Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/2047 E. 2023/1841 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2047
KARAR NO : 2023/1841

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2016 (Dava) – 12/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/871 Esas- 2019/507 Karar
DAVA : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 28/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/11/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/04/2019 tarih ve 2016/871 Esas – 2019/507 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçluların müvekkili bankanın … … şubesinden 21/07/2010, 14/09/2010, 11/01/2011, 15/10/2012 ve 05/06/2013 tarihli kredi sözleşmeleri ile kredi kullandıklarını, borcu zamanında ödemediklerini, davalı borçlulara ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile borçlular aleyhine İzmir 28. İcra Müdürlüğünün 2014/6881 esas genel haciz yolu ile, 2014/6331 esas kambiyo senetlerine özgü, 2014/7161 esas rehnin paraya çevrilmesi istemli dosyaları ile takibe başlanıldığı, İzmir 28. İcra Müdürlüğünün 2014/6881 sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takibe davalılar işlemiş faize, faiz oranına, BSMV masraf ve takibe konu edilen 877.710,00 Usd gayrinakdi riskin depo edilmesi talebine yönelik dava açıldığını, asıl alacak yönünden takibin kesinleştiğini ileri sürerek, tahsili tehlikeye giren 28/04/2014 muacceliyet tarihinden bugüne kadar takibe konu asıl alacağa işleyen 3.004.648,82 TL işlemiş faiz, 150.272,92 TL BSMV, 3.301,55 TL masraf alacağı ile takibe konu edilen kesinleşen 5.355.051,80 TL asıl alacağa dava tarihinden tahsil tarihine kadar %36 oranında temerrüt faizi, faizin %5 BSMV 02/06/2014 tarihi itibari ile gayri nakdi riskin nakde dönüşmesinden doğan 1.463.843,00 TL asıl alacak 1.033.095,70 TL işlemiş faiz 51.654,78 TL BSMV ve 1.463.843,00 TL asıl alacak miktarına dava tarihinden tahsili tarihine kadar %36 oranında temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar tarafından davaya karşı cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince “… davacı banka tarafından, davalılar aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu, rehnin paraya çevrilmesi yolu ve genel haciz yolu ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile açılan icra takiplerinden; davamıza konu; İzmir 28. İcra Müdürlüğünün 2014/6881 esas sayılı dosyasından 14/05/2015 tarihinde tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile yapılan ilamsız icra takibinde davalıların asıl alacağa itiraz etmeyip, faiz, faiz oranı, masraf, bsmv ve depo tutarına itiraz ederek takibi durdurmuşlardır. Davacı banka tarafından süresinde itirazın iptali davası ikame edilmediğinden işbu alacak davası açıldığı belirlenmiştir. Davacı banka ile davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 21/07/2010 düzenleme tarihli 500.000,00 TL, 11/01/2011 düzenleme tarihli 1.000.000,00 Usd, 05/06/2013 düzenleme tarihli 3.500.000,00 Usd limitli genel ticari kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeleri davalılar … ve … 5.700.000,00 Usd ve 650.000,00 TL kefalet limitli olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, her birinin kefalet limiti 5.700.000,00 Usd ve 650.000,00 TL olarak belirlendiği, sözleşmelere istinaden davalı şirkete döviz kredisi ve gayri nakdi akreditif kredileri kullandırıldığı, kredilerin ödenmemesi üzerine hesaplar kat edilerek davalılara ihtarname keşide edildiği ve davalıların temerrüde düştüğü, kredi sözleşmelerindeki imzalarda inkar edilmemiş ve kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu görülmüş, dava