Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/111 E. 2023/94 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/111
KARAR NO : 2023/94

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/08/2022 (Dava) – 25/10/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/477 Esas – 2022/713 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 19/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2022 tarihli 2022/477 Esas ve 2022/713 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. A.Ş.’ nin sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini, karar defterinin dava dışı yönetim kurulu üyesi olan … tarafından alıkonulması nedeniyle mahkemede davanın açılarak davanın reddine karar verildiğini, dava dışı … tarafından müvekkili aleyhine tedbir talebinde bulunulduğunu tedbir talebinin reddine karar verildiğini, şirketin işleyici ve diğer eylemleri için yönetim kurulu olarak karar alınması gerektiğini, 6102 sayılı TTK’nun 82. Maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesinin yer aldığını beyanla, zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ”…Talebin REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Müdahale talep eden … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin vekalet ücreti yönünden kararı hatalı olmakla, yalnızca vekalet ücreti yönünden istinaf itirazında bulunduklarını, Yerel Mahkemece, gerekçeli kararıda, maddi hataya düşülerek …’ ın yönetim kurulu başkanı olduğu belirtilmiş ise de asli müdahil; …’ın davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu, davanın açılmasına hiçbir şekilde sebebiyet vermediği gibi asli müdahale dilekçelerinde de belirttikleri üzere davanın sonucundan doğrudan etkilenecek durumda olduğunu, …’ ın asli müdahale taleplerinin ise 25.10.2022 tarihli duruşmada kabulüne karar verilmiş olduğu nazara alındığında; reddolan dava yönünden, asli müdahil lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Yerel Mahkemece, asli müdahilin, yönetim kurulu başkanı olduğu yönünde maddi hataya düşülerek, asli müdahil lehine vekalet ücretine karar verilmesine yer olmadığı şeklindeki kararının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının yalnızca asli müdahil lehine vekalet ücretine yer olmadığına ilişkin kararının ortadan kaldırılmasına ve asli müdahil lehine AAÜT uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesine, Mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, TTK.’nun 82/7. madde hükmüne göre açılmış zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, karar müdahale talep eden vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili … A.Ş. Sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini, karar defterinin dava dışı yönetim kurulu üyesi olan … tarafından alıkonulması nedeniyle mahkemede davanın açılarak davanın reddine karar verildiğini, dava dışı … tarafından müvekkili aleyhine tedbir talebinde bulunulduğunu tedbir talebinin reddine karar verildiğini, şirketin işleyici ve diğer eylemleri için yönetim kurulu olarak karar alınması gerektiğini,6102 sayılı TTK’nun 82. Maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesinin yer aldığını beyanla, zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesine dayalı ticari şirketin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler hakkında zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Bu niteliği itibariyle dava, HMK’nın 382/2(e)-1. hükmü gereğince çekişmesiz yargı işidir. Davanın hasımsız açılması ve neticelenmesi gerekir. Böyle bir davanın yargılama sırasında çekişmesiz yargıdan çıkıp dava niteliğini kazanması mümkün olmadığından, bu davaya fer’i veya asli müdahale yoluyla katılmak da mümkün değildir. O halde mahkemece, 25/10/2022 tarihli duruşmada talep eden vekilinin müdahale isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yasal olmayan gereke ile kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi, mahkemece böyle bir yanlışlığın yapılması müdahale talep edene kararı istinaf etme yetkisi vermez. Bu bağlamda, yukarıda adı anılan …’ın mahkemece davaya asli müdahil olarak kabulü doğru olmamıştır. Kaldı ki talep edenin usulüne uygun olarak asli müdahale talebinde bulunmadığı asil müdahale talebine ilişkin dava harçlarını yatırmadığı anlaşılmıştır. Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/617 dosyasına ilişkin dosyada her hangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, bu nedenle mühahale talep eden vekilinin zayi belgesi verilmesi davasında verilen karara yönelik istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve hasımsız olarak açılan zayi belgesi verilmesine ilişkin davaya müdahalenin mümkün bulunmamasına göre, müdahale talebinin kabulü mümkün olmayan kişi, davaya taraf olamadığı için kendisini vekil ile temsil ettirse dahi lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği gibi, kararı istinaf etme hakkı da yoktur. … vekilinin lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği yönündeki itirazları yerinde olmadığından istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay11. Hukuk Dairesi 09/05/2018 tarih, 2016/11644E. -2018/3349K.; 27.06.2018 tarih, 2016/13502E.-2018/4840K.; 28/01/2016 tarih, 2015/2750 – 2016/906; 07.05.2007tarih, 2006/4092E.-2007/7028K.)
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; asli müdahil vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asli müdahale talep eden vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2022 tarihli 2022/477 Esas ve 2022/713 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 99,20-TL’nin asli müdahile talep edenden alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Asli müdahil olmak isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2023