Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1268
KARAR NO : 2023/1654
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/03/2023
NUMARASI : 2022/71 Esas – 2023/144 Karar
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/03/2015
BAM KARAR TARİHİ : 26/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2023 tarihli 2022/71 Esas ve 2023/144 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.12.2013 tarihinde davalı … yönetimindeki davalı araç maliki …ne ait … plakalı belediye otobüsünün yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan müvekkili …’a orta kapısı ile çarparak ve arka tekerlekleri ile üstünden geçerek oluşan müvekkilinin ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davacının gelirinin asgari ücret esas alınarak maluliyet zararınına hesaplanması gerektiğini, olayla ilgili olarak Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/610 E. – 2015/148 K.sayılı ilamı ile davalı …’in sanık sıfatı ile cezalandırılmasına karar verildiğini, … plakalı otobüsün davalı …A.Ş.’ye zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını bildirerek; 30.000,00 TL maluliyet tazminatının kaza tarihi 06.12.2013’ten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … şirketi için kaza tarihindeki ZMMS poliçesi limitleri dahilinde olmak üzere) alınmasına, 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 06.12.2013’ten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …nden alınmasına, TBK.’nun 76.maddesi gereğince 1.000,00 TL geçici ödemenin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16.01.2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; 30.000,00 TL olan maluliyet tazminatının 175.247,48 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 3.780,54 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 179.028,02 TL’sına arttırdığını bildirerek, bu tutarın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06.07.2018 havale tarihli miktar arttırım dilekçesi ile 179.028,02 TL olan tazminat talebini 275.981,06 TL’sına arttırdığını bildirerek, bu tutarın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ; dava konusu olay nedeni ile ceza mahkemesince müvekkiline asli kusur atfedilmiş ise de, bunun doğru olmadığını, olay sırasında müştekinin alkollü olduğunu ve bu alkolün kazaya etkisinin incelenmediğini, 80.000,00 TL manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası niteliğinde açılamayacağını, müvekkili idareye yüklenecek herhangi bir kusur bulunmadığını, zarar ile aracın işletilmesi arasındaki illiyet bağının zarar görenin ağır kusuru ile kesildiğini, manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, avans faizi talebinin yerinde olmadığını, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/610 E. – 2015/148 K.sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesi ile; kazaya karışan … plakalı aracın 24.03.2013 – 2014 vadeli ve 34157062 numaralı ZMMS poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, poliçe teminat tutarının 250.000,00 TL olduğunu, gerçek zararın bu limit dahilinde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında tazmin edileceğini, avans faiz istenemeyeceğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 2015/164 Esas – 2018/583 Karar – 13/12/2018 TARİHLİ KARARI:
Mahkemece; “…Davacı tarafından davalılar hakkında dava dilekçesi ve 16.01.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile açılan maddi tazminat davası ile ilgili olarak: 175.247,48 TL sürekli iş göremezlik tazminatının -davalılar … ve … … yönünden kaza tarihi 06.12.2013’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı …yönünden dava tarihi 17.03.2015’ten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte- adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 3.780,54 TL geçici iş göremezlik tazminatının -davalılar … ve … … yönünden kaza tarihi 06.12.2013’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı …yönünden ıslah tarihi 16.01.2018’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte- adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alınması gerekli 12.229,40 TL ilam harcından 102,47 TL peşin ilam harcının ve 509,05 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 11.617,88 TL ilam harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından sarf edilen: 179,87 TL peşin harçların ve 509,05 TL ıslah harcının, 621,50 tebliğ ve yazı gideri, 1.250,00 TL bilirkişiler ücreti, 194,09 TL hastane gideri, 619,90 TL adli tıp ücreti olmak üzere toplam 2.685,49 TL yargılama giderinin, A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 16.691,68 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 06.12.2013’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … …nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine….” şeklinde karar verilmiş, kararın davacı vekili ile davalılardan … vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya Dairemize istinaf incelemesine gönderilmiştir.
