Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/44 E. 2023/692 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/44
KARAR NO : 2023/692

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2018 (Dava) – 21/04/2022 (Karar)
NUMARASI : 2018/432 Esas – 2022/372 Karar

DAVA : Tazminat

BAM KARAR TARİHİ : 26/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/04/2022 tarihli ve 2018/432 Esas – 2022/372 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/11/2012 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile müvekkili …’a çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında yaya olarak bulunan müvekkil ağır derecede yaralandığını, … plaka sayılı aracın davalı şirket nezdinde kaza tarihini kapsayan ZMMS poliçesinin bulunduğunu, davalı … şirketine yazılı başvuruda bulunulduğunu, ancak sigorta şirketince herhangi bir ödeme yapılmadığını ve cevap dahi verilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalının kusuru oranında davalı … şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine geçerli bir başvuruda bulunulmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle davacının tedavi gideri ve geçici iş göremezlik giderinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; ”… Davacı için ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından eksik belgeler nedeniyle maluliyet raporu düzenlenemediği, davacıya … Araştırma Hastanesine başvurması için ihtar yapıldığı buna karşılık hastaneye başvuru yapılmadığı, bu nedenle davacının dava konusu sürekli ve geçici maluliyet durumlarını ispatlayamadığı …” gerekçesiyle; davacının davasının REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen işbu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulüne uygun işlemlerin kişilere bağlanan hukuki sonuçları doğurabilmesi için muhatabına bildirilmesi gerektiğini, usulüne uygun olarak yapılan tebligatın, anayasa’da güvence altına alınmış olan iddia ve savunma hakkının tam olarak kullanılabilmesinin ve bireylere tanınan hak arama hürriyetinin önemli güvencelerinden biri olduğunu, tebligatta amaçlanan en önemli hususun, hakkında işlem tesis edilen kişilerin, işlem hakkında haberdar edilmesi ve kişilere hukuki yollara başvurma imkanlarının sağlanması olduğunu, kişilerin hakkında tesis edilen işlemden haberdar olmadan, hukuki yollara başvurmalarının beklenmesinin mümkün olmadığını, tebliğ konusu işlem asil bakımından ağır hukuki sonuçlar doğuracaksa, örneğin her hangi bir hak kaybının yaşanmasına neden olacak ise tebliğin her ne kadar vekile yapılmış olsa da asile de yapılması gerektiğini, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/9043 E. , 2017/11419 K. Sayılı ilamında da bu durumun açıkça belirtildiğini, gerek 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, gerek 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu gerekse diğer ilgili yasal mevzuatlarda davacı vekilinin müvekkilini adli raporunun alınması için hazır etme yükümlülüğü bulunmadığını, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 26.02.2019 Tarih, 2019/338 Esas- 2019/284 Karar Sayılı ilamının da bu hususu destekler nitelikte olduğunu, her ne kadar istinaf kanun yoluna başvuru konusu dosyada … vekili konumunda yer almış olsalar da vekil olarak müvekkilinin adli raporunun alınması için hazır etme yükümlülükleri bulunmamakta olup ayrıca Anayasa’da güvence altına alınmış olan iddia ve savunma hakkının tam olarak kullanılabilmesinin ve bireylere tanınan hak arama hürriyeti kapsamında davacı asile de ihtaratlı tebligat yapılmadan yerel mahkemece verilen işbu davanın reddi kararına karşı istinaf kanun yoluna müracaat etme zorunluluğunun ortaya çıktığını belirterek İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/04/2022 tarih ve 2018/432 Esas – 2022/372 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı olarak geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Mahkemece davacının maluliyet raporunun alınması amacıyla Adli Tıp Kurumu’na yazılan müzekkereye verilen 19.02.2020 tarihli cevapta, şahsın ayak grafisinin çekilmesi ve ortopedik muayenesi sonucunda düzenlenecek raporun gönderilmesi istenilmiş, bunun üzerine mahkemece raporda belirtilen eksikliğin tamamlanması amacıyla davacının ikamet yeri mahkemesi olan Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, talimat mahkemesinin 16.08.2021 tarihli cevabında, davacıya hastaneye sevk için yazının elden verildiği fakat yine de hastaneye müracaat etmediğinin belirtilmesi üzerine yazılan talimatın iadesi istenilmiş ve talimat işlemsiz iade edilmiştir. Davacı vekili 24.11.2021 tarihli dilekçe ile covid sebebiyle davacının hastaneye müracaat edemediğini belirtmiş, bu kez mahkemece davacı vekiline 16.12.2021 tarihli duruşmada, … Araştırma Hastanesine yeniden yazı yazılarak müvekkilini muayene ve randevu günü hazır bulundurması, hastanece verilen günde hazır bulundurulmadığı takdirde maluliyet raporuna delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve dosyada mevcut delillere göre karar verileceği ihtar edilmiş, … Araştırma Hastanesinin verdiği 02.03.2022 tarihli cevapta, davacı için hastane evrak kayıt bölümünden 25/01/2022 tarihinde gelen evrak üzerinden giriş yapıldığı ancak şahsın hastaneye müracaat etmediği, bu nedenle rapor düzenlenmediğinin bildirildiği anlaşılmış, mahkemece verilen kesin sürede eksikliğin tamamlanmadığı ve bu sebeple de maluliyet ispatlanamadığı için davanın reddine karar verilmiştir.
Davacıyı hazır etme yükümlülüğü vekiline yükletilemez. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, davacının ikamet adresi olan Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak Adli Tıp Kurumu yazısında belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davacı asil …’a, belirlenen gün ve saatte rapor için hazır edilmesi aksi takdirde dosyanın mevcut durumu itibariyle ele alınarak bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtarını içeren davetiye gönderilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/432 Esas – 2022/372 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/04/2023