Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1320 E. 2023/1393 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1320
KARAR NO : 2023/1393

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2016 (Dava) – 29/12/2022 (Karar)
NUMARASI : 2016/1231 Esas – 2022/1211 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 27/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/09/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/12/2022 tarihli ve 2016/1231 Esas – 2022/1211 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili kooperatifin üyesi olması nedeniyle genel kurulda belirlenen aidatları ödemekle yükümlü oduğunu, ancak davalı tarafın kooperatife 11.04.2008 tarihinde üye olduğunu, kooperatif hissesi karşılığı kendisine … Ada … Parsel … Blok … nolu bağımsız bölümün tahsis edildiğini, davalının takip tarihi itibariyle 13.06.2015 ve 15.05.2016 tarihli toplantılarda karar verilmiş çevre düzenlemesi ve çatı tadilatı bedelinden bakiye bedeli ısrarla ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında İzmir 25. İcra Dairesi’nin 2016/11769 Esas sayılı icra takibi ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek, takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2008 yılında toplam 21.50,00 TL, 2009 yılında toplam 9.250,00 TL ve 2011 yılında toplam 6.000,00 TL ödeme yaptığının sabit olduğunu, ayrıca müvekkilinin daha sonradan kooperatiften usul ve yasaya uygun şekilde ayrıldığını, bu süre içerisinde müvekkilinin edimlerini eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, davacı tarafça açılan iş bu davanın haksız olduğunu, müvekkilinin kooperatiften ayrılmasından 4 sene sonra aidat adı altında talepte bulunmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak, açılan davanın reddiyle %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… davalı tarafça davacı kooperatife 17.09.2020 tarihinde dava konusu icra takibinin kapatılması amacıyla haricen 35.005,25 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. İş bu ödeme tarihi itibariyle İzmir 25.İcra Dairesi’nden gelen kapak hesabının incelenmesinden ödeme tarihi itibariyle icra takip masrafları da dahil olmak üzere yapılan hesaplamaya göre tüm borç tutarları 26.434,41 TL olarak hesaplanmış olmakla icra takip borcunun ödeme tarihi itibariyle faiz ve fer’ileriyle birlikte tamamen kapatıldığı, bu nedenle davanın esası yönünden davanın konusuz kaldığı sonucuna varılmış olmakla konusu kalmayan dava nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verme gereği doğmuştur. Ayrıca, ödemenin yapılmış olduğu 17.09.2020 tarihi itibariyle icra müdürlüğünden gelen kapak hesabında faiz ve ferileri, icra harçları, icra masrafları ve icra vekalet ücreti ile birlikte toplam borç miktarının 26.434,41 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafça ise 35.005,25 TL ödeme yapılmış olduğundan ödeme tarihi itibariyle (35.005,25 TL – 26.434,41 TL=) 8.570,84 TL davalı tarafça fazladan ödeme yapılmış olduğu mahkememizce tespit edilmiştir. Bu kapsamda her ne kadar davacı vekili tarafından karar tarihi itibariyle güncel vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmiş ise de, davacı tarafça da haricen yapılan iş bu ödemenin icra dosyasına ve mahkememize bildirilmediği, bu nedenle yargılamaya devam edildiği anlaşılmıştır. Ödeme tarihi itibariyle dosya üzerinden yapılan hesaplamaya göre 400,00 TL bilirkişi ücreti, 316,00 TL posta, tebligat masrafı ve ödemenin yapıldığı tarih itibariyle maktu vekalet ücretine tamamlanacak olan vekalet ücreti 3.400,00 TL olmak üzere davacı lehine hükmedilecek olan toplam yargılama giderinin 4.116,00 TL olduğu, ancak davalı tarafça bu tutardan da fazla ödeme yapılmış olduğu görülmekle davacı vekilinin davacı yararına davanın konusuz kalmış olması nedeniyle güncel yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yönündeki talebinin reddine ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verme gereği doğmuştur. Ayrıca davacı tarafça dava konusu borcun davadan sonra davalı tarafça ödenmiş olmasının davacının davada haklılığını ortaya koyduğu belirtilerek karşı taraftan icra inkar tazminatı talebinde bulunduklarını bildirmiştir. Bu kapsamda davadan sonra dava konusu borcun davalı tarafça ödenmiş olması nedeniyle davacının davada haklı olduğunun davalı tarafça da kabul edilmiş sayılması gerektiği…” gerekçesiyle konusu kalmayan dava nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulü ile 13.812,87 TL üzerinden hesaplanan 2.762,57 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafça müvekkili kooperatife, 17.09.2020 tarihinde dava konusu icra takibinin