Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1808 E. 2023/1793 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1808
KARAR NO : 2023/1793

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/09/2015 (Dava) – 09/05/2023 (Karar)
NUMARASI : 2022/279 Esas – 2023/312 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 22/11/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2023 tarih ve 2022/279 Esas – 2023/312 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 19/06/2015 tarihinde Sarıgöl İlçesi’nde Alaşehir yolu üzerinde, müvekkili …’ya ait … plakalı çekici ile buna bağlı … plakalı römorkun arıza yapması nedeni ile yol kenarında park ettiğini, yardıma gelen diğer davacı …’çı ile birlikte aracın sorunu ile ilgilendikleri esnada, davalı sürücü …’in yönetiminde, diğer davalı …’e ait, davalı …’nde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı … plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkillerine çarptığını, davacı …’ya ait … plakalı aracın ağır hasara uğradığını, 3.540,00-TL çekici masrafı ödediğini, araçta bulunan malların nakliye masrafı olarak 2.242,00-TL ödeme yaptığını, aracın 40 günde onarıldığını, müvekkilinin kaza sebebi ile önce Sarıgöl Devlet Hastanesi’nde, ardından Aliağa Tıp Merkezi’nde gördüğü tedavisinin halen devam ettiğini, 10 gün boyunca çalışamaz raporlarının olduğunu, kamyon şoförü olan müvekkilinin taşıma işi yaptığı aracın 37 gün boyunca onarımda olması nedeniyle iş ve gelir kaybına uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için … plakalı aracın değer kaybı nedeniyle 1.000,00-TL, kaza sonrasında aracın yetkili servise çekilme masrafı nedeniyle 3.540,00-TL, aracın dorsesi ve malların nakliye masrafı için 2.242,00-TL, aracın onarım esnasındaki kazanç kaybı olarak 500,00-TL, çalışamadığı süredeki geçici iş gücü kaybı için 500,00-TL toplamı 7.782,00-TL maddi tazminat ile … için çalışamadığı süredeki geçici iş gücü kaybı için 1.000,00-TL maddi tazminatın, … için 15.000,00-TL, … için 15.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 38.782,00-TL tazminatın 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … yönünden poliçe limiti ve sadece araçtaki değer kaybı ile aracın onarım görmesi nedeni ile mahrum kalınan kazanç kaybı hariç, davacıların çalışamadığı süreçteki geçici iş gücü kaybı nitelikli maddi tazminat talepleri ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; ceza dosyası ve kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celp edildikten sonra kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 19/02/2019 TARİHLİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacı … için 7.500,00-TL, davacı … için 1.667,00-TL toplamı 9.167,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren, davalı …’nden 04.09.2015 dava tarihinden itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine.
2-Davacı … tarafından davalı … hakkında değer kaybı tazminatı istemi ile açılan davanın reddine,
3-30.000,00-TL değer kaybı, 3.540,00-TL çekici ücreti, 2.242,00-TL emtia nakliye gideri, 1.431,16-TL kazanç kaybı bedeli toplamı 37.213,16-TL maddi tazminatın davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …’ya verilmesine.
4- Davacı … için 4.000,00-TL, davacı … için 1.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara ödenmesine.
