Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/768 E. 2022/1002 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/768
KARAR NO : 2022/1002

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2015 (Dava) – 17/04/2018 (Karar)
NUMARASI : 2015/613 Esas – 2018/504 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 16/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/04/2018 tarihli 2015/613 Esas ve 2018/504 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’a ait olup, davalı … idaresinde bulunan ve davalı … A.Ş.’ ne trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın, 20.03.2015 tarihinde kaldırımda yürümekte olan, aralarında müvekkili …’in de bulunduğu yayalara asli tam kusurlu çarpması sonucu, müvekkili …’in, ağır şekilde yaralandığını, hayati tehlike atlattığını ve kaburgası kırıldığını, her iki kalça kemiklerinden yaralandığını, müvekkilinin kendi ihtiyaçlarını gideremediğinden bakıcı tutmak zorunda kaldığını, tedavisi devam ettiğinden taksiyle veya ambulansla hastaneye gidip geldiğini, ulaşıma ilişkin taksiye ödenen bedellerin tahsili gerektiğini, bu kazada beden gücü ve efor kaybına uğrayan davacı … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL maddi tazminatın işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizleriyle birlikte ortaklaşa zincirleme sorumluluk kurallarına göre tahsiline, davacı … için 20.000,00-TL, eşi … için 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte sadece işleten … ve sürücü …’dan tahsiline karar verilmesini karar ve talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya sebebiyet verdiği öne sürülen … plakalı aracın, müvekkili şirkete trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlardan şahıs başına azami 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza ile ilgili davacılar tarafından hasar başvurusunda bulunulmadığını, kusurun ve davacının maluliyet oranının belirlenmesinden sonra, tazminat hesabının aktüer sıfatına sahip bilirkişiye yaptırılması gerektiğini, davacının bakıcı giderleri taleplerinin 6111 sayılı yasa ile tedavi gideri kapsamında olduğundan SGK tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…1-Maddi tazminat davasının kabulü ile; 5.831,66-TL geçici iş göremezlik, 99.792,93-TL sürekli işgöremezlik, 2.400,00-TL bakıcı gideri, 2.068,00-TL tedavi gideri, 400,00-TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 110.492,59-TL maddi tazminatın, davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olması kaydıyle davalılardan alınarak, davacı …’e verilmesine, 2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun hatalı olduğunu, davacının söz konusu kaza nedeniyle %31,2 oranında malul kaldığının kabulünün asla mümkün olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı poliçe kapsamında olmadığından raporda hesaplanan tazminat miktarından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri sigorta kapsamı dışında tutulduğunu, belgelenemeyen tedavi masraflarının ispat edilememiş demek olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; maddi tazminat davasının kabulüne ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalı sigorta şirketi dışındaki davalılar … ve … tarafından da istinaf edildiği, ancak istinaf harçlarını yatırmadıklarından dosyanın, bu iki davalının istinafı açısından eksik harçların ikmali amacıyla Dairemizin 08/09/2021 tarihli ve 2020/441 esas – 2021/722 karar sayılı ilamı ile mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, davalılar tarafından muhtıra tebliğine rağmen eksik harçlar tamamlanmadığından mahkemenin 16/12/2021 tarihli ek kararı ile davalılar … ve …’ un istinaf başvurularının yapılmamış sayılmasına karar verildiği ve bu ek kararın davalılara tebliğ edilmesine rağmen istinaf yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla, bu davalıların geçerli bir istinaf başvurusu bulunmadığından sadece sigorta şirketinin istinaf başvurusu incelenmiştir.
Somut olayda; davalılardan …’a ait olup, davalı … idaresinde bulunan ve davalı … A.Ş.’ ne trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın, 20.03.2015 tarihinde kaldırımda yürümekte olan, aralarında davacı …’in de bulunduğu yayalara asli tam kusurlu çarpması sonucu, davacı …’in, ağır şekilde yaralandığı, davalı sigorta şirketinin kazaya neden olan … plakalı aracı 91155891 nolu ZMM sigorta poliçesi ile teminat altına aldığı, teminat limitinin 290.000,00 TL olduğu ve kazanın sigorta teminat süresi içerisinde meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Davacı …’ un maluliyet durumunun tespiti için İzmir ATK’ dan alınan 18/07/2016 tarihli tek hekim raporuna göre davacı …’ un sürekli iş göremezlik oranının %8 ve geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olarak tespit edildiği; sonradan alınan Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 02/08/2017 tarihli rapora göre ise; davacı …’ un meslekte kazanma gücündeki azalma oranının olay tarihindeki yaşına göre %30,0 ve bugünkü yaşına göre de %31,2 oranında olduğu, geçici iş göremezlik süresinin de 6 ay olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilinin İzmir ATK’ dan alınan % 8 sürekli iş göremezlik oranı belirleyen 18/07/2016 tarihli maluliyet raporuna yasal süresi içerisinde itiraz etmediği, tam tersi 27/12/2016 tarihli celsede ” maluliyet raporuna bir diyeceğimiz yoktur ” şeklinde beyanda bulunduğu, ayrıca davacı vekilinin % 8 sürekli iş göremezlik oranı ve 3 ay geçici iş göremezlik süresi belirleyen ve bu oranlar üzerinden hesaplama yapan 13/02/2017 tarihli aktüer bilirkişi raporuna karşı 23/05/2017 tarihli celsede ” bilirkişi raporuna bir itirazımız yoktur ” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla İzmir ATK’ dan alınan % 8 sürekli iş göremezlik oranı ve 3 ay geçici iş göremezlik süresi belirleyen 18/07/2016 tarihli maluliyet raporuna ve bu rapora istinaden hesaplama yapan 13/02/2017 tarihli aktüer bilirkişi raporuna davacılar tarafından itiraz edilmediği anlaşılmaktadır.
