Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2023/1055 E. 2023/960 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1055
KARAR NO : 2023/960

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2022 (Dava) – 08/03/2023 (Karar)
NUMARASI : 2022/532 Esas – 2023/187 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ: 08/06/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2023 tarihli 2022/532 Esas ve 2023/187 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun, … Müdürlüğü’nün 01.1205094.035 sicil sayılı dosyasında işlem gören … Şti’ne ait işyeri işçilerinden … SS nolu … ‘ın 21/11/2002 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası neticesinde meslek kazanma gücünü %19 oranında kaybettiğini, 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7.maddesinin 16.fıkrasında “.,. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” şeklinde düzenleme yapılmış olup Kurum zararına ilişkin davanın devam edebilmesi, davalı şirkete gerekli tebligat işlemlerinin yapılabilmesi için yerel Mahkemece 09/06/2022 tarihli oturumda davalı şirketin ihya edilerek Ticaret Sicil kaydına tescilinin sağlanması için taraflarına süre verildiğini, bu nedenle işbu davanın ikamesinin zorunlu hale geldiğini, açıklanan nedenlerle tasfiyesi tamamlanan şirketin ihyasına; yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Tasfiye Halinde … Şirketi’nin
30/11/1988 tarihinde kuruluş ile Müdürlüğe tescil edildiğini, 30/11/2007 tarihli ortaklar
kurulu kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak …’in seçildiğini, 27/04/2009
tarihli ortaklar kurulu kararı ile unvan ve işletme kaydının ticaret sicili müdürlüğünden
silinmesine karar verildiğini ve 28/04/2009 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/12/2014 tarih 2014/168 esas 2014/643 karar sayılı ilamı ile şirketin ihyasına karar verildiğini, bu hususun 23/03/2015 tarihinde müdürlüğe tescil edildiğinin tespit edildiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memuru sorumlu bulunduğundan, sicil müdürlüğünün bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyetinin bulunmadığını, dolayısıyla usulüne uygun tamamlanmamış bir tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, bununla birlikte Müdürlüğün, davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olup, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, dava, T.T.K.nun 32. maddesine dayalı bir dava olmadığından,
müdürlük aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinden de görüleceği üzere; ihyası istenen, davaya konu şirketin; 6102 Sy. Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca, diğer davalı … tarafından re’sen sicilden terkin edildiğini, müvekkilinin eldeki davada pasif husumet ehliyetinin olmadığını, zira; davaya konu ihyası istenen şirketin mevzuata uygun olmayarak terkinini gerçekleştirdiği iddia edilen tarafın müvekkilinin değil,… olduğunu, davacı tarafın müvekkilini davalı gösterdiğini, aynı zamanda müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiğini, bu kapsamda müvekkil …’in avukat vekil aracılığı ile davayı takip etmek zorunda bırakıldığını, kendisini vekil ile temsil ettiren taraf lehine haklı çıkması durumunda yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, zira, müvekkili yönünden davanın ve yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin, pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle redde mahkum olduğunun ortada olduğunu, arz ve izah edilenler nedenlerle; davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle müvekkili yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; “….Davanın kabulü ile …nün Merkez-… sicil numarasında kayıtlı iken 28/04/2019 tarihinde tasfiye sonu terkin edilen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin Karşıyaka 2. İş Mahkemesinin 2018/328 Esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleri ile ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile ticaret siciline yeniden tescili ile ihyasına, Tasfiye memuru olarak … T.C Kimlik Numaralı davalı …’in atanmasına, ihya edilen şirketin terkin edilmeden önce yetkilisi olan tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, keyfiyetin ticaret sicile tesciline ve ilanına….