Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/2093 E. 2023/1648 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2093
KARAR NO : 2023/1648

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2007 (Dava) – 02/09/2022 (Karar)
NUMARASI : 2007/356 Esas – 2022/549 Karar
DAVA : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 26/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/09/2022 tarihli 2007/356 Esas ve 2022/549 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/249 Esas 2006/489 Karar sayılı ilamıyla iflasına karar verilen müflis …’ın iflas tasfiyesinin İzmir İflas Müdürlüğünün 2006/11 iflas sayılı dosyası üzerinden iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, … ili, … ilçesi, … mah… pafta … ada … parselde fabrika vasfı ile kayıtlı olan taşınmazın iflas masasına intikal ettiğini, müflisin taşınmazı 15/12/1998 tarihinde iktisap ettiğini, tasfiye sürecindeki işlemler neticesinde davalının 01/03/2005 tarihinden itibaren taşınmazda faaliyet gösterdiği, davalının bu faaliyetini kiracılık hakkını kullandığı iddiasına dayandırdığı, taşınmazı maliki olmayan üçüncü bir kişiden kiraladığı, ancak malik olmayan kiralayanın taşınmazı kiraya vermek konusunda herhangi bir akdi ya da yasal yetkisi bulunmadığının anlaşıldığını, davalı şirketin dava dışı üçüncü kişilerle yaptığı kira sözleşmelerinin geçerli olduğu konusunda ısrarlı davrandığını ve müflis ile kira sözleşmesi yapmadığını, davalının aynı tutumu iflas tarihinden sonra da sürdürerek iflas masası ile bir sözleşme yapmadığını dolayısıyla halen haksız şagil konumunda olduğunu belirterek sair hakları ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 01/03/2005-01/07/2007 tarihleri arası aylık 1.000,00 YTL olmak üzere 29.000,00 YTL kısmi ecrimisil bedelinin ilgili aylardan dava tarihine kadar işlemiş 13.000 YTL reeskont faizi ile birlikte toplam 42.000 YTLnin ecrimisil bedeline dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek iflas masasına verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; fuzuli işgal nedeni ile ecrimisil talebini içeren bu davanın feri zilyed olan davalıya değil asli zilyed olan kiralayan …. A.Ş.ye açılması gerektiğini, bu nedenle husumet itirazları bulunduğunu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince “…HMK’nun 150/5 maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının gerekçesinden de anlaşıldığı üzere davacı muris … tarafından 27.09.2007 tarihinde davalı aleyhine huzurdaki alacak davasının açıldığını, davacı … vekili … tarafından sunulan dilekçe ile …’ın 28.01.2022 tarihinde vefatı nedeniyle vekalet ilişkisinin sona erdiğinin bildirildiğini, takip eden süreçte davalı ve ihbar olunan tarafından 20.05.2022 tarihli duruşmaya sundukları mazeret dilekçeleri ile davayı takip etmediklerinin bildirildiğini, 20.05.2022 tarihli duruşmada yapılan yoklamada duruşma günü ve saatinde davacı … mirasçılarının ya da vekillerinin hazır olmadığının anlaşılması üzerine ise dosyanın işlemden kaldırıldığını, gelinen aşamada ise 3 ay içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, mahkemenin işbu kararı ile usul hukuku yönünden çok ciddi bir hataya düştüğünü, … mirasçıları olan davacı müvekkillerinin savunma hakkının zedelendiğini, zaten uzun yıllardır sürüncemede kalan ve yargılamasına devam olunan huzurdaki davada verilen söz konusu karar adil yargılanma ve usul ekonomisi ilkelerine açıkça aykırı olduğunu, huzurdaki davanın davacı muris … tarafından 27.09.2007 tarihinde ikame edildiğini, davanın takibinin murisin 28.01.2022 tarihinde vefatına kadar da vekili sıfatıyla Av. … tarafından gerçekleştirildiğini, gelinen aşamada davacı murisin vefatı ile davanın takip yetkisinin mirasçıları müvekkilleri …, … ve …’a geçtiğini, hatta bu hususun Mahkeme tarafından ittihaz edilen kararın müvekkillerine tebliğ edilmesinden net olarak anlaşılacağını, davacı murisin vefatı ve Av. … ile olan vekalet ilişkisinin ölüm ile sonlandığının dosyasına bildirilmesi akabinde Mahkemenin murisin mirasçılarına davayı takip yetkilerine istinaden 20.05.2022 tarihli duruşmaya katılım hususunda duruşma gün ve saatini bildirir tebligat çıkarılması, tebligatların gönderilen adreslere usule uygun tebliğ edilip edilmediğinin res’en kontrolü özetle taraf teşkili sağlanmasıyken, davalı ve ihbar olunan tarafın davanın takip edilmediğine yönelik beyanlarına istinaden dosyanın işlemden kaldırılmasının hatalı olduğunu, taraf teşkili sağlanmak için duruşma gün ve saati bildirilmemesine rağmen, ittihaz edilen kararın …’ın mirasçıları olan …, … ve …’a tebliğ edildiğini, aslında bu durumun Mahkeme tarafından yapılan hatayı açıkça ortaya koyduğunu, kaldı ki müvekkilleri tarafından dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra geçen 3 aylık süreçte de dosyadan hiçbir suretle haberdar olunamadığını ve davanın yenilenmesi imkanının da söz konusu olmadığını, Mahkemenin yasa ve usule aykırı kararının müvekkillerinin savunma hakkının açıkça zedelenmesine sebebiyet verdiğini, aynı zamanda 2007 yılından beri takibi yapılan huzurdaki davanın açıklanan usule aykırılıklar ile açılmamış sayılmasına karar verilmesinin müvekkilleri nezdinde ciddi hak kayıplarına sebebiyet verecek nitelikte olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacı muris … tarafından 27.09.2007 tarihinde davalı aleyhine huzurdaki alacak davasının açıldığını, davacı … vekili … tarafından sunulan dilekçe ile …’ın 28.01.2022 tarihinde vefatı nedeniyle vekalet ilişkisinin sona erdiğinin bildirildiğini, takip eden süreçte davalı ve ihbar olunan tarafından 20.05.2022 tarihli duruşmaya sundukları mazeret dilekçeleri ile davayı takip etmediklerinin bildirildiğini, 20.05.2022 tarihli duruşmada yapılan yoklamada duruşma günü ve saatinde davacı … mirasçılarının ya da vekillerinin hazır olmadığının anlaşılması üzerine ise dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle öncelikle vefat eden davacının tüm mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi getirtilerek, mirasçılık belgesinde yer alan mirasçılarına usulüne uygun durumu bildirir tebligat yapılıp, mirası reddetmeyen mirasçılarının mecburi dava arkadaşı olarak yöntemince davaya katılımı sağlanmak, mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa terekeye temsilci tayin ettirmek suretiyle, taraf teşkili sağlandıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken mirasçılar davadan haberdar edilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-5 maddesi uyarınca kaldırılarak, dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/09/2022 tarihli 2007/356 Esas ve 2022/549 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-5 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın yargılamanın yeniden yapılması için 6100 sayılı HMK’ nın 353/1-a maddesi uyarınca Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edenlere iadesine,
4-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-5 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/10/2023