HMK.’nun 281. maddesine göre, taraflar bilirkişi raporunun kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. İki haftalık süre madde gerekçesinde de belirtildiği üzere hak düşürücü süredir. Taraf, iki hafta içinde bilirkişi raporuna tamamen veya kısmen itiraz etmezse, rapor itiraz etmediği kısımlar bakımından onun hakkında kesinleşir. Bilirkişi raporunda itiraz edilmeyen husus diğer taraf bakımından usuli kazanılmış hak oluşturur (Prof.Dr. Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Yetkin Yayınları, 2’inci Baskı, sayfa 1279 vd.). Yargıtay’da, yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi halinde diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacağını benimsemektedir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 28.02.2017 gün ve 2014/17879 E,.2017/2082 K.). Bu nedenlerle; davacılar 18/07/2016 tarihli maluliyet raporuna ve 13/02/2017 tarihli aktüer rapora itiraz etmediğinden bu raporların ve bu raporlardaki miktarların kesinleştiği, artık davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu açıktır. Bu nedenlerle, mahkemece Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 02/08/2017 tarihli rapora göre ise; davacı …’ un meslekte kazanma gücündeki azalma oranının %31,2 oranında ve geçici iş göremezlik süresinin de 6 ay olarak belirleyen rapora ve bu rapora göre hesaplama içeren 08/01/2018 tarihli ek rapora göre hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Bu durumda, istinaf eden davalı sigorta şirketi açısından davanın 13/02/2017 tarihli aktüer rapordaki 2.847,21 TL geçici iş göremezlik, 23.637,36 TL sürekli iş göremezlik, 2.400,00 TL bakıcı gideri, 2.068,00 TL tedavi gideri ve 400,00 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 31.352,57 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketinin faiz türü yönünden yaptığı istinafı ise, aracın kamyonet olması ve davanın sigorta hukukundan kaynaklanması nedeniyle avans faizine hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmadığından yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı sigorta vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/04/2018 tarihli 2015/613 Esas ve 2018/504 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Maddi tazminat davasının kabulü ile;
5.831,66-TL geçici iş göremezlik, 99.792,93-TL sürekli işgöremezlik, 2.400,00-TL bakıcı gideri, 2.068,00-TL tedavi gideri, 400,00-TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 110.492,59-TL maddi tazminatın (davalı … A.Ş. sadece 31.352,57 TL ile müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ e verilmesine, bu tazminat tutarına davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 20/03/2015 tarihinden itibaren, sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 27/05/2015 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olmasına,
b-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile;
Davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın, davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
c- Harçlar Yasası gereğince;
Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 7.547,74 TL karar harcından peşin alınan 136,62-TL peşin harç ile 360,31-TL ıslah harcı toplamı 496,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.050,81-TL harcın (davalı … A.Ş sadece 2.141,69 TL’ den müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 1.024,65 TL karar harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
ç- Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 14.446,80-TL vekalet ücretinin (Davalı … A.Ş sadece 5.100,00 TL vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacı …’ e verilmesine,
d- Davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 11.088,20-TL vekalet ücretinin davacı …’ den alınıp davalı … A.Ş. ‘ ye verilmesine,
e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı … yararına takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınıp iş bu davacıya verilmesine,
f- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı … yararına takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınıp iş bu davacıya verilmesine,
g- Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 136,62-TL peşin harç ile 360,31-TL ıslah harcı toplamı 496,93-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
h- Davacılar tarafından yapılan toplam 1.651,70-TL yargılama giderinin davanın ret ve kayıt oranına göre taktiren 526,21-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiyenin davacılar üzerinde bırakılmasına,
ı- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davalı sigorta vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-İstinaf başvurusu sırasında davalı … A.Ş.’ den alınan 2.143,10 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalı … A.Ş.’ ne iadesine,
b-İstinaf incelemesi esnasında davalı … A.Ş. tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 146,60 TL tebligat masrafı, 23,63 TL posta masrafı olmak üzere toplam 268,33 TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı … A.Ş.’ ne verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
d-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16/06/2022