Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1335 E. 2023/1541 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1335
KARAR NO : 2023/1541

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2022
NUMARASI : 2022/664 Esas – 2022/1215 Karar
DAVA : Araç Mülkiyetinden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
BAM KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarihli 2022/664 Esas ve 2022/1215 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … oğlu … ile davalı … oğlu …’in iki erkek kardeşin iki kız kardeşle evlenmesi neticesinde amca ve teyzeden olma kişiler olduklarını, 26 yıl önce kardeş gibi oldukları sırada kurdukları … Limited Şirketi ile İzmir’de 1. Sanayi Sitesi’nde oto yedek parça ticareti yaptıklarını, bu sırada şirketin işinde kullanılmak üzere ve yine şirket kazancından elde edilen kâr kullanılarak satın alınan 2012 model … plakalı … marka otomobil alındığını, alınan bu aracın o günden beri şirket işlerinde ve davalının ailesi tarafında kullanıldığını, davalı şirket müdürünün, adı geçen dava konusu aracı 06/11/2020 tarihinde … ismindeki şahsa, 155.000,00-TL bedel ile noterden satarak devrettiğini, davacının 1/2 ortağı bulunduğu şirketin parası ile satın alınan bu aracın davalı üzerinde olması kanunen yasak olmasına rağmen davalının diğer işlerde olduğu gibi müdürlük görevini de suistimal ederek kendi adına aldığı ve kendi adına satış yaparak parasını zimmetine geçirdiğini, halen, şirketin aleyhinde ”şirket ortaklığından çıkma, şirketin feshi, kar payının şirket ortağına ödenmesi” talebi ile açılan davanın İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/95 E. sayılı dosyasında derdest olmasına rağmen şirket ortağı davalının her fırsatta şirket parasını kendi adına veya yakınları üzerine mallar alarak harcadığını belirterek, tarafların ortağı olduğu şirket parası ile satın alınan ve böylelikle 1/2 bedeli davacıya ait olan … plakalı ve … marka aracın, dava dışı üçüncü kişi …na satışı sebebiyle, ileride gerçek bedel belirlendikten sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 10.000,00 TL’sinin trafik kaydında satış günü olarak görünen günden itibaren davalıdan ticari avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı …’in akraba olduklarını, tarafların birlikte 03.10.1995 tarihinde … San ve Tic Ltd Şti’ni kurduklarını, davacının Almanya’da ikamet ettiği için şirketin iş ve işlemleri ile şirket müdürü olan davalının ilgilendiğini ancak şirketin davalılardan ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğunu, davaya konu aracın davalı tarafından kendi mal varlığı ile kendi yararına satın alındığını, aracın şirket ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını bu sebeple davacıya şirket ortaklığını ileri sürerek aracın satımından herhangi bir bedel talep etme hakkı doğmadığını, davacının davalının şirket kazancından elde edilen karı kullanarak aracı satın aldığını ve kendi uhdesinde kullandığını iddia ettiğini, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olup asılsız iddialarla dava açmış olduğu İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nde 2020/95 E sayılı dosyasında görülen ve halihazırda derdest olan ortaklıktan çıkma, şirketin feshi talepli davada da davacı yanın, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi huzurunda görülen davada da davalının mallarına tedbir konmasını talep ettiğini, davacının mahkeme huzurundaki davaya konu 2012 model … plakalı … araç hakkında sunduğu iddiaları İzmir 6. Asliye Ticaret önünde de sunduğunu, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin ise davacının tedbir talebini kabul etmediğini, davacının alacak miktarının tamamını bildiği veya en azından bilebilecek konumda olduğunun açık olduğunu, davacının aracın yarı bedelini talep ettiği için 77.500,00 TL yahut en azından bu değere yakın bir değer üzerinden kısmi dava açması gerekirken davayı 10.000,00 TL üzerinden açtığını, yeni değer üzerinden mahkemece belirlenecek eksik harcın ikmalinin gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; davanın ticari dava olup, zorunlu arabuluculuğa tabi olması, davacı vekilince zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığı gerekçesi ile “…Davanın HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafların