Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/965 E. 2022/1077 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/965
KARAR NO : 2022/1077

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2021 (Ek Karar)
NUMARASI : 2021/352 D.İş Esas – 2021/352 D.İş Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
BAM KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2021 ek karar tarihli 2021/352 D. İş Esas ve 2021/352 D.İş Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İhtiyati haciz talep eden banka vekili talep dilekçesinde özetle; İzmir 17. İcra Müdürlüğün’de sözü geçen ipotek dosyasıyla alacaklı oldukları genel kredi sözleşmesinin birbirinden farklı olduğunu, bu nedenle ipotekli takipte ödenen tutarın ihtiyati hacze konu edilen genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile bir ilgisinin bulunmadığını, konkordato kararı verilmiş olmasının ihtiyati haciz kararı alınmasına engel olmadığını belirterek, borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece Mahkemesince 13/10/2021 tarihli karar ile, alacaklı tarafça alacağın % 15’i oranında 150.000,00 TL nakit veya geçerli banka teminatı alınarak mahkeme veznesine yatırılması halinde, borçlunun 1.000.000,00 TL borç ve masrafa yeter miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK’nın 257 ve devam eden maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Karara karşı aleyhine ihtiyati haciz isteyenler vekilleri itirazda bulunmuştur.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu… A.Ş. vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında 04/11/2016 tarihli ve 10/03/2017 tarihli genel kredi sözleşmesine dayanılarak ihtiyati haciz kararı alındığını ve İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün 2021/11316 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu sözleşmelere konu borcun ipotek ile teminat altına alındığını ve İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13165 sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, müvekkili şirket hakkında İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1186 Esas sayılı dosyası ile geçici mühlet kararının alındığını ve sonrasında konkordato tasdik kararı verildiğini, bu borçla ilgili alacaklı tarafla vefa anlaşması yapılarak İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13165 sayılı dosyasının kapatıldığını, ihtiyati haciz isteğinin geçmişe dönük yapıldığını ve yapılan ödemelerin yok sayılarak istendiğini, konkordato kararının yok sayılarak ihtiyati haciz talebinde bulunulmasının iyi niyetli olmadığını, alacaklı yanın haricen tahsil beyanı ile kapatılan dosya hakkında mükerrer bir alacak isteğinde bulunduğunu, borcun yenilenmesi kapsamında 02/11/2020 tarihli vefa sözleşmesinin bulunduğunu, bu durumda yenilenmiş bir borca ilişkin olarak geçmişe dönük şekilde alacak varmışcasına mükerrer tahsilat yapma amacının haklı ve yerinde olmadığını, ihtiyati haciz kararının müvekkilinin ticari hayatını sürdürmesini engelleyeceğini ve konkordato sürecini çökerteceğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ve uğranılan zararlara ilişkin olarak teminat üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlular … ve … vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında 04/11/2016 tarihli ve 10/03/2017 tarihli genel kredi sözleşmelerine dayanarak ihtiyati haciz kararı alındığını ve İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün 2021/11316 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu kredi sözleşmelerine konu olan borcun tümünün ipotekle teminat altına alındığını ve İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13165 sayılı icra takibine konu edildiğini, kredilerin asıl borçlusu olan … A.Ş. yönünden 17/10/2018 tarihinden geçerli olmak üzere İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1186 Esas sayılı dosyasında geçici mühlet kararı verildiğini ve sonrasında da konkordato tasdik kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararına konu olan alacağın İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13165 sayılı takip dosyası üzerine alacaklı ile varılan vefa anlaşması gereği haricen tahsil beyanı ile kapatıldığını, şimdi ise aynı konuda geçmişe dönük olarak ödemeler yok sayılarak ihtiyati haciz isteğinde bulunulduğunu, bu isteğin mükerrer olduğunu, alacaklı tarafın 02/11/2010 tarihli vefa sözleşmesi kapsamında yeniden yapılandırılan borç hakkında geriye dönük olarak yapılan tahsilatları hiçe sayarak kötü niyetli bir şekilde mükerrer bir alacak ihdas etmek istediğini, alacaklının dayanağının artık kredi sözleşmesi değil, borcun yenilenmesi kapsamında 02/11/2020 tarihli vefa sözleşmesi olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz isteği nedeni ile uğranılan zararlara karşılık olarak teminat üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
