği dikkate alındığında alacağın likit olduğunu, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğunu, davalı borçluların faize itiraz ettiklerini, taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olduğunu, davanın mutlak ticari dava olduğunu, belediyenin yazısının 7.07.2020 tarihinde davalı … Bank’a tebliğ edildiğini, söz konusu yazıda derhal ödeme talep edildiğini, borçlu … yönünden 16.07.2020 tarihinde temerrüdün gerçekleştiğini, diğer davalı … yönünden ise 30.07.2020 tarihinde temerrüdün gerçekleştiğini, 3095 sy yasanın 4/a md gereğince yapılan araştırma sonucu %2,5 faiz oranı uygulandığının tespit edildiğini, takip tarihinden sonra değişken faiz oranı talep edildiğinin de yine ödeme emrinde belirtildiğini, bu sebeple davalıların faize yaptığı itirazların da yerinde olmadığını belirtmiş, davalıların İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2021/4535 sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin devamına %20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :
Davalı … vekili 29.07.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin imzalanmasından ve icra takibine konu teminat mektubunun davacı tarafa verilmesinden bu yana yaklaşık 25 yıl geçtiğini, davacı belediye tarafından sözleşmenin 5. Maddesindeki seçim hakkının kullanıldığını ve sözleşmenin feshi yerine işe devam edildiğini, seçim hakkı kullanılmış olması karşısında verildiği tarih itibari ile teminat mektubunun zaman aşımına uğradığını, itirazın iptali davasının da süresinde açılıp açılmadığının mahkemece incelenmesi gerektiğini, mahkemece öncelikle yasal olarak yatırtılması gereken harcın tamamlatılmasına aksi halde davanın reddine karar verilmesinin talep edildiğini, davacının borçlu … Bankası TAŞ.’nin külli halefi durumundaki … A.Ş.’den olan alacağını hiçbir şekilde …’den talep edemeyeceğini, hukuki şahsiyete haiz 2 tarafa ait ilişkiden kaynaklı bir talebin bu ilişkide 3. Şahıs konumunda bulunan …’ye yöneltilmesinin yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, davanın … yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin talep edildiğini, davanın borçlu … A.Ş.’ye ihbar edilmesi gerektiğini, davacı tarafından İzmir 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/86 sayılı dosyada dava açıldığını, ayrıca İzmir 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/65 Esas sayılı dosyasında da derdest dava bulunduğunu, davalı …’nin davalılar yanında feri müdahil sıfatı ile yer aldığını, bu davaların sonucunun beklenmesinin gerektiğini, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine istinaden belediyenin sözleşmenin feshi yerine seçimlik hakkını kullandığını ve işe devam ettiğini, 1997 yılından 2022 yılına kadar 25 yılda davacı belediye tarafından birbirini takip eden ve iptal gerekçeleri gözetilmeden hazırlanan imar planlarının mahkemelerce iptal edildiğini, hatta bir kısım iptal kararlarının gerekçelerinde dava konusu olan imar planlarında yargı kararlarının iptal gerekçelerinin yerine getirilmediğinin özel olarak yer aldığını, belediyenin imar planlarını hazırlamakta kusurlu olduğunu, kimsenin kendi kusuruna dayanarak bir hak talep edememesi gerektiğinden Anayasada yer alan hukukun üstünlüğü ilkesi gereği davacı belediyenin davasının reddinin gerektiğini, ortada sözleşmeye uygun bir fesih olmaması ve bunun da taraflar arasında davaya konu olamaması karşısında davanın reddinin gerektiğini, davacı belediye ve …’nin tacir olmadığını, davalı fon tarafından belediyeye gönderilen 30.07.2020 tarihli ve 12843 sayılı yazıda belediyenin iddiasının aksine herhangi bir kabulün söz konusu olmadığını, ilgili banka tarafından fona bildirim yapıldığını, teminat mektuplarının tazmininin talep edildiğinin bu vesile ile öğrenildiğini, teminat mektubu bedellerinin ilgili bankalarca tazmin edildiği, … ve davacı belediye tacir olmadığından belediyenin faize ilişkin taleplerinin yerinde olmadığını, Bankacılık Kanunu nun” Fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin istisnalar” başlıklı 137. Maddesinin ” Fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen fon aleyhine neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra İflas Kanunu ‘ nda yazılı tazminat ve cezalar fon hakkında uygulanmaz” hükmünü içerdiğini, davalı fondan talep edilen icra inkar tazminatı isteminin haksız olduğu kadar yasal düzenlemelere de aykırı olduğunu belirtmiş, davanın reddine, %20 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın … A.Ş.’ye ihbar edilmesi gerektiğini, davanın yalnızca …’ye karşı açılması gerektiğini, davalı banka yönünden pasif husumet itirazında bulunduklarını, … A.