Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1860 E. 2023/1473 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1860
KARAR NO : 2023/473

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/08/2023
NUMARASI : 2023/678 Esas – 2023/644 Karar
DAVA : Kıymetli Evrak (Çek) İptali (Hasımsız)
BAM KARAR TARİHİ : 05/10/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 05/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/08/2023 tarihli 2023/678 Esas ve 2023/644 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin murisi olan …’un 08/06/2023 tarihinde vefat ettiğini, vefat sonrası müvekkili tarafından veraset intikal beyannamesi verildikten sonra …’nda bulunan paraların mirasçılara hisseleri oranında geçirilmesi için ilgili … … Şubesine başvurulduğunda banka yetkilileri tarafından “muris …’a ait çek karnesinin bulunduğu, bunların bankaya iadesinin gerektiği, aksi halde paranın ödenemeyeceği” hususunun bildirildiğini, müvekkilinin 78 yaşında olmasından dolayı eşi …’un vefatından sonra özel çekmecesinde bulunan çeklerin başına olumsuz bir durum meydana gelmesinden korkması sebebiyle çeklerin bankaya iadesi edilmesi gerektiğini bilmemesinden dolayı yırtarak imha ettiğini, bu çeklerin herhangi bir şekilde ortaya çıkması ve ilgili bankaya ibraz edilmesi halinde çok vahim sonuçlar doğacağını belirterek, dilekçesinde belirttiği 23 adet çekin iptaline, çekler üzerine ödeme yasağı konulmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…Davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/d-h ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin, murisi … TC kimlik numaralı …’un 08.06.2023 tarihinde vefat ettiğini, vefat sonrası müvekkili … Veraset İntikal Beyannamesi verildikten sonra …nda bulunan paraların mirasçılara hisseleri oranında geçirilmesi için ilgili … … Şubesine müracaatlarında, banka yetkilileri tarafından muris …’a ait Çek Karnesi bulunduğunu, bu çeklerin bankaya iadesinin gerektiğini, aksi halde paranın ödenemiyeceğini, müvekkiline bildirildiğini, müvekkili …, 78 yaşında olup, eşi …’un 08.06.2023 tarihinde ölümünden sonra, özel çekmecesinde bulunan çeklerin, başların olumsuz bir durum meydana gelmesinden korktuğunu ve çeklerin bankaya iadesini bilmediği için çekleri ve diğer bazı evrakları çöpe attığını, Mahkeme kararının usul ve yasal yönden hukuka aykırı olduğunu, zira bu iptali istenen çeklerin, müvekkilinin 78 yaşında olduğu için çeklerin hangi amaçla kullanıldığını bilmediğini, bu çeklerin çöpe atıldığında başlangıçta boş olup, ancak kötü niyetli kişilerin eline geçtiğinde üzerlerine yüksek rakamlar yazılarak bankaya ibrazı halinde Muris …’un mirasçıları olan müvekkili … ve …’a yöneleceklerini, mahkemenin davacı müvekkili …’un işbu çek iptali davasını açmakta hukuki yararının olmadığını, res’en göz önüne alınacak nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, müvekkile ait ve ekte fotokopilerini, dava dilekçesinde listesini sundukları çeklerin üzerlerine rakamlar yazılarak müvekkilinin zararlarına sebep olacak çeklerin ödenmesini önlemek için ivedilikle ödeme yasağı konulmasına ( İhtiyadi Tedbir ) ve dava sonunda söz konusu çeklerin iptaline karar verilmesini beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince dosya üzerinden karar verilmiş ise de, davanın hasımsız olduğu ve taraf teşkilinin gerekmediği, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı ve keşideci sıfatıyla dava açtığının sabit bulunduğu, HMK.nun 138. maddesi uyarınca dava şartları hakkında dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılmakla Anayasanın 141/son ve HMK.nun 30. maddelerinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi gereği dosya üzerinden karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardandır.
Davacının keşidecisi sıfatıyla bu davayı açtığı ve keşideci murisin mirasçısı olması sebebiyle halefiyet yoluyla keşideci sıfatına sahip olduğunun davacının kendi kabulünde olduğu, bu hususta bir tereddüt bulunmadığı, ancak keşidecinin zayi nedeniyle çek iptali istemi hakkı bulunmadığı, zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkının 6102 sayılı TTK.651/2. maddesi uyarınca iptal davasını açmakta hukuki menfaati olan kişinin senede bağlı alacak hakkı olan yetkili hamil de olduğu, keşidecinin (hesap sahibinin) iptal kararı almakta hiç bir hukuki yararı bulunmadığı, dava konusu çeklerin davacının çek hesabına ait oldukları, TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818-(1)s) maddesi yollamasıyla aynı kanunun 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptali davası açabileceği, esasen zayi olmuş çek hakkında keşidecinin, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabileceği veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açması mümkün olduğu ve dolayısıyla bu halde davacının çek iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı dolayısıyla keşidecinin bu davayı açma hakkının bulunmadığı anlaşılmıştır. ( benzer nitelikte Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19/04/2018 tarihli 2016/10022 – 2018/2952 sayılı ilamı ).
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/08/2023 tarihli 2023/678 Esas ve 2023/644 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
7-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/10/2023