Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/427 E. 2023/490 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/427
KARAR NO : 2023/490

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :10/06/2022 (Dava) – 22/12/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/771 Esas (Derdest Dosya)
DAVA : Alacak (Genel Kredi Sözleşmesi ve Tüzel KişilikPerdesinin Aralanması İlkesine Dayanan)
TALEP : İhtiyati haciz
BAM KARAR TARİHİ : 23/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2022 ara karar tarihli ve 2022/771 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı/ihtiyati haciz talep eden vekili dava/talep dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş. Yatağan Şubesi ile davalı … arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını ve davalı firmaya kredi kullandırıldığını, söz konusu kredi ilişkisi nedeniyle bedeli tahsil olduğunda kredi borcundan mahsup edilmek üzere davalı … firması 29/05/2019 Tanzim Tarihli 25/01/2021 Vadeli 2.500.000,00-TL kambiyo senedi keşide etmiş olduğunu, vadesinde kambiyo senedine konu borcunu ödemeyen … firması hakkında Yatağan İcra Müdürlüğü’nün 2021/454 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanılmış olduğunu, icra takibinde davalı borçlu firmanın malvarlığı araştırması yapılmış ancak dosya borcunu tahsile elverişli mal bulunamadığını, söz konusu icra dosyasının 10/06/2022 tarihi itibariyle kapak hesabı 1.765.792,48-TL’ye baliğ olduğunu, … ŞTİ. firmasının malvarlığını başka bir kişi üzerine devrederek mal kaçırma çabası içerisine girmesi ve mahkemenizce verilecek kararın infazını imkansız hale getirmesinin pek muhtemel olması nedeniyle öncelikle … Bankası AŞ’nin Yatağan İcra Müdürlüğü’nün 2021/454 Esas sayılı dosyasına konu ve dava tarihi itibariyle 1.765.792,48-TL baliğ olmuş alacağını teminen … ŞTİ. firması adına kayıtlı taşınmazlar, araçlar,menkul malları ve banka hesapları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığını, davacının davasını somut delillerle ispat etmesi gerektiğini savunarak, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi eklerinin kendisine tebliğ edilmediğini, alacaklıları zarara uğratma kastının bulunmadığını, davacı tarafından ileri sürülen mal kaçırma kastı ile hareket ettiği iddialarını kabul etmediğini, davacının aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince 22/12/2022 tarihli ara karar ile; “…Davacı … BANKASI ANONİM ŞİRKETİ vekili Av. … tarafından dosyaya sunulan 20/12/2022 tarihli beyan dilekçesi ekinde sunulan 23/11/2022 tarihli haciz tutanağı, onun ekinde belirtilen kredi kartları, ehliyetler, fotoğrafların tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi çerçevesinde, davalı … Şti. Açıısından 2004 sayılı İİK’nun 257. vd. maddeleri gereğince talep eden yönünden yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği …” gerekçesiyle 2004 Sayılı İİK’nun 257. vd. maddeleri gereğince davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı/ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … Şti.’ nin borçlular … ile oğlu … tarafından işletildiğinin 23.11.2022 tarihli haciz tutanağı ile ispat edildiğini, Yatağan İcra Müdürülüğü’nün 2022/454 Esas sayılı dosyasından 23.11.2022 tarihinde resmiyette …. Şti. adına kayıtlı gözüken davalı …’in eski işyerine hacze gidildiğini, haciz mahalli …’in eski işletmesi olsa da aslında kamuflaj olarak kurulan … Şti. Olduğunu, zira davalı borçlu … ve oğlu …’in müşteri çevresini kaybetmemek adına aynı iş kolunda ve aynı yerde soy ismine bağlı … Şti.’ni kurduğunu, faaliyetlerine muvazaalı olarak boşanmış olduğu …’in üzerinden devam ettiğini, 23.11.2022 tarihli davalı borçlu …’in adresine hacze gidildiğinde; … Şti. gibi gözüken resmi kayıtlı işyerinde yönetici odasında davalı borçlu …’in fotoğraflarına rastlandığını, davalı borçlu … ile birlikte borçlu olan oğlu …’in bizzat hazır olduğunun tutanağa geçildiğini, şirketin yetkilisi gibi