Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/141 E. 2023/151 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/141
KARAR NO : 2023/151

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2022 (Talep) – 24/11/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/239 Esas (derdest dosya)
DAVA : Kayyım Atanması, Şirketin Feshi ve Tasfiyesi
TALEP : İhtiyati Tedbir
BAM KARAR TARİHİ : 01/02/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 01/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/239 Esas sayılı dosyasından verilen 24/11/2022 tarihli ara kararın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; davalı …’nin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 636. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında yer alan haklı gerekçelerin zuhur etmesi sebebiyle feshi ve tasfiyesi talepli dava dosyasında daha evvelki dilekçeleri ile şirket yönetimine kayyım atanması talebinde bulunduklarını, ancak mahkemece talebin reddine dair karar verildiğini, gelinen aşamada bir yandan şirketin feshi ve tasfiyesi talepli dava devam ederken, diğer yandan ortaklar arasında şirket idaresi hususundaki anlaşmazlıkların artarak devam etmesinden dolayı ortak amaç unsurunun kati suretle kalmamış olduğunu, müvekkilinin de şirketin idaresinden uzaklaştırılmış olması sebebiyle, şirketin ticari faaliyetlerinin zarar görmemesi ve denetime açık bir şekilde sürdürülebilmesi amacı ile şirkete kayyım atanmasını talep ettiklerini, şirketin faaliyet konusu olan zeytin ve zeytinyağı ticareti açısından sezon diye tabir edilmekte olunan ve şirketin yıl içerisinde ekonomik ve ticari faaliyeti anlamında en hareketli olduğu dönem içerisine girilmiş olması da dikkate alınarak, şirket faaliyetlerinin etkin yönetilmesi ve kayıt altına alınması için davalı şirkete kayyım atanmasına yönelik tedbir taleplerinin kabulü ile, şirket yönetiminin ve ticari faaliyetlerinin kayyım tarafından yerine getirilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Dilekçe kapsamına, davanın niteliğine, dosyanın geçirdiği sefahate ve oluşan vicdani kanıya göre; davacı vekilinin davalı şirkete kayyım atanmasını talep ettiği, aynı konudaki talebinin 01.03.2022 tarihli ara karar ile reddedildiği, davalı şirketin şu anda yasaya uygun olarak oluşturulan yönetim kurulunca idare edilmekte olduğu, dosyada tanıkların dinlenmediği gibi, bahsi geçen ara karar tarihinden beri bir değişiklik oluşmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin tedbiren şirket yönetimine kayyım atanması talebinin REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekili tarafından, “…Tedbir talepleri yerel mahkemece her ne kadar ilk tedbir talebinden bu yana geçen süre zarfında herhangi bir değişiklik olmadığı gerekçesiyle reddedilmişse de, dönemsel olarak sezon diye tabir edilen şirket faaliyetlerinin en yoğun olduğu sürece girildiğini ve sürecin devam ettiğini, bu itibarla ara kararda belirtildiğinin aksine davanın açıldığı tarihe göre esaslı değişiklik hasıl olduğunun aşikar olduğunu, davalı şirketin ekonomik olarak en yüksek gelirlerine bu dönemde ulaştığını, kanaatlerince sezon olarak tabir edilen bu döneme girilmiş olmasının dahi şirket açısından büyük değişiklik oluşturduğunu, şirketin tüm ortakların menfaatlerine uygun bir şekilde yönetilmesi, sezonun verimli şekilde değerlendirilerek ticari kazanç elde edilmesi, ayrıca fesih ve tasfiyeye dair yargılaması devam etmekte olan şirketin ticari faaliyetlerinin, menkul ve gayrimenkul mal varlıklarının, banka hesapları ile diğer yönetimsel idari işlerinin bu süreçte şeffaf ve en doğru şekilde yerine getirilebilmesi açısından şirket yönetimine kayyım atanarak şirket yönetiminin ve ticari faaliyetlerinin kayyım tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, şirket idaresi ve yönetiminin kayyım tarafından yerine getirilmesinin tüm şirket hissedarlarının menfaatine olacağını, izah etmiş oldukları sebeplerle davalı …. Şti’nin yönetimine kayyım atanarak, şirket yönetiminin ve ticari faaliyetlerinin kayyım tarafından yerine getirilmesine karar verilmesini…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Talep, limited şirkete yönetim kayyımı atanması istemine ilişkindir.
Mahkemece; yukarıda yazılı gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden/davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı şirketin mevcut yönetiminde halihazırda bir boşluk bulunmadığı, taraflar arasında şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin yürütülen yargılama sırasında daha önceden de aynı yönde ihtiyati tedbir talep edilip reddedilmiş olduğu, gelinen aşamada yaklaşık ispat açısından ihtiyati tedbir talebinin kabulünü gerektiren yeni bir delil sunulmuş olmadığı, bu aşamada davalı şirkete yönetim kayyımı atanması için gerekli koşulların oluşmadığı, açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararında ve gerekçesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ihtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/239 Esas sayılı dosyasından verilen 24/11/2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 99,20-TL’nin ihtiyati tedbir talep eden/davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3- İhtiyati tedbir talep eden/davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/02/2023