Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1554 E. 2023/1230 K. 17.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1554
KARAR NO : 2023/1230

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2023 (Talep) – 30/05/2023 (Karar)
NUMARASI : 2023/48 D.İş – 2023/50 Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 17/08/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ: 17/08/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2023 tarihli 2023/48 D. İş – 2023/50 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
İhtiyati Haciz Talep Eden/Davacı eden vekilinin talep dilekçesinde; müvekkilinin teminat olarak verilen 05.05.2023 ödeme tarihli 351.000,00-TL bedelli … imzalı 0213359 nolu … Bankası çekinin tahsil edilmesi üzerine 03.02.2023 tarihli borçlu şirket imzalı belge nedeniyle karşı yandan 351.000,00-TL alacaklı olduğunu gösterir buna ilişkin belge aslı olduğunu, ayrıca çekin tahsil edildiğine dair 05.05.2023 tarihli … Bankası dekontu olduğunu, borçlunun, taraflar arasındaki ticari alışverişten kaynaklanan fatura ve bakiye cari hesap borcunu ödemediğini, borçluya yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını, bu nedenle borçluya karşı Saruhanlı İcra Müdürlüğünün 2023/301 E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıklarını, borçlunun borca ve yetkiye itiraz ettiğini, dosyanın Menemen İcra Müdürlüğüne gönderilerek yeni esas aldığını, bu süreçte borçlunun mallarını kaçırmaya başladığını, Saruhanlı icra müdürlüğünün 2023/149 E. Sayılı dosyasında borçlu hakkında başkaca icra takibi de olduğunu, bu takibin kesinleştiğini ve borcun banka hesabındaki paranın haczi suretiyle infaz edildiğini, borçlunun Menemen’de bulunan taşınmazını 3.şahsa sattığının bildirildiğini, borçlunun mallarını kaçırmasının müvekkilinin alacağının tahsilini imkansız hale getireceğini belirterek 351.000,00 TL alacağın tahsili için borçlunun taşınır, taşınmaz mallarıyla, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına (Takipten sonra Menemen İcra Müdürlüğünün 2023/1599 E. Sayılı icra dosyası üzerinden) ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; ” Talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati Haciz Talep Eden/Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili, karşı yana teminat olarak 05.05.2023 ödeme tarihli 351.000,00 TL bedelli … imzalı 0213359 nolu … Bankası çekini verdiğini, verilen çekin teminat çeki olarak verildiği 03.02.2023 tarihinde imzalanan belgeden açıkça anlaşıldığını, 03.02.2023 tarihli belgede karşı yana verilen çekin açıkça teminat çeki olduğu belirtilmiş olmasına rağmen karşı yan söz konusu teminat çekinin bedelini tahsil ettiğini, ödendiğine dair banka dekontunun dosyanın içerisinde olduğunu, karşı yan kendisine verilen teminat çekinin bedelini tahsil ederek aradaki anlaşmaya aykırı davrandığını, bu sebeple de müvekkili, karşı yanın 03.02.2023 tarihli borçlu şirket imzalı belgedeki hükümlere aykırı davranarak teminat çekini tahsil etmesinden dolayı karşı yandan 351.000,00 TL alacaklı olduğunu, söz konusu alacağın tahsili amacıyla borçluya karşı Saruhanlı İcra Müdürlüğünün 2023/301 E. Sayılı dosyasında icra takibinin başlatıldığını, başlatılan icra takibinde ödeme emri karşı tarafa tebliğ edildiğini, borçlu taraf hem borca hem de yetkiye itiraz ettiğini, bunun üzerine takip dosyasının yetkili Menemen İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, Menemen İcra Müdürlüğü dosya numarasının 2023/1599 olduğunu, karşı yan kendisine verilen teminat çekini aradaki anlaşmaya aykırı olarak tahsil etmiş olmasına ek olarak borçlu şirket, taraflar arasındaki ticari alışverişten kaynaklanan fatura ve bakiye cari hesap borcunu da ödemeiğini, borçluya yapılan başvuruların da sonuçsuz kaldığını, müvekkil şirketin karşı yandan hem teminat çeki olarak verilen çekin tahsilinden kaynaklı olarak hem de taraflar arasındaki ticari alışverişten kaynaklanan fatura ve bakiye cari hesap borcundan kaynaklı (ilgili alacak icra takibine konu yapılmıştır) olarak alacağının olduğunu, dolayısıyla da müvekkil şirketin karşı yandan alacağının olduğunun kesin olduğunu, borçlu şirketin piyasaya çok fazla borcunun olduğunu ve bu borçlu şirket mevcut mal varlığı ile borçlarını ödeyemediğini, bununla birlikte borçlu şirket aleyhine açılmış olan birçok icra takibinin mevcut olduğunu, Saruhanlı İcra Müdürlüğünün 2023/149 E. Sayılı dosyasında borçlu hakkında icra takibinin yapıldığını, bu takip dosyasının kesinleştiğini ve dosya borcu banka hesabındaki paranın haczi suretiyle infaz edildiğini, bu sebeple de … A.