Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1168 E. 2023/1022 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1168
KARAR NO : 2023/1022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2023 (Dava) – 20/03/2023 (Karar)
NUMARASI : 2023/220 Esas – 2023/242 Karar
DAVA : Şirketin İhyası

BAM KARAR TARİHİ : 14/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2023 tarihli 2023/220 Esas ve 2023/242 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin murisi …’in, 10.04.1974 tarihinde 500.000,00-TL sermayesi olan … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne mahsus nama yazılı olarak 20 adet 1.000,00-TL değerinde senet aldığını, … isimli işbu şirketin, tapunun … ili … ilçesi … mevkii … parsel ve … parsel numaralı parseller üzerinde (15.848 metrekare) konserve üretme amacıyla kurulduğunu; ancak amaca uyan herhangi bir hizmet veremediğini ve kısa bir süre seralar için naylon üretmişse de konservecilik adına herhangi bir çalışma yapılmadığını, şirketin sadece …’de bulunan mezkur iki taşınmazda varlığı ve faaliyeti söz konusuyken, genel merkezi … olan şirket …’ün yönetim başkanlığını yaptığı kurul kararıyla 25.11.1991 tarihinde tadil kararı alarak ismini … Turizm A.Ş. olarak değiştirdiğini; şirket merkezinin …’den …’e taşınması hususunda karar verilerek şirketin …’e taşındığını, ardından … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi 1994 yılı Yönetim Kurulu Başkanlığı Genel Kurulu ilanında Yönetim Kurulu’na yetki vererek şirkete ait tek varlık olan gayrimenkulleri satmaya ve almaya yetki verdiğini, işbu yetkiye binaen şirketin tek varlığı olan taşınmazlar satışı halinde ortaklığın gayrifaal olacağı, taşınmazın satılmasının ortaklık amacına ve dürüstlük kurallarına da aykırılık teşkil ettiği halde anonim şirketi temsilen yönetim kurulu kararı ile üyeler … oğlu … ve … kızı … tarafından … parsel ve … parsel numaralı parseller yönetim kurulu başkanlığı yapmış olan …’e 04.07.1996 tarihinde satıldığını, satış tarihi olan 04.07.1996 tarihinde yapılan toplantıda ana sözleşmenin 6. maddesinde tadil kararının … başkanlığında … ve … imzasıyla sermaye 12.000.000’den 5.000.000.000-TL olarak değiştirildiğini, ardından şirketin tasfiye sürecine girdiğini, ancak bu süreçte pay sahiplerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, şirketin tasfiye sonunda 02.10.2002 tarihinde terk edildiğini, tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, kaldı ki genel kurulun yönetim kuruluna satım ve alım yetkisi vermesi kararı batıl olup satış işleminin iptali için açtıkları davada husumet açısından şirketin ihyasının talebinin zorunlu olduğunu, ezcümle yapılması gereken bir tasfiye işleminin yapılmamasının ek tasfiyeyi zorunlu kılacağını, müvekkilin elindeki hisse senetleri ve kâr payı karşılığının kendisine ödenmediğinden tasfiyenin eksik yapıldığının izahtan vareste olduğunu, açıklanan nedenlerle; …’nün … sicil numarası ile kayıtlı … Turizm Ticaret Anonim Şirketi’nin şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ve Ticaret Siciline yeniden tescil ve ilanına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; “….Davanın taraf teşkili yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mezkur dosyada … ve tasfiye memuru arasında zorunlu dava arkadaşlığının olduğunu, bu sebeple Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 59., 60. madde hükümleri de gözetilerek hüküm kurulması gerektiğini, ihyası istenen şirket tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilmiş olup buna göre davanın son tasfiye memuru ve yasal hasım olan ticaret siciline zorunlu dava arkadaşı olarak birlikte yöneltilmesi gerekli olduğundan mahkemece tarafa son tasfiye memuruna karşı birleştirme talepli ihya davası açma konusunda kesin süre verilerek sonucuna göre karar verilmesinin gerektiğini, davaya konu olan … Turizm A.