Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/934 E. 2022/866 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/934
KARAR NO : 2022/866

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2022 (Ara Karar Tarihi)
NUMARASI : 2022/342 Esas
TALEP :İhtiyati tedbir
BAM KARAR TARİHİ : 26/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/03/2022 ara karar tarihli ve 2022/342 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın Türkiye … Bankası Karaçulha Fethiye Şubesine ait bulunan 25.04.2022 vade tarihli 2001621 seri no.lu 100.000,00-TL bedelli çek ile Türkiye … Bankası Karaçulha Fethiye Şubesine ait bulunan 30.04.2022 vade tarihli 2001622 seri no.lu ve 100.000,00 TL bedelli çeki çek teslimine dair tutanak ile … Şti. isimli firmaya teslim ettiğini, davalı firmanın müvekkilinden bankada kullanmak maksadı ile çeke ihtiyacı olduğunu belirttiğini, müvekkilinin de buna istinaden davalıya bahse konu çekleri vermiş bulunduğunu, müvekkilinin esasen davalı firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını, aralarında herhangi bir ticari ilişki, mal alım satımı gibi bir durumun söz konusu olmadığını, verilen çeklerin esasen bedelsiz olduğunu, dava tarihi itibari ile müvekkili tarafından verilmiş bulunan 30.04.2022 vade tarihli 2001622 seri no.lu ve 100.000,00 TL bedelli çekin müvekkilinin imzalayarak teslim ettiği şekilden farklı bir halde takas odasında bulunduğunu, vade tarihinin 15.02.2022 tarihi olduğu bedelinin ise 150.000,00-TL olduğunun öğrenilmiş bulunulduğunu, dava konusu edilen çekin sahte olarak yaratıldığını, çek üzerinde yer alan yazı ve imzalara da açıkça itiraz ettiklerini, bu hususun bilirkişi incelemesi ile net şekilde açıklığa kavuşacağını, çek üzerinde yer alan yazılar ve imza dahil herhangi birinin müvekkiline ait olmadığını, bu hususta resmi evrakta sahtecilik, dolandırıcılık iddiaları ile suç duyurusunda bulunulduğunu, ilgili soruşturma dosyasının da Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/1882 sayılı soruşturma dosyasında devam ettiğini belirterek, Türkiye … Bankası Karaçulha Fethiye Şubesine ait bulunan 2001622 seri no.lu 150.000,00-TL bedelli ve 15.02.2022 vade tarihli sahte olarak yaratılmış bulunan çek dolayısı ile borçlu olunmadığının tespitine, Türkiye … Bankası Fethiye Şubesine ya da takas odasına müzekkere yazılarak davaya konu çekin ciro edilmesinin önlenmesi, davalı yada başkaca herhangi bir kişi tarafından bankaya yada takas odasına ibrazı halinde arkasının yazılarak ödenmesinin önlenmesine ve icra takibine ve ihtiyati hacze konu edilmesinin önlenmesi açısından görsellerde görülen haklılığımız da dikkate alınarak öncelikli olarak HMK 209 uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, aksi durumda takip öncesinde açılmış bulunan işbu dava dolayısı ile İİK 72. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine, sahte çek dolayısı ile ödeme yapılması halinde bu ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan, tahsil edenden ve kusurunun tespiti halinde muhataptan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu ve sicile kayıtlı adresinin “… Mah. … Cad. No:… … …/ Ankara” olup, davada genel yetki kuralı geçerli olduğundan yargılama yapmaya yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın müvekkili davalı aleyhine işbu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, dava konusu Türkiye … Bankası Karaçulha Fethiye Şubesine ait bulunan 15.02.2022 vade tarihli 2001622 seri nolu ve 100.000-TL bedelli çekin suretine bakıldığında söz konusu senedin yetkili hamilinin müvekkili davalı firma değil dava dışı … A.Ş. olduğunu söz konusu senedin yetkili hamilinin müvekkili davalı firma olmadığından ve davanın yetkili hamile yöneltilmesi gerektiğinden işbu davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, belirli bir meblağın kayıtsız ve şartsız havalesi olan çekin, kambiyo senedi olup illetten mücerret olduğunu, kıymetli evrakta geçerli olan mücerretlik ilkesi denilen ilke gereği, senette yer alan hak ile bu hakkın oluşumuna neden olan temel borç ilişkisi arasındaki bağın ortadan kalktığını, çekin temel borç ilişkisinden soyutlandığını, bağımsız bir varlık kazandığını, bununla birlikte davacının herhangi bir imza itirazında bulunmadığını bahsi geçen 2001622 seri nolu çekin davacı elinden çıktığını ve dolayısıyla davacı tarafından verildiği ikrar edildiğinden bu konuda bir uyuşmazlığın da bulunmadığını, bu sebeple davacı tarafın söz konusu çeklerin bedelsiz olarak verildiği yönündeki iddialarının dinlenilebilirliğinin bulunmadığını, yine aynı