Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/2154 E. 2023/1879 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2154
KARAR NO : 2023/1879

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 22/06/2023 (ara karar)
NUMARASI : 2023/252 Esas (Derdest)
TALEP : İhtiyati Tedbire İtiraz
TALEP TARİHİ : 23/03/2023
BAM KARAR TARİHİ : 30/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2023 tarihli 2023/252 Esas ve 2023/783 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; davalı … İnş.San.Tic. Ltd.Şti.’nin % 25 hisse ile ortağı olduğunu, dava konusu 24/07/2020 tarihli genel kurul toplantısının çağrısız olarak toplandığının belirtilmesine rağmen dava konusu genel kurulun 6102 Sayılı TTK’nın 416.madde hükümlerine aykırı olarak tüm ortakların katılımıyla toplanmadığını, müvekkilinin dava konusu genel kurula katılmadığını, bu hususun toplantı tutanağı ekindeki hazirun cetveli ile de sabit olduğunu, bu anlamda çağrısız genel kurul toplantısının yoklukla hükümsüz ve sakatlanmış olduğunu, toplantıya katılan şirket ortaklarından …’in toplantı tarihinde hukuksal işlem ehliyetine sahip olmadığını, bu konuda …’in kısıtlanması talebiyle İzmir 2.Sulh Hukuk Mahkemesinde 2023/134 Esas sayılı dava açıldığını, bu nedenle yoklukla sakat olan dava konusu genel kurul kararlarının TTK md.449 gereğince yürütülmelerinin geri bırakılmasını talep ettiklerini, yoklukla sakat olan genel kurulun 7.maddesindeki yönetim kurulu seçimi nedeniyle, davalı şirketin yönetim organı bulunmadığından ve dava süresince davalı şirketin yönetim organsız kalmaması için, dava süresince davalı şirketin yönetim işlerini üstlenmek üzere tedbiren bir kayım atanmasını talep talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN İHTİYATİ TEDBİR KARARI:
19/04/2023 tarihli ara karar gereğince; “… TTK’nın 622. Maddesi delaletiyle uygulanması gerekli TTK 449. Md de düzenlenen kararın yürütmesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin yasal koşulların oluştuğu ancak davacı tarafın davalı şirkete kayyım atanmasına yönelik ihtiyati tedbir talebi yönünden davalı şirkette herhangi bir organ boşluğunun söz konusu olmadığı ve davalı şirkete kayyım atanmasına ilişkin yasal koşulların oluştuğunun belirlenemediği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davacının talebinin kısmen kabulü ile genel kurul kararlarının yürütülmesinin geri bırakılmasına, şirkete kayyım atanması talebinin reddine karar vermek gerektiği…” şeklinde karar verilmiştir.
Aleyhine ihtiyati tedbir istenilen (davalı) ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; cevaplarını dosyaya sunmaları beklenmeden, salt davacı tarafın soyut, tek taraflı, gerçeğe aykırı ve yasal (ve aynı zamanda fiili) dayanaktan yoksun iddialarına itibar edilerek, dava konusu 24/07/2020 tarihli genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verildiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülen genel kurul kararının yoklukla sakat olduğu iddiasının yasal dayanağı bulunmadığını, dava konusu 24/07/2020 tarihli genel kurul toplantısının “çağrısız” değil, TTK madde 414’e uygun şekilde “çağrılı” olarak yapıldığını, her ne kadar dava konusu 24/07/2020 tarihli genel kurul toplantı tutanağı üzerinde “Toplantının TTK.’nun 416/1 maddesine göre çağrısız olarak toplandığı ve toplantıya ait hiçbir itirazın olmadığı tespit edilmiştir.” şeklinde bir ifade yer alıyor ise de, bu ifadenin sadece bir tapaj (yazım) hatasından kaynaklandığının, muhtemelen başka bir çağrısız genel kurul toplantı tutanağı metninden bilgisayarda hataen kopyalanarak bu şekilde yazıldığını, toplantının TTK’nun 414. madde hükmü usulüne uygun bir şekilde çağrılı olarak yapıldığını, bu anlamda davacı tarafa müvekkili şirket tarafından genel kurul toplantısına davet amaçlı olarak genel kurul toplantısı gündeminin taahhütlü mektupla bildirildiğini, ayrıca toplantıya ilişkin çağrının ticaret sicil gazetesinde ve şirketin internet sitesinde de ilan edildiğini, davacı …’e ve ayrıca davacı dışındaki diğer üç şirket hissedarı …, … ve …’ya 24/07/2020 tarihli genel kurul toplantısına çağrı ve davet amaçlı olarak genel kurul gündemini bildiren mektupların PTT aracılığı ile taahhütlü/alma haberli şekilde gönderildiğini, bu hususun tevsiki bakımından PTT tasdikli 01/07/2020 tarihli 4 adet posta alındısı ve yine PTT tasdikli 01/07/2020 tarihli 2 adet posta listesi ve PTT’den alınan Gönderi Takip Bilgileri cevap dilekçesine dayanılarak delillerin arasında ve 02/05/2023 tarihli dilekçe ekinde Mahkemeye sunulduğunu, 02/05/2023 tarihli dilekçe ekinde Mahkemeye sunulmuş olan Ticaret Sicil Gazetesi’nin 07/07/2020 tarih ve 10113 sayılı nüshası 1704. sayfada yayımlanan ilan ile usulünce genel kurul toplantısına davet çağrısı yapılarak aynı ilanda toplantı gündemi de yayımlandığını, ihtiyati tedbir kararının, itirazlarının kabulü suretiyle ve Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu’nun e. 1996/1 e., 1997/1 k. sayılı 22.2.1997 tarihli kararına, dosya kapsamına, somut delillerine ve davalı müvekkili şirketin ticaret sicil dosyası içeriğine istinaden itirazen kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte olur ise de, TTK’nun 448/3. ve HMK.’nun 392. maddeleri uyarınca davalı müvekkili şirketin muhtemel zararlarına karşılık davacı tarafça teminat gösterilmesine ve bu teminatın asgari 1.000.000,00.-TL’nin altında olmayacak bir meblağda nakit bir teminat olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ ÜZERİNE VERİLEN EK KARAR:
