Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/144 E. 2023/223 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/144
KARAR NO : 2023/223

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/01/2022 (Dava) – 21/10/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/10 Esas – 2022/1349 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 16/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2022 tarih ve 2022/10 Esas – 2022/1349 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ortağı ve yetkilisi oldukları …’nün 1669 sicil numarasında kayıtlı …’nin 24/10/2014 tarihinde resen terkinine karar verildiği, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yerine getirilmediği, davacıların ortağı ve yetkilisi oldukları şirket adına kayıtlı … plakalı araç üzerinde Soma İcra Müdürlüğü’nün 2011/2486 Esas sayılı dosyasından ve Soma Vergi Dairesinden konulmuş hacizlerin bulunduğunu, şirketin aktifinde kayıtlı bu araçtan kaynaklı vergi borçlarının doğmaya devam ettiğini iddia ederek davalı … Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Davacıların tasfiyesi istenilen şirketin ortağı ve yetkilisi olduklarını, bu şirketin 24/10/2014 tarihinde …nce resen terkin edildiği, şirket adına kayıtlı … plakalı araç üzerinde Soma İcra Müdürlüğü ve Soma Vergi Dairesinden terkinden önce konulmuş hacizlerin bulunduğu, terkin işlemi yapılırken bu hacizlerin dikkate alınmadığı, TTK’nun 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, şirket adına kayıtlı araç üzerindeki hacizlerin devam etmesinin şirket ortaklarını mağdur edeceği gibi alacakları kurumlar bakımından da şirketin tasfiyesinin gerekli olduğu, tasfiye memuru adayı olarak gösterilen …’in tasfiye memuru olmayı kabul ettiği, davacılardan herhangi bir ücret talebinin bulunmadığı, davalı … Müdürlüğü’nün terkin işlemlerini Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca yaptığı ancak bu madde gereğince yapılması gereken tebligatlara ilişkin evrakların mahkememizce yazılan müzekkerelere verilen iki cevapta da gönderilmediği, sadece gönderi evraklarının mahkemeye sunulduğu, bu itibarla terkin işleminde …’nun kusurunun bulunup davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından…” gerekçesiyle davanın KABULÜ ile, davacı 1669 sicil numaralı … Şti’nin Soma İcra Müdürlüğünün 2011/2486 Esas sayılı dosyası ve Soma Vergi Dairesi’nin 30/09/2011 tarihli 88073 sayılı yazısındaki işlem ile ilgili sınırlı olmak üzere TTK’nun 547 ve devamı maddeleri gereğince İHYASINA, Tasfiye memuru olarak … oğlu, 25/08/1981 d.lu, …’in (TC No: …) tayinine, ücret tekdirine yer olmadığına, Kararın … aracılığıyla tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … (…) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararında müvekkili kurum aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini, ancak bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüklerinin, Türk Ticaret Kanunu ve Ticaret Sicil Yönetmeliği gereğince ticaret sicil kayıtlarının tam ve sağlıklı şekilde tutulmasını sağlamak amacıyla Ticaret Bakanlığının denetiminde, Ticaret Odaları bünyesinde kurulmuş memurluklar olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüklerinin görevinin Türk Ticaret Kanunu ve Ticaret Sicil Yönetmeliği tarafından belirlendiğini, Ticaret Sicil Müdürlüklerinin önüne gelen talepler hakkında mevzuatın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içerisinde hareket ettiğini, talep ile ilgili olarak ibraz edilen belgelerin mevzuat gereğince aranan belgelerden olması halinde talebi sonuca bağladıklarını, bu kapsamda müdürlüğün yargı organı gibi hareket ederek re’sen araştırma yapma yükümlülüğü ve yetkisinin olmadığını, davalı müvekkilinin ihyası istenen şirket hakkında mevzuatın kendisine tanıdığı görev ve yetki dahilinde hareket ettiğini, bu nedenle davalı müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek, Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/10 E.-2022/1349 K. sayılı kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … (…) vekili ek istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece …’nün davanın açılmasında kusuru olduğu gerekçesiyle vekalet ücretine hükmedildiğini, ancak …’nün tüm işlemleri usulüne uygun olarak yaptığı ve yaptığı işlemlere ilişkin belgeleri de yerel mahkemeye gönderdiğini, …’nün davacı şirket ile ilgili işlemlerini Türk Ticaret Kanunu geçici 7. Madde uyarınca eksiksiz olarak yerine getirdiğini, gerekli tebligat ve işlemleri de yine usulüne uygun olarak gerçekleştirdiğini, bu durumun STSM tarafından mahkemeye gönderilen tüm yazılardan ve belgelerden anlaşılacağını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK’ nın Geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı … (…) vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; …’ nün 1669 sicil numarasında kayıtlı … Şti.’nin 6102 sayılı TTK’ nın Geçici 7. maddesi uyarınca, sermaye arttırımı yapmaması nedeniyle 24/10/2014 tarihinde resen sicilden terkin edildiği, davacıların şirketin ortakları ve yetkilileri oldukları ve şirketin yeniden ihyasını talep ettikleri anlaşılmaktadır.
