Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/272 E. 2023/257 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/272
KARAR NO : 2023/257

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2016 (Dava) – 12/09/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/1523 Esas – 2019/897 Karar
DAVA : Maddi-Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 22/02/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ: 22/02/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/09/2019 tarihli 2016/1523 Esas ve 2019/897 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın, diğer davalı …’a ait …plakalı araçla seyir halinde iken kavşağa geldiğinde yolun sağından gelen araçları kontrol etmeden kavşaktan karşı istikamete kontrolsüz şekilde geçmek istediğinde, seyir halindeki müvekkili …’in kullandığı motorsiklet ile çarpıştığını, müvekkilinin ve kullandığı motosikletin savrularak park halinde olan başka bir kamyonetin altına sürüklendiğini, kaza nedeniyle müvekkilinde baldır ve diz kırığı, tıbia şaft kırığı ve yüzeysel kafa yaralanması meydana geldiğini, İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesinin sağlık kurulu raporuna göre müvekkilindeki özür oranının %7, özürlülüğün de kalıcı olduğunun belirlendiğini, trafik kaza raporunda; kazanın oluşumunda …plakalı aracın asli kusurlardan kavşaklara yaklaşırken yavaşlamamak, geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek kuralını ihlal ettiği için asli kusurlu, müvekkilinin ise kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak kuralını ihlal ettiği için tali kusurlu olarak belirlendiğini, davalı … Sigorta AŞ.’nin …plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin uğradığı geçici ve daimi iş göremezlik ve tedavi, bakım ve yol giderlerinden sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketi müvekkiline 19.250,00-TL zarar ödemesi yapmış ise de bu tazminatın oldukça az olduğunu, ayrıca davalılardan … ile …’dan müvekkilinin uğradığı acı, eziyet ve kalıcı vücut fonksiyonlarındaki azalma nedeniyle manevi tazminat talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; yargılama esnasında belirlenecek zarar miktarına göre arttırılmak kaydıyla 1.000,00-TL geçici iş görmezlik zararının, 1.000,00-TL daimi iş göremezlik zararının, 250,00-TL tedavi, bakım yol giderleri alacağının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu maddi taminat ve poliçe üst limiti ile sınırlı), 10.000,00-TL manevi tazminatın davalı şahıslardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olacağını, dava dilekçesinde bahsi geçen …plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 26.06.2013 – 26.06.2014 başlangıç ve bitiş tarihli zorunlu mali sorumluluk (trafik sigortası) sigorta poliçesi ile … adına sigortalı olduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının ise kaza tarihi itibariyle 250.000-TL ile sınırlı olduğunu, davacının müvekkili şirkete başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığını ve aktüerden alınan rapor doğrultusunda belirlenen 19.047,00-TL tazminatın 14.04.2015 tarihinde davacıya ödendiğini, müvekkili şirketin davaya konu talep bakımından ibra edildiğini, taraf kusurlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi gerektiğini, poliçede sadece sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının iddia ettiği sürekli sakatlık halinin Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, Yargıtay tarafından tek hekimle hazırlanan maluliyet raporlarının kabul edilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; bilirkişi incelemesi yapılırken 14.04.2015 ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınmasını ve işlemiş faizin güncellenmesini, tedavi masrafları ve bu kapsamda değerlendirilen geçici iş göremezlik tazminatı ve kazanma gücü kaybı bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmayıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmesi gerektiğini, davacının müterafik kusurunun tazminattan indirilmesini, kazazede eğer takmakla yükümlü olduğu kaskı veyahut diğer ekipmanları kullanmış olsaydı, diğer yaralanmalara karşı da önlem alabileceğini, maluliyet tazminatı belirlenirken bilinen ücretin, yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalıların davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
YEREL MAHKEME KARARI :
