Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1544 E. 2023/1232 K. 17.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1544
KARAR NO : 2023/1232

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2023 (Dava) – 31/05/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2023/537 Esas
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
TALEP : İhtiyati Tedbir
BAM KARAR TARİHİ : 17/08/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/08/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2023 ara karar tarihli, 2023/537 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
İhtiyati Tedbir Talep Eden/Davacı vekili talep dilekçesinde özetle; Fethiye Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı anonim şirketin 1 yıl öncesine kadar tamamen müvekkili ve murisine ait olduğunu, bu şirketteki hisselerin müvekkilinin rızası dışında ve ölüm döşeğindeki babasında bulunan vekaletname vasıtasıyla ya da baba …’ın ölüm döşeğinde temyiz kudreti yerinde değilken, yahut irade fesadına uğratılmak kaydıyla olduğunu düşündükleri şekilde elden çıktığını ve şirketin kurucusu muris …’nın vefat tarihi olan 10.03.2023 tarihinden 3 (üç) gün önce 07.03.2023 tarihinde şirketin tüm hisselerinin … adına tescilinin yapıldığı ticaret sicil gazetesinden anlaşıldığını, ancak devrin ne şekilde yapıldığının net şekilde öğrenilemediğini, müvekkiline ait yukarıda bilgisi olan şirketin işlerinin 1 yıl kadar öncesine kadar muris baba … tarafından yürütülmekte iken, baba …’a konulan akciğer kanseri nedeniyle baba …’ın tedavi sürecinde şirket işlerini yürütmesinin mümkün olmadığı için baba …’ın verdiği fikirle evvelce bu şirkette çalışan olarak görev yapan …’a %49 hisse karşılığında şirketin tüm iş ve işlemlerini idame ettirmesi karşılığında verildiğini …’a bu hisseler karşılığında herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin bizzat kendisine ait evi satarak müvekkilinin kendisi adına tescil ettirmek kaydı ile babasına para göndererek babasının kendi hususi kullanımı için borç olarak para göndermesiyle babasının aldığı … plakalı … … aracın da şirket adına tescil edildiğini müvekkili tarafından öğrenilmiş olup bu aracın da şu anda … tarafından kullanılmakta olduğunu, ancak muris …’ın son günlerinde normalde müvekkilinin ve bir kısmının da babasının üzerinde olması gereken %51 kalan hissenin de rızası ve belgisi dışında tamamının … adına tescil edildiğinin anlaşıldığını, …’nın 10 Mart 2023 tarihinde vefat ettiğini, dolayısı ile muris … ölüm döşeğindeyken yapıldığı anlaşılan iş ve işlemlerde öncelikle İrade fesadı, muvazaa, Muris muvazaası ya da sair şüpheli durumun olduğunun açıkça ortada olduğunu, anonim şirket paylarının ne şekilde devredildiği hususunun taraflarının bilgisinde olmamakla birlikte irade fesadı, muvazaa, muris muvazaası, vekaletin suistimali, imza taklidi ya da her ne surette olursa olsun yahut sair suretlerle de olsa hukuki nitelendirmeyi yapmak, yargılamayı yapacak mahkemenin araştırmaları sonucu ortaya çıkacağını, konu ile ilgili olarak teşekkül halinde dolandırıcılık – Nitelikli yağma ve sair suçlar oluşması şüphesiyle yapılan suç duyurusu üzerine Fethiye Cumhuriyet başsavcılığınca açılan soruşturmanın 2023/3804 Sor. numaralı dosyasıyla devam ettiğini, şirket hisse ve menkul – gayrimenkul ile banka hesaplarına tedbir konulması talebiyle Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/161 D.İŞ sayılı dosyası ile ilgili şirketteki …’a ait %51 oranındaki hisseye tedbir konulduğunu, müvekkilinin yakın zamana kadar tüm hisseleri kendisine ve babasına ait olduğunu bildiği şirketin tüm hisselerinin rızasına hilaf …’a geçmesi sebebiyle ilgili şirketin hisse ve mallarının satışının ve devrinin engellenmesi yolunda gecikmenin telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermesi ihtimaline binaen ihtiyati tedbir kararının devamını ve sonuç – istem kısmında sayılan hususlarda da ihtiyati tedbir – haciz kararı verilmesini ve yargılama neticesinde de müvekkilin bilgisi ve onayı harici yapılan anonim şirket pay devirlerine ilişkin tasarrufların iptali ile müvekkile iadesine yahut mümkün olmazsa şirket hissleri ile menkul – gayrimenkul mamelekinden müvekkile düşen oranına denk gelen bedelin tespiti ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini şirketin tüm hisselerini üzerini üzerine geçiren … bunun için müvekkilime herhangi bir ödeme de yapmamıştır. Yine bunun yanında aşamada bu delillere erişim imkanımız kısıtlıdır. Zira ticaret sicil müdürlüğündeki evraklarda satış ve devirlere ilişkin