Dava konusu, … plakalı aracın halen terkin edilen şirket adına sicilde kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır.
1-6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde şirkete ait tasfiye edilmemiş malvarlığının bulunması halinde ise 10 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Somut uyuşmazlıkta sicil kaydı silinen şirket ortakları tarafından, şirkete ait aracın tasfiyesi talep edildiğine ve şirketin terkininden itibaren 10 yıllık süre dolmadığına göre, yasal sürede dava açmış olan davacıların ihya istemekte hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir. (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14/10/2021 tarihli 2021/2387 esas – 2021/6034 karar sayılı ilamı).
2-Mahkemece, şirketin Soma İcra Müdürlüğünün 2011/2486 Esas sayılı dosyası ve Soma Vergi Dairesi’nin 30/09/2011 tarihli 88073 sayılı yazısındaki işlem ile ilgili sınırlı olmak üzere ihyasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ancak; Soma Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün 10/01/2022 tarihli ve 3945 sayılı yazısında, şirketin borcunun sona erdiği ve bu nedenle herhangi bir haciz şerhinin bulunmadığının bildirildiği; gene Soma İcra Müdürlüğü’ nün 2011/2486 sayılı dosyasındaki haciz şerhinin de 19/07/2019 tarihinde kaldırılmış olduğunun bildirildiği, dolayısıyla araç üzerinde herhangi bir haciz ve mahrumiyet kaydı bulunmadığı görülmekle, mahkemece sadece bu dosyalarla sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Bununla birlikte, …nce münfesih kabul edilerek terkin edilen şirketin varlığını devam ettirdiğini veya re’sen terkin sürecinin hukuka aykırı olarak işletildiğini ileri sürerek bir nevi gerçekleştirilen terkin işleminin iptalini istemekte olup davanın kabulü hâlinde verilecek olan ihya kararı da şirketin terkin işleminin iptali niteliğinde olacaktır. Hukuka aykırı şekilde geçici 7. madde kapsamında terkin edilen şirketin ihyasında amaç, eksik kalmış tasfiye işlemlerinin tamamlanarak şirketin tekrar ticaret sicilinden silinmesinden ziyade hukuka aykırı terkin işleminin iptaliyle şirketin usulsüz terkin öncesindeki hukukî statüsüne kavuşturulması olduğundan ilk derece mahkemesince Soma İcra Müdürlüğünün 2011/2486 Esas sayılı dosyası ve Soma Vergi Dairesi’nin 30/09/2011 tarihli 88073 sayılı yazısındaki işlem ile ilgili sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmesi de hukuka aykırı olduğundan bu yöne ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/10/2022 tarihli ve 2022/5578 esas – 2022/7256 karar sayılı ilamı).
3-İlk Derece Mahkemesince kararda, terkin işleminde davalı …’nün kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı … aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı, kararı bu yönden de istinaf etmektedir.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerle sicilden re’sen terkin edileceğinin düzenlendiği, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi ile Ticaret Sicili Müdürlüklerince; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğü’ne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, 4/c bendine göre terkin sebepleri bulunan şirketlerin faaliyetlerini devam ettirme isteğinde bulunmaları halinde, münfesih olma nedenini verilen süre içinde ortadan kaldırıp ticaret siciline bildirmelerinin ihtar edileceği, aynı maddenin 11. bendi uyarınca, ihtara rağmen süresinde işlem yapmayan şirketin unvanının ticaret sicilden re’sen silineceği açıklanmıştır.
Bu kapsamda, şirketin sicilde kayıtlı adresine ve şirket yetkililerine ayrı ayrı ihtar tebligatının çıkarıldığı, buna ilişkin tebliğ evraklarının dosyaya sunulduğu, her ne kadar tebliğ mazbataları bulunmasa da, tebligatların çıkarılmış olmasının yeterli olduğu, zira ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11.02.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, ticaret sicil gazetesinde de gerekli ilanların yapıldığı, bu durumda terkin işleminde davalı müdürlüğün kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla, davalı müdürlüğe yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilmesi doğru olmamıştır.
4-Kabule göre ise; ihya davasının resen terkin işlemini yapan …’ ne yöneltilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince ihyası talep edilen şirketin taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek, şirket yönünden açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmemesi de doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE; Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2022 tarih ve 2022/10 Esas – 2022/1349 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE,
a-Davanın, davalı … Şti. yönünden husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
b-Davanın KABULÜ ile, …’ nün 1669 sicil numarasında kayıtlı … Şti’nin TTK’nun 547 ve devamı maddeleri gereğince İHYASINA,
c-Tasfiye memuru olarak … oğlu, 25/08/1981 d.lu, …’in (TC No: …) tayinine, ücret tekdirine yer olmadığına,
d-Kararın … aracılığıyla tescil ve ilanına,
e-Yeterince harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
f-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
g-Davalı … (…) yasal hasım olduğundan ve terkin işleminde kusurlu bulunmadığından aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
ğ-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-Davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine,
b-Davalı … tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 220,70 TL ve tebligat ve posta gideri 93,50 TL olmak üzere toplam 314,20 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı … (…)’ ne verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
e-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/02/2023