DAİREMİZİN 2020/848 Esas – 2022/55 Karar – 13/01/2022 TARİHLİ KALDIRMA KARARI:
Dairemizce; “Davaya konu trafik kazası, 06/12/2013 günü davalı …’in sevk ve idaresindeki, işleteni ve maliki davalı … … olan … plaka sayılı araç ile yaya halindeki davacıya çarpması sonucu, davacının yaralanması şeklinde gerçekleşmiştir. Davalılardan sigorta şirketi, davalı … …’ne olan … plaka sayılı aracı, 24/03/2013-24/03/2014 tarihleri arasında karayolları motorlu taşıtlar zorunlu sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat altına almıştır. Teminat limiti, sakatlanma halinde kişi başına 250.000,00 TL’dir.
Hükme esas alınan ATK Üçüncü İhtisas Kurulunca düzenlenen 05/07/2017 tarihi raporda, davacının davaya konu trafik kazasında davacının yaralanması sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine ve E cetveline göre %44 oranında olduğu, geçici iş göremezlik süresinin ise altı aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, hükme esas alınan 13/01/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, dava konusu kazanın oluşumunda … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı …’in %75, davacının %25 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği anlaşılmaktadır.
1-Davacı vekilinin maddi tazminata asgari ücretin esas alınmasına ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde; davacı vekili dava dilekçesinde davacının sürekli iş göremezlik zararının hesabında asgari ücretin esas alınmasını talep etmiş, mahkemece alınan 08/01/2018 havale tarihli aktüer raporu davacı vekiline 22/01/2018 tarihinde usulüne uygun şeklide tebliğ edilmiş, davacı vekili anılan rapora itiraz etmeksizin 16/01/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 30.000,00 TL olan maddi tazminat talebini, 175.247,48 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 3.780,54 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 179.028,02 TL’sına arttırmış, 08/05/2018 tarihli dilekçesi ile davacının 30/04/2018 tarihinden itibaren bir iş yerinde tesis müdürü olarak net 4.000,00 TL gelirle çalıştığını beyanla, söz konusu gelir üzerinden aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasını talep etmiş, mahkemece talep üzerine aktüer bilirkişi …’a dosya tevdi edilerek ek rapor tanzimi istenilmiş, alınan 02/07/2018 tarihli ek raporda davacının hak edebileceği geçici iş göremezlik tazminatında bir değişiklik olmayacağını, sürekli iş göremezlik tazminatının ise 272.200,52 TL olacağını bildirmiş, bu rapor üzerine davacı vekili 05/07/2018 tarihli değer arttırım dilekçesi ile 179.028,02 TL olan maddi tazminat talebini 275.981,06 TL’sına arttırdığını bildirerek, bu tutarın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Cismani zarar nedeniyle tazminat hesabında davacının kaza tarihindeki geliri esas alınacağından bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülmemiştir.
2-Davalı … … vekilinin hükme esas alınan kusur raporuna yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ise; mahkemece üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 13/01/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda davaya konu kazanın oluşumunda, davalı sürücü …’in %75 , davacının %25 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinde davalı(sanık) … hakkında taksirle yaralamaya sebebiyet vermek suçundan kesinleşen 2014/630 Esas 2015/148 Karar sayılı dosyada alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 25/11/2014 tarihli raporuna göre, davalı sürücü …’in asli, davacının tali kusurlu olduğunun belirlendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile ceza dosyasında alınan ATK raporunun birbiri ile uyumlu olup çelişki içermediği, raporların gerekçeli, oluşa uygun ve hüküm vermek için yeterli olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının da reddi gerekmiştir.
3-Davalı … … vekilinin hükme esas alınan maluliyet raporuna yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ise;
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2021/2388 E, 2021/2388 K sayılı ilamında maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri
Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan ATK 3. İhtisas Kurulunun raporu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri
Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmiş, anılan rapora davalılardan … vekili tarafından süresi içinde itiraz edilmiştir. Kaza tarihi 06/12/2013 tarihi olup, söz konusu raporun Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmesi gerekirken, yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine göre alınan maluliyet raporu hükme esas alınacak nitelikte değildir.