Davacı …’nın fazlaya ilişkin 11.000,00-TL, davacı … ’nın fazlaya ilişkin 14.000,00-TL manevi tazminat istemlerinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Kararın, taraf vekilleri tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
DAİREMİZİN 20/04/2022 TARİHLİ KALDIRMA KARARI:
Dairemizce; “… Dava dilekçesi ile davacıların kamyon şoförlüğü yaptıkları, … Kooperatifine üye oldukları, davacı …’nın aynı zamanda … plakalı aracın maliki olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar geçici işgücü kaybı zararlarını talep etmiş, bunun yanı sıra davacı … ek olarak aracın onarımı sebebiyle kazanç kaybını da talep etmiştir. Mahkemece zabıta marifetiyle yaptırılan araştırma uyarınca davacıların aylık kazançları 5.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. Mahkemece … Kooperatifine yazılan yazıya verilen cevapta ise davacı …’nın 2015 yıllık gelirinin 34.348,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı …’nın kazanç kaybı hesaplanırken kooperatiften gelen yazıya göre aylık geliri 2.862,33 TL, geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanırken ise aylık geliri zabıta araştırması uyarınca belirlenen 5.000,00 TL olarak kabul edilerek çelişki doğuracak şekilde hesaplama yapılması doğru olmamıştır. Bunun yanı sıra davacı …’nın aynı zamanda aracın maliki de oluşu nazara alındığında aracın hem 15 günlük kazanç kaybına hem de aynı süre içinde geçici işgöremezlik tazminata hak kazanamayacağına yönelik davalı itirazlarının raporda ve karar yerinde tartışılmaması doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, her iki davacının da gerçek gelirlerinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespiti ile davalıların yukarıda açıklanan itirazlarını da karşılayacak şekilde aynı bilirkişi heyetinde ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır….” gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 09/05/2023 TARİHLİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacı … için 4.500,00-TL, davacı … için 1.000,00-TL toplamı 5.500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren, davalı …’nden 04.09.2015 dava tarihinden itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara verilmesine, fazlaca istemin reddine,
2-Davacı … tarafından davalı … hakkında değer kaybı tazminatı istemi ile açılan davanın reddine.
3-30.000,00-TL değer kaybı, 3.540,00-TL çekici ücreti, 2.242,00-TL emtia nakliye gideri toplamı 35.782,00-TL maddi tazminatın davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …’ya verilmesine, Fazlaca istemin reddine
4-Davacı … tarafından davalılar … ile … hakkında açılan kazanç kaybı bedeli istemi ile açılan davanın reddine,
5-Davacı … için 4.000,00-TL, davacı … için 1.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara ödenmesine.
Davacı …’nın fazlaya ilişkin 11.000,00-TL, davacı …’nın fazlaya ilişkin 14.000,00-TL manevi tazminat istemlerinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili davacıların hayati tehlike yaşadığı kaza neticesinde fiziksel olarak çektikleri acıların yanında ekonomik düzenlerinin de bozulması ile uğradıkları manevi zarara ilişkin dava tarihinden 8 yıl sonra hükmedilen fahiş anlamda düşük tazminat bedellerinin, yasa ve içtihatlarla belirlenen manevi tazminat kriterlerine aykırılık teşkil ettiği gibi değişen piyasa koşulları nezdinde hukuki anlamını yitirdiğini, kısmi kabul nedeni ile karşı vekalet ücreti ödenmesine hükmedildiği için manevi zararın tazminine yönelik takdirin, miktarı itibariyle bir anlam ifade etmediğini, müvekkili …’nın yaralanmış olması ve tıbbi iyileşme süresinin 6 hafta olduğu gerekçesiyle manevi tazminata hükmedilmesinin, müvekkili …’nın ise 10 günlük tıbbi iyileşme süresinin olmasına rağmen 1.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin, takdir edilen manevi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti ödeme zorunluluğu karşısında anlamını yitirdiğini, her iki müvekkili içinde hükmedilen manevi tazminat bedellerinin, kazanın tehlikelilik derecesi, davalı yanın kusuru ile davalıların ekonomik durumları, 8 yıl sonra neticelenen davada olay tarihindeki paranın alım gücü nezdinde adalet duygusunu ve manevi zararın tatminini sağlamaktan uzak olduğu gibi müvekkillerinin bozulmuş olan ruhi ve bedeni huzurunun yeniden elde edilmesini sağlamayacağını, manevi tazminat bedellerinin hükmedilen karşı taraf vekalet ücreti ile tamamen yok edilmiş olması ve uzayan yargılama sürecinde değişen piyasa koşullarında paranın değer kaybı yaşamasının eldeki dava kapsamında manevi tazminatın