Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/254 E. 2023/283 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/254
KARAR NO : 2023/283

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/08/2022 (Dava) – 28/12/2022(Ara Karar)
NUMARASI : 2022/471 Esas (Derdest Dosya)
DAVA : İtirazın iptali
TALEP : İhtiyati tedbir
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
TALEP TARİHİ : 28/12/2022
ARA KARAR TARİHİ : 28/12/2022
BAM KARAR TARİHİ : 23/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2022 ara karar tarihli ve 2022/471 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı/ihtiyati haciz isteyen vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; davalı tarafın icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili ile borçlu arasında, tüm hisseleri borçluya ait olan … Şti. ‘ nin hisse devri için anlaşma sağlandığını, müvekkili tarafından bu anlaşmanın ücreti ödenmiş ise de, borçlu tarafından bu anlaşmanın gereğinin yerine getirilmediğini, 01/02/2022 tarihinde Karşıyaka 6. Noterinin 02265 yevmiye no’lu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi’nden de görüleceği üzere müvekkili ile borçlu arasında şirket hisselerinin devri için resmi işlemlere başlanmış olup, karşı tarafın şirketin pay defterine mevcut hisse geçişine binaen, gerekli imzayı atıp resmi tescile başlanması gerekirken gerekli işlemlerin yapılmadığını, müvekkili tarafından şirket hisse devri işlemlerine binaen borçluya 06/09/2021 tarihinde …bank üzerinden 75.015,04 TL , 07/09/2021 tarihinde …bank üzerinden 10.000 TL , 14/09/2021 tarihinde …bank üzerinden 5.600 TL “… Şirket Hissesi” adı altında, ve yine 06/09/2021 tarihinde …bank aracılığıyla 75.000TL , 14/09/2021 tarihinde …bank aracılığıyla 19.450 TL “… ŞİRKET HİSSESİ”‘ adı altında toplam 185.065,04 ‘TL ödeme yapıldığını, ayrıca 24/10/2021 tarihinden 25/02/2022 tarihine kadar Ticaret Sicil Gazetesinde … Şti.isminde kayıtlı … adlı iş yerinde satılmak üzere gıda ve alkol alımı için aynı şirketler ve toptancılar üzerinden toplamda 50.807,28 TL’lik mal alımı yapıldığını, yapılan bu ödemelerin tamamının, yapılacak olan hisse devrine binaen yukarıda adı anılan şirket adına yapıldığını ve bu durumun bu şirketlerde çalışan taşımacıların şahitliği ile de ispatlanacağını belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı tarafından tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 28/12/2022 tarihli talep dilekçesinde özetle; taraflar arasında, tüm hisseleri borçluya ait olan … Şti ‘nin hisse devri için aralarında anlaşmanın sağlandığını, müvekkili tarafından bu anlaşma ücretinin ödendiğini, borçlu tarafından bu anlaşmanın yerine getirilmediğini, şirket hisselerinin devri için resmi işlemlere başlandığını, davalı tarafın gerekli imzayı atıp resmi tescile başlanması gerekirken gerekli işlemleri yapmadığını, müvekkilinin sözleşmenin üzerine düşen yükümlülüklerine iyi niyetle ifa etmesine rağmen davalı tarafın sözleşmenin yükümlülüklerine uymadığından haksız ve kötü niyetli olarak şirket adına yapılan masrafları ödememiş olması nedeniyle icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu şirketin içini boşaltmak gayesi ile hareket edip şirketi borca batık hale getirdiğini, eşi ile boşanma ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının devam ettiğini ileri sürerek davalının banka hesaplarına 3. Kişilerdeki hak ve alacakları ve taşınır ve taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece,”…Hukuk sistemimizde ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulması şeklinde bir müessese olmadığından, hukuki dayanaktan yoksun görülen ve hükümle elde edilecek sonucu önceden sağlar şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden…” gerekçesiyle; ”…Davacı vekilinin talebinin Reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu arasında, tüm hisseleri borçluya ait olan … Şti ‘nin hisse devri için anlaşma sağlandığını, müvekkili tarafından bu anlaşma ücretinin ödendiğini ancak, borçlu tarafından bu anlaşmanın yerine getirilmediğini, şirket hisselerinin devri için resmi işlemlere başlandığını ancak, davalı tarafın gerekli imzaları atıp resmi olarak bu devri tescile işlemesi gerekirken gerekli işlemleri yapmadığını, müvekkili sözleşmenin üzerine düşen yükümlülükleri iyi niyetle ifa etmesine rağmen davalı tarafın sözleşmenin yükümlülüklerine uymadığını , haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilinin şirket adına yapmış olduğu masrafları ödemediğini ve başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, HMK Madde 389 a göre ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” denilmekle müvekkilinin maddi zarara uğradığını, fakat yapılacak yargılama sonrasında hükmedilecek tazminatın tahsil aşamasında fiili olarak “ifa imkansızlığı”, takibin semeresiz kalma olasılığının son derece yüksek olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin söz konusu şirket olan …. Şti’ ne parasını almış olmasına rağmen şirkete ortak etmemesi ve söz konusu şirketin içini boşaltmak gayesi ile hareket edip şirketi borca batık hale getirdiği en sonunda ise şirketin hisselerini , söz konusu borcun konusuz kalarak, dışında kalmak maksadıyla … isimli kişiye kötüniyetli olarak devrettiğini, mahkemeye Ticaret Sicil Gazetesinden ilanın celbini talep ederek araştırılmasını istemelerine rağmen hiçbir inceleme yapılmaksızın taleplerinin reddedildiğini, ayrıca davalı tarafın eşi ile boşanma ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davası da devam ediyor olması sebebiyle müvekkilinin alacağının tahsili konusunda endişelerinin haklı olarak arttığını, bu sebeple davalı tarafın banka hesaplarına , 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına , üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmazların araştırılarak ihtiyati tedbir şerhi konulmasını talep etmelerine rağmen bu taleplerinin reddedildiğini belirterek Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/471 Esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının bozulmasına, ihtiyadi tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Talep, ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece; yukarıda yazılı gerekçelerle istemin reddine karar verildiği, karara karşı davacı-ihtiyati tedbir/haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı-ihtiyati haciz/tedbir talep eden vekilince, karşı taraftan talep ettiği alacağa karşılık ödediği tutara ilişkin karşı taraf malvarlığına yönelik olarak ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulması talep edildiği, mahkemece talebin reddine karar verildiği anlaşılmakta olup, mevzuatımızda “ihtiyati tedbiren ihtiyati haciz” şeklinde bir müessese olmadığından talep edilen alacak nedeniyle davalı taraf malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulması isteminin reddine ve yine dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, henüz talep edilen alacak yönünden yaklaşık ispat koşulunun sağlanmamış olmasına göre, mahkemece ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz isteminin de reddine karar verilmiş olmasında, tüm dosya kapsamına göre usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davacı- ihtiyati tedbir/haciz talep eden vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı-ihtiyati tedbir/haciz talep eden vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/12/2022 tarihli ve 2022/471 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/02/2023