Mahkemece yapılacak iş, davacıdaki geçici iş göremezlik süresi ile sürekli iş göremezlik oranının Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre üniversite hastaneleri adli tıp anabilim dallarından veya ATK 3. İhtisas Kurulu aracılığı ile tespit ettirilip, aktüer bilirkişi …’dan TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre ek rapor alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin manevi tazminata yönelik diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir…” gerekçesiyle HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … … vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAFA KONU 2022/71 Esas – 2023/144 Karar – 09/03/2023 TARİHLİ KARARI:
Mahkemece; “….Açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal gerekçeye, dosyadaki delillere ve hakimin taktirine göre: İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 20.Hukuk Dairesi’nin 2020/848 E., 2022/55 K.sayılı kararı ve usuli kazanılmış haklar dikkate alınmak sureti ile, davacı tarafından davalılar hakkında dava dilekçesi ve 16.01.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile açılan maddi tazminat davası ile ilgili olarak: 175.247,48 TL sürekli iş göremezlik tazminatının -davalılar … ve … … yönünden kaza tarihi 06.12.2013’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı …yönünden dava tarihi 17.03.2015’ten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte- adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 3.780,54 TL geçici iş göremezlik tazminatının -davalılar … ve … … yönünden kaza tarihi 06.12.2013’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı …yönünden ıslah tarihi 16.01.2018’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte- adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden sonra davalı …A.Ş. tarafından İzmir 24. İcra müdürlüğünün 2015/8328 esas sayılı dosyasına yapılan 1.000,00-TL geçici ödeme ile Karşıyaka 4. İcra müdürlüğünün 2019/260 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu 175.247,48-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 3.780,54-TL geçici iş göremezlik tazminatı ödemelerinin infaz aşamasında dikkate alınmasına….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili ve davalı idare … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararı verilen iş bu davada davacı tarafça mahkemenin 2022/71 E sayılı dosyasında ıslah ve dava değeri arttırım hakları tüketildiği için İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin yerel mahkeme kararı hakkında ortadan kaldırma kararı doğrultusunda alınan son güncel gelire göre alınan bilirkişi raporunda dava değeri belirlenmesi üzerine ek dava olarak belirli dava açarak her iki davanın birleştirilmesinin talep edildiğini, uzamış ceza zaman aşımı süresi 8 yıl olup süresi içinde bölge adliye mahkemesinin ortadan kaldırma kararı sonrası yeniden esası ile mahkemenin 2022/71 E sayılı dosyada dava açıldığını ve bu dava da dava dilekçesi içeriğine bakıldığında açılan davanın devamı niteliğinde olduğunu, ayrıca davalı sorumlular tarafından kısmi ödemede bulunulmuş olup kısmi ödeme tarihinden itibaren yeniden zamanaşımı kesilmesi TBK 154/1’de düzenlendiğini, maddi tazminat hesapları yapılırken, en son bilinen ücret unsurlarının hesaplamada gözetilmesi gerektiğinden, hüküm gününe en yakın güne kadar yürürlüğe giren tüm asgari ücretlerin uygulanmasının gerektiğini, asgari ücretin artması halinde, karar tarihine yakın ücrette değişeceğinden, bu ücrete göre zararın hesaplanmasının gerektiğini, zira asgari ücret, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davanın her aşamasında uygulanmasının zorunlu olduğunu, bozmadan sonra dahi asgari ücretlerde artış olmuşsa, yeniden tazminat hesabı yapılmasının gerektiğini, yargıç, bir istek olmasa dahi, yargılamanın her aşamasında asgari ücret artışlarını doğrudan dikkate almakla yükümlü olduğunu, davacı, bilirkişi raporuna itiraz etmemiş olsa dahi, sonradan