Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/168 E. 2023/188 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/168
KARAR NO : 2023/188

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2021 (Dava) – 19/10/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/57 Esas – 2022/55 Karar
DAVA : Markaya Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 09/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/02/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/10/2022 tarihli 2022/57 Esas ve 2022/55 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ticari ünvan ve markasının kamuoyu tarafından bilindiği, 1949 yılından itibaren incir, üzüm, pamuk ve zeytin alanında faaliyet yürüten kooperatif birliklerinin ayrıldığı ve bu tarih itibariyle müşterek çalışmaya devam ettiği, … Kooperatifleri Birliği, … Kooperatifleri Birliği, … Kooperatifleri Birliği, … Tarım Satış Kooperatifleri Birliği olarak ayrı ayrı faaliyetlerini sürdürdüğü, her bir ayrı tüzel kişiliğin … ticari ismi ve markasını ortak olarak kullandığı, davacının birliğin kuru incirleri işleyerek satış ve pazarlamasını yaptığı, davalı üzüm birliğinin ise üzüm üreticilerinden aldığı kuru üzümleri işleyerek pazarlama ve satışını yaptığı, birlikler arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğu, … markasının 1957 yılından itibaren tescilli olduğu ve tüm birlikler tarafından faaliyetleri çerçevesinde ortak olarak kullanıldığı, davalı … birliğinin ana sözleşme değişikliği yapmadığı müddetçe incir ürününü üretip satamayacağını, birlik ortakları arasında marka teknik yönetmeliği sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme uyarınca ortak markanın hangi ürünler için ve ne şekilde kullanılacağının belirlendiğini, davalı … Birliğinin kurmuş olduğu diğer davalı şirket aracılığı ile davacı … birliği ile haksız rekabet halinde olduğunu, davalı … birliğinin diğer davalı şirketin hakim ortağı olduğunu, davalı … A.Ş’nin … markası ile fason olarak incir üretimi yaptığını ve pazarladığını, tüketiciler nezdinde söz konusu ürünlerin … incir ve kayısısı olduğu izlenimini yarattığını, yine davalı … A.Ş tarafından satılan incir ürünlerinde davacı birliğin kullandığı ambalajlara benzer ambalajların kullanıldığını, yine davalı … … A.Ş’nin davacı birliğin sahip olduğu ayrıcalıklardan faydalanarak kamu kurumlarına satış yaptığı, davalıların eylemlerinin iltibas yoluyla haksız rekabet olduğunu, davacıya ait ürünlerin taklit edilerek … markasının kullanılarak satışa sunulduğunu, tüketicilerin aldatılması suretiyle haksız kazanç elde edildiğini, davacı birliğin bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
CEVAP :
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını kabul etmediklerini, husumet ve zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, husumet, zaman aşımı ve esasa ilişkin itirazları doğrultusunda davacının haksız davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı S… Kooperatifleri Birliği (…) vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde iddia edilen hususları ve talep edilen üretim yasağını kabul etmediklerini, zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, ortak markanın … incir/kayısı ürünlerinde kullanımının söz konusu olmadığını, … Markalı İncir Üretimi ve Satışının durdurulması gibi bir talebin hukuken söz konusu olamayacağını belirterek davacının; haksız, hukuken mesnetsiz ve iyi niyetten uzak olarak açtığı davasının ve tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendilerine verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “1-HMK’nın 114/1-c maddesinin yollaması ile HMK 115/2 maddeleri uyarınca davanın görev şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, 2-İş bu dosyanın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/12/2021 tarih 2021/938 Esas 2021/1214 karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşıldığından, Mahkememizce verilen iş bu karşı görevsizlik kararının istinaf yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi durumunda, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 21/1-c maddesi atfıyla aynı Kanun’un 