Ş. firmasının gayri nakdi kredilerinin davalı banka tarafından devir alınmadığını söz konusu kredilerin … bünyesinde kaldığını, 21.10.2002 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi’ nin 4. Maddesi ve 5. Maddesinde … tarafından devir alınmayacak gayrinakdi kredilerin sadece komisyon tahsilatı ve takibinin … adına … tarafından yapılacağı, teminat mektubunun riski ve hukuki sorumluluğunun …’de olduğunu, Sözleşmenin ek-3 nolu ekinde yer alan … AŞ. tarafından devir alınacak gayrinakdi krediler başlıklı listede , … AŞ. firmasının unvanının yazılı olmadığının net bir şekilde görüldüğünü, davaya konu mektupların tazmin bedelinin davalı … tarafından karşılanacağının 30.07.2020 tarihli 94075621-010-E.12843 sayılı yazıda kabul ve ikrar edildiğini, …’nin bu yazısında açıkça teminat mektubunun tazmini işleminin … tarafından yapılacağı, …’nin yapacağı ödeme sonrasında kredi borçlusu, … A.Ş. firmasına rücu edileceğinin kabul beyan ve ikrar edildiğini, bu hususus gözetildiğinde davanın davalı banka yönünden pasif husumet yokluğundan reddinin talep edildiğini, … AŞ. firmasının kredi borçlarının tahsili için ipotek tesisi, haciz konulması gibi yasal işlemlerin … tarafından yapıldığını, davaya konu teminat mektubunun muhatabının yalnızca … olduğunu, davalı bankanın defter kayıt ve belgeleri ile …’nin kayıtlarının incelenmesi halinde tazmin sorumluluğunun kimde olduğunun anlaşılacağını, imar planı iptalinin reddine ilişkin kararın kamu düzeninden olup müteahhitin kamu düzenine aykırı olarak inşaata devam etmesi kendisinden beklenemeyeceğinden kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediği, ve/veya temerrüde düştüğünün iddia edilemeyeceğini, davacının tazmin talepli yazısında Devlet İhale Kanunu ‘nun 62. Md hükmü gereğince teminat mektubunun gelir kaydedilmesine karar verildiğini belirttiği ancak ilgili kanun maddesinde yer alan şekil şartları gerçekleşmeden tazmin talebinde bulunulmasının da hukuka aykırı olduğunu, davacının tazmin talebinin usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile işlemiş faiz talebinin de yerinde olmadığını, davacının tazmin talebini usulüne uygun yapmadığından temerrütten söz edilemeyeceğini, temerrüdün olmadığı bir durumda faiz istenemeyeceğini ayrıca talep edilen faiz oranının da fahiş olduğunu, eğer bir faiz işlemesi söz konusu olacak ise ancak yasal faizden söz edilebileceğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için hakkın tartışmasız olması gerektiğini, hakkın tartışmalı olduğu, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektiği hallerde icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı karara ilişkin tebliğ düzenlemesi gereğince döviz cinsinden ödeme taleplerinin de hukuki dayanağının bulunmadığını, ilgili düzenleme gereğince 02.01.2018 tarihli TCMB Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplama yapılması gerekirken USD olarak sunulan tazmin taleplerinin hatalı olduğunu, davada davacının kötü niyetli olduğunu, kötü niyet tazminatının koşullarının oluştuğunu, davaya konu teminat mektubu ile ilgili olarak hisse devir sözleşmesi kapsamında davalı bankanın … adına komisyon tahsili işlemlerini gerçekleştirmekle yükümlü olduğundan tüm beyan ve savunmaların aksine davalı banka aleyhine karar verilmesi halinde davalı banka tarafından yapılacak ödemelerin Hisse Devri Sözleşmesi hükümlerine göre …’den tahsil olunacağı göz önüne alınarak Bankacılık Kanunu kapsamında …’nin vergi resim ve harç muafiyeti olması nedeni ile davalı banka aleyhine de vergi resim ve harç ile diğer yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini, İzmir icra müdürlüklerinin ve İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkisiz olması nedeni ile davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, gizlilik kararı verilmesine, harç eksikliğinin ikmal edilmesine, eksik harcın ikmal edilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına, hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddine, zaman aşımı nedeni ile davanın reddine, husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine, davanın … A.