Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1107 E. 2023/1015 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1107
KARAR NO : 2023/1015

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/01/2023 (talep tarihi) – 07/02/2023 (ek karar tarihi)
NUMARASI : 2023/6 D.İş Esas – 2023/6 D.İş Karar
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
BAM KARAR TARİHİ : 14/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/01/2023 tarihli 2023/6 D.İş Esas ve 2023/6 D.İş Karar sayılı ek kararının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
İhtiyati hacze itiraz edenler vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkillerinin mahkememiz kararı neticesinde malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, ihtiyati haciz kararı verilmesinin yetki yönünden usul, esas ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilleri aleyhine başvuru yapılacak mahkemenin müvekkillerinin yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi veya Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olması gerektiğini, aynı zamanda ihtiyati haciz başvurusuna ve mahkemenin bu konudaki kararına konu çekin keşide yerinin de İstanbul olduğunu, bu sebeple yetki itirazında bulunduklarını, … Bankası A.Ş. … Şubesine ait,çek numarası 768645,31.12.2022 tarihli, 41.180 TL bedelli çekin müvekkillerinden … San.ve Tic.A.Ş.’yle -… arasındaki ticari faaliyet nedeniyle diğer müvekkili … tarafından tanzim edilen faturaya istinaden … San.ve Tic.A.Ş. tarafından …’a verildiğini, ancak işbu çek müvekkili …’ın elindeyken kaybolduğunu, bu sebeple müvekkili … tarafından Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/786 E sayılı dosyasıyla çek İptali davası açıldığını, çek için ödeme yasağı konulduğunu ve çekin arkasında da işbu ödeme yasağının yer aldığını, ödeme yasağı konulan bu çekten dolayı ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul, esas ve yasaya aykırı olduğunu, çek ile ilgili ilanın da yapıldığını, yaptırılan işbu ilandan sonra hiçbir üçüncü kişinin iyi niyetli olduğunu iddia ederek icra takibi yapması ve ihtiyati haciz kararı talebinde bulunmasının söz konusu olmadığını belirterek itirazlarının kabulüyle, Mahkememizce verilen İhtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve iptaline,bu nedenlerle müvekkilleri aleyhine aleyhine yapılan tüm İhtiyati haciz işlemlerinin iptaline ve kaldırılmasına, buna ilişkin olarak İzmir 8.İcra Müdürlüğünün 2023/241 sayılı icra takip dosyasına Uyap sisteminden müzekkere yazılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
İhtiyati haciz talep eden vekili cevap dilekçesinde özetle; … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve … vekili tarafından mahkemenin yetkisine itiraz edilmişse de çekteki son ciranta …’nun yerleşim yeri İzmir olduğundan, iş bu konuda mahkemenin yetkili mahkemelerden olduğunu, ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından söz konusu çeke ilişkin olarak ödeme yasağı konulmasına rağmen iş bu çek ile ilgili ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve kararın kaldırılması talep edilmiş ise de, bu talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerin, diğer itiraz sebeplerinin ise, İİK’nın 265. maddesinde sayılan sebeplerden olmayıp, alacağın esasına yönelik olmakla, ancak taraflar arasında görülecek bir itirazın iptali veya menfi tespit davasında ileri sürülebileceğini, çek üzerinde ödeme yasağı kararı bulunmasının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığını beyanla bu nedenlerle ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın reddi ile ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; “…İhtiyati hacze itiraz eden … San. Tic. AŞ ve … vekilinin itirazının reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Karşı taraf borçlular … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2023/6 D.İş Sayılı dosyasında müvekkiler aleyhine verilen ihtiyati haciz kararına sayılı kararına karşı itirazda bulunulduğunu, yapılan yargılama sonucunda itirazlarının reddedildiğini, itirazlarının reddine ilişkin 07.02.2023 tarihinde ek kararın verildiğini, ek karara ilişkin gerekçeli kararın 20.02.2023 tarihinde tebliğ edildiğini, itirazlarının reddine ilişkin ek kararın usul, esas, yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz talep eden çeki elinde bulundurmasına yönelik hiçbir açıklama yapmadığını, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2022/786 E sayıyla açılan davada işbu mahkemece ilan yapılarak çekin Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesine ibraz edilmesi belirtilmesine rağmen söz konusu çeke istinaden ihtiyati haciz kararı verilmesi ve bu konudaki itirazlarının reddine karar verilmesinin usul, esas, yasaya aykırı olduğunu, söz konusu çek, çeke ilişkin ödemenin durdurulması kararı ve bu konudaki ilan dikkate alındığında yerel mahkemece itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken itirazlarının reddine karar verilmesinin usul, esas, yasaya aykırı olduğunu, söz konusu çek, çekteki