Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1985 E. 2023/1693 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1985
KARAR NO : 2023/1693

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2023 (Dava) – 09/08/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2023/538 Esas (Derdest Dosya)
DAVALI : Hasımsız
DAVA : Kıymetli Evrak İptali
BAM KARAR TARİHİ : 01/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/08/2023 ara karar tarihli ve 2023/538 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; 25/07/2023 tarihli dilekçede açıklandığı üzere müvekkili namına yazılı çekin müvekkili tarafından kaybedildiğini, çekte herhangi bir ciro işlemi bulunmadığından bankaya ibraz hakkının müvekkiline ait olduğunu, yüksek bir meblağ olan çek bedelinin (11.608.000 TL) ödenmemesi sebebiyle bünyesinde 100’den fazla işçi çalıştırmakta olan müvekkilinin nakit akışındaki dengenin bozulduğunu ve zarara uğradığını, keşideci tarafından müvekkiline yapılacak ödemenin bloke yerine geçmesinin istendiğini ancak mahkemece bu isteğin reddedildiğini, 07/08/2023 tarihi itibariyle 26/07/2023 keşide tarihli çekin 10 günlük ibraz süresinin geçtiğini, bu tarihten sonra çekin kıymetli evrak niteliğinin ve bankanın ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığını, geçerli bir çekin varlığından söz edilemeyeceği için blokede beklemekte olan miktarın müvekkiline ödenmemesindeki hukuki yarar ve tedbir amacının ortadan kalktığını ileri sürerek, keşideci tarafından bloke hesabına yatırılan paranın müvekkilinin hesabına aktarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 09/08/2023 TARİHLİ ARA KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…TTK’nın 757. maddesinde belirtildiği üzere poliçenin (çekin) iptali ancak lehtar veya yetkili hamil tarafından istenebilecektir. Davacı tarafın eldeki bu davada çekin yasal hamili olduğunu kanıtlaması gerektiğinden, çek iptal kararı verildikten sonra keşideci ödeme yaparsa bu ödeme geçerli bir ödeme olacağından, dava tek taraflı olarak yani hasımsız olarak açılmış bir dava olduğundan ve her ne kadar çekte ciro olmadığı ileri sürülmüş ise de; kayıp olduğu ileri sürülen çek eli geçiren ya da geçirenler tarafından sahtecilik yolu ile de olsa ciro yapılması mümkün olup, böyle bir durumun varlığı yargılamaya gerektireceğinden, mahkememize keşideci tarafından bloke edilen paranın davacıya ödenmesi şeklinde bir karar verilemeyeceğinden, bu durum 3. kişilerin ileri sürebilecekleri haklarına zarar getirebileceği…” gerekçesiyle davacı vekilinin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 03.07.2023 tarihinde dava konusu çek hakkında ödeme yasağı konulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, yerel mahkemece taleplerinin 04.07.2023 tarihli tensip zabtı ile dava konusu 1 adet çek bedeli olan 11.608.000,00-TL’nin %15’i oranında teminat yatırılması karşılığında ödemekten men kararı verilmesine, teminat yatırılıp makbuzu mahkemeye sunulduğunda ilgili banka şube müdürlüklerine yazı yazılmasına, yazılacak yazıda “çekin 3. Kişiler tarafından ibraz edilmesi durumunda ve karşılığı bulunduğu takdirde ödenmesinin önlenmesi, çekin bedeli kadar paranın mahkemenin ikinci bir kararına kadar bankadaki hesapta tutulup bloke edilmesi, çekin tahsili için ibraz edildiğinde ibraz hususunun ve çekin bedeli karşılığı yoksa bulunmadığı, karşılığı varsa bloke edildiği ve ödenmesinin önlenmesine karar verildiği ve ayrıca çeki ibraz eden kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin ne olduğu (tespit edilerek)” hususlarının belirtilmesine, bu suretle ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini ve konu ile ilgili olarak 21.07.2023 tarihli … Bankası A.Ş. … … Şubesi’ne müzekkere yazıldığını, çekin bedeli kadar paranın mahkemenin ikinci bir kararına kadar bankadaki hesapta tutulup bloke edilmesi hususununu, müvekkili şirketin vadesi dolduğu halde ödenmeyen yüksek meblağlı alacağının nakit akışındaki dengesini telafisi olmayacak derecede bozması nedeniyle ticari olarak zarara uğradığından bahisle 25.07.2023 tarihli dilekçe ile keşideci tarafından müvekkiline yapılacak ödemenin bloke yerine geçmesinin talep edildiğini, talebin”keşidecinin çekin karşılığını bulundurma yükümlülüğü ve çekin ibrazı halinde dahi bankanın ödeme yapmasının mümkün olmadığı” gerekçesiyle reddedildiğini, ancak, çekin ibraz müddetinin geçmiş olması sebebiyle işbu tarihten sonra çekin kıymetli evrak mahiyeti ve bankanın ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığını, geçerli bir