gözüken …’in olmadığının tespit edildiğini, şirketin yönetici odasında bulunan masada borçlu …’in isminin yazılı özel el yapımı çantaya rastlandığını, şirketin kasasında borçlu …’e ait kredi kartları ile ehliyete rastlandığını, haciz anında gelen müşterilerden para tahsilatının bizzat borçlu … tarafından yapıldığı, alınan ürünlerin müşterilerin arabasına borçlu … tarafından yüklendiğinin tutanağa dercedildiğini, tutanağa geçirilen hususların icra müdürlüğünce fotoğraflanmak ve dosya arasına alınmak suretiyle resmi delil olarak kaydedildiğini, dava konusu edilen işyerinde … Şti. gözükse de bu şirketin paravan olarak kullanıldığının şirketi davalı borçlular … ile oğlu borçlu …’in işlettiği resmi delil ile ispat edildiğini, … firmasının piyasaya olan borçlarını ödeyemediğini ve ticari faaliyetlerine … Şti. firması perdesi arkasından devam ettiğini, davalı …’in muvazaalı olarak yeni kurdukları şirket ile faaliyetlerine devam ediyor olması nedeniyle … Şti. firmasının …’in borcundan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, … Şti. firmasının …’in aynı adreste işlettiği, işletmecisinin bizzat davalı … ile oğlu ve bankaya borçlu … olduğu, işletmenin devamı mahiyetinde olduğu, aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğinin ispat edildiğini, yeni delillerin toplanması ile … ŞTİ. firmasının malvarlığını başka bir kişi üzerine devrederek mal kaçırma çabası içerisine girdiği, davalı …’in işlettiği … adlı işletme ile … Şti. arasında organik bağ bulunduğunu, … Şti. firmasının malvarlığını başka bir kişi üzerine devrederek mal kaçırma çabası içerisine girmesi ve mahkemece verilecek kararın infazını imkansız hale getirmesinin pek muhtemel olması nedeniyle öncelikle … Bankası AŞ’nin Yatağan İcra Müdürlüğü’nün 2021/454 Esas sayılı dosyasına konu ve dava tarihi itibariyle 1.765.792,48-TL baliğ olmuş alacağını teminen … Şti. firması adına kayıtlı taşınmazlar, araçlar,menkul malları ve banka hesapları üzerine ihtiyati haciz tatbik edilmesi gerektiğini belirterek Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/771 Esas sayılı dosyasında 21.12.2022 Tarihli ara kararının kaldırılmasına, öncelikle … Şti. firmasının taşınmaz, araç, menkul malları ve banka kayıtları üzerine dava değeri olan 1.765.792,48-TL kadar ihtiyati haciz kararı verilmesini, ihtiyati haczin alacaklısı bulundukları dava konusu Yatağan İcra Müdürlüğü’nün 2021/454 Esas sayılı dosyasından tatbikini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisine dayalı olarak, borçlu …’ in kredi borçlarından davalı şirketin de sorumlu tutulması ve tahsili istemine ilişkindir.
Talep ise; davalı … Şti. yönünden ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati haciz talebinin 2004 Sayılı İİK’nun 257. vd. maddeleri gereğince reddine karar verilmiş olup, hüküm ihtiyati haciz talep eden -davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK.’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak, kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’nda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış, ayrıca burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir.
Somut olayda, incelenen dosya kapsamına göre; ihtiyati haciz isteyen/davacı vekilinin talebinin, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisine dayandığı, bu aşamada iddiaların yargılamayı gerektirdiği ve yaklaşık ispat olgusunun henüz sağlanmadığı, talebin daha önce de reddine ilişkin verilen kararın istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 19/10/2022 tarihli ve 2022/1674 esas – 2022/1570 karar sayılı ilamı ile istinaf isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebinin yeniden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2022 ara karar tarihli ve 2022/771 Esas sayılı kararına karşı ihtiyati haciz talep eden – davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20-TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/03/2023