kapatılması amacıyla haricen 35.005,25 TL ödeme yapıldığını, icra takip borcunun ödeme tarihi itibariyle faiz ve ferileriyle birlikte tamamen kapatıldığını ve bu nedenle borcunun ödeme tarihi itibariyle faiz ve ferileriyle birlikte tamamen kapatıldığını ve bu nedenle davanın esası yönünden davanın konusuz kaldığını, bu nedenle davanın esası hakkında tesis edilen hükmün usul ve yasaya uygun olduğunu ve bir itirazlarının bulunmadığını, ancak aleyhlerine yargılama giderleri hükmedilmesi ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına şeklinde tesis edilen hükmün usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, yerel mahkemece, icra müdürlüğünden gelen kapak hesabında faiz ve ferileri, icra harçları, icra masrafları ve icra vekalet ücreti ile birlikte toplam borç miktarının 26.434,41 TL olarak hesaplandığını, davalı tarafça ise 35.005,25 TL ödeme yapılmış olduğundan ödeme tarihi itibariyle (35.005,25 TL – 26.434,41 TL=) 8.570,84 TL davalı tarafça fazladan ödeme yapılmış olduğu tespit edilmiş ödeme tarihi itibariyle dosya üzerinden yapılan hesaplamaya göre müvekkili lehine hükmedilecek olan toplam yargılama giderinin 4.116,00 TL olduğunu, ancak davalı tarafça bu tutardan da fazla ödeme yapıldığını ve davacı vekilinin davacı yararına davanın konusuz kalmış olması nedeniyle güncel yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yönündeki taleplerinin reddedilerek müvekkilinin üzerinde bırakıldığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceğinin düzenlendiğini, mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerektiğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Davanın Konusuz Kalması, Feragat, Kabul ve Sulhte Ücret” başlıklı 6. maddesinde “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” şeklinde belirtildiğini, bu hükümler ve davalı tarafın ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonraki aşamada dosya borcunu ödediği ve dava açılmasına sebebiyet verdiği vakıaları nazara alınarak tarifede belirlenen ücretin tamamına hükmedilmesi gerekirken yargılama harç ve giderlerinin müvekkiline yüklenmesi ve müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalı tarafın ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonraki aşamada dosya borcunu ödediği ve dava açılmasına sebebiyet verdiği göz önüne alındığında kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, aidat ve çevre düzenlemesi sebebiyle oluşan borcun davalı kooperatif üyesinden tahsiline ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dava devam ederken davalı tarafça dava yargılama masrafları, vekalet ücreti ve icra dosya borcundaki kapak hesabının tümü olmak üzere toplam borcun ödendiği savunulmuştur. Ödeme dekontunun incelemesinde, davaya konu icra takibine ait borcun ödemesine yönelik olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ödeme yapıldığı tarihteki kapak hesabı icra müdürlüğünden istenilmiş, belirtilen bedel üzerine yine ödeme tarihi itibariyle mahkeme yargılama giderleri ve vekalet ücreti eklenerek yapılan hesap neticesinde tüm borcun ödenmiş olduğu anlaşıldığından davanın konusuz kalmasına yönelik karar yerinde görülmüştür. Ancak, somut olayda davanın açılmasına davacının sebebiyet vermediği anlaşılmakla davacı yararına vekalet ücreti ve davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi yerine yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı da anlaşıldığından Dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1231 Esas – 2022/1211 Karar sayılı sayılı kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE,
“a-Konusu kalmayan dava nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
b-Davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulü ile 13.812,87 TL üzerinden hesaplanan 2.762,57 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli 269,85 TL harçtan, peşin yatan 166,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 103,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
d-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2/3 ve 13/2 maddeleri uyarınca hesaplanan 13.812,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan ilk masraf 196,04 TL, bilirkişi ücreti 400,00 TL, posta ve tebligat gideri 316,00 TL olmak üzere toplam 912,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince davacı tarafa iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 492,00 TL ve tebligat ve posta gideri 156,00 TL olmak üzere toplam 648,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
ç-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
d-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/09/2023