yürürlüğe giren asgari ücretlerin uygulanması kamu düzeni gereği ve zorunlu olduğundan, davalı yararına usuli kazanılmış hakkın oluşmayacağını, davacı tarafın itiraz etmediği hesap, karar tarihine en yakın bilinen ücret üzerinden hesaplandığını, bozmadan sonra karar tarihine yakın veriler alındığında, hesabın unsurları değişeceğinden, tazminat miktarının da değişeceğini, davacı taraf bozmadan önceki ilk kararda bilinen ücret üzerinden hesaplanan tazminata itiraz etmediğini, ancak bu bilinen ücret bozmadan sonra değişeceğini, bir tarafın ilerde değişecek diye kararı temyiz etmesi hayatın olağan akışına uygun olmayacağını, Türk lirasının değer kaybı, devalüasyon ve alım gücünün düşmesi 2017 yılı verilerine göre hesaplanan aktüerya raporunun 2023 yılında nazara alınması Anayasa ile teminat altına alınan mülkiyet hakkının ihlali olup %44 oranında malul kalan davacı müvekkilin tüm bakiye yaşam ömrünü nazara alarak ödenecek tazminatın hayatını idame ettirmekte az bir bedele hükmedileceğini, kaza tarihi olan 06.12.2013 tarihinde davacı müvekkil 39 yaşında olup PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre bakiye ömür 30,31 yıl olduğunu; sonradan içtihat değişikliğinden sonra TRH 2010 Erkek Yaşam Tablosuna göre kaza tarihinde davacı müvekkilin bakiye ömrü 35 yıl 10 ay 13 gün olarak belirlendiğini, daha uzun bakiye ömür içeren güncel verilere göre hazırlanan TRH 2010 Yaşam Tablosu kullanılması gerektiği 23.12.2018 tarihi olan gerekçeli kararın verilmesinden sonra içtihat değişikliği ile uygulama alanı bulduğunu, resen gözeteceği sebeplerle; kararın kaldırılarak istinaf sebepleri doğrultusunda yeniden ek aktuerya raporu alınması ile dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemesine gönderilmesini veya davanın kabulüne karar verilmesini; yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiğini bildirerek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı idare … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada idare sürücüsünün kusuru bulunmamasına karşın, idare sürücüsüne kusur isnat edilmesinin hatalı bulunduğunu, dava konusu kazada idarenin ve aracı kullanan diğer davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/848 Esas sayılı kaldırma kararında; istinaf kaldırma kararı sonrası yerel mahkemece yapılan yargılamada maluliyet oranı ATK 3.İhtisas Kurulu yerine İstanbul 2.Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından tespit edilerek rapor tanzim edildiğini, bahse konu 11.04.2022 tarihli İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda yine istinaf kaldırma kararında belirtilenin aksine Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri de dikkate alınarak davacının meslekte kazanma gücündeki kayıp oranı %44 ve iyileşme süresi ise 6 ay olarak belirlendiğini, ancak söz konusu hesaplama yanlış yönetmelik hükümlerine göre ve gerek meslekte kazanma gücündeki kayıp oranı gerekse iyileşme süresi oldukça yüksek şekilde yapıldığını, bu nedenle yanlış yönetmelik hükümleri uygulanarak yapılan fahiş hesaplamanın yerel mahkemece hükme esas alınmasının hukuka aykırı ve hatalı olduğunu, dava dilekçesinde Aliağa Devlet Hastanesi’nin 23.02.2015 tarihli Sağlık Kurulu Raporuna göre davacının yalnızca dirseğinde %14 oranında bir hareket kısıtlılığı olduğunun belirtildiğini, söz konusu raporlar arasındaki fahiş çelişki giderilmeden davacıda %44 oranındaki meslekten kazanma gücü kaybı olduğunun kabulü hukuka aykırı bulunduğunu, pasif dönem hesabının yapılması, davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağından kabul edilemeyeceğini, sürekli iş göremezlik hesabı tazminatı kapsamında hesaplanan iskontolu aktif gelir dönemi hesabında alınan %10 oranındaki artışlar ve dikkate alınan yıllık net gelir miktarının fahiş bulunduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki 2019 tarihinden sonraki dönem için hesap edilen yıllık kazancının artış oranı %10 olarak esas alınmasının hatalı bulunduğunu, 08.