iki kız kardeşle iki erkek kardeşin evlenmesi neticesinde amca ve teyzeden olma kuzenler olduklarını, 26 yıl önce aralarının iyi olduğu dönemde … Limited Şirketini kurduklarını ve İzmir 1. Sanayi Sitesinde oto yedek parça ticareti yaptıklarını, davalının müvekkilinin türlü sebeplerle zarara uğrattığından müvekkil ortaklıktan çıkmış ise de müvekkil şirketten alacağını davalının hileli iflası sebebiyle kavuşamadığını, hileli iflas sebebiyle soruşturmanın devam ettiğini, davalı dava konusu 2012 model … plakalı … beyaz sedan aracı müvekkilin payını da kullanarak aldığını ve sadece kendi lehine kullandığını, davalı işbu aracı 06/11/2020 tarihinde 155.000,00 TL bedel ile 3. şahsa devrettiğini ve bedelini yine sadece kendi faydasına kullandığını, her ne kadar şirket ortaklığından çıkma davasında karar verildiğini ve müvekkilin şirket hissesi hüküm altına alınmış ise de davalının satarak bedelini uhdesine aldığı araca ilişkin müvekkilin haklarının teslim edilmediğini, hakkın tecellisi için işbu dava açılmış ise de dava şartı arabuluculuk yokluğundan usulden reddedildiğini, dava tarafların ortak olduğu şirketaleyhine açılmadığını, kötüniyetli ortak davalı … aleyhine açıldığını, her ne kadar tarafların eskiden ticari ortaklığı bulunmuş ise de işbu davanın niteliği ticari olmadığını, davanın her iki tarafı da şahıs olup ticari şirkete karşı açılmadığını, ticari davalarda arabuluculuk zorunlu dava şartı olup bu davada kıyasen uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olsa da mahkemece zuhulen Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilen dosyada zaten ciddi bir zaman kaybı yaşandığından daha da zarara uğramamak adına istinaf yoluna gidilmediğini, verilen usulden ret kararı sadece bu sebepten bile usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı adına kayıtlı aracın üçüncü kişiye satışından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ara buluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, davacı vekilince 11/02/2020 tarihinde İzmir 6. Asliye Tİcaret Mahkemesinin 2020/95 esas sayılı dosyasında … Sanayi ve Ticaret Limited şirketi aleyhine şirket ortaklığından çıkma, çıkma payının tahsili ile dava dışı iş bu davanın davalısı bulunan … adına kayıtlı olan menkul ve gayrimenkul malların yarı hisse bedellerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere gerçek bedeller tespit edildiğinde artırılmak üzere şimdilik 10.000 TL sinin avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi talebi ile dava açıldığı, mahkemece 19/09/2022 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile davacının TTK 638/2 maddesi uyarınca davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına ve 151.955,10 TL çıkma payının dava tarihinden itibaren davalı şirketten alınmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bam 11 Hukuk Dairesine gönderildiği, uyap sisteminden yapılan kontrolde dosyanın 2022/566 esasta kayıtlı bulunduğu, henüz karara çıkmadığı, söz konusu dosyada eldeki davaya konu … plakalı aracın da yer aldığı, aracın istinafa konu dosyanın davalısı adına kayıtlı olup, dosya davalısının aracı dava dışı üçüncü kişiye 06/11/2020 tarihinde 155.000,00-TL bedelle sattığı görülmüştür.
Eldeki istinafa konu dosyada davacının ve davalının limited şirket ortakları olmalarının tek başına davanın taraflarını tacir sıfatını kazanmayacak ise de davacının iddiası şirket ortaklığı nedeniyle şirkete ait olduğu ileri sürülen aracın satım bedelinin istirdatı istemine ilişkin olduğundan, ticari davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, 6100 sayılı HMK m. 355 hükmü uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmamasına nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarihli 2022/664 Esas ve 2022/1215 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2- a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 269,85 TL harcın, başlangıçta peşin olarak nispi alınan 1.589,00 TL’den mahsubu ile bakiye 1.319,15-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilk derece mahkemesi tarafından davacıya iadesine,
b)İstinaf başvuru harcı olarak davacıdan alınan 492,00-TL nin hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf yargılaması sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.