Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1543 E. 2023/1228 K. 17.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1543
KARAR NO : 2023/1228

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2023 (Dava) – 02/06/2023 (Ara Karar)
NUMARASI : 2023/450 Esas (derdest)
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 17/08/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/08/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/06/2023 ara karar tarihli 2023/450 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati Haciz Talep Eden/Davacı vekili talep dilekçesinde özetle; davalı şirket bünyesinde 165544082 poliçe numarası ile sigortalı araç sürücüsü olan davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı 2012 Model … marka … tip araç kaza tespit tutanağında belirtili olan … … … Caddesinden … istikametine doğru hatalı “u” dönüşü yapmak suretiyle aynı caddede … … … caddesi … güzergahına doğru giden … plakalı 2020 model … marka … tip müvekkilin eşi … sevk ve idaresindeki aracın sol ön kısmına çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine yol açtığını, müvekkiline ait … plaka sayılı 2020 model … marka araçta meydana gelen hasar nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davalılardan şimdilik 1.000,00 TL araç değer kaybı bedelinin davalı … için kaza tarihi olan 27/11/2022 tarihinden, davalı sigorta şirketi için ise başvuru tarihi olan 10/03/2023 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tarafımıza ödenmesi ve davalı … adına kayıtlı … plakalı aracı üzerine teminatsız olarak “İhtiyati Haciz” şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “Davacının ihtiyati haciz talebinin reddine… ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati Haciz Talep Eden/Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; huzurdaki davaya ilişkin talepleri yargılamayı gerektirmekte ise de Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin E.11138454-622.03-69250 sayılı “Bilgi ve Belge Talebi
” konulu yazısı ekinde gönderilen belgelerden anlaşıldığı üzere meydana gelen trafik kazasında müvekkilin kusur oranının %0, davalılardan …’nın ise %100 kusurlu olduğu açıkça belirtilerek dava dilekçesine ekli kaza tespit tutanağı ve kazaya dair fotoğraflar ile kazanın oluş şekli itibariyle davalı …’nın kusurundan kaynaklandığı yönündeki iddialarının yaklaşık olarak ispatlandığını, arz ve izah edilen nedenlerle, kararın kaldırılmasını, davalı araç sürücüsü … adına kayıtlı … plaklı aracın kaydına ihtiyati haciz şerhi işlenmesini, yapılan istinaf harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; mahkemece verilen ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati haczin reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İİK.’nun 257-(1) maddesi hükmü uyarınca, kural olarak rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu için ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ancak, aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan koşullardan birinin varlığı halinde henüz vadesi gelmemiş bir para alacağı içinde ihtiyati haciz talebinde bulunmak mümkündür. Bu koşullar ise şu şekilde düzenlenmiştir;
“ 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa,
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa.”
Anılan Yasa’nın 258. maddenin 1. fıkrası uyarınca; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” Bu hükme göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiğini veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK.’nın 257-(2) hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü; hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak, kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’unda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış; ayrıca, burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı, vurgulanmak istenmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmamasına ve özellikle bu aşamada alacağın yargılamayı gerektirmesine göre mahkemece verilen karar doğru bulunmuş, davacının istinaf sebepleri ise yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati Haciz Talep Eden/Davacı vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/06/2023 ara karar tarihli 2023/450 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 89,95-TL’nin İhtiyati Haciz Talep Eden/Davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-İhtiyati Haciz Talep Eden/Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/08/2023