Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/766 E. 2022/824 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/766
KARAR NO : 2022/824

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/01/2022 (Dava) – 21/01/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/66 Esas (derdest dosya)
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
TALEP : İhtiyati Tedbir
BAM KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2022 ara Karar tarihli ve 2022/66 esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin inançlı işlemle kurduğu şirketteki paylarının ve bugüne kadar kendisine verilmeyen ortaklık paylarının verilmesi ve kendisine dağıtılmayan kar payının hesaplanarak müvekkiline verilmesini belirterek; TTK.m. 630’a göre şirkete kayyım atanmasını, şirketin içinin boşaltılmaması ve şirket malvarlığının korunması amaçlı tedbirlerin alınmasını talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili; müvekkili …’nin davacı …’e attığı mailde yazan borçlarını harçlarını yapılandır sonra da “ al hisseni üzerine “ dediği şeyin şırket hissesi olmadığını, taraflar arasındaki miras hissesi ve araç hisse devri meselesi olduğunu, zaten şirket ile ilgili bir mesele olsa mailin öncesi ve sonrası tüm içeriğinde de şirket hisse meselesinden bahsedileceğini ve “al şirket hisselerini” denileceğini, zaten davacının da bunu çok iyi bildiği için mailin sadece bir kısmını cımbızlayıp dava dilekçesine delil diye ekleyerek konuyu gerçek yönünden saptırmaya çalıştığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece 21/01/2022 tarihli ara kararı ile; yapılan yargılama, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “…davacının şirketin resmi ortağı olmadığı, ortaklığa ilişkin yazılı bir belge sunmadığı gibi inançlı işleme ilişkin olarak da taraflar arasında yazılı bir sözleşme sunmadığı…” gerekçesiyle davacının tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; Yargıtay ve Yargıtay Genel Kurulu kararları doğrultusunda ekte sundukları şirket ortağı ve davacının kardeşi olan … tarafından gönderilen maillerin ikrar / yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, Mahkemenin aksine değerlendirmelerinin usul, yasa ve mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; davalı şirketin içinin boşaltılmaması için gerekli tedbirlerin alınması ve TTK 630. madde hükmü uyarınca şirkete kayyım atanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebidir.
Mahkemece; talebin reddine dair ara karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
TMK 426. maddesinde temsil kayyımlığı, 427. maddesinde yönetim kayyımlığı düzenlenmiştir. Bir şirketin yasal temsilcisinin görevini yerine getirmesine bir engel bulunduğu takdirde kendisine o iş için temsil kayyımı atanabileceği gibi şirketin zorunlu organlarından olan yönetim kurulunun mevcut olmaması halinde de TTK 530. madde gereğince bu durumun feshe sebep olabileceği de gözetilerek bir yönetim kayyımı atanabilir. ( aynı yönde Yargıtay 11 HD’nin 2018/4319 E – 2019/5759 K sayılı içtihadı )
TTK 636/II madde de “uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için süre belirler. Buna rağmen durum düzeltilmezse şirketin feshine karar verir.” denmektedir.
Eldeki talep, davacının davalı şirketin ortağı olduğunun tespiti ile ödenmeyen kar payının tahsili talepli davada şirkete kayyım atanması ve içinin boşaltılmaması amaçlı tedbir kararı istemini içermekte olup organ boşluğu olmayan şirkete kayyım atanması düşünülemez. Bunun yanı sıra davacı her ne kadar davalı şirketin ortağı olduğunu ileri sürmüş ise de ekte sunduğu mail yazışmalarına yönelik davalıların cevap dilekçesinde bu delillere yönelik karşı beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı iddiasının ispatı henüz sağlanmamış olup yargılamayı gerektirdiğinden ilk derece mahkemesi ara kararı yerinde ve hukuka uygun görülmüş, davacı tarafın istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2022 tarihli, 2022/66 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı başlangıçta peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2022