Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1503 E. 2023/1419 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1503
KARAR NO : 2023/1419

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2022
NUMARASI : 2021/638 Esas(Derdest)
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
TALEP TARİHİ : 07/10/2021
BAM KARAR TARİHİ : 28/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/05/2021 ara karar tarihli ve 2021/638 Esas (derdest) sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati haciz talep eden (davacı vekili) talep dilekçesinde özetle; müvekkili …’un sevk ve idaresinde bulunan motosiklet ile; … adına kayıtlı … sevk ve idaresinde bulunan aracın çarpışması sonucu müvekkili …’un yaralandığını, kazada davalının kusurlu bulunduğunu, sigorta şirketlerine yapılan yazılı başvurulara cevap verilmediğini ve Zorunlu Arabuluculuk aşamasında anlaşmanın sağlanamadığını, dava konusu alacaklar haksız fiilden doğduğundan ve rehinle de teminat altına alınmadığından ihtiyati haciz verilmesinin gerektiğini, davacı ekonomik olarak zor durumda bulunduğundan ve evini tek başına geçindirmeye çalışırken bir dizi ameliyat olması gerekliliğine ve çalışamayacak olması ihtimaline binaen TBK 76. Maddesi uyarınca 100.000,00 TL maddi tazminatın geçici olarak ödenmesine, ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile, davalıların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN İHTİYATİ HACİZ KARARI:
İlk derece Mahkemesi tarafından 18/03/2023 tarihli karar ile “.. İİK.nun 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği dikkate alınarak ihtiyati haciz talebinin kabulü ile, 101.000,00 TL alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere dava sonuna kadar davalılar … ile … adına kayıtlı olması koşulu ile; adlarına kayıtlı taşınır, taşınmaz malların ihtiyaten haczine, davacı tarafın adli yardımdan yararlandırılması nedeniyle HMK’nun 335(1)/b fıkrası uyarınca teminat alınmasına yer olmadığına, İİK’nun 261(1) maddesi uyarınca on gün içinde infazının talep edilmediği takdirde kararın kendiliğinden kalkmış sayılacağına, davacı tarafın geçici ödeme talebinin kabulü ile,
TBK’nun 76. Maddesi uyarınca ilamın infazı sırasında dikkate alınmak suretiyle maddi tazminattan mahsup edilmek üzere takdiren 10.000,00 TL maddi tazminatın geçici ödeme olarak davalılar … ile … ile … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine, HMK 393(1) maddesi uyarınca kararın verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde infazının davacı tarafça talep edilmemesi halinde geçici ödeme tedbirinin kendiliğinden kalkacağına, kararın bir örneğinin davacı tarafın HMK’nun 393(1)maddesinde belirtilen yasal süre içinde talebi halinde mahkememizin yetki alanındaki İcra Müdürlüğünde infaza konulmak üzere ihtiyati haciz ve geçici ödeme talep eden davacı tarafa verilmesine, kararın taraf vekillerine tebliğine…” şeklinde karar verilmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden davalılar …, … vekili itiraz dilekçesinde özetle; mevcut delillere göre ihtiyati haciz ve geçici ödeme kararı verilmesi usule ve kanuna aykırı olduğunu, davayı kabul etmemekle beraber dosya kapsamında toplamda 680.000,00 TL lik poliçe teminatları var iken (maddi ve manevi tazminat dahil) öncelikle haksız ihtiyati haciz ve geçici ödeme kararlarının kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaat de ise ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını ve geçici ödeme miktarının 1.000,00 TL olarak değiştirilmesini, taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise davayı kabul anlamına gelmemek üzere ve ihtiyati haciz kararının kaldırılarak müvekkillere ait … plaka sayılı, … marka, transit 2012 model kamyonet tarzı ticari araç ( araç üzerinde rehin, ipotek ve herhangi bir takyidat bulunmadığı) (Aracın piyasa değeri 200.000,00 – 220.000,00 TL arasında olduğu) üzerine tedbir kararı konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN EK KARAR:
Mahkemece; “…İhtiyati hacze İtiraz eden davalılar … ve … vekilinin itirazının reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, aleyhine ihtiyati haciz istenilen ( davalılar) … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati hacze İtiraz eden davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosya da sigorta şirketleri tarafından güvence altına alınmış 680.000,00 TL teminat olduğunu, yerel mahkemeden dosya kapsamındaki teminat yeterli görülmemesi durumunda; müvekkile ait olan ve piyasa değeri 200.000,00-220.000,00- TL arasında olan üzerinde hiçbir haciz ve takyidat bulunmayan … plaka sayılı, … marka, … model kamyonet tarzı ticari araca ihtiyati tedbir zımnında İhtiyati haciz konulması diğer mal varlığı üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasının talep edildiğini, ancak yerel mahkemece bu husustaki taleplerinin de dikkate alınmadığını, 900.000,00-TL değerindeki teminatın da yeterli görülmediğini, gerekçesinin de yerel mahkemece açıklanmadığını, müvekkillerin