Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1050
KARAR NO : 2023/894
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 05/04/2023 (ara karar)
NUMARASI : 2022/1083 Esas (derdest dosya)
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 21/03/2023
BAM KARAR TARİHİ : 01/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2023 ara karar tarihli ve 2022/1083 Esas(derdest) sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
İhtiyati tedbir isteyen(davacı) vekili talep dilekçesinde özetle; davalı şirketin takip alacaklısı ve müvekkilinin annesi …’nın takip borçlusu olduğu İzmir 11. İcra Dairesinin 2020/5582 ve 2020/5583 esas sayılı takip dosyaları kapsamında …’nın taşınmazının satıldığını ve diğer taşınmazların satışının istendiğini, bu bağlamda tabela şirketi haline getirilen davalı şirkete 5.000.000,00 TL’yi aşan tutarda para ödemesinin söz konusu olacağını, bu ödemenin yapılmasının tedbiren durdurulmaması ya da ödemenin yapılmasını takiben davalının paraya ilişkin tasarrufta bulunmasının engellenmemesi halinde paranın şirketin menfaatine kullanılmayacağını ve müvekkilinin pay sahipliği haklarının zarar göreceğini, 6100 sayılı HMK’nın ihtiyati tedbire ilişkin 389 ila 399. maddeleri uygulama alanı bulabileceği gibi 6102 sayılı TTK’nun 636/4 maddesindeki limited şirketlere ilişkin düzenlemenin kıyasen uygulanabileceğini belirterek, İzmir 11. İcra Dairesinin 2020/5582 ve 2020/5583 esas sayılı dosyalarına yatırılacak paranın davalı şirkete ödenmesinin ihtiyati tedbir karar verilmesi suretiyle engellenmesine; bu isteğin kabul edilmemesi ve takip dosyalarına yatırılan/yatırılacak olan paranın davalıya ödenmesi halinde paranın davalı şirket adına açılan blokeli bir banka hesabına yatırılmasına; bu isteklerin kabul edilmemesi halinde bu takip dosyalarına yatırılan/yatırılacak paranın harcanması ile ilgili davalı şirketin tasarruf yetkisinin tedbiren kısıtlanmasına; bu isteklerin de kabul edilmemesi halinde takip dosyalarına yatırılacak paraların tasarrufu açısından şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Aleyhine ihtiyati tedbir istenilen (davalı) vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tarafı olmadığı icra dosyaları yönünden ileri sürdüğü ihtiyati tedbir isteğini kabul etmediklerini, kaldı ki icra takiplerine konu alacakların fiktif alacak olmadığını, söz konusu icra takipleriyle ilgili açılan davalarda ileri sürülen ihtiyati tedbir isteklerinin mahkemelerce reddedildiğini, bu kararların istinaftan onandığını, ayrıca açılan davaların da yine şirket lehine sonuçlanarak kesinleştiğini belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteğine dayanak olarak gösterdiği İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2020/5582 ve 2020/5583 sayılı takip dosyalarında davacının taraf sıfatının bulunmaması, söz konusu takiplerle ilgili olarak ileri sürülecek ihtiyati tedbir isteğinin takibin borçluları tarafından ileri sürülmesinin mümkün olması, eldeki bu davada davacının tarafı olmadığı icra takipleri ile ilgili ihtiyati tedbir kararı verilmesinin olanaklı olmaması ve diğer yandan 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi gereğince uyuşmazlık konularında ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olup, icra takipleri ile ilgili olarak bu dava kapsamında bir uyuşmazlığın da bulunamaması gerekçesiyle “….Davacı vekilinin 21/03/2023 tarihli dilekçesi ile ileri sürdüğü ihtiyati tedbir isteğinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir. .
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; talep dilekçesini tekrar ile davalı şirketin toplamda %50 pay sahibi olan … ile …’ın, %50 pay sahibi olan müvekkile hiçbir şekilde bilgi vermeksizin / bildirim yapmaksızın genel kurul toplantısı yaparak kendilerini yönetim kuruluna seçtiklerini, davalı şirketin çağrı yaptığını ispat yükü altında olduğunu, ancak ispat edemediğini, geçici hukuki koruma taleplerinin reddedilmesinin davalı şirkette hukuka aykırı bir şekilde fiili durum yaratan kişilerin yararına sonuç doğurduğunu, bilhassa pay sahiplerinin ve şirketin tarafı olduğu uyuşmazlıklarda bozulan dengenin, mahkemeler tarafından verilebilecek geçici hukuki koruma kararları ile eski hâline getirilebileceğini, mahkemenin dikkatine çok sayıda Yargıtay kararı sunulmuş olmasına ve gelen kayıtlardan genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun anlaşılmasına karşın iddia ve talep ile ilgili hiçbir değerlendirme yapılmaksızın talebin reddinin adalete erişim hakkını ihlal ettiğini, mahkemece, iddialarının ve ilgili Yargıtay kararlarını neden dikkate almadığını gerekçelendiremediğini, kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı anonim şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Talep ise, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati tedbir isteğinin reddine karar verilmiş; karar ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden: İzmir 11. İcra Dairesinin 2020/5582 sayılı takip dosyasında takip alacaklısının … Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, takip borçlularının … ve … olduğu, takipte bonoya dayalı olarak toplam 245.428,67 USD alacağın tahsilinin istendiği, takibin kambiyo takibi olduğu, 08/02/2023 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, İzmir 11. İcra Dairesinin 2020/5583 sayılı takip dosyasında takip alacaklısının … Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, takip borçlularının … ve … olduğu, takipte bonoya dayalı olarak toplam 153.014,17 USD alacağın tahsilinin istendiği, takibin kambiyo takibi olduğu, 20/05/2022 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, anılan takipler yönünden dava dışı … ve … tarafından açılan menfi tespit davalarının reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi sonucu Dairemizce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anılan kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
İhtiyati tedbir kurumu genel olarak 6100 sayılı HMK’nin 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Değinilen madde kapsamında, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” genel tanımına yer verilmiştir.
Davada, anonim şirketin fesih ve tasfiyesi talep edilmekte olup, dava dışı …’ya ait malvarlığının davanın konusu olmaması, davalı şirkete yönelik talep yönünden ise yaklaşık ispat şartının mevcut delil durumu nazara alındığında gerçekleşmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk Derece Mahkemesi’nce ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere:
1-6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2023 tarihli ve 2022/1083 Esas sayılı ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcının peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-6100 sayılı HMK’nin 326/1 maddesi gereğince istinaf eden ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin nihai kararda dikkate alınmasına,
4-6100 sayılı HMK’nin 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının ilk derece mahkemesince ilgilisine resen iadesine,
6-6100 sayılı HMK’ 359/4 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nin 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 01/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.