Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/814 E. 2022/987 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/814
KARAR NO : 2022/987

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2021 (Dava) – 01/12/2021 (Karar)
NUMARASI : 2021/715 Esas – 2021/1101 Karar
DAVA : Şirket İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarihli 2021/715 Esas ve 2021/1101 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, terkin edilen şirkette sigortalı olarak çalıştığının tespiti talepli açtığı hizmet tespiti davasının yargılaması sonucunda, şirketin ihya edilmesi için dava açmak üzere kendilerine süre verildiğini bildirerek, …nde kayıtlı bulunan … sicil nolu Tasfiye Halindeki … Şirketi’nin 6102 Sayılı TTK nın 547/2 maddesi gereğince ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; İzmir Merkez- … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin 29/12/2016 tarihli genel kurulu kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak …’ın atandığını, 21/12/2017 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile unvan ve işletme kaydının … memurluğunca silinmesine karar verildiğini ve şirketin 22/12/2017 tarihinde sicil kaydının silindiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memuru sorumlu bulunduğunu, sicil müdürlüğünün bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyeti bulunmamadığını, usulüne uygun tamamlanmamış bir tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, … Müdürlüğünün yasal hasım konumunda olması ve dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile ihyası istenilen şirket arasında iş mahkemesindeki davanın devam ettiğini, sadece müvekkili …’ın davalı gösterilmesinin mümkün olmadığını, şirketi temsile yetkili iki ortak bulunduğunu, bu nedenle husumetin son tasfiye kurulunda bulunan iki ortağa birlikte yöneltilmesi gerektiğini, şirketin tasfiyesinin usul ve yasaya uygun yapıldığını bildirerek, davanın reddine aksi takdirde tasfiye kurulunda bulunan her iki ortağa husumet yöneltilmesi için davacıya süre verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece;”…. davanın kabulü ile; … Müdürlüğü’nün Merkez-… sicil numarasında kayıtlı iken TTK’nun 547. maddesi uyarınca tasfiye sonunda sicil kaydı terkin edilen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin İzmir 14. İş Mahkemesi’nin 2016/459 esas sayılı dosyasında ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesinin 2021/1773 esas sayılı dosyasında derdest davanın görülüp sonuçlandırılması ve ilamının infazı işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Sicili’ne tescili ile ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ihyasına karar verilen şirketin terkinden önceki tasfiye memuru olan davalı …’ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı tasfiye memuru vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı tasfiye memuru vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;davalı olarak sadece müvekkiline husumet yöneltildiğini, … Şti. unvanlı şirketin ticaret sicilinden terkin işlemlerinin usul ve yasaya uygun olarak gerçekleştirildiğini, bu sebeple şirketin ihya edilmesi için kanunda sayılan menfaat, amaca ulaşma ve ispat koşullarının oluşmadığını, şirketin bünyesinde herhangi bir mal varlığı da bulunmadığını, bu sebeple Yerel Mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesi akabinde ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek adına müvekkili … re’sen tasfiye memuru olarak açıklandığını, ancak ihyasına karar verilen … Şti.’ nin yetki ile temsil ve ilzama yetkili iki ortağı bulunduğunu, müvekkilinin terkinden önce anılan şirketin 1/2 payla ortağı olduğunu, bu sebeple ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek adına tasfiye memuru belirlenirken her iki ortağın da görüşü alınması gerektiğini, her iki ortağında hukuki durumu ve şartları araştırılarak değerlendirilmeli ve her iki ortağa da tasfiye memurluğu görevini kabul edip sorulması gerektiğini, ortaklardan birisinin görevi kabul etmesi halinde o ortağın görevlendirilmesi, kabul edilmemesi halinde re’sen görevlendirme yapılması gerektiğini, müvekkilin tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf talebinde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 Sayılı TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca şirket ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılardan tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; Tasfiye Halindeki … Şti. ünvanlı şirketin 08/09/1998 tarihinde kurulup … Müdürlüğü nezdinde … sicil numarası ile tescil edildiği, şirketin … ve … adlı iki ortaktan oluştuğu, 29/12/2016 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketin tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak davalı …’ın atandığı, tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle 22/12//2017 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği, iş bu dosya davacısı tarafından Tasfiye Halindeki … Şti. aleyhine 21/10/2016 tarihinde İzmir 14. İş Mahkemesinin 2016/459 esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açıldığı, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinden sonra kararın davalı ve feri müdahil SGK vekili tarafından istinaf edilmesi sonucu İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 21/05/2020 tarih ve 2018/1957 Esas,2020/758 Karar sayılı ilamı ile istinaf istemlerinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verildiği, kararın bu kez de feri müdahil kurum tarafından temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 10. Hukuk Dairesi tarafından 21/06/2021 tarih ve 2020/8959 Esas, 2021/8573 Karar sayılı ilam ile temyiz isteminin kabulü ile kararın davalı şirketin ticaret sicilinden dava tarihinden önce terkin edilmiş olması nedeniyle taraf ehliyetinin son bulduğu gerekçesiyle şirketin ihyası sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, bozma kararı üzerine davacıya iş bu davayı açmak üzere süre verildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi, ek tasfiye başlığı altında; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” düzenlemesini getirmiştir. TTK hükümleri uyarınca ortaklar kurulunun tasfiye kararı alması, atanan tasfiye memurları tarafından yapılan işlemler sonucu tasfiye sonu bilançosu açıklanarak sicilden şirketin terkin edilmesine yönelik davalarda, husumet … memurluğu ile son tasfiye memurlarına yöneltilir. Bu tip davalarda … memurluğu yasal hasım olup, aleyhine yargılama giderine hükmedilemez. Her halükarda TTK’nın 547/2. maddesine göre şirketin ihyasına karar verilirse ek tasfiye memuru atanır. Karar tescil ve ilan edilir. Şirket ihyası, hangi konuda talepte bulunulmuşsa o olayla sınırlı olmak üzere yapılır. Yapılacak işlem kalmadıktan sonra şirket tekrar terkin edilir. Bu nedenle infazda tereddüt oluşturmamak için hüküm fıkrasında hangi konuda ihya kararı verildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir.
Somut olayda; davacının eldeki davayı açmasında hukuki yararı bulunduğu, dava dilekçesinde davalı olarak yasal hasım … ile son tasfiye memurunun gösterildiği, mahkemece ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla son tasfiye memurunun ek tasfiye memuru olarak atandığı, ihyası istenilen şirketin diğer ortağın son tasfiye memuru olarak atanmadığı anlaşıldığından, davalı …’ın istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, tasfiye memuru olarak son tasfiye memurunun atanmış olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tasfiye memuru … vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarihli ve 2021/715 Esas – 2021/1101 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davalı tasfiye memuru tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara resen tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay 11. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 09/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.