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda yerel mahkemenin 20.05.2015 tarihli tensip kararı ile hükmedilen 1.000,00 TL geçici ödemenin 12.06.2015 tarihinde … tarafından İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2015/8328 E. sayılı dosyasına yapıldığının belirtildiğini ve 1.000,00 TL tutarındaki ödeme, hesaplanan tazminat miktarlarından … Lehine mahsup edildiğini, yerel mahkeme tarafından hükmedilen 1.000,00 TL tutarındaki geçici ödeme idareye 08.06.2015 tarihinde; İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2015/8328 E. sayılı dosyası ile tebliğ edilmiş olup, söz konusu miktar idare tarafından 11.06.2015 tarihinde ödendiğini, kabul anlamına gelmemek üzere yerel mahkeme kararında idarenin sorumlu olduğu belirtilen miktarın hatalı tespit edildiğini, itirazları doğrultusunda yeni bir inceleme yapılmaksızın söz konusu raporların esas alındığı yerel mahkeme kararının kabulünün mümkün bulunmadığını, dava konusu kazada sürücünün kusurlu olduğunu kabul etmedikleri gibi, hükmedilen maddi tazminat miktarının da oldukça yüksek bulunduğunu, yerel mahkeme dosyası kapsamında kusura ve hesaba ilişkin bilirkişi raporlarına karşı sundukları itirazları ve maluliyete ilişkin Adli Tıp Raporuna ilişkin itirazları ile kusur konusunda yeniden inceleme yapılması için dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesi talepleri mahkemece kabul edilmediğini, yerel mahkemece hükmedilen söz konusu kazada idare sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle davacı lehine hükmedilen 40.000,00 TL tazminat tutarının kabul edilemeyeceğini, davacı tarafından fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması halinde, geriye kalan haktan zımnen feragat edilmiş sayılacağının içtihat edildiğini, açıklanan nedenler ile yerel mahkemenin kısmen kabul yönündeki kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle kısmen kabul kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirerek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmiş, davalı …’n muhtıraya rağmen istinaf kanun yolu başvuru ve karar harçlarını yatırmadıkları nazara alınarak 09/03/2023 tarihli ek karar ile anılan davalının istinaf kanun yolu başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek kararın süresi davalı vekiline usulüne uygun tebliğine rağmen davalı … vekilince istinaf edilmediği, böylelikle ek kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
1-Davacı vekili ile davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davacı vekilinin 08/01/2018 tarihli ilk aktüer rapora süresi içinde itiraz etmeyerek 16/01/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 30.000,00 TL olan maddi tazminat talebini toplam 179.028,02 TL’na yükseltmesine, 05/07/2018 tarihli değer arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebinin 275.981,06 TL na arttırmasına, ıslahtan sonra verilen değer arttırım dilekçesine itibar edilmesinin mümkün bulunmamasına, davacı vekilinin maddi tazminata dair haklarının mahkemece saklı tutulmasına karar verilmesinin anlaşılmasına, davalı … vekilinin kusura yönelen istinaf itirazlarının Dairemizin yukarıda anılan kararı ile reddedilmiş olmasına ve kusur durumunun kesinleşmesine, ek dava ile istinafa konu iş bu davanın yargılama aşamalarının farklı bulunup, mahkemece birleştirme talebinin usul ekonomisi ilkesi gereğince reddedilmesinin yerinde olmasına göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin ve davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde;
6098 sayılı TBK nın 56. maddesi gereğince, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede; meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranları, davalı gerçek kişinin sorumluluğunun niteliği, davacının manevi zararlarının niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında hak ve nefaset kuralları çerçevesinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu anlaşılmıştır.
