Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/2193
KARAR NO : 2023/1817
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/08/2023 (Dava) – 11/08/2023 (Karar)
NUMARASI : 2023/521 Esas – 2023/470 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 23/11/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 23/11/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/521 Esas – 2023/470 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından ödenen tazminatın araç maliki – sigortalı …’dan tahsili amacına öncelikle rücu mektubu gönderildiğini, malik – sigortalı … tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle Aydın İcra Müdürlüğü’nün 2020/11009 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu belirterek, haksız yere yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “….Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Yapılan açıklamalar karşında, davalıya ait … plakalı aracın kullanım cinsi hususi, olup sigorta şirketi tarafından sigortalısına açılan rücu davasında görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu ( tüketici mahkemesi bulunmadığından, tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere asliye hukuk)” gerekçesiyle “Davanın görev dava şartı yokluğundan HMK md 114/1-c ve 115/2 uyarınca usulden reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili tarafından; “….Müvekkili şirket sigortalısı …’ın … plakalı aracını Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Poliçesi ile sigorta ettirdiğini, maliki davalı olan … plakalı aracın 09/10/2019 tarihinde sürücü … sevk ve idaresinde Aydın ili Efeler ilçesi Vali Konağı Bulvarı üzerinde seyir halinde iken 57 numaralı binanın önüne geldiği sırada kullandığı yüksek orandaki alkolün etkisiyle aracın kontrolünü kaybederek yolun sağ kısmında park halinde bulunan … plakalı araca sol arka kısmından çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, 09.10.2019 tarihli kaza tespit tutanağında, … idaresindeki … plakalı aracın 2918 sayılı K.T.K’nın 52/1-b maddesini ihlal ettiğinden tam ve asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, kaza tespit tutanağında görevli memur tarafından hazırlanan alkol raporu ve sonrasında hazırlanan ekspertiz raporu içeriğinde de sabit olduğu üzere sürücü …’ın, kaza mahallinde yapılan tetkike göre yasal sınırın üzerinde alkollü araç kullandığını, yapılan ölçüm sonucu araç sürücüsü …’ın aracı sevk ve idare ettiği sırada 0,70 promil alkolle kullandığının tespit edildiğini, sürücü …’ın neden olduğu kaza sebebiyle … plakalı araç için oluşan maddi hasarın ve değer kaybının tazmini için müvekkili sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açıldığını, açılan hasar dosyası içeriğince hazırlanan değer kaybı raporu uyarınca 11.12.2019 tarihinde 9.628,00-TL ödeme yapıldığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı 2. Maddesine göre; “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir” düzenlemesinin yer aldığını, müvekkili şirketin, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre ödediği tazminatı sigorta ettiren …’ dan rücuen tazminat ve talep hakkına sahip olduğunu, müvekkili şirket tarafından ödenen tazminatın araç maliki – sigortalı …’dan tahsili amacıyla öncelikle rücu mektubu gönderildiğini, malik – sigortalı … tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle Aydın İcra Müdürlüğü’nün 2020/11009 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibinin ikame edildiğini, fakat davalının yapmış olduğu haksız ve tahsil sürecini uzatmaya yönelik, hüsnüniyet kaidelerine aykırı itirazları neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı yanın icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazı nedeniyle, davalının sebebiyet verdiği hasarın müvekkili şirketçe mağdura ödemesi nedeniyle doğmuş alacağının tahsili amacı öncelikle zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, davalı tarafça arabuluculuk görüşmelerine katılma sağlanmadığı için arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını, arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonuçlanması sebebiyle Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/521 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın ZMM sigorta poliçesi nedeniyle ödenen maddi tazminatın rücuen tahsili talebine ilişkin olduğunu, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen ZMM trafik sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın kamyonet BB VAN nitelikte olup mesleki ve ticari amaçla kullanıldığını, müvekkili şirket ile sigortalı arasındaki işlemin 6502 sayılı yasa m.3/l bendi gereğince tüketici işlemi olmadığını, bu nedenle ihtilafa bakmakla görevli mahkemenin her iki tarafın da tacir olması sebebiyle Ticaret Mahkemesi olduğunu, yetki kamu düzenine ilişkin olmadığından, itiraz olmadan mahkemenin bu durumu re’sen gözetemeyeceğini, dosya içeriği incelendiğinde görüleceği üzere yetki itirazında bulunulmamasına rağmen, yerel mahkeme usul ve yasaya aykırı olarak yetkili yeri tayin ettiğini ve ona göre hüküm kurduğunu, itiraz olmamasına rağmen, yetkili yerin tayin edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu durumu kabul etmemekle birlikte, tayin ettiği yetkili yer mahkemesinin de yanlış olduğunu, kazanın Aydın’da meydana geldiğini, davaya konu kazanın Aydın’da meydana gelmesi sebebiyle davaya konu icra takibinin Aydın İcra Daireleri’nde açıldığını, dolayısıyla Aydın Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu…..” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı sigorta şirketinin zarar gören 3. kişiye ödediği hasar bedelinin alkollü araç kullanma hukuki nedenine dayalı olarak davalı sigortalısından rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Mahkemece; davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi’nin görevi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Somut olayda; sigortalı … lakalı aracın davacı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortası ile sigortalı olduğu, maliki davalı … olan … plakalı araç, 09/10/2019 tarihi saat 05.20 sıralarında sürücü … sevk ve idaresinde iken Aydın ili Efeler ilçesi Vali Konağı Bulvarı üzerinde seyir halinde iken 57 numaralı binanın önüne geldiği sırada aracın kontrolünü kaybederek yolun sağ kısmında park halinde bulunan … plakalı araca sol arka kısmından çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, sürücünün kaza esnasında 0,70 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından zarar görene toplam 28.123,85 TL ödeme yapıldığı, davacının da rücuen tahsili amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Sigortalı aracın kaza tarihi itibariyle ruhsat kaydının dosya içerisinde mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Aracın ” yük nakli-hususi ” olarak kayıtlı olması ve kamyonet vasfında bulunması Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu kabul etmek için yeterli değildir. Uyuşmazlığın çözümünde davaya konu aracın hangi amaçla kullanılmak üzere satın alındığının tespiti önem taşımaktadır.
Bu durumda mahkemece; sigortalı tarafından kaza tarihi itibariyle aracın ticari veya mesleki amaçla kullanılıp kullanılmadığı araştırılarak, fiili kullanım tarzının ticari veya mesleki amaçla olduğunun tespiti halinde davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin görevli olduğu, ancak ticari veya mesleki amaçla kullanılmadığının tespiti halinde ise yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile doğrudan görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN KABULÜ ile; Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/521 Esas – 2023/470 Karar sayılı kararının HMK’nın 355. ve 353/1-a-3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmak ve davanın esası hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı vekilinin diğer istinaf başvuru sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf eden ilgilisine iadesine,
5-Taraflarca istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.