Ş. 2002’de terkin edildiği bilinen bir şirket olduğunu, mezkur şirketin kayıtlarının bulunabilmesi tarafça güç olduğunu, KVKK kapsamında …’nden tasfiye memuruna ait bilgilerin tarafla paylaşılmayacağını, ihya davasına sebebiyet veren asıl genel kurul kararının iptali talebiyle açtıkları davada kullanma amacıyla edindikleri pay sahiplerinin ismine dair birkaç belgede de çoğu isim el ile yazıldığından isimleri tahlil etmenin güç olduğunu, açıklanan nedenlerle davada taraf teşkilinin sağlanması açısından tarafımıza süre verilerek tasfiye memuruna açacağımız dava ile birleştirilmesi gerekirken davanın usulden reddine ilişkin verilen kararın kaldırılmasını, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/220 Es. ve 2023/242 Kr. sayılı dosyası kapsamındaki 20.03.2023 tarihli hukuka ve usule aykırı kararın kaldırılarak taraf teşkilinin sağlanması için davacı tarafa kesin süre verilmesini; …’nün … sicil numarası ile kayıtlı … Turizm Ticaret Anonim Şirketi’nin şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ve ticaret siciline yeniden tescil ve ilanına karar verilmesini, izah edilen nedenler dolayısı ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/220 Es. ve 2023/242 Kr. sayılı dosyası kapsamındaki 20.03.2023 tarihli hukuka ve usule aykırı kararın kaldırılarak …’nün … sicil numarası ile kayıtlı … Turizm Ticaret Anonim Şirketi’nin şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ve ticaret siciline yeniden tescil ve ilanına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK’ nın 547. maddesi uyarınca ticaret sicilden terkin edilen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; şirketin tasfiyeli olarak terkin edildiği ve son tasfiye memurlarına husumet yöneltilmediği gerekçesiyle taraf teşkili yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; … … nezdinde … sicil noda kayıtlı bulunan … Turizm Ticaret Anonim Şirketi’nin tasfiye işlemleri sonucunda 02/10/2022 tarihinde ticaret sicilden terkin edildiği, bu hususun 07/10/2002 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’ nde yayınlandığı anlaşılmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince; davalı tarafa tebligat çıkarılmadığı, şirket ticaret sicil kayıtlarının istenilmediği ve dosya üzerinden hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.
İhyası istenen şirketin ortaklar kurulu kararı ile tasfiye edildiği ve sicilden terkin edildiği anlaşılmış olup, bu şekilde terkin edilen şirket hakkındaki ihya davasında, şirketin tasfiye memurunun veya memurlarının davalı olarak gösterilmesi gerekir. Mahkemece, tasfiye memurlarına husumet yöneltilmediğinin farkedildiği durumda, HMK’nın 115. maddesinin 2. fıkrası uyarınca işlem yapılarak taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Ayrıca, ihya davasının kabulü halinde, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi uyarınca ihya edilen şirkete, tasfiye işlemlerini yapmak üzere tasfiye memuru atanması gerekir. Bu durumda, mahkemece, şirketin ticaret sicil kayıtları dosyaya kazandırılmalı, son tasfiye memurlarının kimlikleri ve adresleri …nden sorulmalı, sonrasında davacı tarafa süre verilip, taraf teşkilindeki eksiklik giderildikten sonra hüküm tesisi gerekirken yazılı olduğu şekilde dosya üzerinden davanın doğrudan reddine karar verilmesi ve davacının yeniden dava açmaya zorlanması Anayasanın 141/son ve 6100 sayılı HMK’ nın 30. maddelerinde düzenlenen usul ekonomisi ilkelerine açıkça aykırı olmuştur. Bu nedenlerle, anılan kararın kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2023 tarihli 2023/220 Esas ve 2023/242 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 14/06/2023