amacını ortadan kaldırdığını, kazanç kaybı taleplerinin reddine yönelik hukuki belirlemenin dosya içeriği ile çelişki arz ettiğini, kazanç kaybı taleplerinin davacı …’ya ait davaya konu kazada hasarlanan … plakalı aracın tamirde kaldığı 15 gün içinde çalışmaması nedenine bağlı olan bir zarardan kaynaklı olduğunu, geçici iş göremezlik alacağının yerel mahkeme tarafından sosyal durum araştırması hilafına takdire dayalı ortalama kazanç tespitine göre yapıldığını, yerel mahkeme tarafından dosyaya sunulmuş olan TÜİK verisinin, davacıların iş kolu hakkında olmaması nedeniyle ücret tayininde dikkate alınmadığını, oysa ilgili TÜİK veri bilgisinin 1321 kodlu kamyon işletmecisi mesleğinin 2014 yılına ait ortalama brüt kazancına ilişkin olduğunu, her iki davacı müvekkilinin de dosya içeriği ile de sabit olduğu üzere kendine ait kamyon niteliğinde araç sahibi ve işletmecisi olduğunun tartışma dışı olduğunu, sunulan TÜİK kayıtlarına göre müvekkili davacının meslek grubunun 2014 yılı kasım ayına göre ortalama brüt ücretinin 6.526 TL olduğunu, davacının sosyal durul araştırmasına yönelik tespit edilen 5.000 TL kazancın samimi ve fiili duruma göre uygun olduğunun hukuken netlik kazandığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ile … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu kazanın meydana gelmesinde müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini, kazaya ilişkin tutulan tutanakların müvekkillerinin yokluğunda ve gerçeğe aykırı olarak tutulduğunu, kazanın meydana gelmesinde davacıların kusurunun bulunduğunu, aracı arıza halinde park etmiş olsa dahi davacıların gerekli önlemleri alması gerektiğini, ancak söz konusu olayda davacıların herhangi bir uyarıcı ve ikaz levhası kullanmadıklarını, müvekkillerine kusur atfedilmesi halinde müterafik kusurun bulunduğu hususun nazara alınması gerektiğini, davacı tarafça talep edilen çekici ve nakliye masrafı taleplerinin yüksek olduğunu, kabul etmediklerini, kazanın meydana gelmesi akabinde aracın en yakın yetkili servise sevkinin sağlanması gerekirken bu kadar uzak mesafedeki bir servise götürülmesi ve buna ilişkin de yapılan masrafların müvekkillerinden talep edilmesinin hakkın kötüye kullanımını teşkil ettiğini, gerçek zararın belirlenmesinde davacılara ödenen değil, gerçekte ödenmesi gereken miktarın belirlenmesi gerektiğini, bu kapsamda davacılarca dosyaya ibraz edilen faturalar ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, fatura bedellerinin müvekkillerinden tahsilinin istenilmesinin mümkün olmayacağını, davacılardan … için talep edilen iş göremezlik tazminatı talebinin de reddi gerekmekte iken 4.500-TL lehine geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesini ve … lehine hükmedilen 1.000 TL geçici iş göremezlik tazminatını kabul etmediklerini, kaza sonrasında müvekkilleri ile davacıların aynı anda hastaneye kaldırıldığını, yapılan muayene esnasında davacı …’in ayağında herhangi bir kırık saptanmadığını, ancak davacıların müvekkillerden adeta ne koparırsam kardır mantığıyla kaza ile hiçbir illiyet bağı bulunmayan bir şekilde iş göremezlik tazminatı talep ettikleri ve yerel mahkemece de lehine iş göremezlik tazminatına hükmedildiğini, davacıların geçici iş göremez kalmaları gibi bir durumun söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacıların geçici iş göremez kaldıklarının kabul edilmesi varsayımında dahi hükmedilen miktarların afaki olduğunu, … yönünden yapılan hesaplamalarda davacının resmi kayıtlardaki gelirine göre hesaplanan 400,50 TL lik geçici iş göremezlik zararının bulunduğuna karar verilmesi, … yönünden yapılan hesaplamalarda ise bizzat davacının kendisinin üyesi olduğu … Kooperatifine bildirmiş olduğu gelir seviyesine göre hesaplanan 1.802,25 TL geçici iş göremezlik zararının bulunduğuna karar verilmesi gerektiğini, bizzat davacı tarafından beyan edilen ikrar niteliğindeki gelir seviyesine göre değil de emsal ücret tartışmasına göre tespit edilen değer doğrultusunda yapılan hesaplamaları kabul etmediklerini, hükme esas alınan bilirkişi ek ve kök raporlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu raporları kabul etmediklerini, bilirkişinin raporunda ispata ve hüküm kurmaya elverişli deliller kullanılmaksızın yalnızca davacı yanın beyanlarına dayalı rapor tanzimi yoluna gittiğini, ek ve kök raporda ısrarlı bir şekilde davacıların beyanlarına dayalı olarak yapılan emniyet araştırmasının hesaplamalarda baz alındığını, bu bakımdan gerçek kazanç araştırması yapılması gerekirken eksik ve yanlış değerlendirme yapılmasının