Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/459 E. 2023/435 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/459
KARAR NO : 2023/435

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/07/2022 (Dava) – 01/12/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/581 Esas – 2022/1087 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 15/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2022 tarihli ve 2022/581 Esas – 2022/1087 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … Kooperatifi ile davacılar arasında, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/326 E., 2007/392 K. sayılı dosyasında görülen alacak davasında, kooperatifin, 20.400 TL ödemesine karar verildiğini ve bu kararın 07/02/2013 tarihinde kesinleştiğini ,borçlu kooperatif yetkililerinin ,davacılara olan borçlarını ödeyeceklerini taahhüt etmelerine, zor durumda olduklarından bahisle süre talep etmelerine rağmen borçlarını ödemedikleri ve söz konusu mahkeme ilamının icrası için Çeşme İcra Müdürlüğü 2021/8 E. Sayılı dosyasından 08/01/2021 tarihinde borçlu kooperatif aleyhine takibe geçildiğini ,borçlu vekilinin 16/01/2021 tarihinde icra emrini tebliğ aldığını ve kooperatif vekilinin vekili bulunduğu kooperatifin terkin edildiğini ve tüzel kişiliğinin ortadan kalktığını ve elindeki mevcut vekaletnamenin geçersiz olduğunu bilmesine ve/veya bilmesi gerekmesine rağmen davacılar aleyhine Çeşme İcra Hukuk Mahkemesi 2021/13 E. sayılı dosyasından zaman aşımı nedeniyle İcranın Geri Bırakılması için dava ikame ettiğini ve sunmuş olduğu dava dilekçesinde dahi kendilerini ve mahkemeyi yanıltmak amacıyla kooperatifin adresini ve mersis numarasını yanlış beyan ettiğini , mahkemece davacının talebinin kabul edildiğini ,Çeşme İcra Müdürlüğü’nün 2021/8 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini , Çeşme İcra Hukuk Mahkemesi’nin 03/03/2021 tarihli 2021/13 E. 2021/43 K. Sayılı kararının kendileri tarafından İstinaf edildiğini, bu aşamada yetkisiz kooperatif vekili tarafından vekalet ücreti ve dava masrafları için 28/09/2021 tarihinde İzmir 25. İcra Müdürlüğü 2021/10480 Esas sayılı dosyasından davacılara aleyhine icra takibine geçildiğini , dosya borcunun 05/10/2021 tarihinde ödenerek kapatıldığını ,daha sonra İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi’nin 2021/2782 E., 2022/1252 K. ve 27/04/2022 tarihli kararı ile İstinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak karar verildiğini , İstinaf kararının lehe sonuçlanmasını takiben icra devamına dair talebi içeren dilekçenin Çeşme İcra Müdürlüğü’ne sunulduğunu , Çeşme İcra Hukuk Mahkemesi’ne yazılan yazı ile dosyanın kesinleştirilmesi hususunda İstinaf karar harcının kooperatif tarafından yatırılması için mahkeme kalemince müzekkere yazılacakken, kooperatifin ticaret sicil kaydı ve vergi kaydının olmadığının öğrenildiğini , ticaret sicil gazetesinde yapılan araştırma sonucu kooperatifin terkin edildiğinin anlaşıldığını yine … Kooperatifi ile davacılar arasında, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/36 E., 2006/218 K. sayılı dosyasında görülen alacak davasında, kooperatifin, 38.250 TL ödemesine karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini , söz konusu alacak dosyasına ilişkin olarak da davacılara ödeme yapılmaması nedeniyle İzmir 12. İcra Müdürlüğü 2021/3414 E. (eski 2012/15648 E.) dosyasından borçlu vekiline icra takibinin yenilenmesi hususunda muhtıra gönderildiği 17/11/2021 tarihinde kooperatif vekili tarafından tebliğ alındığını , yine borçlu kooperatif vekilinin, vekili bulunduğu kooperatifin terkin edildiğini ve tüzel kişiliğinin ortadan kaltığını ve elindeki mevcut vekaletnamenin geçersiz olduğunu bilmesine ve/veya bilmesi gerekmesine rağmen davacılar aleyhine bu kez İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesi 2021/787 E. sayılı dosyasından zaman aşımı itirazında bulunduğunu ve dava dilekçesinde dahi kendilerini ve mahkemeyi yanıltmak amacıyla kooperatifin adresini ve mersis numarasını yanlış beyan ettiğini , söz konusu dava dosyasında 02.06.2022 tarihli dilekçe ile vaziyetin izah edildiğini , davanın reddine karar verilmesinin talep edildiğini , anılan