çekin varlığından bahsedilemeyeceği için blokede beklemekte olan miktarın müvekkiline ödenmemesindeki hukuki yarar ve tedbir amacı da ortadan kalktığından bahisle 08.08.2023 tarihinde keşideci tarafından bloke hesabına yatırılan paranın Müvekkile ödenmesinin talep edildiğini, talebin 09.08.2023 tarihli ara karar ile talebin reddine karar verildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu çekin vade tarihinin 26.07.2023 olduğunu, yerel mahkemece verilen 04.07.2023 tarihli ihtiyati tedbir kararında “çekin bedeli kadar paranın mahkemenin ikinci bir kararına kadar bankadaki hesapta tutulup bloke edilmesi” maddenin yanlış yorumlandığını, dosya aşaması itibariyle çek bedeli paranın bloke edilmeye devam etmesinin, hiçbir hukuki mantığı bulunmadığını, aralarındaki ticari iş dolayısıyla müvekkili şirket tarafından bir takım emtiaların … A.Ş.’ye tesliminin gerçekleştiğini, işbu teslimin bedeli olan 11.608.000-TL vade tarihi 26.07.2023’ün geçmesine rağmen halen müvekkili şirketin hesabına geçmediğini, söz konusu paranın, bloke hesabında tutulduğu için faiz de işletilemediğini, müvekkili şirketin bu yüksek bedelli ödemeyi alamadığı için ticari zararının her geçen gün arttığını, çek üzerine hali hazırda teminat ödenerek ödeme yasağı konulduğunu, ancak çek bedelinin hesapta blokeli olarak tutulmasının hiçbir hukuki gerekçesi bulunmadığını, yerel mahkemenin bu yönde karar tesis etmesinin, taleple bağlılık ilkesine de aykırı olduğunu, çek bedelinin bankadaki hesapta tutulup bloke edilmesine karar veren mahkemece, blokenin kaldırılması kararının da verilebileceğini, talep tarihi itibariyle 26.07.2023 keşide tarihli çekin 10 günlük ibraz müddetinin de geçmiş olduğunu, bu tarihten sonra çekin kıymetli evrak mahiyeti ve bankanın ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığını belirterek, yerel mahkemenin 09/08/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 13/09/2023 tarihli talep dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin 09/08/2023 tarihli ara kararını 24/08/2023 tarihinde istinaf ettiklerini, ancak geçen sürede, dava konusu çekin bedeli kadar paranın bankadaki hesapta tutulup bloke edilmesi hususunun, müvekkili şirketin vadesi dolduğu halde ödenmeyen yüksek meblağlı alacağının nakit akışındaki dengesinin telafisi olmayacak derecede bozmaya katlanarak devam ettiğini, çekin ibraz müddetinin geçmiş olması sebebiyle çekin kıymetli evrak mahiyeti ve bankanın ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığını, geçerli bir çekin varlığından bahsedilemeyeceği için blokede beklemekte olan miktarın müvekkiline ödenmemesinde hukuki yarar bulunmaması ve tedbir amacının da ortadan kalktığından bahisle 13/09/2023 tarihinde tedbir kararının ve buna bağlık olarak ödeme yasağı kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, ancak 24/08/2023 tarihli istinaf taleplerinin hukuki dayanağının ortadan kalktığını belirterek, 09/08/2023 tarihli ara karara karşı istinaf başvurularının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 27/09/2023 TARİHLİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Davacı vekili Av. … UYAP sisteminden gönderdiği 13/09/2023 tarihli dilekçesi ile 09/08/2023 tarihli ara kararına karşı 24/08/2023 tarihli istinaf başvurusundan vazgeçtiğini bildirmesi…” gerekçesiyle 09/08/2023 tarih 2023/538 Esas sayılı ara kararına karşı davacı vekili Av. … tarafından istinaf edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, çek iptali istemli davada tedbirin reddine yönelik verilen ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.

Somut olayda; dosya yerel mahkemedeyken davacı vekili tarafından 09/08/2023 tarihli ara karara karşı istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin talep edildiği, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/538 Esas sayılı ve 27/09/2023 tarihli ara kararı ile “09/08/2023 tarih 2023/538 Esas sayılı ara kararına karşı davacı vekili Av. … tarafından istinaf edilmemiş sayılmasına…” şeklinde karar verildiği, bu kararın davacı vekiline tebliğ edildiği ve davacı vekili tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı dolayısıyla Dairemizce artık değerlendirilmesi gereken bir tedbir kararının bulunmadığı ve istinaf başvurusunun konusunun kalmadığı anlaşılmakla, davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin istinaf itirazları konusunda yerel mahkemece karar verildiği anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında istinaf eden tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/11/2023