detay sunulmamıştır. Bu nedenle öncelikle mevcut delillerle tedbir talebimizin kabulüne, bu talebimiz kabul edilmediği takdirde şirketin ticaret sicil kayıtları, muhasebecisindeki defter ve kayıtları ve gerek görülecek diğer kayıtların celbi ile talebimizin kabulüne karar verilmesini, dolayısı ile rıza dışında şirket hisselerinin elinden çıkması sebebi ile hisselerin devrine ilişkin işlem ve/veya işlemlerin iptali ile murisin şahsına ait hisselerin terekeye iadesine, müvekkilinin kendisine ait hisselerin de kendisine iadesine, bu durumun mümkün olmaması halinde tenkisine yahut bedelinin belirlenerek müvekkiline verilmesine yahut mümkün olmaması halinde iptale konu işlemlerden sonra müvekkiline düşecek tüm bedellerin hesaplanarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, …’a en son devri yapıldığını düşündükleri %51 tutarındaki şirket hissesi hakkında verilen tedbir kararının devamına; şirkete ait mal varlığının üçüncü kişilere devrinin önlenebilmesi için şirket üzerine kayıtlı araçlar, menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, şirketin banka hesapları ve çek defterlerine tedbir konulmasına ve tedbir kararının … A.Ş.’ye de tebliği ile tedbir hususunun şirket yönetim kurulu tarafından pay defterine şerh olarak düşülmesine, tedbir kararının yerine getirilmesi için karardan bir suretin Fethiye Ticaret Sicil Müdürlüğü ‘ne, Tapu sicil ve trafik tescil şube müdürlüğüne, ilgili bankalara (Başta … fethiye … şubesi) gönderilmesine, kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Karşı Taraf/Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan dava dilekçesinin sonuç bölümünde davalı şirketin %51’lik hissesinin iptaliyle adına tesciline ve … plakalı şirket aracının şirket mamelekinden ayrılarak davacı adına kayıt ve tescilini talep etmekle, dava değeri bakımından belirlenebilir taleplerle açılan davanın belirsiz alacak olarak ikame edilmesi sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatle yargılamaya devam edecekse davacıya kesin süre verilerek belirli olan dava değeri bakımından eksik dava ve tedbir harcını yatırmasını, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davacının kendilerine terditli olarak tasarrufun irade fesadı sebebiyle iptali olmadığı takdirde muvazaa nedeniyle şirket hisse devrinin iptali talepli dava ikame ettiğini, talep sonucunda şirket hisse devrinin iptali dışında şirkete ait aracın şirket mamelekinden ayrılarak davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etttiğini, öncelikle kendilerine yöneltilen işbu davanın hukuki dinlenirliği olmadığını, davacının kendilerine husumet yöneltmesinin hukuken mümkün olmadığını, açılan davanın irade fesadı yada muvazaa sebebiyle vekaletli yapılan işlemin iptali olduğunu, davacının müvekkili …’a vermiş olduğu hiçbir vekaletin söz konusu olmadığını, açılan davanın müvekkili … yönünden husumet sebebiyle reddine karar verilmesini, davacının dava dışı merhum babasının sahibi olduğu davalı şirketi, babası ve annesinin evliliğinin bozulması akabinde davacının annesinin mirastan pay almasını engellemek amacıyla, merhum …’nın, davalı şirketin tüm hissesini davacı kızı adına pay devrini sağladığını, davacının davalı şirketin kurulma aşamasında yada faaliyet gösterdiği sürede şirkete hiçbir maddi desteği olmadığı gibi, salt özel hayatının ve yatırımlarının finans kaynağı olarak davalı şirketi kullandığını, bu süreçte davacının burada yaşamadığı için şirketle hiçbir ilgisi ve işler hakkında bilgisi olmadığından, şirket işlerini kurucu babası dava dışı merhum …’nın davacının vermiş olduğu vekaletle yürüttüğünü, akabinde müvekkilinin 02.06.2022 tarihinde şirketin %49‘luk hissesini satın alarak şirkete ortak olduğunu, davacının iddiası dogrultusunda, şirketin %51’lik hisselerinin babasının ölümünden 3 gün önce 07.03.2023 tarihinde davalı …‘a vekalet kullanılarak babasının iradesinin fesada uğratılarak devir edildiğinden bahisle şirket hisselerinin tamamına, banka hesaplarına ve mal varlığına tedbir koyulmasının talep edildiğini ve mahkemece kısmi kabulle şirket hissesinin %51’lik kısmına 3. kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verildiğini, şirket pay devrinin 07.02.2023 günü yani merhumun ölümünden 40 gün önce bedeli mukabilinde yapıldığını, davacı …’nın da yapılan devirden bilgisinin mevcut olduğunu, davacının kötü niyetli ve kasıtlı olarak sanki şirket hisse devri, merhumun ölümden 3 gün önce yapılmış gibi göstererek mahkemeyi yanılttığını, öncelikle usule dair itirazlarının kabulüyle, davanın esasına girmeksizin husumet ve hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…İhtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü kısmen reddi ile; davacı vekilinin …’a en son devri yapıldığını düşündükleri %51 tutarındaki şirket hissesi hakkında verilen mahkememizin 2023/161 Değişik İş sayılı dosyası üzerinden verilen tedbir kararının devamına; şirkete ait mal varlığının üçüncü kişilere devrinin önlenebilmesi için şirket üzerine kayıtlı araçlar, menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin, şirketin banka hesapları ve çek defterlerine tedbir konulması talebinin ve tedbir kararının … A.