Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1741 E. 2023/1581 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1740
KARAR NO : 2023/1443

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/05/2023 (Talep) – 31/05/2023 (Ek Karar)
NUMARASI : 2023/159 D. İş Esas – 2023/158 D.İş Karar
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
BAM KARAR TARİHİ : 04/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/159 D. İş Esas – 2023/158 D.İş Karar sayılı dosyasından verilen 31.05.2023 tarihli ek kararının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline olan borcuna karşılık teslim etmiş olduğu 30.03.2023 vade tarihli 150.000,00 USD bedelli bono bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin alacağının rehin veya ipotek ile teminat altına alınmadığını, aldıkları haberlere göre borçlunun mallarını kaçırma gayreti içinde ve adresini terk etmek üzere olduğunu, yapılan tüm görüşmeler sonuçsuz kaldığından davalı-borçlu hakkında ihtiyati haciz talep etmek zorunluluklarının doğduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla İİK.257 ve devamı maddeleri gereğince bono bedelini ödemeyen borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde şimdilik 400.000,00 TL (20.482,35 USD x 19.5290 = 400.000,00 TL) miktarında ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ardından önceki miktara ilaveten 500.000,00 TL bakımından da ek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEMENİN “İHTİYATİ HACİZ” KARARI:
Mahkemece, “…Somut olayda ihtiyati haciz talep eden alacaklının alacağın dayanağı olarak; alacaklısı …, borçlusu … olan 30.03.2023 vade tarihli 150.000 USD bedelli bono sunduğu, 2004 sayılı İİK’nun 257. vd. maddeleri gereğince talep eden yönünden yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği dikkate alınarak 2004 sayılı İİK.nun 258/2. maddesi gereğince takdiren borçlu dinlenmeden 6100 sayılı HMK.nun 316/1-c maddesi delaletiyle 320/1 maddesi gereğince yapılan inceleme sonucunda alacaklının talebinin kabulüne karar vermek gerekmekle; İHTİYATİ HACİZ İSTEMİNİN KABULÜ İLE, alacaklısı …, borçlusu … olan 30.03.2023 vade tarihli 150.000 USD bedelli vadesinde ödenmediği anlaşılan bono nedeniyle, İİK.’nun 257 ve devamı maddeleri gereğince, %15 teminatla, karşı taraf borçlunun 400.000,00 TL borcuna yetecek kadar MENKUL, GAYRİMENKULLERİ İLE ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARDAKİ HAK VE ALACAKLARI üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, ihtiyati haciz isteyen tarafından %15’i olan (60.000,00) TL nakdi veya bir bankaya ait kati süresiz banka teminat mektubunu mahkeme veznesine yatırıldığı takdirde ihtiyati haciz kararının ihtiyati haciz isteyene verilmesine…” şeklinde karar verilmiş, EK İHTİYATİ HACİZ İSTEMİ ÜZERİNE DE; “…Yine aynı bono üzerinden bu defa 500.000,00 TL’lik talepte bulunulduğu, 2004 sayılı İİK’nun 257. vd. maddeleri gereğince talep eden yönünden yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği dikkate alınarak, ihtiyati haciz isteminin KABULÜ İLE, alacaklısı … , borçlusu … olan 30.03.2023 vade tarihli 150.000 USD bedelli bononun vadesinde ödenmediği anlaşılmakla; İ.İ.K.’nun 257 ve devamı maddeleri gereğince, %15 teminatla, karşı taraf borçlunun 500.000,00 TL borcuna yetecek kadar MENKUL, GAYRİMENKULLERİ İLE ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARDAKİ HAK VE ALACAKLARI üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, ihtiyati haciz isteyen tarafından %15’i olan (75.000,00) TL nakdi veya bir bankaya ait kati süresiz banka teminat mektubunu mahkeme veznesine yatırıldığı takdirde ihtiyati haciz kararının ihtiyati haciz isteyene verilmesine…” şeklinde ek karar verildiği anlaşılmıştır.