esas nolu davalardan doğan alacakların ödenmeden kooperatifin tasfiyesine karar verildiğini , alınan tasfiye kararının, davacıların alacağına kavuşmasını engeller mahiyette olduğunu belirtmiş , … Kooperatifi’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Müdürlüğü Mahkememize verdiği 08/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde; … Kooperatifi’nin 23.09.1994 tarihinde kuruluş ile tescil edildiği, 21.03.2004 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak …, … ve … ‘ın seçildiği, son olarak 29.03.2021 tarihli genel kurul kararı ile tasfiye kuruluna …, … ve …. ‘ un seçildiği , 29.06.2021 tarihli genel kurul kararı ile unvan ve işletme kaydının … müdürlüğünden silinmesine karar verildiği ve 05.07.2021 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak ünvan ve işletme kaydının sicilden silindiğinin tespit edildiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memuru sorumlu bulunduğundan … müdürlüğünün bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyeti bulunmadığını, dolayısı ile usulüne uygun tamamlanmamış bir tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, Müdürlüğün davanın türü itibari ile yasal hasım konumunda olup dava açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın TTK’nın 32. Md’sine dayalı bir dava olmadığından Müdürlük aleyhine harç, yargılama gider ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirtmiş , müdürlüğün davanın türü itibari ile yasal hasım konumunda olduğundan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden Müdürlük aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, … ve … Mahkememize ayrı ayrı verdikleri 01/09/2022 tarihli cevap dilekçelerinde; dava dilekçesinde bahsi geçen takibe konu ilamın 10 yıllık zaman aşımı süre içerisinde takip konusu yapılmadığını, ilamın zaman aşımına uğradığını, zaman aşımına uğramış ilam için kesinleşme tarihinden itibaren yeni bir 10 yıllık sürenin başlamayacağını, icra takibinin haksız olduğunu, … ve… Kooperatifi arasında düzenlenen sözleşme doğrultusunda kooperatifin zamanında edimini yerine getirdiğini, sözleşmenin tek taraflı feshi ve kira talebi ile açılan davanın yersiz ve hatalı olduğunu, arsa üzerinde bulunan şerhler ,irtifaklar ve beyanlar olduğundan tapuların alınamadığını, imar barışından yararlanmak amacıyla müracaat edildiğini, yapı kayıt belgesi için ödenmesi gereken meblağın arsa sahipleri ve varisleri tarafından ödenmediğini, bu meblağın kooperatif tarafından daire sahiplerinden toplandığını ve ödeme yapılarak yapı kayıt belgesi alındığını, bu aşamada davacıların alacaklı olduklarını sözlü veya yazılı olarak beyan etmediklerini, 25 meskenin kooperatif adına tescilinin yapılması için tekrardan … varisleri ile irtibata geçildiğini, tapu müdürlüğünde çıkartılan harcın yine kooperatif tarafından ödendiğini, … varislerinin kendi üzerlerine düşen ödemeleri yapmadıklarını, bu aşamada da davacıların alacaklı olduklarını sözlü veya yazılı olarak beyan etmediklerini, ferdileşme işleminin tamamlanmasına yakın ve kooperatif terkin edilmeden önce kooperatif başkanı …’un arsa sahipleri olan … varisleri ile irtibata geçtiğini, Karşıyaka 5. Noterliği’nin 18.09.2014 tarih ve 26567 yevmiye nolu belgesi ile tek imza ile yetkilendirildiği, 2009 yılından 29.06.2021 tarihli genel kurul kararına kadar kooperatif müdürlüğünü yapan …’nın dairesi de içinde olmak üzere ferdileşme yapılmadığı, kooperatiften alacak var ise şerh konulması ve bunun kooperatif üyelerinden toplanabileceğinin belirtildiğini ancak davacıların …’a hitaben … ile uğraşamayacaklarını, alacağın olmadığı şeklinde beyanda bulunduklarını akabinde kooperatif üzerinde bulunan diğer dairelerde ferdileşme yapılarak edim yerine getirildiğinden kooperatifin terkin işlemine geçildiğini, kooperatifin ticaret sicilden ve vergi dairesinden terkin edilerek kaydının silindiğini, defalarca arsa sahipleri olan … varisleri ile irtibata geçildiğini, davacıların alacaklı olduklarını sözlü ve yazılı olarak bildirmediklerini, daha sonra kooperatifin ihya yoluna gidilmesine anlam verilemediğini belirtmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…davacı tarafça dava dışı … Kooperatifi ‘nin tasfiyesinin tamamlanarak ticaret sicil kaydının terkinine karar verildiği ancak dava dışı kooperatife karşı devam eden dava ve icra takipleri bulunduğundan bahisle kooperatifin ihyasına karar verilmesine yönelik olarak dava açıldığı, dava dışı …. Kooperatifi ‘nin 23.09.1994 tarihinde kuruluş ile tescil edildiği, 21.03.2004 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak …, … ve … ‘ın seçildiği, son olarak 29.03.2021 tarihli genel kurul kararı ile tasfiye kuruluna …, … ve … ‘ un seçildiği , 29.06.2021 tarihli genel kurul kararı ile unvan ve işletme kaydının … müdürlüğünden silinmesine karar verildiği ve 05.07.2021 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak ünvan ve işletme kaydının sicilden silindiğinin tespit edildiği, kooperatifin tasfiye işlemleri ile ilgili sorumluluğun tasfiye memurlarına ait olduğu, dava dışı kooperatif ile ilgili devam eden dava ve icra takipleri bulunması dolayısıyla davacıların dava dışı kooperatifin ihyasını talep edebilmesi için haklı sebeplerinin mevcut olduğu ve davacıların dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı … Müdürlüğü tarafından yapılan işlemlerde usul ve yasaya aykırılığın söz konusu olmadığı ve davalı … memurluğunun davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda olduğu, bu sebeple … memurluğu aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilemeyeceği, davalı tasfiye memurlarının dava dışı kooperatif hakkında icra takibi bulunmasına ve takipten haberdar olunmasına rağmen açılan icra takiplerinin sonuçlanmasını beklemeden tasfiyenin tamamlandığından bahisle ünvan ve işletme kaydının … memurluğunca silinmesi için 29.06.2021 tarihli Genel Kurul kararını aldığı ve kooperatifin sicil kaydının terkinine sebebiyet verdiği bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının gerektiği incelenen tüm dosya gereğince anlaşılmış…” gerekçesiyle davanın KABULÜ ile, … Müdürlüğü’ nün Merkez -…. sicil numarasında kayıtlı iken 05.07.2021 tarihinde tasfiye sonu terkin edilen … Kooperatifi ‘nin İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/787 Esas, İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2021/3414, İzmir 25. İcra Müdürlüğü’nün 2021/10480 Esas ve Çeşme İcra Müdürlüğünün 2021/8 sayılı dosyaları ile sınırlı olmak kaydı ile İHYASINA, Tasfiye Memuru olarak …’un atanmasına, Tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına, Keyfiyetin ticaret sicile tescil ve ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kartal 19.Noteri 26.12.2019 tarih ve 23542 ve Kartal 17. Noteri 27.12.2019 tarih ve 23532 yevmiye nolu vekaletleri ile … mirasçısı olan …’nin e-devleti üzerinden tasfiye halinde … kooperatifi için yapı kayıt belgesi için müracaat edildiğini, yapı kayıt belgesinin … adına alındığını, bu aşamalarda tasfiye memuru olarak … mirasçıları ile defalarca görüşmesine rağmen alacaklarının olmadıklarını beyan ettiklerini, bunun üzerine 05.07.2021 tarihinde kooperatifi terkin ettiklerini, 17.11.2021 tarihinde tebliğ olan yenileme emri ile 05.07.2021 tarihinde terkin ettikleri kooperatifi ihya ettirmek süretiyle iddaa ettikleri alacaklarını takibe başladıklarını, takibin dayanağının Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/326 esas 2007/392 karar 27.12.2007 tarihli tebliği ve 2006/36 esas ve 2006/218 karar sayılı 07.11.2007 tarihli tebliğ edildiğini, bu dosyalara dayanak yapılarak İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2006/1067 esas sayılı icra takibinin kooperatif hakkında başlatıldığını, söz konusu icra emrinin 07.11.2007 tarihinde tebliğ edildiğini ve icra dosyasında alacaklı vekilince 1 adet banka hesaplarına haczine ilişkin 09.11.2006 talepte bulunulduğunu, banka hesabında haczedilen bir kısım paranın, alacaklı hesabına 2007 yılında aktarıldığını, herhangi bir işlem yapılmaması üzerine dosyanın düştüğünü, takip dayanağı mahkeme ilamının icraya konulması için kesinleşmesine gerek olmadığını, kararın Yargıtaydan 01.10.2007 tarihinde onandığını, karar talepleri neticesinde de 08.05.2008 tarihinde karar düzeltmenin reddine karar verildiğini ve bu kararın taraflara tebliğ edildiğini, … mirasçılarının borcunuz yok demelerine