Ş. Üzerine kayıtlı malların alacaklılarca sattırılmasının önüne geçmek için mal kaçırma kastıyla 3. kişilere devrettiğini, Menemen Tapu Sicil Müdürlüğünün 04.05.2023 tarihli yazısı ile 2023/149 sayılı dosyaya gönderdiği cevabi yazıda borçlu tarafın adına kayıtlı olan … köyü … ada … parsel sayılı taşınmazını 3.şahsa sattığının bildirildiğini, bu durumda müvekkilinin alacağının tahsilinin imkansız hale geleceğini, ilk derece mahkemesi ihtiyati haciz talebinin reddi gerekçesinde karşı yana verilen teminat çekinin hangi hukuki ilişki karşılığı verildiğinin belirgin olmadığına gerekçesine dayandıysa da bu gerekçenin hukuka aykırı olduğunu, asıl borç ilişkisi ile bağlantı kurulmaması şartıyla çek üzerinde yalnızca teminat verildiğine ilişkin bir açıklamanın yer alıyor olması çekin geçerliliğini etkilemeyeceğini, dolayısıyla da karşı yana verilen teminat çekinin hangi hukuki ilişki karşılığı verildiğinin belirgin olmaması gerekçesi çekin geçerliliğini etkilemediği gibi ihtiyati haciz talebinin de reddini gerektirebilecek bir sebep olmadığını, sonuç itibarıyla karşı yana verilen teminat çeki taraflar arasındaki cari ticari ilişkiye binaen verilmiş olup spesifik bir sebep belirtilmesinin zorunlu olmadığını, alacaklının alacağı hakkında mahkemeye kanaat verecek deliller göstermesinin gerektiğini; mahkemenin ispat sınırını aşan bir alacak hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağın yaklaşık ispat seviyesinde ispatlaması gerektiğini, bunun aksinin düşünülmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin ispata yakın bir ispat aranması geçici hukuki koruma niteliğinde olan ihtiyati haczin getiriliş amacıyla da bağdaşmayacağını, talep eden tarafça da ilk derece mahkemesine sunulan teminat çeki, verilen çekin teminat çeki olduğuna ilişkin 03.02.2023 tarihli belge ve çekin tahsil edildiğine ilişkin belgeler ile alacaklarını net bir biçimde ispat ettiklerini, bu sebeple de ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemeden istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının müvekkil lehine kaldırılmasına ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati haczin reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İİK.’nun 257-(1) maddesi hükmü uyarınca, kural olarak rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu için ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ancak, aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan koşullardan birinin varlığı halinde henüz vadesi gelmemiş bir para alacağı içinde ihtiyati haciz talebinde bulunmak mümkündür. Bu koşullar ise şu şekilde düzenlenmiştir;
“ 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa,
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa.”
Anılan Yasa’nın 258. maddenin 1. fıkrası uyarınca; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” Bu hükme göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiğini veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK.’nın 257-(2) hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü; hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak, kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’unda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış; ayrıca, burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı, vurgulanmak istenmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmamasına ve özellikle davacının sunduğu belgedir başlıklı evrakın bu aşamada tek başına yaklaşık ispata yetmemesine göre mahkemece verilen karar doğru bulunmuş, davacının istinaf sebepleri ise yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati Haciz Talep Eden/Davacı vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/05/2023 tarihli 2023/48 D. İş – 2023/50 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 89,95-TL’nin talep edenden alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/08/2023