usul ve hukuka aykırı olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanmasında da fahiş miktarların belirlenmesi gerektiğini, eksik inceleme neticesinde herhangi bir emsal fiyet ve ilan baz alınmaksızın hesaplama yapıldığını, kısmi dava ile istenilen tutarlar kadar zaman aşımının kesileceğini, ancak fazlaya ilişkin saklı tutulan haklar ve miktarlar yönünden zaman aşımının işlemeye devam ettiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle araçtaki değer kaybı, geçici işgöremezlik ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacılar ve davalılardan … ile … vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacıların gelirlerinin mahkemece yapılan araştırma sonucu usulüne uygun olarak belirlenmesi doğrultusunda geçici işgöremezlik tazminatlarının doğru olarak belirlenmesine, kazanın oluş şekline uygun düzenlenen kusur bilirkişi raporu ile aracın değer kaybına yönelik olarak alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmasına, davacıların maluliyetlerinin tespiti için alınan sağlık raporlarının Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan alınmış olması sebebi ile yeterli olmasına, davaya konu olayda davacıların yaralanması uyarınca ceza zamanaşımı gözetilecek olup bu sebeple ıslahın süresinde yapılmış olmasına, davacılar lehine belirlenen manevi tazminatın ise hak ve nesafete göre yeterli miktarda olaca şekilde belirlenmesine göre; davacıların istinaf itirazlarının tümünün, davalıların ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Müteselsil sorumluluğa ilişkin hukuki sonuçlar BK’nun 61, 62, 106, 155, 162, 163, 166, 168. maddelerinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca müteselsil sorumluluğun bazı hukuki sonuçları vardır.
Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur.(BK 162/1). Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder.(BK 163/2).
Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.(BK163/1).
Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktar eksilmiş olur (BK 166/1). Borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçlular da alacaklıya karşı borçtan kurtulur.
Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşması, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.(BK 166/3). Müteselsil borçlu, alacaklıyı tatmin ettiği oranda diğer müteselsil borçlulara karşı alacaklının halefi olur.(BK 168/1) ve alacaklının hakları ona geçer. Borçlu yalnızca kendi payına düşen kısmı ödemişse, diğer müteselsil borçluya rücu edemez.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan 2918 sayılı KTK madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davalı sigortalının aracının işletilmesi sırasında doğacak 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu trafik sigortacısı karşılamak durumunda olduğundan, somut olayda; davalı … 23.11.2016 tarihli yazısı ve ekindeki ödeme evrakları ile hasar ödemesi olarak toplamda 02.09.2015 tarihinde 1.652,00 TL ve 23.10.2015 tarihinde 29.000,00 TL olmak üzere toplamda 30.652,00 TL ödeme yaptığını belirtmiştir. Bu durumda sigorta şirketinin yaptığı toplam hasar ödemesinin davalıların zararı olan 30.000,00-TL değer kaybı, 3.540,00-TL çekici ücreti, 2.242,00-TL emtia nakliye gideri olmak üzere toplam davacının talebinin 35.782,00-TL maddi tazminatı karşılamadığı anlaşılsa da davalıların ödeme oranında sorumluluktan kurtularak sadece kalan kısım olan 5.130,00 TL yönünden sorumluluklarının devam ettiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde zararın tümünden diğer davalıların sorumlu tutulması doğru olmamış, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı da anlaşıldığından Dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ve … vekillerinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2023 tarih ve 2022/279 Esas – 2023/312 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE,
“a-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
b-Davacı … için 4.500,00-TL, davacı … için 1.000,00-TL toplamı 5.500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren, davalı …’nden 04.09.2015 dava tarihinden itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine, fazlaca istemin reddine,
Kabul edilen bedel üzerinden alınması gereken 375,70-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye ırat kaydına,
Yazı işleri müdürlüğü tarafından istinaf kararı öncesinde 626,20TL harç ile ilgili yazılan yazının iptal edilmesine,
AAÜT uyarınca kabul edilen bedel üzerinden davacı … için 4.500,00-TL,davacı … için 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine.
