Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1142 E. 2023/1027 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1142
KARAR NO : 2023/1027

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2021 (Dava) – 22/09/2022 (Karar) 18/04/2023 (Ek Karar)
NUMARASI : 2021/666 Esas – 2022/717 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 14/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2022 tarih ve 2021/666 Esas – 2022/717 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/05/2021 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpmış olduğunu ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkiline ait …, … plaka sayılı araçta ekspertiz raporunda 7.142,37 TL hasarın meydana geldiğini, … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 tam ve asli kusurlu olduğunu, iş bu kaza neticesinde müvekkile ait … plakalı aracın hasara uğradığını, kusurlu aracın ZMMS poliçesi tanzim eden davalı … Anonim Şirketine İhbarda bulunulduğunu ve sigorta tarafından hasar dosyası açıldığını, hasar bedeli konusunda şirket ile müvekkilinin anlaşamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere HMK 107. Maddesi uyarınca müvekkilinin aracında oluşan şimdilik 500,00-TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri (323,91- TL hasar eksper raporunun ücretinin ilavesiyle avukatlık ücretinin karşı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 09/05/2021 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, müvekkil şirkete 29/01/2021- 29/01/2022 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 1030977721 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeyi bildirmiş olmaları davaya kabul anlamına gelmediğini, başvuru üzerine 10309777210001 numaralı hasar dosyası açıldığını ve ekspertiz raporu doğrultusunda … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar tazminatı için 07/06/2021 tarihinde 2.176,17- TL ve 234,00- TL kdv tutarının ödendiğini, ayrıca 323,91- TL eksper rapor ücretinin de davacıya ödendiğini, müvekkili olduğu şirketin ödemekle yükümlü olduğu tazminat ücreti ödemesinin olmadığını savunarak, hasar aşamasında yapılmış ödeme nedeniyle haksız davanın reddine, Ekspertiz rapor ücreti talebinin reddine haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesinin karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…vekaletnamesinde davadan ve kanun yollarından feragat etmeye ilişkin özel yetkisi bulunan davacı vekilinin ön inceleme duruşması yapıldıktan sonra 21/09/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan ettiği…” gerekçesiyle açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 09.05.2021 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile … plakalı araç arasında meydana gelen kaza sebebi ile müvekkilinin aracında oluşan hasar bedelinin davalıdan tahsili amacı ile İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/666 E. Sayılı dosyasında dava açıldığını, yargılama devam ederken davalı tarafından sulh teklif edilmiş ve dilekçe ile sunulan ve dosyada mevcut sulh sözleşmesi davalı ile imzalandığını ve 21.09.2022 Tarihinde dosyaya sunulduğunu, dosya sulh ile sonuçlanmış olup, İzmir 7 Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/666 E sayılı gerekçeli kararında arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken hukuka aykırı şekilde arabuluculuk ücretinin davacı müvekkilden tahsiline karar verdiğini, müvekkiline haksız çıktığı için davalı ile sulh yapmadığını, tam tersine sulh teklifinde bulunan davalı tarafın bilirkişi raporu ile haksız bulunduğunu ve bunun sonucunda müvekkiline sulh teklifinde bulunduğudavalı tarafça yapılan ödeme nedeniyle sulh yapılarak davadan feragat edilmiş, hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp esasen ödeme nedeniyle o miktarın konusuz kaldığı/davalı davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini açıkça sabit olduğunu, davalı tarafça yapılan ödeme nedeniyle sulh yapılarak davadan feragat edildiğini, hakkın özünden feragatin söz konusu olmadığını, esasen ödeme nedeniyle o miktarın konusuz kaldığı/davalı davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 18/04/2023 TARİHLİ EK KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Dosyanın tetkikinde, kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olduğu belirtilmiş ise de, arabuluculuk ücreti yönünden kararın kesin nitelikte olduğu…” gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir÷
EK KARARA KARŞI İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 25/04/2023 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 09.05.2021 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile … plakalı araç arasında meydana gelen kaza sebebi ile müvekkilinin aracında oluşan hasar bedelinin davalıdan tahsili amacı ile İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/666 E. Sayılı dosyasında dava açıldığını, yargılama devam ederken davalı tarafından sulh teklif edilmiş ve dilekçe ile sunulan ve dosyada mevcut sulh sözleşmesi davalı ile imzalandığını ve 21.09.2022 Tarihinde dosyaya sunulduğunu, dosya sulh ile sonuçlanmış olup, İzmir 7 Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/666 E sayılı gerekçeli kararında arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken hukuka aykırı şekilde arabuluculuk ücretinin davacı müvekkilden tahsiline karar verdiğini, müvekkiline haksız çıktığı için davalı ile sulh yapmadığını, tam tersine sulh teklifinde bulunan davalı tarafın bilirkişi raporu ile haksız bulunduğunu ve bunun sonucunda müvekkiline sulh teklifinde bulunduğudavalı tarafça yapılan ödeme nedeniyle sulh yapılarak davadan feragat edilmiş, hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp esasen ödeme nedeniyle o miktarın konusuz kaldığı/davalı davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini açıkça sabittir.
Davalı tarafça yapılan ödeme nedeniyle sulh yapılarak davadan feragat edildiğini, hakkın özünden feragatin söz konusu olmadığını, esasen ödeme nedeniyle o miktarın konusuz kaldığı/davalı davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirttiklerini, ancak kararın 10.04.2023 tarihinde istinaf edildiğini, ancak İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 18.04.2022 Tarih, 2021/666 E.- 2022/717 K. Sayılı kararı ile: ” arabuluculuk ücreti yönünden kararın kesin nitelikte olduğundan” gerekçesi ile taleplerinin reddine karar verildiğini, arabuluculuk ücretinin karardan bağımsız olarak, farklı bir alacak kalemi gibi görülerek istinaf talebi açısından ayrılmasının usul ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesinde; “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/41 md.) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece, 22/09/2022 tarihinde karar verilmiş olup, hükmün verildiği 2022 yılı itibariyle yeniden değerleme oranında artırım yapıldığında istinaf sınırı 8.000,00-TL’ dir.
Davacı, esasa dair hususlarda istinafa gelmemiş olmakla, bu hususların kesinleştiği, dava belirsiz alacak davası olarak açılmış ise de talep arttırım ile toplam zararın 3.961,90 TL olarak somutlaştığı, buna göre hem davacının istinafına konu arabuluculuk bedeli olan miktarın (1.320,00-TL) hem de ana dava konusu miktarının kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle HMK’nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/04/2023 tarih ve 2021/666 Esas – 2022/717 Karar sayılı ek kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/06/2023