Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1365 E. 2023/1165 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1365
KARAR NO : 2023/1165

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2023 tarihli ara karar
NUMARASI : 2022/922 Esas (derdest dosya)
DAVA : Menfi Tespit
TALEP : İhtiyati Tedbire İtiraz
BAM KARAR TARİHİ : 12/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2023 ara karar tarihli ve 2022/922 esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın … şubesi nezdinde davalı banka ile akdedilen müvekkilinin beyanı ile hiç kullanılmamış olup sadece kart aidatı sebebiyle borçlu olabileceği üretici kart v kullandırıldığı belirtilen taksitli kredilere ilişkin sözleşmelere istinaden borçlu olduğunu, yine müvekkilinin davalı banka ile akdedilen üretici kart ve davalı bankanın İzmir 4.İcra Müdürlüğünün 2020/8021 sayılı takip dosyasında taksitli kredi alacağından dolayı mevcut borcunun yaklaşık 50.000,00 TL olduğunu tahmin ettiğini, kendisine gerek tahsis edilen üretici kart ve yine kullandığı beyan edilen taksitli kredilerden doğan varsa mevcut toplam borç ile ilgili İİK 150/I maddesi düzenlemesi ile sadece bankalara tanınan özel düzenlemeye uygun hesap kat ihtarı keşide ve tebliğ edilmeden veya İİK 68/B maddesi icabı tebliğ edilmiş sayılmadan söz konusu kredilerden doğduğu iddia edilen alacakta muacceliyet kesbetmeden banka ile akdettiği sözleşmeye ve tahsis edilen hiç kullanmadığı üretici kart borcu ve taksitli kredi alacakları adı ile davalı banka lehine 07/08/2018 tarihinde verdiği … … … mahallesi … ada … parseldeki 3/8 hissesi yine … … … mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerine tesis edilen toplam 268.750,00 TL bedelli üst sınır ipoteğinin paraya çevrilmesine dair İzmir 4.İcra Müdürlüğünün 2020/8021 sayılı ilamlı takibinin başlatıldığını öğrendiğini, bu takibe ilaveten de İİK 45. Maddesine uygun düşmeyecek şekilde aynı alacağın tahsili için ayrıca ve sözleşme imzalanması anında alındığı açıkça beli 18/09/2020 vadeli, 100.000,00 TL ve aynı vadeli 300.000,00 TL bedelli bonolara istinaden İzmir 28.İcra Müdürlüğünün 2020/8299 sayılı takipleri ile karşı karşıya kaldığını, söz konusu takiplerin başlamasından itibaren banka ile irtibata geçip ödenmesi gereken toplam borç miktarını öğrenmeye çalışan müvekkilinden başlangıçta 800.000,00 TL’sı sonrasında da tenzilat yapıldığı belirtilerek 500.000,00 TL ödenmesi koşuluyla hakkındaki tüm takiplerin ortadan kaldırılacağı teklifi ile karşı karşıya kalan müvekkilinin takipten iki yıl önce kullandığı yaklaşık 50.000,00 TL için talep edilen fahiş istek bu miktarın çok üzerinde olan tahsilat için takiplerin yürütülmeye ısrarla devam ettirilmesi karşısında müvekkili için 568.750,00 TL’sı olduğu tahmin edilen fazlaya dair alacak istemi yönünden borçlu bulunmadığının tespitinin talep gereği doğduğunu, bankaların Bankalar Kanunu çerçevesinde faaliyet göstermek zorunda olduğunu, bu yüzden bir kimseye mal satarak veya açıktan bono alamayacaklarının Yargıtay kararında belirtildiğini, müvekkilinin davalı bankanın üretici kart tahsis edilen ve taksitli kredi kullandırıldığı müşterisi olduğunun açıkça belli olduğunu, müvekkilinin beyanları çerçevesinde kendisine tahsis edilen tüketici kartını hiç kullanmadığı için bu karttan dolayı borcunun bulunmadığını, bankaca alınıp takibe konu edilen bonolara dayalı takipten de kullandığı 50.000,00 TL sına %42,90 işleyecek faizin ilavesiyle borcun toplam 100.000,00 TL civarında olabileceği, bu hesaplanan hesap kat ihtarının keşide edilmedi edilmiş ise dahi takip dosyalarında dayanak yapılmadığını, icra takip dosyalarında bankaca nihai alacak tutarının belirlenmediği, ipoteğin paraya çevrilmesine dair takipte üst sınır-azami meblağ tutarı üstünde bu tutara da tecavüz eden ilavelerle talepte bulunulduğunda dava dayanağı olan her iki takip dosyası takip çıkış tutarlarından 100.000,00 TL tenzil edildiğinde bakiye 568.000,00 TL borcunun bulunmadığını tespitini talep ettiklerini bildirerek müvekkilinin İzmir 4.İcra Müdürlüğünün 2020/8021, ve İzmir 28.İcra Müdürlüğünün 2022/8229 Esas sayılı takip dosyalarında takip çıkış miktarı itibariyle 568.750,00 TL sı borçlu olmadığının tespitine, İzmir 28.İcra Müdürlüğünün 2020/8299 Esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus takip dosyasına yatacak paranın iş bu dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi için İİK 72/3 maddesine dayalı tedbir kararı verilmesine, ve %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlu … ile müvekkili banka arasında 11.09.2014 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini ve Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında bankaya ait bir takım kredi ürünleri kullandırıldığını, davacı bankadan kullandığı/kullanacağı tüm krediler ile asaleten ve kefaleten tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere … adına kayıtlı ; … İli … İlçesi … Mah. … Ada … Parsel sayılı taşınmaz üzerinde 168.750,00 TL bedelle 09.01.2020 tarih ve 480 yevmiye no ile müvekkili … A.Ş. Lehine ipotek tesis edildiğini, … İli … İlçesi … Mah. … Ada … Parsel sayılı tam hissesi … adına kayıtlı taşınmaz üzerinde 100.000,00 TL bedelle 07.08.2018 tarih ve 10722 yevmiye no ile müvekkili … A.