Ş. ‘ye ihbar edilmesine, İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/65 Esas ve 2021/86 Esas sayılı dosyalarının bekletici mesele yapılmasına, davanın esas yönünden reddine, %20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; ”…Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, taraflardan birinin HMK’ nın 20. maddesi uyarınca iki hafta içerisinde başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın görevli İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince dosyanın tahkikat aşamasına getirildiğini, ön inceleme duruşması öncesinde davacı tarafından mahkemenin görevsizliğine ilişkin beyan sunulduğunu, Mahkeme Heyeti dosyaya, iddia ve savunmalara, toplanan ve celp edilecek delillere vakıf iken kapsamı çok geniş olan dosyanın başka bir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi yönündeki beyanlar kapsamında görevsizlik kararı verildiğini, İlk Derece Mahkemesi görevsizlik kararı gerekçesinde Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarih ve 1232 Karar nolu kararına atıfta bulunmuşsa da ilgili kararın huzurdaki uyuşmazlığa tatbikinin mümkün olmadığını, ek olarak, tarafı banka olan tüm davaların finansal ihtisas mahkemelerinde görülmesinin ilgili mahkemelerin iş yükünü de artıracağını ve bankaların tarafı olduğu davaların neticelenmemesi, verilecek kararların uzaması ve adaletin geç tecelli etmesine sebebiyet verecek olup, HSK kararının bu kapsamda dar olarak yorumlanması gerektiğini belirterek; kararın kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş olup, karar davalı … A.Ş.vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda; davacı, belediye ile … A.Ş., … A.Ş. ve … AŞ. İş Ortaklığı arasında İzmir 7. Noterliğinin 03.07.1997 tarih ve 29333 yevmiye nosu ile tanzim edilen Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile mülkiyeti belediyeye ait parsel üzerine yüklenici tarafından yapılacak yapıdaki belediyeye ait olan bölümlerin teslimi ve mülkiyeti belediyeye ait olan taşınmazlar üzerine inşa edilecek katlı otoparkın inşası karşılığında 15 yıl boyunca yükleniciye devredilmesinin hüküm altına alındığını, 03.07.1997 tarihli sözleşme nedeni ile … Bankası … AŞ. tarafından düzenlenmiş 03.07.1997 tarih 009245 nolu 2.835.000,00 USD bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun davacı idareye teminat olarak sunulduğu, … Bank AŞ.’nin … kararları gereği …’ye devredildiğini, 03.07.199 tarihli sözleşmenin “… Katlı Otoparkı” kısmının tamamlandığını, teslim alındığını ancak … ada … parsel üzerine yapılacak inşaatın bir türlü yapılamadığını, yüklenici … A.Ş. tarafından İzmir 21. AHM’nin 2020/65 Esas nolu dosyası ile akdin feshi ve tazminat istemli dava açıldığını, belediyece 03.04.2020 tarih ve 84820 sayılı başkanlık oluru ile taraflar arasındaki 03.07.1997 tarihli sözleşmenin feshine, 10.07.2020 tarih ve 141868 sayılı başkanlık oluru ile teminat mektuplarının nakde çevrilmesine karar verildiğini,13.07.2020 tarihli belediye yazısı ile söz konusu teminat mektubunun nakde çevrilerek davacı idarenin hesaplarına aktarılmasının talep edildiğini, yazının 16.07.2020 tarihinde … AŞ.’ye tebliğ edildiğini, geçen zaman zarfında davalı … A.Ş. tarafından teminat tutarının davacı idare hesaplarına aktarılmadığı gibi diğer davalı … tarafından 30.07.2020 tarih ve 12843 sayılı yazı ile belediye talebinin karşılanmayacağının belirtildiğini iddia ederek, … Bankası … Bank A.Ş. tarafından düzenlenmiş 03.07.1997 tarih 009245 nolu 2.835.000,00 USD bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun nakde çevrilerek davacı idarenin hesaplarına aktarılmasına ilişkin talebin yerine getirilmediğinden bahisle davalılar hakkında İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2021/4535 sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ve davalıların itirazı üzerine duran takibin devamına yönelik olarak davalılar hakkında eldeki itirazın iptali davası açılmıştır.
Mahkemenin gerekçeli kararında da isabetli olarak belirtildiği üzere, dava konusu edilen uyuşmazlığın … Bankası … Bank AŞ. tarafından düzenlenmiş 03.07.1997 tarih 009245 nolu 2.835.000,00 USD bedelli kesin ve süresiz teminat mektubundan kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğu; bu nedenle Mahkemenin, Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarih ve 1232 Karar nolu kararında “13/01/2011 tarih 6102 sayılı TTK nın 4. Maddesinin 1.fıkrasının (f) bendinden kaynaklanan” , “19/10/2005 tarihli 5411 saylı Bankacılık Kanunundan (142.maddesinde düzenlenenler hariç) …” ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına karar verildiği, uyuşmazlığın niteliği gereği davaya bakma görevinin Finans İhtisas Mahkemesine ait olduğu, görev hususunun kamu düzeni ile ilgili dava şartı niteliğinde olup, yargılamanın her safhasında ve resen nazara alınmasının ve 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddi ile Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla, davalının itirazının esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2023 tarihli 2022/526 Esas ve 2023/42 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/04/2023