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin, şirketin tasfiye işlemlerini 28/04/2009 tarihinde tamamladığını,bu döneme kadar, gerek ihya talep eden davacı kurum ile gerekse davacı kurumun rücuen tazminat talebine konu iş kazası geçiren üçüncü şahıs ile ihyaya konu … Şti. arasında bu yönde herhangi bir hukuki ihtilaf meydana gelmediğini, üçüncü şahıs işçinin, ihyaya konu şirket aleyhine tasfiyeden yaklaşık 2 yıl sonra 2011 senesinde dava açtığını, ihya talep eden davacı kurumun ise ihyaya konu şirket aleyhine ihyadan yaklaşık 9 yıl sonra rücuen tazminat talebinde bulunduğunu, bu bağlamda; ilan sürelerinin ve bu ilanlara ilişkin işlemlerin usûlüne uygun şekilde tamamlanmış olmasının yanında; müvekkili …’in; tasfiye işlemini gerçekleştirirken, o zamana kadar mevcut olmayan bu hukuki ihtilafları tahmin edebilmesinin, ileride şirketin ihya edilmesi gerekebileceğini düşünebilmesini beklemenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin, davada tıpkı diğer davalı … gibi usûli davalı konumunda olduğunu, hal böyle iken, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, müvekkili … aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin; hüküm fıkrasının 5., 6., ve 7. maddelerinin kaldırılarak düzeltilmesine, mümkün olmadığı takdirde kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK’ nın 547/2 maddesi uyarınca ticaret sicilden terkin edilen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne ve davalı …’ in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş olup, hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Tüzel kişiliğin ihyası kararıyla; tasfiye işlemleri sonucu ticaret sicilinden terkin ile tüzel kişiliğini kaybetmiş kooperatifin tekrar tüzel kişilik kazanması sağlanarak şeklen tamamlanmış tasfiye işlemleri sonucu oluşan hak kayıplarının önüne geçilmektedir. Diğer yandan ihya müessesesinin davacı tarafından açılabilecek davanın belirsiz bir sürece bağlanması ile de ilelebet tasfiyenin neticelenmemesi sonucu doğuracağından kötüniyetin de önüne geçilmesi gereklidir. Hukuki yarar, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen araştırılması gereklidir.
Tasfiye Halinde … Şirketi’ne ait sicil dosyasının gönderildiği, şirketin … Merkez-… sicil nosu ile kayıtlı iken, 28/04/2009 tarihinde tasfiye sonu terkin edildiği, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/168 Esas 2014/643 Karar sayılı ilamı ile ihyasına karar verildiği ve müdürlükçe 23/03/2015 tarihinde tescil yapıldığı görülmüştür.
Somut olayda; dava konusu …nün Merkez-… sicil numarasında kayıtlı bulunan Tasfiye Halinde … Şirketi’nin 28/04/2009 tarihinde ticaret sicilden terkin edildiği, şirketin daha sonra İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/12/2014 tarihli ve 2014/168 esas – 2014/643 karar sayılı ilamı ile ihyasına karar verildiği, şirketin ticaret sicilde kaydının aktif ve faal olarak göründüğü, ticaret sicil müdürlüğünün yazısından açıkça anlaşılmaktadır.
Bu durumda; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/12/2014 tarihli ve 2014/168 esas – 2014/643 karar sayılı ilamı ile ihya kararında herhangi bir dava dosyası ile sınırlı olmaksızın ihya kararı verildiği, ihyası istenen şirketin halen sicilde faal olduğu, açılan davada hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04/11/2019 tarihli 2018/5801 esas – 2019/6748 karar sayılı ilamı).
Bu nedenlerle; yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kamu düzeni yönünden KABULÜNE, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/03/2023 tarihli 2022/532 Esas ve 2023/187 Karar sayılı sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK’ nın 114/1-h ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
b)Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
c)Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
d)Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının mahkemesince ilgilisine iadesine,
e)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
f)Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ e verilmesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davalı … tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine iadesine,
b)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
c)Davalı … tarafından yapılan 492,00 TL istinaf başvuru harcından ibaret istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ e verilmesine,
d)Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davalı … vekilinin sair istinaf nedenlerinin konusu kalmadığından incelenmesine yer olmadığına,
e)İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
f)Kararın temyize tabi bulunması nedeniyle, Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinden HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023