İhtiyati haciz kararını alan alacaklı vekili itiraza karşı sunduğu cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz isteğine konu edilen 04/11/2016 tarihli ve 10/03/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinin 31580 yevmiye numaralı ihtarnameye dayandığını, İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13165 sayılı dosyasında konu edilen genel kredi sözleşmesiyle bağlantısının bulunmadığını, bu icra dosyasında genel kredi sözleşmesinin kaynak gösterilmediğini, ipotek takibi ile genel kredi sözleşmesinin bir ilişkisi olmadığını, ihtiyati haciz kararının konkordato kurumuna etkisinin olmadığını ve takip işleminin olmadığı görüşünün Yargıtay Genel Kurulu tarafından benimsendiğini, ihtiyati hacze konu genel kredi sözleşmelerinin ve eklerinin her ne kadar konkordato kapsamında kaldığı borçlular tarafından ifade edilmiş ise de ihtiyati haciz kavramının külli olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve İİK’nın 257. maddesinde bulunan şartların var olması durumunda önem taşıdığını belirterek, ihtiyati hacze yapılan itirazların ve teminat üzerine tedbir konulması isteğinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARI:
Mahkemece 19/11/2021 tarihli ek karar ile “….. tüm dosya içeriğine göre; İİK’nın 257. maddesinin 1. fıkrası gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı ihtiyati haciz isteğinde bulunabilecektir. Somut olayda; ihtiyati haciz kararının dayanağı olan genel kredi sözleşmelerine ve kat ihtarnamesine konu borç ipotekle teminat altına alınmıştır. Borçlu şirkete ait taşınmazlar üzerine alacaklı banka lehine ipotek konmuş ve ipotek resmi senetleri dayanak gösterilmek suretiyle borçlular hakkında alacaklı banka tarafından İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13165 sayılı ipotek takibine girişilmiştir. Bu takip dosyası borcunun alacaklı banka tarafından 01/12/2020 tarihinde haricen tahsil edilmesi nedeniyle dosya infazen kapatılmıştır. Alacaklı bankanın, ihtiyati hacze itiraz eden borçlularla imzaladığı 02/11/2010 tarihli geri alım (vefa) sözleşmesi ile kredi tutarlarının yeniden yapılandırılması yoluna gidildiği, kararlaştırılan banka alacağı haricen ödenmiş olmasına rağmen geçmiş tarihli sözleşmelere dayalı olarak mahkememizden 13/10/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının alındığı, yapılan ödemeye rağmen alınan ihtiyati haciz kararına yönelik itirazların bu çerçevede haklı olduğu…..” gerekçesiyle”…….İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlular vekillerinin itirazlarının kabulü ile 13/10/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına…..” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati haciz isteyen banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati haciz isteyen banka vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan vefa(geri alım) sözleşmesinin, genel kredi sözleşmelerindeki hükümleri bertaraf edemeyeceğini, müvekkili bankanın anılan sözleşme ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu, ihtiyati haciz kararının, İİK’nın 308.maddesi gereğince konkordatoya etkisinin bulunmadığı, ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmayacağını, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş; anılan karar ihtiyati haciz isteyen banka vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İhtiyati hacze ilişkin yasal düzenleme 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ila 268. maddesinde yer almaktadır.
İhtiyati haczin koşullarını düzenleyen İİK’nun 257. maddesi, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklının, alacağının varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemeden olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterlidir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2014 tarihli 2013/16354 esas 2014/3605 karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır ).
Kredi sözleşmesinin müteselsil kefillerinin kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek vermeleri halinde asıl borçlu gibi haklarında öncelikle İİK’nın 45. maddesinde öngörülen renin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekli olup, ipotekle karşılanmayan kısım için genel haciz yoluyla takip yapılabilir
Somut olay yönünden, ipoteklerin kefillerin kefaletten kaynaklanan borçlarını teminat altına alıp almadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, gerektiğinde bankacı bilirkişiden rapor almak suretiyle ihtiyati haciz isteyen bankanın karşı taraftan alacağın olup olmadığının tespiti ile ipoteklerin müteselsil kefillerin kefaletten kaynaklanan borcunu teminat altına alıp almadığı, ipotekleri aşan kısım var ise borçluların tamamının bu kısımdan sorumlu bulundukları ve ihtiyati haciz konusunda yaklaşık ispatın sağlandığı gözetilerek bir karar verilmesinden ibarettir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ihtiyati haciz isteyen banka vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-İhtiyati haciz isteyen banka vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2021 tarihli 2021/352 D. İş Esas ve 2021/352 D.İş Karar sayılı ek kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; ihtiyati haciz isteyen tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-İstinaf aşamasında ihtiyati haciz isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 23/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.