Ş.’ye de tebliği ile tedbir hususunun şirket yönetim kurulu tarafından pay defterine şerh olarak düşülmesi talebinin, tedbir kararının yerine getirilmesi için karardan bir suretin Fethiye Ticaret Sicil Müdürlüğü ‘ne, Tapu Sicil ve Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne, ilgili bankalara (Başta … fethiye … şubesi) gönderilmesine, kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanmasına karar verilmesi taleplerinin ayrı ayrı reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati Tedbir Talep Eden/Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu şirketin %51 kısmındaki hissesine ilişkin pay devrinin tasarruf iptal ve tescil davasında yerel mahkeme tarafından %51 şirket hissesine tedbir talepleri kabul edilmekle sair tedbir taleplerinin reddedildiğini, bir kısım tedbir taleplerinin kabulü, dava sonucunda alacaklarına ulaşmalarının imkansız hale gelmemesi için zaruri olduğunu, bilgileri verilen Fethiye Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı anonim şirketin 1 yıl öncesine kadar tamamen müvekkili ve murisine ait olduğunu, baba …’a konulan akciğer kanseri nedeniyle baba …’ın tedavi sürecinde şirket işlerini yürütmesi mümkün olmadığı için baba …’ın verdiği fikirle evvelce bu şirkette çalışan olarak görev yapan …’a %49 hisse karşılığında şirketin tüm iş ve işlemlerini idame ettirmesi karşılığında verilmiş olup …’a bu hisseler karşılığında herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun yanında müvekkilinin bizzat kendisine ait evi satarak müvekkilinin kendisi adına tescil ettirmek kaydı ile ile babasına para göndererek babasının kendi hususi kullanımı için borç olarak para göndermesiyle babasının aldığı … plakalı … … aracın da şirket adına tescil edildiğinin müvekkili tarafından öğrenildiğini, bu aracın da şu anda … tarafından kullanıldığını, …’nın, 10 Mart 2023 tarihinde vefat ettiğini, dolayısı ile muris … ölüm döşeğindeyken yapıldığı anlaşılan iş ve işlemlerde öncelikle irade fesadının, muvazaanın, muris muvazaasının ya da sair şüpheli durumun olduğunun açıkça ortada olduğunu, mahkemenin araştırmaları sonucu ortaya çıkacağını, dolayısı ile şu aşamada fazlaya ilişkin talep ve hem şahsi hem de mirasçı ile açacakları her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile yerel mahkemenin kısmen reddettiği bir kısım ihtiyati tedbir kararına ilişkin kararın istinafen incelenerek kaldırılması suretiyle yeni karar ihdasına yahut ilgili kısımların düzeltilmesine karar verilerek; şirkete ait mal varlığının üçüncü kişilere devrinin önlenebilmesi için şirket üzerine kayıtlı araçların, menkul ve gayrimenkuller üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, şirketin banka hesapları ve çek defterlerine tedbir konulmasına ve tedbir kararının … A.Ş.’ye de tebliği ile tedbir hususunun şirket yönetim kurulu tarafından pay defterine şerh olarak düşülmesine, tedbir kararının yerine getirilmesi için karardan bir suretin Fethiye Ticaret Sicil Müdürlüğü ‘ne, tapu sicil ve trafik tescil şube müdürlüğüne, ilgili bankalara (Başta … fethiye … şubesi) gönderilmesine, kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olanın davada iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmamasına, alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi karşısında bu aşamada bir kısım ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karar doğru bulunmuş, davacının istinaf sebepleri ise yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İhtiyati Tedbir Talep Eden/Davacı vekilinin Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2023 ara karar tarihli, 2023/537 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 189,15-TL’nin İhtiyati Tedbir Talep Eden/Davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-İhtiyati Tedbir Talep Eden/Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan avansdan kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/08/2023