Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/406 E. 2023/2031 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/406
KARAR NO : 2023/2031

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2016 (Dava) – 10/11/2022 (Karar)
NUMARASI : 2017/384 Esas – 2022/776 Karar
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
BAM KARAR TARİHİ : 20/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/11/2022 tarih ve 2017/384 Esas – 2022/776 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 50.000,00 TL parayı konut için devreden üye ve davalılara ödeyerek … ili … ilçesi … beldesi … ada … parselde tapuya kayıtlı …’nden … Apt. … blok … nolu daireyi aldığını, bu konuda Karşıyaka 3. Noterliği’nin 08/06/2016 tarih 2435 numaralı kooperatif hisse devrine ait sözleşmeyi … ile yaptığını ve kooperatif yönetim kurulu kararı ile kendisine ortaklık belgesi verildiğini, bu konutun borcu olmadığı, sorunlu olmadığı, kısa süre içerisinde kendisine teslim edileceği, o zamanki yönetim kurulu, başkan ve diğer yetkililer tarafından bildirilmesine rağmen dairenin tapusunu vermedikleri gibi ödenen parayı da iade etmediklerini, müvekkilinin verdiği paraların kooperatife geri kaydedilip kooperatif kasasına girmediğini, müvekkilinin davalılar yüzünden maddî ve manevî zarara uğradığını ileri sürerek, müvekkili …’nun …’nin ortağı olduğunun tespitine ve …. ili … ilçesi … beldesi … ada … parselde tapuya kayıtlı … Apt. … Blok … nolu konutun … adına tapuya tesciline, konutun …’na teslimine, varsa konuttan doğacak olan borcun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatifin üyesi olmadığını, davacının üyeliğine dair iddia edilen işlemlerin o tarihte yönetim kurulu başkanı …’ın yerine getirdiğini, bu şahsın bir kısım usulsüzlükleri nedeniyle kooperatifi zarara uğrattığını ve eylemleri nedeniyle Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/434 E., İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/236 E. ve Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/530 E. sayılı ceza dava dosyalarında ayrı ayrı yargılandığını, bu durumun ihtarname ile davacıya 20/04/2016 tarihinde bildirildiğini, … ve … imzalı 02/02/2008 tarih 3031 sayılı yönetim kurulu kararının tek başına davacıya üyelik hakkını bahşetmediğini, iddiaların yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Davacı ile aynı konumda olup da kendisine taşınmaz özgülenen ve ferdileşme yapılan başka üye bulunup bulunmadığının araştırılması ve 1163 Sayılı Kooperatifiler Kanunu’nun 23. maddesindeki eşitlik ilkesi gereği, davalı kooperatif, davacı ile aynı konumda olan üyelere ferdileşme yapmış ise, davacı da ferdileşme talebinde bulunabilecektir. (Yargıtay 23.HD’sinin 2015/10094-2018/5525 EK sayılı kararı) mahkememizce davaya konu taşınmazın bulunduğu ana taşınmazın tapu kaydı celp edilmiş ve incelenmiştir. Yapılan incelemede davacının tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu B blokta bulunan taşınmazların tamamının davalı kooperatif adına kayıtlı olduğu, taşınmazların üzerinde davalı kooperatifin borçlarından dolayı bir çok haczin bulunduğu ve ferdileşmenin yapılmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca yukarıda da açıklandığı üzere, davacının tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilebilmesi için ferdileşmenin yapılmış olması ya da davacı ile aynı konumda olan başka üyelere taşınmazların tapuda devredilmiş olması…” gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının dosyadaki mevcut delil belge tanık ve bilirkişi raporları ile resmi kayıtlardaki hususlara aykırı olduğunu, müvekkili için düzenlenen 15.08.2006 tarihli davalı kooperatif yönetimince davacıya verilen belgede ve diğer belgelerde …’na konutun borçsuz ve sorunsuz olarak en kısa sürede teslim edileceğinin belirtildiğini ve kayıt altına alındığını, kooperatifte ferdileşme yapılmadığını, davalı kooperatifin 04.01.2005 tarih ve 2005/1 sayılı yönetim kurulu kararı ile ferdi mülkiyete geçtiğini, davalı kooperatifin 29.07.2007 tarihli olağanüstü genel kurulunda ferdileşme kararı aldığını ve110’a yakın kooperatif üyesine konutların kişisel tapularını verdiğini, bu durumun Çiğli Tapu ve Kadastro Müdürlüğü tapu kayıtlarında, İzmir Çevre ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü 08.03.2022 tarih E.312 6716 sayılı yazı 06.06.2022 bilirkişi kök raporunda ve 23.09.2022 tarihi bilirkişi ek raporunda, Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesi 01.11.2022 tarih 2022/430 muharebe yazısında, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/384 sayılı dosyaya o dönemin Kooperatif Başkanı …’ın yazılı dilekçesinde, 29/07/2007 tarihli davalı Kooperatif genel kurulunda vekil Av. …’in konuşma yaptığı beyanlarının genel kurul tutanaklarında sabit olduğunu, ayrıca Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/8857 E. 2015/6706 K. sayılı hükmün 2.sayfasında kooperatifin 288 ortak için ferdileşme yapıldığı bu konuda Karşıyaka 4.Noterliği 16.06.2005 tarih 22240 yevmiye numaralı belge ile kooperatifin 28 üye ortak listesi oluşturduğunun belli olduğunu, yine