c-Davacı … tarafından davalı … hakkında değer kaybı tazminatı istemi ile açılan davanın reddine,
AAÜT uyarınca 1.000,00-TL dava değeri üzerinden 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
d-Değer kaybı, çekici ücreti ve emtia nakliye gideri zararına ilişkin bakiye bedel olan 5.130,00 TL’nin davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı … ’ya verilmesine, fazlaca istemin reddine,
Kabul edilen bedel üzerinden alınması gereken 350,43 TL harcın davacı tarafından yatırılan 132,46-TL peşin harç ile 643,00-TL ıslah harcı toplamı 775,46-TL harçtan mahsubu ile bakiye 425,03 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 132,46-TL peşin harç ile 643,00-TL ıslah harcı toplamı 775,46-TL harcın davalılar … ile …’den tahsil edilerek davacıya verilmesine.
Yazı işleri müdürlüğü tarafından istinaf kararı öncesinde 1.766,54 TL harç ile ilgili yazılan yazının iptal edilmesine,
AAÜT 13/1 maddesi uyarınca kabul edilen bedel üzerinden 5.130,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
e-Davacı … tarafından davalılar … ile … hakkında açılan kazanç kaybı bedeli istemi ile açılan davanın reddine,
Alınması gerekli 179,90-TL karar harcının davacılardan tahsili için hazineye müzekkere yazılmasına,
AAÜT uyarınca red edilen bedel üzerinden 1.431,16-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ile …’e verilmesine,
f-Davacı … için 4.000,00-TL, davacı … için 1.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ile …’den 19.06.2015 kaza tarihinden itibaren itibaren değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacılara ödenmesine.
Davacı … ’nın fazlaya ilişkin 11.000,00-TL, davacı … ’nın fazlaya ilişkin 14.000,00-TL manevi tazminat istemlerinin reddine.
Kabul edilen bedel üzerinden 341,55-TL harcın davalılar … ile …’den tahsili ile hazineye ırat kaydına.
AAÜT uyarınca kabul edilen bedel üzerinden 4.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’den alınarak davacı …’ya, 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’den alınarak davacı …’ya, redde konu bedel üzerinden 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ile …’e verilmesine.
g-Davacılar tarafından istinaf kararı üncesinde sarf edilen 132,46-TL peşin harç, 643,00-TL ıslah harcı, 27,70-TL başvuru harcı, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 3.480,00-TL adli tıp fatura bedeli, 391,20-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 7.074,36-TL yargılama gideri ile istinaf sonrası yapılan 3.000,00-TL bilirkişi ücreti ile 117,25-TL posta masrafı toplamı 3.117,25 TL yargılama giderini olmak üzere toplam 10.191,61-TL ‘nin davanın kabul ve ret oranı nazara alınarak takdiren, 5.508,56TL kısmının davalılardan, davalı … şirketinin sorumlu olduğu oran dikkate alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-Davacılar istinafı yönünden; alınması gerekli 269,85 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
b-Davalılar istinafı yönünden; davalılar … ve … tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine,
Davalılar … ve … tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 492,00 TL, tebligat ve posta gideri 182,00 TL olmak üzere toplam 674,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
ç-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
d-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/11/2023