Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/711 E. 2022/718 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/711
KARAR NO : 2022/718

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/01/2022 (Dava) – 15/02/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/4 Esas – 2022/10 Kara
DAVA : Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Maddi- Manevi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 28/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/02/2022 tarihli 2022/4 Esas ve 2022/10 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ayakkabı yan sanayi ürünleri ve ayakkabı imalatı işiyle iştigal etmekte olduğunu, 07/06/2021 tarihinde 2021/006845 nolu tasarımının tescilini yaptırmış olduğunu, davalı …’nin müvekkilinin imalatı olan 3.1 ve 3.2 tasarımlarını piyasadan bu ürünleri satın alarak kalıplarını yaptırdığı ve taklidini yaparak satmış olduğunu, müvekkilinin tecavüzü öğrendiğinde davalıya taklidini yapmamasını ve ürünleri kendi imalat bedeli rakamından daha ucuza satmaması konusunda uyarmış olduğunu, davalının müvekkiline ait tasarımı üreterek tecavüzde bulunulduğunu, tecavüzün tespitini, üretimin önlenmesini ve bu üretimde kullanılan makine, kalıp ve cihazlara el konulmasını, davalının eyleminden ötürü yoksun kalınan kazancın, -davalının ihlali olmasa idi elde edilebilecek satış miktarının adet bazında gerçek satış fiyatı üzerinden hesaplanarak- tazmini için, mümkün olduğunda arttırılmak üzere 10.000 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 28.12.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “….Yanlar arasında imzalanmış ve mahkememize ibraz edilmiş olan, “Davacı …ŞTİ’ ile Davalı … ( … ) TC…., İzmir Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/ 4 Esas Sayılı Dosyada görülmekte olan Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Maddi Manevi Tazminat davası ile ilgili olarak aşağıdaki şartlarda Sulh olmuşlardır.
A) Davalı …, 2021 006845 numarayla tescilli olan 3.1 ve 3.2 nolu tasarımlara yapmış olduğu tecavüzü kabul etmiş ve; Davacı …AYAKKABI’ya ait, 07.06.2021 tarihinde 2021/006845 Başvuru numarasıyla Türk Patent Ve Marka Kurumu’nun 2021 006845 Nosuyla tescil belgesi olan 12 adet tasarımını (6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 07.06.2021 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle korunmaya tabi olan ) davacıdan izin almadan kullanmayacağını kabul ve taahhüt eder. Davaya konu olan 2021 006845 numarayla korunan tasarımlarından 3.1 ve 3.2 nolu tasarımlara ait Tabanların dökülmesi için kullanılan Kalıpları ve bu kalıplarla basılan elinde bulundurduğu tabanları imha edilmek üzere davacı tarafa teslim edecektir. Yapmış olduğu eylem sebebiyle dava açılmasına sebebiyet verdiği için birlikte Mahkeme masrafları ve Vekalet ücretlerini ödeyecektir. Davalı …’nin hiç bir talebi bulanmamaktadır.
B) … SANAYİ; Davadan yukarıdaki şartlarda anlaşıldığı için Davalının dava öncesi eylemi sebebiyle açmış olduğu “eyleminden ötürü yoksun kalınan kazancın, -davalının ihlali olmasa idi elde edilebilecek satış miktarının adet bazında gerçek satış fiyatı üzerinden hesaplanarak- tazmini için, mümkün olduğunda arttırılmak üzere 10.000,00-TL maddi; müvekkilimizin ticari itibarının zedelenmesi dolayısıyla uğramış olduğu manevi zararların karşılığı olarak asgari 10.000,00-TL manevi TAZMİNAT” talebinden sulh protokolü yapıldığı için vazgeçmiştir. Davalıdan Mahkeme masrafları ve Vekalet ücreti dışında başka bir talebi yoktur.