Ş. Lehine ipotek tesis edildiğini, davacının kredi geri ödemelerini yapmaması üzerine Beyoğlu 48. Noterliği 11.08.2020 tarih 58416 yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesinin borçlunun kredi sözleşmesinde belirttiği … Mah. … Sokak No :… …/… adresine gönderildiğini, aynı adreste oturan eşi … imzasına 17.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine davacı … hakkında İzmir 4. İcra 2020/8021 Esas sayılı dosyası ile 30.09.2020 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, aynı alacağa ilişkin olarak İzmir 4. İcra 2020/8021 Esas sayılı dosyaya tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 09.10.2020 tarihinde İzmir 28. İcra 2020/8299 Esas sayılı dosya ile Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile Takip başlatıldığını, davacının davasını arabuluculuk yoluna başvuru yapmadan açtığını, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, İzmir 4. İcra 2020/8021 Esas Sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmadan önce takip şartının yerine getirildiğini ve borçlunun hesaplarının kat edildiğini, borçluya gönderilen Beyoğlu 48. Noterliği 11.08.2020 tarih 58416 yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine 30.09.2020 tarihinde İzmir 4. İcra 2020/8021 Esas sayılı dosya ile İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle İlamlı Takip başlatıldığını, takip öncesinde Beyoğlu 48. Noterliği 11.08.2020 tarih 58416 yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesinin borçluya 17.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve İİK 150/I maddesi gereği takip şartının yerine getirildiğini, İİK 149. Madde uyarınca davacı borçluya icra emri gönderildiğini, bu nedenle davacının hesap kat ihtarının keşide edilmeksizin ve banka alacağına ilişkin muacceliyet şartı gerçekleşmeden takip yapıldığı iddiasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğundan davanın reddine karar verilmesini, davacının İzmir 28. İcra 2020/8299 Esas sayılı takibin iptali istemi ile açmış olduğu İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi 2021/772 Esas 2022/110 Karar sayılı davasının reddine karar verildiğini, davacının kötü niyetli olup müvekkili bankanın alacağını zorlaştırmak amacı taşıdığını, müvekkili banka tarafından davacıdan bono alınmasının hukuka uygun olduğunu, icra takibine konu senetlerin ifa amaçlı olarak davacı tarafından verildiğini, davacının senetlerdeki imzaya bir itirazının bulunmadığını, kredi borçlarının ödeme vasıtası olarak tahsilinde ve tahsil edildiği oranda, tahsilat bedeli kredi borcuna mahsup edilmek üzere ve ifa amaçlı olarak, takip konusu senetlerin müvekkili bankaya teslim edildiğini, davacı tarafından imzalanıp müvekkili bankaya verilen tahsil edildiğinde borçtan mahsup edilmek üzere tevdi alınan İzmir 28. İcra 2020/8299 Esas sayılı takibe kambiyo senetlerinin ise borçlu hakkında bu senetlere bağlanmış alacağın rehinle temin edilmiş olsa dahi ayrıca Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile takip gerektiğini, İzmir 4.İcra 2020/8021 sayılı ipotekli takip açılmadan önce borçlunun kredi hesaplarının kat edildiğini, İzmir 4. İcra 2020/8021 Esas sayılı icra dosyası ipotek limitleri dahilinde takip yapıldığını, davacının üretici kart kullanmadığı iddialarının da tamamen gerçek dışı olduğunu bildirerek davanın 6102 sayılı TTK 5/A maddesi kapsamında Arabuluculuk dava şartı yoluna başvurmadan dava açıldığından, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesini , İzmir 28. İcra 2020/8299 Esas sayılı dosyasına ilişkin ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulü ile 01.12.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini, davacının haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun davasının esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…..Davalı tarafın ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı-karşı taraf vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararına itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Talep ise; İzmir 28. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/8299 sayılı dosyasında icra veznesine yatacak paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.

Mahkemece; itirazın reddine karar verilmiş olup, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davalı tarafından davacı aleyhine İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün 2020/8299 sayılı dosyası icra takibi başlatıldığı, davacının ise borçlu olmadığı gerekçesiyle eldeki davayı açtığı ve İİK’ nın 72/3 maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkemece tedbir talebinin 01/12/2022 tarihli ara kararı ile % 15 teminat karşılığında kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır
İİK 72/3 maddesine göre; icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı-karşı taraf vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/05/2023 tarihli ve 2022/922 Esas sayılı ara kararına karşı davalı-karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 179,90-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 89,95-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/07/2023