üzerinde 7 adet taşınmaz, 5 adet araç ve bankalardaki tüm hesaplarının haczedildiğini, oysa yerel mahkeme müvekkile ait tek bir araç yahut tek bir taşınmaz üzerine ihtiyati haciz kararını uygulayarak gerekli faydayı sağlayabildiğini, müvekkiller hukuk yargılamasında resmen cezalandırılmaya çalışıldığını, müvekkillere de bu durumun vekil olarak davalı tarafından da açıklanamadığını, öte yandan yerel mahkemece davanın sonuna kadar ihtiyati haciz kararı verilmiş olup, verilen kararın hukuka ve usule aykırı olduğunu, yerel mahkemece verilen yanlış ara karar davacı taraf tarafından yanlış bir şekilde infaz edildiğini, yerel mahkemenin vermiş olduğu 101.000,00-TL tutarındaki ihtiyati haciz miktarını aşan miktarda haczin icra edildiğini, oysa müvekkillerin tek bir araç veya taşınmazı üzerine ihtiyati haciz tatbik edilmesi gerekli güvence sağlanmış olacağından tüm taşınmaz- araç ve bankalardaki hacizler kaldırılması kararını uygulaması ise sadece 101.000,00 TL üzerinden yapılmadığını, müvekkilin tüm mal varlığının haczedildiğini, verdikleri dilekçelerin dikkate alınmadığını, ve son olarak hatalı bir şekilde 11.05.2022 tarihli karar ile ihtiyati hacze yönelik itirazlarının red edildiğini, bu kararın zararın daha fazla büyümemesi adına ivedilikle kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını uygulamasınında yazı işleri müdürüne bırakılmasını ve mahkeme hakimi denetiminde icra edilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle; kararın usule ve yasaya aykırı ihtiyati haciz kararının öncelikle; alacak likit ve muaccel alacak olmadığından, dosyada 680.000,00 TL ZMMS ve Kasko poliçe teminatı bulunması nedeni ile ihtiyati haczin kaldırılması aksi kanaatte ise, dava değeri ile orantılı olarak müvekkilin tek bir araç veya taşınmazı üzerine ihtiyati haczin uygulanması ve uygulamayı yazı işleri müdürünün yapması doğmuş ve ilerde doğacak zararlar bakımından davacının ileride haksız çıkması durumunda; müvekkillerin zararını giderecek teminat göstermesini talep ettiğini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir.
Mahkemece; itirazın reddine dair ek karar verilmiş; karar, aleyhine ihtiyati haciz istenilen (davalılardan) … ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemli davada, davalılara ait tüm malvarlığı üzerine İİK’nın 257.ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususuna ilişkindir.
1-2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Somut olayda, meydana gelen trafik kazası nedeniyle tazminat alacağının 6098 sayılı TBK 117. maddesi gereğince olay tarihinde muaccel hale geldiği açıktır. Sadece maluliyet oranı, kusur durumu ve tazminat miktarı çekişmelidir.
Öte yandan, manevi tazminat isteminde zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılmaya elverişli değildir. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kabulüne karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK’nun 36/1-b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla, ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK’da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür.
Davacının manevi tazminat alacağını kaza tespit tutanağında “kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü davalı …’in 2918 sayılı yasanın 57/1-c maddesinde düzenlenen kuralı ihlal ettiği için kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurunun olmadığı ” yönündeki ibare ile yaklaşık da olsa ispat ettiğinden davalı sürücü … ile işleten …’in ihtiyati haciz kararına yapmış olduğu itirazın reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmüştür.
2-2004 Sayılı İİK’ nun 261/son fıkra gereğince; İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılacağından aşkın hacze ilişkin şikayet yerine istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Diğer bir anlatımla davalıların bu yöndeki istinaf itirazının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
H ÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılardan … ve … vekilinin ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığına yönelik istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ve … vekilinin taşkın hacze yönelik istinaf başvurusunun incelenmesine ve anılan başvuru hakkında BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-a)İstinaf eden/ihtiyati hacze itiraz eden davalılar … ve …’den alınması gereken 269,85 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından, başlangıçta alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15- TL harcın anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir olarak kaydına,
b)İstinaf eden davalılar … ve … tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 220,70 TL nin hazineye gelir olarak kaydına,
c)İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai karar ile hüküm altına alınmasına,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK.’nun 359-(4) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
7-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.