Ne varki; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazları kısmen yerinde görülmüş, kararın manevi tazminat yönünden kaldırılması ve davacı yararına 60.000,00 TL manevi tazminat takdiri gerekmiş, davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin manevi tazminata ilişen istinaf itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar verilmiş, dairemizce maddi tazminata ilişkin ilk derece mahkemesi hükmü aynen korunmak sureti ile aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davalı … vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
B-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜNE; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2023 tarihli 2022/71 Esas – 2023/144 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“I-Davacı tarafından davalılar hakkında dava dilekçesi ve 16.01.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile açılan maddi tazminat davası ile ilgili olarak:
A) 175.247,48 TL sürekli iş göremezlik tazminatının -davalılar … ve … … yönünden kaza tarihi 06.12.2013’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı …yönünden dava tarihi 17.03.2015’ten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte- adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B) 3.780,54 TL geçici iş göremezlik tazminatının -davalılar … ve … … yönünden kaza tarihi 06.12.2013’ten itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı …yönünden ıslah tarihi 16.01.2018’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte- adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
C) Dava tarihinden sonra davalı …A.Ş. tarafından İzmir 24. İcra müdürlüğünün 2015/8328 esas sayılı dosyasına yapılan 1.000,00-TL geçici ödeme ile Karşıyaka 4. İcra müdürlüğünün 2019/260 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu 175.247,48-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 3.780,54-TL geçici iş göremezlik tazminatı ödemelerinin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
D)Yazı İşleri Müdürlüğünce yazılan 01/03/2019 tarihli harç tahsil müzekkeresinin iptali ile,
Alınması gerekli 12.229,40 TL ilam harcından 102,47 TL peşin ilam harcının ve 509,05 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 11.617,88 TL ilam harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
E)Davacı tarafından sarfedilen; 102,46 TL peşin harç, 27,70 başvurma harcı, 509,05 TL ıslah harcı, 621,50 bozma öncesi + 307,92 bozma sonrası tebliğ ve yazı giderleri, 1.250,00 TL bilirkişiler ücreti, 194,09 TL hastane gideri, 619,90 TL bozma öncesi + 1.035,00 TL bozma sonrası adli tıp ücretleri olmak üzere toplam 4.667,62 TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
F)A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 27.854,20 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
II – A) Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE,
60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 06.12.2013’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … …nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
B)Yazı İşleri Müdürlüğünce yazılan 01/03/2019 tarihli harç tahsil müzekkeresinin iptali ile,
Kabul edilen 60.000-TL manevi tazminat üzerinden alınması gerekli 4.100,40-TL ilam harcından 375,71-TL peşin ilam harcının mahsubu ile bakiye 3.724,69-TL ilam harcının davalılar … ve … …nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
C)Davacı tarafından sarfedilen;
a)273,24 TL peşin ilam harcının,
b)Kabul edilen miktar(60.000-TL) üzerinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … …nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
D)Reddedilen miktar(20.000-TL) üzerinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar … ve … …ne verilmesine,
III -06.07.2018 havale tarihli değer arttırım dilekçesi ile açılan maddi tazminat talebinin REDDİNE,
331,15 TL peşin alınan ilam harcından 179,90 TL maktu red harcının mahsubu ile arta kalan 151,25 TL ilam harcının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 15.512,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak tüm davalılara verilmesine,
IV-Davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
V-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
C-Davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan gerekçelerle REDDİNE,
D-İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-a)Davalı …nden alınması gerekli 14.961,80-TL istinaf karar ve ilam harcından, istinafa gelirken peşin alınan 3.740,45-TL’nin mahsubu ile bakiye 11.221,35-TL harcın anılan davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
b)İstinaf incelemesi esnasında davalı … tarafından yatırılan 492,00- TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir olarak kaydına,
c)İstinaf incelemesi esnasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin uhdesinde bırakılmasına,
2-a)Davacı tarafından yatırılan 539,70-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
b)İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafından yatırılan 492,00-TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir olarak kaydına,
c)İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafından yapılan 141,25-TL istinaf yargılama giderinin ve 492,00 TL istinaf başvuru harcının davalı … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 26/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.