Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/872 E. 2022/957 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/872
KARAR NO : 2022/957

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2022 (Dava) – 21/03/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/180 (derdest dosya )
DAVA : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 09/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2022 ara karar tarihli ve 2022/180 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu çek ile diğer çekleri 07.08.2020 tarihinde … Kargo aracılığıyla gönderilmek üzere teslim edildiğini, çeklerin kargo sürecinde kaybolduğunu, kaybolan çeklerin iptali ve çeklere ihtiyati tedbir yoluyla ödeme yasağı konulması için İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/587 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde görülen dava konusu çekin davalı tarafından haksız hamil olarak çekleri tahsil ettiğinin belirlendiğini, iş bu çek hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini belirterek davanın kabulü ile davalı tarafından haksız olarak tahsil edilen 20.000-TL’ nin 01.09.2020 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, dava konusu alacaklarının güvence altına alınması için İİK’ nun 257 vd maddeleri gereğince davalının taşınır, taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyati haciz konulmasına,, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili …’ın ikametgah adresi … Mah. … Sk. No:… İç Kapı No:… … / İstanbul olup bu nedenle davanın İstanbul Bakırköy Mahkemelerinde açılması gerektiğini, davalının son ikametgah adresi yetkili mahkemeyi belirlemede usulen ölçütken İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan işbu davaya yetki yönünden itirazlarının kabulünü talep ettiklerini, davaya konu çekin keşidecisinin … olması nedeniyle de taraflarına bu davayı yönetmekte hukuki yararı olanın bu kişi olduğunu, hal böyleyken hukuki yararı bulunmayan davacı tarafın davasının husumet yönünden de reddi gerektiğini, davacı taraf davaya konu çeke karşı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/587 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açmışsa da bu davanın davacılar aleyhine reddedildiğini, davacı tarafın davaya konu çekin kaybolduğunu iddia ettiğini, taraflarınca kıymetli evrağın kargo yoluyla tedavüle çıkartılması anlaşılamadığı gibi böylesi bir riske karşı davacı tarafça kıymetli evrağın bir sigorta şirketi bünyesinde sigorta edilmiş olabileceğini, davacı tarafın eğer iddia ettiği gibi bir durum var ise işbu zararı sigorta şirketinden de karşılamış olabileceğini, bu nedenle davacı tarafça kıymetli evraklara yönelik sigortaların incelenmesini talep ettiklerini, eğer böylesi bir durum yok ise davacı tarafın basiretli tacirin davranması gereken şekilde davranmadığını ve kendisini kendi hatasıyla riske soktuğunu, iddia edilen böylesi bir zararın iyiniyetli müvekkiline yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olarak kendi alacağına karşılık bu çeki aldığını, iddia edildiği gibi bir durum var ise bunun müvekkili tarafından bilinmesinin beklenemeyeceğini, müvekkilinin alacağına karşılık dolaşımda olan bir çeki bozdurduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olarak işlem yaptığını ve sebepsiz zenginleşmenin şartlarının müvekkili için oluşmadığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, davaya konu çekin arka sayfası incelendiğinde davacı tarafça “… A.Ş emrine ödeyin ” ibaresi konularak tam ciro edildiğini, bu bakımdan tam ciro edilen bir çekin dava sonraki cirantaya ödenmesinde bankanın sorumluluğunun da bulunduğunu, bu nedenle haksız sebeple zenginleşmeyen ve iyiniyetli olan müvekkiline işbu davanın yöneltilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, müvekkiline karşı hukuka aykırı olarak yöneltilen bu davanın reddi gerektiğini, yetki yönünden itirazımızın kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmesini, husumet yönünden itirazlarımızın kabulü ile davanın yine usulden reddine karar verilmesini, aksi takdirde davanın esastan da reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…her ne kadar davacı tarafça ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de; davacının ihtiyati haciz talebinin ; alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve yaklaşık ispat kuralı gerçekleşmediğinden…” gerekçesiyle; ”…Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; her ne kadar yerel mahkeme ara kararında yaklaşık ispat kuralı gerçekleşmediğinden bahisle taleplerinin reddi yönünde karar vermişse de, ihtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun Alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda mahkemede kanaat uyandıracak delillerin sunulmuş olması olduğunu, yaklaşık ispat ölçüsü açısından sübjektif teori çerçevesinde, hâkimin şahsi kanaatinin önemli olduğunu ancak burada tam ispat durumu için aranan kesinlik sınırında ihtimal veya oldukça yüksek ihtimal aranmadığını, yaklaşık ispat durumlarında “ağır basan ihtimal”in geçerli olması gerektiğini, müvekkili … A.Ş. tarafından … A.Ş.’ye dava konusu çek ile diğer çeklerin 07.08.2020 tarihinde … Kargo aracılığıyla gönderilmek üzere teslim edildiğini, çeklerin kargo sürecinde kaybolduğunu, kaybolan çeklerin iptali ve çeklere ihtiyati tedbir yoluyla ödeme yasağı konulması için İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/587 Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açılmış, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada çekin davalı tarafından haksız hamil olarak çeki tahsil ettiği belirlenmiş, iş bu çek hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olduğunu, taraflarınca ilk derece mahkemesine alacağa ilişkin olarak; çeklerin bulunamadığına ve kargoda kaybolduğuna dair … kargo mailleri, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/587 Esas sayılı dosyasında dava konusu çek dahil tahsil edilen çeklerle ilgili verdiği karar verilmesine yer olmadığı kararı, … Bankası Gebze Kocaeli Şubesine ait keşide yeri İstanbul, 01.09.2020 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, 0247386 seri nolu dava konusu çek görüntüsünün delil olarak sunulduğunu, müvekkilinin davaya konu çeki … A.Ş. emrine tam ciro ile ciro ettiğini, çekin … AŞ.’ye geçmeden kargoda kaybolduğunu, davalının … cirosu olmadan kendi adına ciro ettiği, yetkisiz hamil olduğunu, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir hukuki ilişki olmadığı sabit olmakla Mahkemeye sundukları deliller doğrultusunda yaklaşık ispat ölçüsünde alacaklarının varlığının ispatlandığını, bu nedenle Mahkemenin ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar vermesi gerekirken reddine karar vermesinin usule ve hukuka aykırı olduğunu, Mahkemenin kararının kaldırılması gerektiğini, ihtiyati haciz talebinin kabulü için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şartı aranmadığını, İcra İflas Kanunu’nun ilgili 257. maddesinde ve Yargıtay Hukuk Dairesinin kararında da açıkça belirtildiği üzere ”alacağın yargılamayı gerektirmesi” ihtiyati haciz şartlarından biri olmamakla birlikte ilk derece mahkemesi tarafından davacı müvekkili şirketin ihtiyati haciz talebinin alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddine karar verilmesinin usule ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tahsil edilen çek bedelinin iadesi istemlidir.
Talep, ihtiyati haciz kararı verilmesine yöneliktir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığından talebin reddine karar verilmiş, karar davacı/ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.
Somut olayda davacı vekili her ne kadar , söz konusu çekin kargoda kaybolduğunu, davalının iyi niyetli hamil olmadığını ve çek bedelini haksız tahsil ettiği iddiasıyla ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş ise de, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar ve dava dilekçesi ekindeki belgeler ile dosyanın bulunduğu aşamada davacının yaklaşık ispat koşulunu sağlamadığı, davacı tarafından ileri sürülen hususların varlığı yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece verilen ara kararda usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı/ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı/ihtiyati haciz isteyen vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2022 ara karar tarihli ve 2022/180 Esas sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/06/2022