tarihi itibari ile İzmir 28. İcra Müdürlüğünün 2014/6881 esas sayılı dosyasında döviz kredilerinden dolayı 5.355.051,80 TL asıl alacak yönünden takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Neticeten; davalıların davacı bankaya döviz kredileri yönünden; 3.004.648,82 TL İşlemiş Faiz, 150.272,92 TL faizlerin %5 gider vergisi, 3.301,55 TL masraf olmak üzere, akreditif kredi yönünden; 1.463.843,00 TL asıl alacak, 956.418,13 TL işlemiş faiz, 47.820,91 TL faizlerin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 5.626.305,33 TL borçlarının bulunduğu tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporundan anlaşılmakla…” gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulü ile; tahsilde tekerrür olmamak şartı ile; 5.626.305,33 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, İzmir 28. İcra Müdürlüğünün 2014/6881 takip sayılı dosyasında kesinleşen 5.355.051,80 TL asıl alacak yönünden dava tarihi olan 20/06/2016 tarihinden itibaren %36 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına, Kabul edilen miktar içerisinde bulunan 1.463.843,00 TL asıl alacak yönünden dava tarihi olan 20/06/2016 tarihinden itibaren %36 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın reddedilen kısmı yönünden kararın kaldırılması gerektiğini, müvekkili Banka ile davalılar arasında 21.07.2010, 14.09.2010, 11.01.2011, 15.10.2012 ve 05.06.2013 tarihli kredi sözleşmeleri ile kredi kullandırıldığını, söz konusu kredi sözleşmelerinin davalılar … ve … tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeni ile borçlu şirket ve kefilleri aleyhine Bornova 5. Noterliği’nin 28.04.2014 tarih ve 10098 yevmiye numaralı muacceliyet ihtarnamesi ve eki hesap özetlerinin gönderildiğini, söz konusu ihtarnamelere rağmen kredi alacaklarının tahsil edilememesi sebebi ile borçlu firma ve ilgililer hakkında alacağın tahsilinde tekerrür etmemek kaydıyla İzmir 28.İcra Müdürlüğü’nün 2014/7161 Esasına kayıtla rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip, İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6331Esasına kayden kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takip ve İzmir 28 İcra Müdürlüğü’nün 2014/6881 Esasına kayıtla genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6881E. Sayılı dosyasında borçlular tarafından işlemiş faize, faiz oranına, BSMV’ye, masrafa ve gayrinakdi riskimize ilişkin depo tutarına itiraz ettiklerini, borçlular tarafından asıl alacak tutarına itiraz edilmediğinden söz konusu takibin 5.355.051,80TL’lik asıl alacak yönünden kesinleştiğini, mahkemece karar verilirken, karara dayanak olarak dosyada alınan bilirkişi raporunun gösterildiğini, ancak alınan bilirkişi raporlarının eksik incelemeye dayalı ve hatalı olarak düzenlendiğini, hükme esas teşkil etmesinin mümkün olmadığını, yasal düzenlenmeler karşısında ihtarda verilen sürenin 3 iş günü değil, 3 gün olması sebebiyle cumartesi ve pazar günleri de hesaba katılarak, muacceliyet tarihinin 06/05/2014 olduğunu, bu husustaki itirazlarını mahkemeye sunduklarını, fakat bilirkişi tarafından itirazlarının görmezden gelindiğini, bilirkişi raporu ile banka alacağının hatalı olarak hesaplandığını, itirazlarına rağmen hesap hatasının düzeltilmediğini, davalıların asıl alacak kalemine itiraz etmediklerini, bu nedenle asıl alacak kaleminin 5.355.051,80 TL olarak kesinleştiğini, hesaplamaların bu tutar üzerinden yapılması gerektiğini, bilirkişi tarafından bu itirazlarını da dikkate alınmadığını, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde 03.09.2014 tarihli banka akreditif alacağının 1.563.058,49tl olarak tespit