ferdileşme konusunda …’ın ikame ettiği … ili … ilçesi … beldesi … ada … parselde tapuya kayıtlı … Apt. … blok … nolu bağımsız bölüm için Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/197 E. 2013/67 K. sayılı tapu ve tescil davası sonuçlanmış kesinleşmiş kooperatif üyesi …’ın ferdi tapusunu aldığını, tüm bu yazılı belge ve delillere aykırı olan Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/384 E. Sayılı 10.11.2022 tarihli ve 2022/776 K sayılı hükmün bizim istinaf talepleri doğrultusunda kaldırılmasını … blok … Apt. … numaralı konutun müvekkilim … teslimini konutun … adına tapuya tescilini, varsa konut borcunun tarafımıza bildirilmesini davalı kooperatif borcu nedeniyle konutların satışına ilişkin icra işlemleri için yürütmenin durdurulmasını talep ettiklerini, Kooperatifler Kanunu 23. maddede yer alan eşitlik ilkesi yerel mahkeme tarafından gözetilmediğini, davalı kooperatif üyelerine ferdileşme kararları sonucu konutların tapularını verdiğinin sabit olduğunu, müvekkilinin tapu verilmesine engel bir durumunun olmadığını ve hukuki anlamda tüm görev ve sorumluluklarını yerine getirdiğini, hukuki ve fiili hiçbir engeli olmayan müvekkiline … tapusunun verilmesi gerektiğini, … Apt. … Blokta bulunan bağımsız bölümlerin takyidatlı tapu bilgilerinden … Apartmanı bağımsız bölümlerinde ferdileşmenin yapıldığı sabit iken hatta … Apartmanı … numaralı bağımsız bölümün … adına tapuya kayıt ve tescili belli iken mahkeme hatalı ve eksik inceleme ile B blokta taşınmazların tamamının davalı kooperatif adına kayıtlı olduğu görüş ve yorumunu yaptığını, bu durumu kabul etmediklerini, davalı kooperatifin borçları nedeniyle müvekkiline verilmesi gereken ancak verilmeyen konutlara icra işlemleri yapıldığını ve hacizler konulduğunu, konutların satışına geçileceğini, bu durumun önlenmesi için icra işlemlerinin durdurulması gerektiğini, kooperatif yönetiminin usulsüz işlemlerle halen görevlerini sürdürdüğünü, bunların yaptığı hataların bir çok mahkemede yargılama konusu olduğunu, bunun yanında yasaya aykırı işlem ve eylemlerle üyelerin maddi manevi zararına ilişkin olayların devam ettiğini, … ili, … ilçesi, … beldesi, … ada … parselde tapuya kayıtlı … Apt. … blok … no’lu bağımsız bölüm müvekkiline verilmediği takdirde 3.kişi alacaklıları tarafından bu taşınmaz satılarak müvekkilinin büyük hak kaybına uğrayacağını, müvekkilinin daha fazla zarar görmemesi için icra işlemleri için yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının gerekçesinde bilirkişi raporundaki belirlemelere bağlı kalarak davacının kooperatife borcu olmadığı yönündeki belirlemelerin hatalı olduğunu, gerekçeli kararda davacının dava tarihi itibariyle kooperatife borcu bulunmadığına yönelik bilirkişi raporuna dayalı bir belirleme yapıldığını ancak bilirkişi tarafından kooperatif defter ve kayıtlarının incelenmediğini, kooperatifin genel kurullarında belirlenen aidat borçlarının dahi bilirkişi tarafından incelenmediğini, hiç bir belge incelenmeden verilen rapora itibar edilerek yerel mahkemece kararın gerekçesinde davacının borcunun olmadığına yönelik belirleme yapılmasının hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanann taşınmazın borçsuz olarak davacı ortak adına tapuya tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, dosyada yer alan tapu kayıtlarına göre davaya konu taşınmaz halen davalı adına kayıtlı olup, üzerinde birçok haciz bulunmakla birlikte ferdileşme işleminin yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, söz konusu taşınmazda davacı ile aynı konumda olup da kendisine taşınmaz özgülenen ve ferdileşme yapılan başka üye bulunmadığı, bu durumda eşitlik ilkesi gereğince davacının davasının reddinin yerinde olduğu, nitekim aynı kooperatife karşı aynı blokta bulunan taşınmazların tapu iptal ve tesciline yönelik açılan yerel mahkemenin 2016/203 E. – 2018/247 K. Sayılı dosyasında da söz konusu blokta ferdileşmenin yapılmadığından tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verildiği, kararın istinaf ve temyiz aşamasından geçerek kesinleşmiş olduğu sabittir.
Davalı vekili, her ne kadar mahkeme gerekçesinde davacının borcunun bulunmadığına yönelik tespit yapıldığını ve bu tespitin hatalı olduğunu belirtmiş ise de, mahkemenin davada toplanan delillerin özetini kararında yazdığı ancak davanın neden reddolunduğuna dair gerekçe kısmında davacının borçlu olmadığına dair bir tespit yapmadığı, yani davanın, davacının borçlu olunmaması sebebiyle reddedilmediği aksine ferdileşme yapılmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmakla, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı ve davalı vekillerinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/384 Esas – 2022/776 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı istinafı yönünden; alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından peşin yatan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
Davalı istinafı yönünden; alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından peşin yatan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/12/2023