Mahkemece; “…kararın usul ve yasaya uygun olup kararın kaldırılmasını veya değiştirilmesini gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı…” gerekçesiyle “… ihtiyati tedbire itirazın reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, aleyhine ihtiyati tedbir istenilen (davalı) şirket vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Aleyhine İhtiyati tedbir istenilen (davalı) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; itiraz dilekçesini tekrar ile ihtiyati tedbire itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, aksi kanaatte olunur ise de, TTK’nun 448/3. ve HMK’nun 392. maddeleri uyarınca davalı müvekkili şirketin muhtemel zararlarına karşılık davacı tarafça teminat gösterilmesine ve bu teminatın asgari bir meblağda nakit bir teminat olarak belirlenmesine karar verilmesini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, 24/07/2020 tarihinde icra edilen anonim şirket genel kurul toplantısında alınan kararlarının yokluğu/ iptali davasında, davaya konu kararların yürütmesinin durdurulmasına ilişkin verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile 24/07/2020 tarihli genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulmasına, şirkete kayyım atanmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara aleyhine ihtiyat tedbir istenilen tarafça (davalı yanca) itiraz edilmesi üzerine mahkemece ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ek karar verilmiş; ek karar, aleyhine ihtiyat tedbir istenilen tarafça (davalı yanca) istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi,6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamından, ihtiyati tedbire itirazın reddi kararı dairemizde istinaf incelemesinde iken, ilk derece mahkemesince, 12/10/2023 tarihinde verilen 2023/252 esas, 2023/783 karar sayılı karar ile davanın reddine ve mahkemece konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verildiğinden, istinafa konu ihtiyati tedbire itirazın reddi kararı olduğundan, istinaf itirazının konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerden ötürü, ihtiyati tedbire itiraz eden (davalı) şirket vekilinin, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/(1).b.2.maddesi uyarınca kabulü ile Dairemizce, mahkemece verilen ek kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurularak, ihtiyati tedbire itirazın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)İhtiyati tedbire itiraz eden (davalı) şirket vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/06/2023 tarihli ve 2023/250 Esas(derdest) sayılı ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ek kararın HMK’nin 352/(1).b.2.maddesi uyarınca KALDIRILARAK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
“1-İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin itirazlarının kabulü ile mahkemece 12/10/2023 tarihli hükmün ikinci fıkrası ile ihtiyati tedbirler kaldırılmış olduğundan ihtiyati tedbire itirazın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli harç başlangıçta peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir görülmekte olan dava içinde verilmiş olduğundan, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde ilgili olduğu tarafa iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE
B)İstinaf Aşamasında;
1-İstinaf başvurma harcı dışında peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ihtiyati tedbire itiraz eden (davalı) şirkete İADESİNE, istinaf başvuru harcının hazineye gelir olarak kaydına,
2-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ihtiyati tedbire itiraz eden (davalı) şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbire itiraz eden (davalı) şirket tarafından yapılan 492,00-TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 301,00-TL istinaf posta gideri olmak üzere toplam 793,00-TL istinaf yargılama giderinin ihtiyati tedbir isteyenden alınarak, aleyhine ihtiyati tedbir verilen (davalı) şirkete verilmesine,
4-HMK’nin 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nun 362-(1)-f) maddesi uyarınca kesin olmak üzere 30/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.