edildiğini, 03.09.2014 tarihinden dava tarihi olan 20.06.2016 tarihine kadar ki faiz alacağının1.563.058,49 TL üzerinden hesaplanması gerekirken, bilirkişi tarafından 1.563.058,49 TL alacaktan 99.216,49 TL düşülerek, faizin 1.463.843,00 TL üzerinden hesaplandığını, asıl alacak tutarından düşülen 99.216,49 TL’nin ne olduğu ve neden düşüldüğü hususunda hiçbir bilgi verilmediğini, söz konusu tutarın tahsilat kalemi içerisinde yer almadığını, ayrı bir kalem olarak belirtildiğini, bilirkişi tarafından akreditif kredisi nedeni ile dava tarihine kadar yapılan toplam tahsilatın 459.826,73 TL olarak belirtilmesi sebebi ile söz konusu tutarın tahsilat olmadığının açıkça ortada olduğunu, itirazlarına yönelik ek rapor alındığını, ancak ek raporun itirazlarını karşılamadığını, raporların birbiri ile çeliştiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi sözleşmesine dayalı olarak alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Davacı mahkemece verilen süre içerisinde talebini açıkladığı 24.04.2017 tarihli dilekçesinde gayrinakdi (akreditif) alacağını ” 02.06.2014 tarihinden nakde dönüşerek dava tarihine kadar işleyecek, 1.463,843,00-TL Asıl Alacak, 1.033.095,70TL işlemiş faizi 51.654,78-TL üzerinden BSMV alacağı ve tahsil tarihine kadar asıl alacak üzerinden işlemiş faizi ve faizin %5 BSMV’si ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla davalılardan tahsiline ” şeklinde somutlaştırmıştır. Mahkemece benimsenen asıl ve ek bilirkişi raporlarında gayrinakdi kredi yönünden yapılan hesaplamada asıl alacak 1.563,058.49 TL olarak tespit edilmiş ancak davacı asıl alacak talebini 1.463.843,00 TL olarak somutlaştırıp talep ettiğinden taleple bağlılık kuralı gereğince raporlarda faiz ve masraflar bu bedel esas alınıp hesaplanmış, mahkemece de bu bedel üzerinden alacağa karar verilmiştir. Davacı her ne kadar alacağın 1.563,058,49 TL üzerinden hesaplanması gerektiğini belirterek istinaf itirazında bulunmuş ise de, taleple bağlılık kuralı gereğince yapılan hesaplama ve mahkemenin bu konudaki kabulü yerinde görülmüş, davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Davacının borcun ödenmesi amacıyla borçlulara 28.04.2014 tariihinde ihtaname gönderdiği, borcun ödenmemesi üzerine borçlulara icra takibi yaptığı, takipte asıl borca itiraz edilmediği ancak fer’ilerine itiraz edildiği, eldeki davada süresinde itirazın iptali davası açmadıkları için borcun fer’ileri ve takipten sonra nakde dönüşen akreditif kredisinin tahsilini talep ettikleri anlaşılmıştır. Davacı her ne kadar mahkemece alınan bilirkişi raporlarında borçlulara çekilen ihtarnamenin tebliğ tarihlerine göre borçluların temerrüde düştükleri tarihlerin yanlış hesaplandığını belirtmiş ise de, davacının davadaki talebi ile mahkemenin kısmi kabul arasındaki farkın ( davacı toplam alacak talebi: 5.706.816,77 TL, mahkemece kabul edilen toplam alacak : 5.626,305,33 TL, reddedilen kısım: 80.511,44 TL ) davacının akreditif alacağına ait kısımdan kaynaklandığı, bu kısmın ise davalılara çekilen 28.04.2014 tarihli ihtardan sonra 02.06.2014 tarihinde nakde dönüşen bedele ait olduğu, bu bedelin ihtarname ve dolayısıyla temerrüde düşülen tarihlerle herhangi bir ilgisinin olmadığı, mahkemece ihtarla ilgili yani alacağın ferilerine ait davacı talep edilen kısmın tamamının kabul edildiği, bu sebeple borçluların temerrüt tarihine yönelik istinaf itirazlarının da haksız olduğu anlaşılmakla davacının bu itirazlarının da reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/04/2019 tarih ve 2016/871 Esas – 2019/507 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/11/2023