Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1504 E. 2023/1339 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1504
KARAR NO : 2023/1339

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2022 (Dava) – 11/05/2022 (Ek Karar)
NUMARASI : 2022/273 Esas – 2022/298 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 21/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2022 ek karar tarihli, 2022/273 Esas – 2022/298 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kuruma bağlı üniversite hastanesinin tedavi gören hastalarına kullanılacak tıbbi malzeme ihtiyacını karşılamak için … Limited Şirketi’nden çeşitli tarihlerde tıbbi malzeme alımı yapıldığını, malzeme bedellerinin anılan şirkete ödenerek, hizmet bedeli geri ödeme kurumu olan Sosyal Güvenlik Kurumuna fatura edildiğini, SGK İzmir İl Müdürlüğünün, üniversite hastanesinin sağlık hizmet sunumu aylık ödemesinden Aralık 2021 döneminde 836.808,00 TL asıl alacak, 302.755,33 TL yasal faizi olmak üzere toplam 1.139.563,33 TL kesinti gerçekleştirdiğini, kesinti gerekçesi olarak geçmiş yıllarda … Limited Şirketi’nden temin edilen tıbbi malzemelerin SGK’nun Medula sistemine şirket tarafından hatalı SUT Kodu-Barkod ile tanımlanmasının gösterildiğini ve Aralık 2021 dönemi aylık hakedişlerinden kesinti yapıldığını, kesinti tutarlarının rücuen tahsili talebiyle 13.01.2022 tarihinde İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/13 Esas sayılı dosyasında alacak davası açlııp, davanın halen derdest olduğunu, yargılama sırasında davalı şirketin 28.12.2021 tarihinde tasfiye sonu terkin edildiğinin anlaşılması üzerine mahkeme tarafından kendilerine ihya davası açılmak üzere süre verildiğini, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2022/165 Esas sayılı dosyasında Ticaret Odası aleyhinde açtıkları davada Ticaret Sicil Müdürlüğünün tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu bildirmesi üzerine tasfiye memuru hakkındaki bu davayı birleştirme talepli olarak açtıklarını bildirmiş, … Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini, dosyanın İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/165 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “Her iki dosyanın davacısının ve davaya konu ihyası talep edilen şirketin aynı olması yanında ilk davanın yasal hasım olan Ticaret Sicil Müdürlüğüne karşı açılmasından sonra tasfiye memuruna yönelik olarak açılan bu davada ihyası talep edilen şirketin tasfiye sonunda ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle tasfiye memurunun zorunlu hasım olup davanın zorunlu ve yasal hasıma karşı birlikte görülmesinin zorunlu bulunduğu, buna göre HMK’nun 166(4) maddesinde belirtilen şekilde davaların aynı nedenlerden doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunduğu dikkate alınarak davalar arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu gibi davaların zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle birleştirilmesinin zorunlu olduğu anlaşılmakla ve yargılamanın hızı ile dilekçeler teatisinin davayı görecek tarafından yapılmasının daha yararlı ve uygun olacağı” gerekçesiyle dilekçeler teatisi yapılmaksızın bu dava dosyasının İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/165 esas sayılı dosyası ile HMK nun 166. Maddesi uyarınca birleştirilmesine karar verilmiş, davalı vekili tarafından 07/04/2022 tarihinde istinaf başvurusunda bulunulması üzerine mahkemece 11/05/2022 tarihli ek karar ile “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346/1. maddesi uyarınca kararın kesin nitelikte olması nedeniyle istinafa tabi olmadığı” gerekçesiyle davalı Tasfiye Memuru vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı Tasfiye Memuru vekili 11/05/2022 tarihli ek karara karşı istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na aykırı şekilde müvekkiline tebligat yapmadan, savunma almadan ve delilleri toplamadan müvekkili gıyabında davacının talebi doğrultusunda birleştirme kararı verildiğini, kararın kesin olarak verildiğini ve müvekkiline itiraz hakkı tanınmadığını, mahkemece birleştirme kararının taraflarına tebliğ edilmediğini, davacı tarafından İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/165 Esas sayılı dosyasında yanlış hasım gösterilerek dava açıldığını, bu davanın ayrı görülmesi ve davalı sıfatına haiz olmayan İzmir Ticaret Odası’na karşı açılan davanın reddi gerekirken davacının tasfiye memuru müvekkiline karşı davanın birleştirilmesinin usul yönünden mümkün olmadığını, bu şekildeki birleştirme kararlarının verilmesi hasım değiştirme olarak görülebileceğini, bu yönüyle de birleştirme kararının hukuka aykırı olduğunu, davanın esasına ilişkin savunma, delil sunma ve itiraz haklarını saklı tuttuklarını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını, istinaf itirazları doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticaret sicilden terkin edilen dava dışı şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; her iki dosyanın davacısının ve davaya konu ihyası talep edilen şirketin aynı olması yanında ilk davanın yasal hasım olan Ticaret Sicil Müdürlüğüne karşı açılmasından sonra tasfiye memuruna yönelik olarak açılan bu davada ihyası talep edilen şirketin tasfiye sonunda ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle tasfiye memurunun zorunlu hasım olup davanın zorunlu ve yasal hasıma karşı birlikte görülmesinin zorunlu bulunduğu, buna göre HMK’nun 166(4) maddesinde belirtilen şekilde davaların aynı nedenlerden doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyecek nitelikte bulunduğu dikkate alınarak davalar arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu gibi davaların zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle birleştirilmesinin zorunlu olduğu anlaşılmakla ve yargılamanın hızı ile dilekçeler teatisinin davayı görecek tarafından yapılmasının daha yararlı ve uygun olacağı göz önünde tutularak dilekçeler teatisi yapılmaksızın bu dava dosyasının İzmir 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/165 esas sayılı dosyası ile HMK nun 166. Maddesi uyarınca birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleştirme kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmiş olup, mahkemece 11/05/2022 tarihli ek karar ile “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346/1. maddesi uyarınca kararın kesin nitelikte olması nedeniyle istinafa tabi olmadığı” gerekçesiyle davalı Tasfiye Memuru vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına ve birleştirme kararı verilen mahkemenin aynı yargı çevresi içerisinde bulunmasına, bu nedenle birleştirme kararının ancak esas hükümle birlikte istinaf edilebilecek bulunmasına göre ve HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davalı vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2022 tarihli, 2022/273 Esas – 2022/298 Karar sayılı ek kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 189,15‬ TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan avansdan kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabu bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 21/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.