ödeme yasağı ve ilan dikkate alındığında yerel mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmemesi, ihtiyati haciz kararına itirazımızın kabul edilmesi gerekliyken itirazımızın reddine karar verilmesinin usul, esas, yasaya aykırı olduğunu, aynı zamanda ek kararda bu hususun esasa yönelik olduğunun belirtilmesinin de usul, esas, yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmesi ve itirazımızın reddedilmesi yetki yönünden de hukuka aykırı olduğunu, kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacak olduğundan dolayı bu alacaklar için TBK m.89/1 hükmü uygulanmayacağını, kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunamayacak ve kambiyo senedi alacaklısının yerleşim yerinde ihtiyati haciz kararının verilemeyeceğini, ihtiyati haciz kararının verileceği yer İİK m.50/1 hükmü ve HMK m.447/2 atfıyla HMK m.6,HMK m.10 hükmü ve İİK 50/1 ve HMK m.7/1 hükmüne göre tespit edileceğini, tüm bu sebeplerle; ihtiyati haciz kararına itiraz edilirken ve ek dilekçeyle ihtiyati haciz kararı vermede yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilmesine rağmen yetki itirazlarının reddine karar verilmesinin usul, esas, yasaya aykırı olduğunu, aynı zamanda borçlulardan …’nın cirosuna ilişkin el yazısı ve imza incelemesi yapılmaksızın bu borçlunun yerleşim yerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazlarının reddedilmesinin usul, esas, yasaya aykırı olduğunu, tüm bunlarla birlikte; müvekkillerle ilgisi olmayan çekteki cirosu incelenmeyen ve herhangi bir itirazı olmayan bir kişiden bahisle yetki itirazlarının reddine karar verilmesinin usul, esas, yasaya aykırı olduğunu, söz konusu ilana rağmen ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle itirazda bulunulması nedeniyle müvekkiller aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi usul, esas, yasaya aykırı olduğunu, belirtilen sebeplerle ve sair sebeplerle; söz konusu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurduklarını tüm bu sebeplerle; istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün bozulmasına,dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, hükmün bozulması yerine, davanın Bölge Adliye Mahkemesinde yeniden görülmesine karar verilirse; ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasıyla, yeniden hüküm kurularak itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ettikleri için işbu dilekçeyi sunma zaruretlerinin hasıl olduğunu, açıklandığı üzere; söz konusu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurduklarını, bu nedenlerle; istinaf başvurularının kabulüne, hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, hükmün bozulması yerine, davanın Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden görülmesine karar verilirse; ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasıyla yeniden hüküm kurularak itirazımızın kabulüne, bu halde yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir.
Mahkemece; 09/01/2023 tarihli ve 2023/6 D.İş. Sayılı karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karşı taraf … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve … vekilinin itirazı üzerine, mahkemenin 07/02/2023 tarihli ek kararı ile itirazın reddine karar verilmiş, hüküm karşı taraf borçlular … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK.’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak, kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’nda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış, ayrıca burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir.
Somut olayda, incelenen dosya kapsamına göre; ihtiyati haciz isteyenin talebinin kambiyo senedine dayandığı, karşı taraf/borçlular vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği hususların yargılamayı gerektirir nitelikte olup, dolayısıyla ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispatın gerçekleştiği; ayrıca, karşı taraf borçlunun ileri sürdüğü istinaf nedenlerinin İİK.’nun 265-(1) maddesinde sınırlı bir şekilde sayılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında bulunmadığı, ödeme yasağı kararının ihtiyati hacze engel teşkil etmediği, HMK’ nın 7/1 maddesi uyarınca ortak yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla; ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
İtirazın duruşmalı olarak incelendiği, ihtiyati haciz talep eden vekilinin itiraz duruşmasına da katıldığı, bu nedenle itiraz üzerine verilen ek kararda ihtiyati haciz talep eden lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, karşı taraf – borçlular … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve … vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/02/2023 ek karar tarihli 2023/6 D.İş Esas ve 2023/6 D.İş Karar sayılı ek kararına karşı itiraz eden karşı taraf borçlular … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve … vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken harç bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
5-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/06/2023