Mahkemece, “…..Toplanan deliller, bütün dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; 01/01/2014 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, davalı …’a ait ve davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan … plakalı araç ile davacının kullandığı … plakalı motosikletin çarpışması neticesinde davacının yaralandığı, yaralanmaya bağlı olarak geçici iş göremezlik, kalıcı iş gücü kaybı, tedavi giderleri ve manevi zararın tahsilinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün % 75 oranında, davacı sürücünün % 25 oranında kusurlu olduğu, kaza sebebiyle davacının yaralandığı, yaralanmaya bağlı olarak kusur indirimi uygulanarak; davacının 1.148,50-TL geçici iş göremezlik, 119.681,61-TL kalıcı iş gücü kaybı, 1.906,50-TL bakıcı masrafı, yol masrafı ve diğer tedavi giderleri zararlarının oluştuğu, davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin güncel değeri 25.603,93-TL’nin mahsubu ile bakiye zararın 97.132,69-TL olduğu, zararın tazmininden davalı sürücü …’ın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 49. maddesindeki haksız fiil hükümlerine göre faiziyle birlikte sorumlu olduğu, davalı …’ın 2918 sayılı yasanın 85. maddesine göre faiziyle birlikte sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı yasanın 91. maddesine göre faiziyle birlikte sorumlu olduğu, yargılama aşamasında davacı taraf, miktar artırım dilekçesi vererek dava değerini artırmadığından dava dilekçesindeki maddi tazminat talep miktarları ile bağlı kalınarak ve davacının trafik kazasında yaralanması sebebiyle acı, üzüntü ve elem çekmesi muhakkak olduğundan, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur durumları ve dosya kapsamı dikkate alınarak manevi zararın takdir edilmesi sonucunda; MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DAVANIN KABULÜ İLE, 1.000-TL geçici iş göremezlik zararı, 1.000-TL kalıcı iş gücü kaybı zararı, 250-TL bakıcı, yol gideri ve diğer giderler olmak üzere toplam 2.250-TL’nin davalı … Sigorta AŞ.’den 27.02.2015 tarihinden, davalılar … ve …’dan 01.01.2014 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, DAVACININ FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASINA, MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN 8.000-TL MANEVİ TAZMİNATIN 01.01.2014 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ait istemin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından, “….Müvekkili şirketin savunma hakkının kısıtlanarak hüküm kurulması yönünden verilen kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, yargılama sırasında alınan dosya kapsamında mübrez 22/02/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunun müvekkiline tebliğ edilmemesi nedeniyle usuli dinlenilme hakkının ihlal edildiğini ve savunma hakkının kısıtlandığını, bilirkişi raporunda itiraz ettikleri husus olup olmadığının değerlendirilemediğini (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Esas No:2016/697 Karar No:2016/3558 Karar Tarihi:10.03.2016)…..” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı olarak geçici/kalıcı işgöremezlik, tedavi ve yol giderleri ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili, son alınan heyet raporunun kendilerine tebliğ edilmediği, savunma haklarının kısıtlandığı, bahse konu rapora yönelik itirazlarının olacağını beyanla istinafa gelmiş olup, dosya içerisinde ve Uyap kayıtlarında sözkonusu 22.02.2019 havale tarihli raporun davalı sigorta şirketine tebliğine dair bir evrak bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre, anılan davalıya e-tebligat ile “…-13.12.2018” şeklinde yazılı bir tebligatın 02.03.2019’da tebliğ edildiği görülmekte ise de, bu tebliğ zarfı üzerinde yazılı olan 13.12.2018 tarihinde aynı heyetçe “önrapor” tanzim edilmiş olması da dikkate alınarak, davalı sigorta şirketi vekilinin savunma hakkının kısıtlandığına yönelik itirazları yerinde görülmüştür.
Ayrıca, davalı sigorta şirketi istinafında aktüer (anılan raporun aynı zamanda kusur tayinini de içeren heyet raporu olduğu) raporundan bahsetmişse de, esasen bu rapora göre gerekli itirazlarını yapacaklarını da beyan etmiştir. Bu kapsamda, öncesinde mahkemece tek hekim raporu olarak İzmir ATK’dan maluliyet raporu alınmış olduğu ve davalı sigorta şirketi vekilinin yargılama sırasında bu maluliyet raporuna da itiraz etmiş olduğu gözetilerek, mahkemece maluliyete dair belirlemelerin, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükteki mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekliliğine dikkat edilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
Tüm bu hususlara ilavaten; davacının kaza anında motosiklet kullanmakta olup yaralanmasının niteliğine göre (baş-bacak) koruyucu ekipman kullanmadığının anlaşılmasına göre, mahkemece re’sen gözetilmesi gereken “müterafik kusur” durumuna ilişkin olarak bir değerlendirme yapılmamış olması da kararın re’sen kaldırılmasını gerektirmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın -usuli müktesep haklar da gözetilerek yeniden yargılama yapılıp karar tesis edilmek üzere- mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜNE; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1523 Esas – 2019/897 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı … Sigorta AŞ. tarafından yatırılan 38,43-TL istinaf karar harcının istek halinde bu davalıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta AŞ. tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 22/02/2023