22. Maddesi gereğince görevli mahkemenin belirlenmesi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 3-Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … Kooperatifleri Birliği (…) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının dayandığı tüm delillerin, marka tesciline, ortak marka kullanım protokolüne … Markasının Müvekkil pazarlama kuruluşu … tarafından kullanıldığına ( hatta ambalaj örnekleri ile de bunu iddia etmektedir.) delil olarak gösterilen ihtarlarında dahi “marka hakkına tecavüzün önlenmesi” talep ve iddialarından ibaret olduğunu, davacı tarafından, daha önce Asliye Ticaret mahkemesinde açılan davanın görevsizlik sebebi ile Fikri Sınai Haklar Mahkemesi’ne gönderildiğini ve davacı tarafından buna itiraz edildiğini, istinaf yoluna gidilmeyerek kararın kesinleştiğini, dosyanın yargı yeri olarak İzmir Fikri Sınai Haklar Hukuk mahkemesine geldiğini, davacının taleplerinin ortak marka kullanımına dayalı olduğunu, tüm ihtar ve taleplerinde de … ortak markasının kullanımından söz ettiğini, huzurda görülen davada, tüm dava dilekçesinde ve gösterilen delillerde 6769 Sayılı Marka kanunu kapsamında taleplerde bulunulduğunu, 6769 sayılı Kanun 1. Maddesinde özel düzenleme yapıldığından kanunun öncelikle uygulanması gerektiğini, Mahkeme tarafından, taraflar arasında Adi ortaklık bulunduğuna dair yorumda bulunulması ve bu sebeple de dosyanın TTK ‘da düzenlenen 54. Madde ve devamı haksız rekabet hükümlerine atıf yapılmasının kabul edilemez olduğunu, bu hususun bir anlamda İhsas-ı rey olduğunu, dosyada bulunan Mahkeme kararları incelenmeden verilmiş bir karar olduğunu, müvekkili … Koop. Birliği ile davacı … Koop. Birliği arasında idari- mali – yönetsel- sermaye ve personel olarak hiç bir adi ortaklığın söz konusu olmadığını, taraflar arasında imzalanan 01/04/2005 tarihli Genelge ile tarafların müşterek personel kullanımlarıırı da sona erdiğini ve tamamen yönetim ve personel olarak da ayrıldıklarını, tarafların arasında ortak marka kullanımı dışında hiç bir ilişkinin söz konusu olmadığını, verilen Görevsilik Kararının kaldırılmasına ve yargılamanın bu mahkemede devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında müvekkili lehine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının dayandığı tüm deliller, marka tesciline, ortak marka kullanım protokolüne … Markasının müvekkili pazarlama kuruluşu … tarafından kullanıldığına (hatta ambalaj örnekleri ile de bunu iddia etmektedir.) delil olarak gösterilen ihtarlarında dahi “marka hakkına tecavüzün önlenmesi” talep ve iddialarından ibaret olduğunu, davacının taleplerinin ortak marka kullanımına dayalı olduğunu, tüm ihtar ve taleplerinde de … ortak markasının kullanımından söz ettiğini, huzurda görülen davada, tüm dava dilekçesinde ve gösterilen delillerde 6769 Sayılı Marka kanunu kapsamında taleplerde bulunulduğunu, 6769 sayılı Kanun 1. Maddesinde özel düzenleme yapıldığından kanunun öncelikle uygulanması gerektiğini, Mahkeme tarafından, taraflar arasında Adi ortaklık bulunduğuna dair yorumda bulunulması ve bu sebeple de dosyanın TTK ‘da düzenlenen 54. madde ve devamındaki haksız rekabet hükümlerine atıf yapılması hususunun kabul edilemeyeceğini, bu hususun bir anlamda İhsas-ı rey olduğunu, dosyada bulunan Mahkeme kararlarının incelenmeden verilmiş bir karar olduğunu, müvekkilin büyük hissedarı olan … Birliği ile davacı … Koop. Birliği arasında idari- mali – yönetsel- sermaye ve personel olarak hiç bir adi ortaklığın söz konusu olmadığını, taraflar arasında imzalanan 01/04/2005 tarihli Genelge ile tarafların müşterek personel kullanımlarının da sona erdiğini ve tamamen yönetim ve personel olarak da ayrıldıklarını, tarafların arasında ortak marka kullanımı dışında hiç bir ilişkinin söz konusu olmadığını belirterek, verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına ve yargılamanın bu mahkemede devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında müvekkil lehine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat istemlidir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, karara karşı davalılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur
Davacı vekili tarafından İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılan davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 5846 sayılı FSEK’in düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalarda Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle 2021/938 Esas- 2021/1214 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş, tarafların kararı istinaf etmemeleri üzerine görevsizlik kararı kesinleştiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde, davalı … Kooperatifleri Birliği ile ayrı ayrı faaliyetlerini sürdürdüğü, her bir ayrı tüzel kişiliğin … ticari ismi ve markasını ortak olarak kullandığı, davacının birliğin kuru incirleri işleyerek satış ve pazarlamasını yaptığı, davalı üzüm birliğinin ise üzüm üreticilerinden aldığı kuru üzümleri işleyerek pazarlama ve satışını yaptığı, birlikler arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğu, … markasının 1957 yılından itibaren tescilli olduğu ve tüm birlikler tarafından faaliyetleri çerçevesinde ortak olarak kullanıldığı, davalı … birliğinin ana sözleşme değişikliği yapmadığı müddetçe incir ürününü üretip satamayacağını, birlik ortakları arasında marka teknik yönetmeliği sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme uyarınca ortak markanın hangi ürünler için ve ne şekilde kullanılacağının belirlendiğini, davalı … Birliğinin kurmuş olduğu diğer davalı şirket aracılığı ile davacı … birliği ile haksız rekabet halinde olduğunu, davalı … birliğinin diğer davalı şirketin hakim ortağı olduğunu, davalı … A.Ş’nin … markası ile fason olarak incir üretimi yaptığını ve pazarladığını, tüketiciler nezdinde söz konusu ürünlerin … incir ve kayısısı olduğu izlenimini yarattığını, yine davalı … A.Ş tarafından satılan incir ürünlerinde davacı birliğin kullandığı ambalajlara benzer ambalajların kullanıldığını, yine davalı … … A.Ş’nin davacı birliğin sahip olduğu ayrıcalıklardan faydalanarak kamu kurumlarına satış yaptığı, davalıların eylemlerinin iltibas yoluyla haksız rekabet olduğunu, davacıya ait ürünlerin taklit edilerek … markasının kullanılarak satışa sunulduğunu, tüketicilerin aldatılması suretiyle haksız kazanç elde edildiğini, davacı birliğin bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, haksız rekabete dayalı olarak uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zarar nedeniyle tazminat istemli olarak eldeki davanın açıldığı, dava dilekçesi içeriği ve talep nazara alındığında; Yargıtay 11. H.D. 05.03.2009 tarihli ve 2007/6900 E. – 2009/2522K. Sayılı kararında da kabul edildiği üzere, davacı ve davalı … Kooperatifleri Birliğinin, dosyada mevcut 75883 tescil numaralı marka tescil belgesi suretinden anlaşıldığı üzere müştereken … marka, logo ve unvanın kullanıldığı, faaliyet ve manfaat birlikteliğinin TBK’nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık tanımına uygun düştüğü, adi ortaklık sözleşmesinin yazılı olması koşulu bulunmadığı, … çatışı altındaki şirketlerin yapı olarak adi ortaklık vasfını taşıdığı, davacının marka tecavüzü yönünde iddiasının bulunmadığı, sadece haksız rekabet iddiasının bulunduğu, dava konusu ve talep edilen hususlara göre davaya bakmaya Asliye Ticaret mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından davalılar vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … Kooperatifleri Birliği vekili ve davalı … … A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı S… Kooperatifleri Birliği vekili ve davalı … …. A.Ş. vekilinin İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 19/10/2022 tarihli 2022/57 Esas ve 2022/55 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
Davalı … Kooperatifleri Birliği’nden alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 99,20-TL’nin bu davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
Davalı … … A.Ş. ‘den alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70- TL’nin mahsubu ile eksik kalan 99,20-TL’nin bu davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-İstinaf eden davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/02/2023