rağmen 05.07.2021 tarihinde terkin edilen kooperatifi ihya etmek isteyerek vekilleri olan Av….’e 17.11.2021 tarihinde tebliğ almış olduğu kooperatif 05.07.2021 tarihinde telkin edildiğinden vekilliği düşmüş olduğundan yapmış olduğu tebliğin hükümsüz olduğunu, dosyadaki son haciz isteme tarihi 09.11.2006 olduğunu, bu tarihten itibaren icra dosyalarında hiçbir haciz talebinde bulunulmadığını, dosyanın uzun yıllar takip edilmeyerek düştüğünü, icra dosyasında 10 yıl boyunca zaman aşımını kesen veya durduran herhangi bir icra işlemi haciz talebi bulunmadığını, hukuksuzca 17.11.2021 tarihi itibari ile gönderilen yenileme emrinin takibe devam etmek ve 05.07.2021 tarihinde terkin olan kooperatifi ihya etmek istediğinin anlaşıldığını ve kötü niyetli olduğunu, ilgili mahkeme ilamının zaman aşımına uğradığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan dava dışı kooperatifin derdest dava ve icra takipleri nedeniyle yeniden ihyası istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı … tarafından istinaf edilmiştir.
Şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Bunun için de öncelikle tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. İşte bu gibi durumlarda, menfaati olanlar tarafından, şirket tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılabilir.
6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi, “ (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü içermektedir.
Ticaret sicilinden kaydı silinen şirketlerin ve kooperatiflerin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşların haklı sebeplere dayanarak sicilden silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilecektir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 11/02/2020 tarih, 2020/288 esas ve 2020/1181 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Somut olayda; davacı tarafça dava dışı … Kooperatifi ‘nin tasfiyesinin tamamlanarak ticaret sicil kaydının terkinine karar verildiği ancak dava dışı kooperatife karşı devam eden dava ve icra takipleri bulunduğundan bahisle kooperatifin ihyasına karar verilmesine yönelik olarak dava açıldığı, dava dışı … Kooperatifi ‘nin 23.09.1994 tarihinde kuruluş ile tescil edildiği, 21.03.2004 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak …, … ve … ‘ın seçildiği, son olarak 29.03.2021 tarihli genel kurul kararı ile tasfiye kuruluna …, … ve … ‘ un seçildiği, 29.06.2021 tarihli genel kurul kararı ile unvan ve işletme kaydının … müdürlüğünden silinmesine karar verildiği ve 05.07.2021 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak ünvan ve işletme kaydının sicilden silindiğinin tespit edildiği, kooperatifin tasfiye işlemleri ile ilgili sorumluluğun tasfiye memurlarına ait olduğu, dava dışı kooperatif ile ilgili devam eden dava ve icra takipleri bulunması dolayısıyla davacıların dava dışı kooperatifin ihyasını talep edebilmesi için haklı sebeplerinin mevcut olduğu ve davacıların dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı tasfiye memurlarının dava dışı kooperatif hakkında icra takibi bulunmasına ve takipten haberdar olunmasına rağmen açılan icra takiplerinin sonuçlanmasını beklemeden tasfiyenin tamamlandığından bahisle ünvan ve işletme kaydının … memurluğunca silinmesi için 29.06.2021 tarihli Genel Kurul kararını aldığı ve kooperatifin sicil kaydının terkinine sebebiyet verdiği ve bu nedenle terkin işleminde kusurlu oldukları anlaşılmakla, mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır. (Aynı yönde Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12/09/2022 tarihli ve 2021/3789 esas – 2022/4016 karar sayılı ilamı).
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, tasfiye memuru olarak son tasfiye memurunun atanmış olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı tasfiye memurunun istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/581 Esas – 2022/1087 Karar sayılı kararına karşı davalı …’un istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalı …’tan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, bakiye harç HMK Yönetmeliğinin 46. maddesi gereğince, terkin sınırları içinde kaldığından harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/03/2023