Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1092 E. 2023/989 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1092
KARAR NO : 2023/989

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 10/04/2023
NUMARASI : 2023/220 (derdest dosya)
TALEP : İhtiyati tedbir
TALEP TARİHİ : 23/03/2023
BAM KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2023 ara karar tarihli ve 2023/220 Esas (derdest dosya) sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
İhtiyati tedbir talep eden (davacı) vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketten tasfiye payı alacağının tahsilini güvence altına alabilmek ve alacağının tahsilini engellemeye yönelik davalı şirketin (yetkililerinin) olası kötüniyetli devir ve tasarruf işlemlerinin önlenebilmesi amacıyla, davalı şirket adına kayıtlı … ili,… ilçesi, … Mh., … ada …, …, …, …, …, …, …, …, … parsel, … ada … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarına üçüncü kişilere devrinin engellenmesi ve ortaklığın giderilmesi suretiyle ve icra daireleri aracılığıyla yapılacak satışlar da dahil olmak üzere tüm devir ve tasarruf işlemlerinin kısıtlanması konusunda HMK 389.maddesi gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması ile ayrıca, bu taşınmazlar ile ilgili devam eden İzmir 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/28 satış sayılı dosyasındaki satış işlemlerinin tedbiren durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…Davanın, davacının murisi …’in, davalı şirketten kullandığı krediye kefaleten taşınmazını bankaya ipotek etmesi ve davalı şirketin kredi borcunu ödememesi üzerine taşınmazın üçüncü kişiye satılıp kredi borcunun ödenmesi, arta kalan paranın murisin kefaleti nedeni ile davalı şirketin bir başka bankaya olan borcuna mahsuben ödenmesi nedeni ile taşınmazın satış bedeli olan 2.670.000,00 TL ‘nin davacının da mirasçısı olduğu terekeye ödenmesi gerektiği iddiası ile 2.670.000,00 TL ‘nin davalıdan tahsili istemli olup, dava konusunun ve talebin terekeye ait alacağın tahsili istemli olup, ihtiyati tedbir talebine konu taşınmazların aynı dahil dava konusu olmadıkları açık ve anlaşılır olup, HMK’nun 389(1) maddesi uyarınca ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin mümkün olması, bir başka deyişle uyuşmazlık konusu olmayan talebe konu taşınmazlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı HMK’nun 389(1) maddesi amir hükmünün gereği olduğu dikkate alınarak davacının ihtiyati tedbire ilişkin bütün taleplerinin HMK’nun 389(1) maddesi hükmüne aykırı olduğu…” gerekçesiyle …”…ihtiiyati tedbire ilişkin bütün istemlerinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden (davacı) … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati tedbir talep eden (davacı) … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirket adına yetkili gibi hareket eden … ve …’in, davalı şirkete ve davalı şirketin diğer ortakları olan davacı asil ile annesi …’e zarar veren işlemleri nedeniyle davalı şirketin malvarlığının sürekli azaldığını, davalı şirket adına yetkili gibi hareket eden … ve …’in bu zarar verici eylem ve işlemlerinin devam etmesi halinde, eldeki dava sonucunda verilecek kararın infaz yeteneğinin kalmayabileceğini, bu durum da, eldeki dosyada ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, davacının ve muris …’in tüm alacağının tahsilini güvence altına alabilmek ve alacağının tahsilini engellemeye yönelik davalı şirketin olası kötüniyetli devir ve tasarruf işlemlerinin önlenebilmesi amacıyla, davalı şirket adına kayıtlı … ili,… ilçesi, … Mh., …. ada … parsel sayılı taşınmazın, … ili,… ilçesi,… Mh.,… ada … parsel sayılı taşınmazın,)… ili,… ilçesi,… Mh.,… ada … parsel sayılı taşınmazın, … ili,… ilçesi,… Mh.,… ada … parsel sayılı taşınmazın, … ili,… ilçesi,… Mh.,… ada … parsel sayılı taşınmazın, … ili,… ilçesi,… Mh.,… ada … parsel sayılı taşınmazın, … ili,… ilçesi,… Mh.,… ada … parsel sayılı taşınmazın, … ili … ilçesi,… Mh.,… ada … parsel sayılı taşınmazın, … ili,… ilçesi,… Mh.,… ada … parsel sayılı taşınmazın, … ili,… ilçesi,… Mh.,… ada … parsel sayılı taşınmazın, … ili,… ilçesi,… Mh.,… ada … parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına üçüncü kişilere devrinin engellenmesi ve ortaklığın giderilmesi suretiyle ve icra daireleri aracılığıyla yapılacak satışlar da dahil olmak üzere tüm devir ve tasarruf işlemlerinin kısıtlanması konusunda HMK md. 389 gereğince ihtiyati tedbir konulmasını, bu taşınmazlar ile ilgili devam eden İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/28 Satış sayılı dosyasındaki satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasını, İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/28 Satış sayılı dosyasından satışın gerçekleşmesi durumunda davalı şirket hissesine düşen tutarın davalı şirkete ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, aleyhine ihtiyati tedbir istenilen (davalı) şirketin taşınmazlarının üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati tedbir istemlerinin reddine karar verilmiş; karar ihtiyati tedbir talep eden(davacı) … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
Eldeki davada ihtiyati tedbir konulması istenilen taşınmazların, dava konusu olmadıkları, davanın konusunun para alacağı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı tüzel kişilikte dava tarihi itibariyle temsil sorunu ve organ boşluğunun bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir isteyen ( davacı) vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi görüşündeyim.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekilinin vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2023 tarihli ve 2023/220 Esas (derdest) sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 179,90- TL istinaf karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekilinin tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 08/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.