Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/309 E. 2023/259 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/309
KARAR NO : 2023/259

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2022
NUMARASI : 2022/159 D.İş Esas – 2022/159 D.İş Karar
DAVA : Delil Tespiti
BAM KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 11/11/2022 tarihli 2022/159 D.İş Esas – 2022/159 D.İş Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; karşı taraf …’nin Türk Patent ve Marka Kurumun da tescilli 2016/12097 nolu patent tescil belgesinin sahibi olduğunu, aleyhine tespit istenen … A.Ş.”nin … O.S.B. … Mevkii … … / … adresinde bulunan fabrikasında; karşı taraf … Şirket adına 21/10/2021 tescil tarihli ve TR 2016/12097 tescil numarası ile tescil edilen “KONDENSTOPSUZ DIŞ ORTAMA KAPALI BUHAR ÇEVRİM ÜNİTESİ” isimli ürünün birebir aynısının kullanılmakta olduğunu, bu adresteki ürün üzerinde inceleme yapıldığında, patente konu buluşun yenilik vasfı olmadığını ve patent başvurusundan çok uzun yıllar öncesinden beridir kullanımda olduğunun ortaya çıkacağını, bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak tespitini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…Tespit isteminin reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı taraf aleyhine ikame edilecek patent hükümsüzlüğü davasında delil olarak kullanılmak üzere İzmir FSHHM 2022/159 D.iş sayılı dosyasından delil tespiti talebinde bulunulmuş ise de, ilk derece mahkemesi tarafından hukuki yarar olduğundan bahisle delil tespiti talebinin reddedildiğini, İlk derece mahkemesinin bu kararı usul ve yasaya aykırı olup kaldırılmasının gerektiğini, bu nedenle İzmir FSHHM 2022/159 D.iş sayılı dosyasından verilen tespit isteminin reddine dair kararı istinaf ettiklerini, tespit talep edilen adreste bulunan makineler 3.kişiye ait olmakla birlikte, yapılacak tespit neticesinde alınacak raporla karşı taraf aleyhine açılacak hükümsüzlük davasında tedbir alınabilmesi ve bu suretle karşı tarafın haksız menfaat temin etmesinin önüne geçilebileceğini, başka şekilde, karşı tarafın haksız ve usule aykırı şekilde tescili yapılan patenti kullanmasının önüne geçilebilmesi bakımından bu aşamada hukuki başkaca herhangi bir imkan ve yolun bulunmadığını, ayrıca adresinde tespit yapılacak 3.kişi şirketle yapılan görüşmede, hükümsüzlüğün ispatına elverişli bilgi belge ve kayıtların ancak mahkeme kanalıyla talep edilmesi ya da tespiti yapılması durumunda paylaşılabileceğinin müvekkile bildirildiğini, dolayısıyla 3.kişinin yapılacak delil tespiti ile ilgili herhangi bir itirazının da bulunmadığını, ilk derece mahkemesi tarafından tespit isteyen taraf ileride açmayı düşündüğü hükümsüzlük veya herhangi bir davada söz konusu kullanımın tescilden çok daha öncesine ait olduğunu, delil tespiti dışında bir çok ispat vasıtası ile ispat edebileceği gerekçe gösterilerek tespit talebinin reddine karar verilmiş ise de ilk derece mahkemesinin bu şekildeki kabulüne hukuken katılmanın mümkün olmadığını, zira ispat hukuku çerçevesinde hükümsüzlüğün ispatının sınırlı sayıdaki delillerle sağlanacağını, aynı zamanda ispat hukuku çerçevesinde hangi delillerle ispat yapılacağı konusunda bu şekilde bir kısıtlamaya gidilmesi iddia, ispat ve savunma hakkının kısıtlanması ve netice olarak ispat hakkına ilişkin vasıtaların ellerinden alınması sonucunu doğuracağını, İlk derece mahkemesinin aksine karşı taraf aleyhine açılacak hükümsüzlük davasında ileri sürülecek en önemli ve esaslı delil karşı taraf adına tescilli patentin, yenilik ve buluş basamağı/tekniğin bilinen durumunu aşma kriterlerini sağlamadığının ispat edilmesi olduğunu, esas mahkemesinde açılacak hükümsüzlük davasında talep edilecek tedbir ancak yaklaşık ispat kuralının yerine getirilmesi ile mümkün olacağından, bu şekildeki yaklaşık ispat kuralının ancak delil tespiti talebi ile mümkün olduğunu, ispat hukuku çerçevesinde müvekkilin tercih ve savunma hakkını delil tespitinden yana kullanmasında da hukuken bir engelin bulunmadığını, patentin buluş basamağını aşmadığını ve ayrıca yeniliğinin de olmadığı esas dava öncesinde ancak yapılacak delil tespiti ile mümkün olacağını, bu delil tespiti esas mahkemede kullanılacak bir delil olmakla birlikte talep edilecek tedbirde aranacak yaklaşık ispat kuralı da ancak delil tespiti ile sağlanabileceğini, diğer yandan ilk derece mahkemesinin tespitin hemen yapılamaması durumunda tespite konu delilin kaybolması veya önceye dayalı kullanım iddiasının ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşması veya imkansız hale gelmesi mümkün bulunmadığı yönündeki kabulüne de iştirak etmenin mümkün olmadığını, zira makinenin yok olup olmayacağı konusunda ne ilk derece mahkemesinin ne de bir başkasının kesin bir hükme varması mümkün olmayıp delil niteliğindeki makinenin yok olabileceği hayatın olağan akışı içerisinde ve genel hayat tecrübesine göre her zaman mümkün olduğunu, ayrıca ilk derece mahkemesinin uyuşmazlıkla herhangi bir ilgisi bulunmayan üçüncü bir kişinin adresinde önceye dayalı kullanım iddiasının tespitini talep etmekte, tespit isteyenin hukuki bir yararının bulunmadığı şeklindeki kabulüne iştirak etmenin de mümkün olmadığını, zira talebin delil tespiti olup iddiasının ispata elverişli delilin 3.kişi elinde olup olmaması sonuç bakımından hukuken önem arz etmekte ve talebin reddine haklı bir gerekçe oluşturmadığını beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6100 sayılı HMK’ nın 400. vd. maddeleri uyarınca delil tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; delil tespiti talebinin reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
HMK’nun 341/1.maddesinde “a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar aleyhine istinaf yoluna başvurulabilir ” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Yasanın 346/1. Maddesi gereğince “İstinaf dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf kanun yoluna başvurulabilir. (HMK 346/2 fıkrası)
Somut olayda tespit isteyenin talebi, delil tespiti istemine ilişkin olup HMK’nun 341. maddesi anlamında nihai karar niteliğine sahip eda davası vasfında değildir.
HMK’nun 341. maddesinin başlığı “İstinaf Yoluna Başvurabilen Kararlar” olup maddede aleyhinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar sınırlı bir şekilde sayılmıştır. Delil tespitine ilişkin mahkeme kararları, maddede sayılan nihai kararlardan olmadığından bu karar aleyhine istinaf yoluna başvurulamaz.
Açıklanan nedenlerle; iş bu karara yönelik istinaf başvurusunun (istinaf dilekçesinin) ortada istinafı kabil bir karar bulunmadığından istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından, tespit talep edenin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Delil tespiti talep edenin İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 11/11/2022 tarihli 2022/159 D.İş Esas – 2022/159 D.İş Karar sayılı kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 341-(1) ve 346-(1) maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafın istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-Dosyanın mahkemesine iadesine,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-ç maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/02/2023