sebeple bu hususta tanık dinletilmesine muvafakatlerinin de olmadığını, müvekkili firma tarafından bahsedilen çek üzerinde herhangi bir tahrifat veyahut değişiklik yapılmamış olduğunu, davacı tarafın, HMK m. 209 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini aksi kanaatte olunması halinde ise İİK m72. Uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, iş bu davanın yargılama gerektiren bir dava olup, adeta esası çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil edeceğini belirterek davada Ankara Mahkemelerinin yetkili olması sebebi ile yetkisizlik kararı verilmesini, pasif husumet yokluğu sebebi ile reddine, ihtiyati tedbir taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece 03/03/2022 tarihli ara kararı ile; ”…Her ne kadar davacı vekili tarafından dava konusu çekle ilgili olarak 3. Şahıslar yönünden de tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de; dava konusu çekte davalı şirketin lehtar olduğu, dolayısıyla çekin üçüncü şahıslara ancak lehtarın cirosu ile ve aynı zamanda çekin zilyetliğinin devri ile geçebileceği, çekteki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmaması halinde dahi imzaların birbirinden bağımsızlığı ilkesine göre 3. şahısların haklarını etkileyecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden davacı tarafın 3. şahıslar yönünden de tedbir kararı verilmesi talebinin reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; çek teslim tutanağında da görüleceği üzere müvekkili tarafından aynı seri numaralı 100.000,00-TL bedelli ve farklı keşide tarihli bir çekin davalıya verildiğini ancak bankaya ibraz edilmiş bulunan çekte ise aynı seri numarası ile farklı keşide tarihli ve 150.000,00-TL bedelli bir çek ile müvekkili firmanın karşı karşıya kaldığını, açılmış bulunan işbu dava sonrasında muhatap bankaya yazılan müzekkereye muhatap banka tarafından verilmiş bulunan cevabi yazıda ilgili çek yaprağının orjinal olduğu ancak üzerinde oynama yapıldığının açık ve net şekilde belirtildiğini, çek yaprağının orjinal olup olmadığı, üzerinde oynama yapılıp yapılmadığının mahkemece yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile de ortaya çıkacağını, hal böyle iken ilgili çek üzerinde tahrifat yapıldığı, çekin sahte olarak yaratıldığı/tahrif edildiğinin net şekilde halihazırda anlaşılır olduğunu, tahrifat/sahtecilik iddiası mutlak defi niteliğinde olup sadece lehtara yönelik olarak değil üçüncü kişilere yönelik olarak da ileri sürülebileceğini, ilgili çek üzerinde açık bir tahrifat yapıldığını, bu hususun muhatap banka tarafından da gözetilerek çek yazıldığını, üçüncü kişi olan şahıs çekte yer alan tahrifatın farkına varmadığından, bu anlamda da iyiniyetli hamil konumunda olduğundan bahsedilemeyeceğini belirterek, üçüncü kişiler yönünden talep etmiş oldukları tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilmiş bulunan 03.03.2022 tarihli ara kararın kaldırılarak üçüncü kişiler yönünden tedbir kararının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK nun 72. maddesi kapsamında takipten önce açılan menfi tespit davasıdır.
Talep ise; ihtiyati tedbir istemidir.
Mahkemece, tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karar ihtiyati tedbir talep eden/davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.
Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
Menfi tespit davasının takipten önce açılmış olması halinde İİK 72/2 maddesi uyarınca delil durumu değerlendirilerek takibin durdurulmasına karar verilmesi mümkün ise de, devam eden bir dava sırasında ancak davanın taraflarının haklarını etkiler mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Davada taraf olmayan üçüncü kişiyi bağlayacak, onun hukuki ve mali durumunu etkileyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemez. Bu nedenle, davanın tarafı olmayan üçüncü kişilerin haklarını etkiler şekilde tedbir kararı verilmesi usulen mümkün değildir.
Somut olayda, dava konusu çek yönünden; davacı ve davalı arasındaki hukuki ve ticari ilişkiyi bilmesi beklenmeyen 3. kişilerin mevcut hak ve sorumluluklarını etkiler mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi yasal olarak olanaklı olmadığından, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verdiği kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla talep eden/davacı vekilinin istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı/ihtiyati tedbir talep eden vekilinin Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/03/2022 tarihli ve 2022/342 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/05/2022