İTİRAZ:
İhtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının Bodrum 1. İcra Müdürlüğü’nün 2023/7189 sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu ve uygulandığını, ihtiyati haciz icra dosyasına 18/05/2023 tarihinde ibraz edilen vekaletname ile ihtiyati haciz kararının öğrenildiğini, Bodrum 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin Bodrum 1. İcra Müdürlüğü’nün 2023/7189 sayılı dosyasındaki takibin karar verilinceye kadar tedbiren durdurulmasına karar verdiğini, dayanak bonoda yasal unsurların bulunmadığını, zira düzenlenme tarihinin ve yerinin olması gerektiğini, karşı tarafça doldurularak tedavüle konulan takibe konu bonoda ise, tanzim tarihi üzerinde tahrifat yapılmış olup işbu haliyle düzenleme tarihinin yok hükmünde olduğunu ve senet metni üzerinden düzenleme tarihinin net olarak tespit edilemediğini, şu haliyle bu senedin bono niteliğine haiz olmadığını, dolayısıyla böyle bir belgeye istinaden de ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, mahkemenin 2023/159 D. İş sayılı ihtiyati hacze konu kararındaki senedin karşılıksız olduğunu ve kambiyo senedi niteliğinde olmadığını, takibe dayanak senedin 1999 yılında teminat senedi olarak, dilekçe ekindeki protokol ile davalıya teslim edilmiş bir senet olduğunu, takip dayanağı senedin boş halinin fotoğraf çıktısının dilekçe ekinde sunulduğunu, senet çıplak gözle incelendiğinde senedin 1999 yılına ait senet olduğu, dilekçe ekinde sunulan boş olarak sunulan senedin doldurulmuş hali olduğunun tespit edileceğini, müvekkili ile karşı taraf arasında davaya ve icra takibine konu bono nedeniyle ticari bir alış-veriş veya ticari ilişkinin olmadığını, verilme sebebinin ise; ihtiyati haciz isteyen … ile müvekkilinin müteveffa babası arasında tanzim edilen protokole dayandığını, protokol ile zeytinlik arazisinin davalıya devredilmesi, …’un sözleşmeye uymaması halinde ise …’nin teminat senedini işleme koyabileceğine ilişkin anlaşma yapıldığını, …’nin bu şekilde müvekkilinden ve babasından boş olarak teminat senedini aldığını, yapılan sözleşme şartlarının gerçekleşmediğini, protokole konu 2B arazisi üzerinde müvekkilinin babasının hak sahibi olmadığını ve dolayısıyla protokol şartlarının hukuki imkansızlık nedeniyle hükümsüz kaldığını, müvekkilinin babasının 03/11/2010 tarihinde vefat ettiğini, karşı tarafın müvekkilinden işbu sözleşme nedeniyle babasının borcunu ödemesini istediğini, müvekkilinin davadışı 30/11/2011 tanzim ve 30/11/2012 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bonoyu davalı adına keşide ettiğini, karşı tarafça işbu bononun Bodrum 1.İcra Müdürlüğünün 2014/6810 sayılı dosyası ile takip konusu edilerek tahsil edilmesine rağmen, bu defa da sözkonusu sözleşmenin tanzimi esnasında müvekkilinin ve babasının teminat senedi olarak imzaladığı (ve kendilerine iade edilmeyen) boş teminat senetlerinin ihtiyati haciz talebi ve takip konusu yapıldığını, bedelsiz bononun takibe konu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, alacaklı aleyhine açacakları menfi tespit davasında daha detaylı arz edileceği üzere aradaki güven ilişkisi sebebiyle senedin iade alınmadığını, bononun tanzim tarihi 29/03/2023, ödeme tarihi ise 30.03.2023 olarak borç miktarı olarak da 150.000,00 Amerikan doları şeklinde doldurularak senet metnine de nakden kaydı yazıldığını, müvekkilinin kendi halinde yaşayan inşaatlarda çalışan bir kişi olup, davalıdan 150.000,00 USD borç almasının ve aralarında bu miktarda ticari ilişki bulunmasının mümkün olmadığını, 150.000,00 USD meblağın geçişine dair banka-PTT-finans kuruluşu makbuzu-dekontu bulunmasının gerektiğini, yine bu meblağda bir mal-hizmet satışına dair de fatura-sevk irsaliyesi-sözleşme-ticari defter kaydı gibi yazılı kayıtlar bulunmasının gerektiğini, haksız ihtiyati haczin icrası sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını beyanla, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
YEREL MAHKEMENİN “İTİRAZIN REDDİ”NE DAİR EK KARARI:
Mahkemece, “…Somut olayda; her ne kadar borçlu … vekilince, ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmiş ise de; İİK 265. maddesinde, borçlunun, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebileceği, davanın esasına ilişkin itirazların işbu dosyada dinlenemeyeceği anlaşılmakla, ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik itiraz yerinde olmadığından, İİK 265/3 gereğince İHTİYATİ HACZE İTİRAZIN REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekili tarafından, “….Çıplak gözle dahi bononun kambiyo senedi niteliği taşımadığını, bonoda yasal unsurların olmadığını, tanzim tarihi üzerinde tahrifat yapılmış olup bu haliyle düzenleme tarihinin yok hükmünde olduğunu ve senet metni üzerinden düzenleme tarihinin net olarak tespit edilemediğini, bono niteliğine haiz olmadığından böyle bir belgeye istinaden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, senedin bedelsiz olduğunu ve kambiyo senedi niteliğinde olmadığını, takibe dayanak senedin 1999 yılında teminat senedi olarak, dilekçe ekindeki protokol ile davalıya teslim edilmiş bir senet olduğunu, senedin boş halinin fotoğraf çıktısının dilekçenin ekinde mahkemeye sunulduğunu, senedin 1999 yılına ait senet olduğu, dilekçe ekinde boş olarak sunulan senedin doldurulmuş hali olduğunun tespit edileceğini, müvekkili ile karşı taraf arasında davaya ve icra takibine konu bono nedeniyle hukuki-ticari bir alışveriş veya hukuki-ticari ilişki bulunmadığını, karşı tarafça doldurularak takip dayanağı edilen senedin …’ye teminat senedi olarak verildiğini, verilme sebebinin ise … ile müvekkilinin müteveffa babası arasında tanzim edilen protokole dayandığını, müvekkilin babası …’un 2B zeytinlik arazisinin davalıya devredilmesi, …’un sözleşmeye uymaması halinde ise …’nin teminat senedini işleme koyabileceğine ilişkin anlaşma yaptığını, karşı tarafın bu şekilde müvekkilinden ve babasından boş olarak teminat senedi aldığını, ancak yapılan sözleşmenin şartlarının gerçekleşmediğini, 2B arazisi üzerinde müvekkilinin babasının hak sahibi olamadığını, dolayısıyla protokol şartlarının hukuki imkansızlık nedeniyle hükümsüz kaldığını, müvekkilinin babası …’un 03/11/2010 tarihinde vefat ettiğini, karşı tarafın müvekkilinden işbu sözleşme nedeniyle babasının borcunu ödemesini istediğini, müvekkilinin de 30/11/2011 tanzim ve 30/11/2012 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli davadışı bir bonoyu davacı adına keşide ettiğini, karşı tarafça bu bono takip konusu edilip tahsil edilmesine rağmen,bahsettiği teminat senedi olarak imzalanmış boş senedin de müvekkiline iade edilmeyip işbu ihtiyati haciz talebine ve takibe konu edildiğini, bedelsiz bononun takibe konu edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, açılacak menfi tespit davasında daha detaylı arz edileceği üzere aradaki güven ilişkisi sebebiyle senedin iade alınmadığını, senedin üzerinin fahiş miktar ve yabancı para üzerinden doldurularak tedavüle sokulmasının Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Tebliğ’de yürürlüğe giren değişikliğe de aykırı olduğunu, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri menkul satış sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin döviz üzerinden ödenmesinin yasak olduğunu, senet metnine nakden kaydı yazıldığını, müvekkilinin kendi halinde yaşayan, inşaatlarda çalışan bir kişi olduğunu, davalıdan 150.000,00 USD borç almasının ve aralarında bu miktarda ticari ilişki bulunmasının mümkün olmadığını, ayrıca 150.000,00 USD meblağın geçişine dair banka-PTT-finans kuruluşu makbuzu-dekontu bulunması gerektiğini, yine bu meblağda bir mal-hizmet satışına dair fatura-sevk irsaliyesi-sözleşme-ticari defter kaydı gibi yazılı kayıtlar bulunması gerektiğini, itirazının reddine dair ek kararın kaldırılarak, itirazın kabulüne karar verilmesini…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, bonoya dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; yukarıda yazılı gerekçelerle ihtiyati haciz istemlerinin kabulüne karar verildiği, karşı taraf/borçlu vekilinin itirazı üzerine verilen ek kararda da ihtiyati hacze itirazın reddine dair ek karar verildiği, bu ek karara yönelik karşı taraf/borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; ihtiyati haczin dayanağı olan senette tahrifat bulunduğu iddiasının açılacak bir menfi tespit davasında değerlendirilebileceği, dosya kapsamında bu yönde bir Adli Tıp raporu ya da ceza mahkemesi kararının bulunmadığı, itirazın incelemeye muhtaç olduğu, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafça birtakım hukuki ilişkilerin kabul edilmekte olup farklı nedenlerle borcun olmadığı itirazları ileri sürüldüğü de görülmekle, mahkemece itirazın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, karşı taraf/borçlu vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ihtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekilinin Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/159 D. İş Esas – 2023/158 D.İş Karar sayılı dosyasından verilen 31.05.2023 tarihli ek kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile kalan 89,95‬ TL’nin ihtiyati hacze itiraz eden/borçludan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İhtiyati hacze itiraz eden/borçlu tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan avansdan kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/10/2023