Davacı ….ŞTİ’ ile Davalı … ( …) yukarıda yazılı şartlarda anlaşmış olup yukarıda yazılı protokolü akdetmişlerdir. İş bu protokol aşağıdaki imzaları tarafların mahkeme dışında yaptıkları sulh sözleşmesini mahkemeye vererek buna göre davada sulh olduklarını bildirip, mahkemece sulh sözleşmesinin mahkemeye verildiğini tutanağa yazıp, sözleşme okunduktan sonra tutanağın taraflara veya vekillerine imza ettirilmesi ile sulh mahkeme içi sulhe dönüştüğünde geçerlidir.” şeklindeki sulh anlaşmasının HMK. 313 ve 315. maddeler gereğince onanması suretiyle davaya son verilmesine, …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararı vekalet ücreti bakımından istinaf ettiklerini, her ne kadar dava maddi ve manevi tazminat istemiyle açılmış olsa da davacı taraf ile imzalamış olan sulh protokolüyle davacının maddi ve manevi tazminat isteminden sulh protokolü yapıldığı için vazgeçildiğini, fakat buna rağmen mahkeme tarafından herhangi bir sebep sunulmaksızın bir vekalet ücreti, maddi tazminat bakımından bir vekalet ücreti ve manevi tazminat bakımından bir vekalet ücreti olmak üzere toplamda ayrı ayrı üç adet vekalet ücretine hükmedildiğini, bu durumda mahkemenin üç tane vekalet ücretine hükmetmesinin hakkaniyete uygun olmadığından hatalı olduğunu belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi -manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın sulh protokolünün onaylanması nedeniyle davaya son verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından vekalet ücreti bakımından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
1-Davalının vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde;
Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh halinde vekalet ücretinin ne şekilde belirleneceğine ilişkin 6. maddesi, “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” hükmüne amir olup, ön inceleme duruşmasından önce taraflarca sulh olunduğundan ve anılan sulh protokolünde davalının mahkeme masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olduğunun belirtilmesi karşısında davacı lehine maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden üç ayrı maktu vekalet ücretinin (7.375,00 TL) yarısına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olup, davalının istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
2-Kamu düzeni yönünden yapılan istinaf incelemesinde;
Davaya son veren taraf işlerinden olan sulh, HMK’nın 313-315 maddeleri arasında düzenlenmiş olup, 313/1. Maddesi “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekilince taraflar arasında düzenlendiği beyan edilerek mahkemeye sunulan 11/02/2022 tarihli “Sulh Protokolü” başlıklı belgenin incelenmesinde, davaya konu tasarıma tecavüzün, davalı tarafından kabul edildiği, davalının davacıya ait 2021/006845 başvuru numarası ile tescilli bulunan on iki adet tasarımın, 07/06/2021 tarihinden itibaren beş yıl süre ile davacıdan izin almadan kullanmayacağı, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinden vazgeçtiği, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin davalı tarafça ödeneceği hususlarında anlaştıkları ve davaya bu şekilde son vermek istedikleri görülmektedir. Söz konusu protokol, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere niteliği itibariyle HMK’nın 313. maddesinde düzenlenen sulh niteliğindedir. Sulh anlaşması mahkeme dışında yapılmış ise de sulh sözleşmesini tarafların mahkeme huzurunda kabul etmeleri de aynı sonucu doğurur.
Mahkemece, davanın sulh anlaşmasının HMK 313. maddesine uygun olduğu kabul edildiği halde, sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davaya son verilmesi şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu itibarla, davalının istinaf itirazlarının kabulü ile kararın kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davalının istinaf itirazlarının kamu düzeni açısından KABULÜ ile; İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/02/2022 Tarihli ve 2022/4 esas- 2022/10 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Taraflar arasında akdedilip, mahkemeye sunulan 11/02/2022 tarihli sulh protokolünün onaylanmasına ve sulh nedeniyle dava konusuz kaldığından, DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanununun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 1/3 karar harcı olan 26,90 TL’nin, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 341,55 TL’den mahsup edilerek, bakiye 314,65 TL harcın talep halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tasarıma tecavüzün tespiti istemi yönünden yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’ne göre belirlenen miktarın yarısı olan 3.687,50 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı maddi tazminat istemi yönünden yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat bakımından AAÜT’ne göre belirlenen miktarın yarısı olan 3.687,50 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı manevi tazminat istemi yönünden yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat bakımından AAÜT’ne göre belirlenen miktarın yarısı olan 3.687,50 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 385,75 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa resen iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B)İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında, davalıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafça yapılan istinaf başvuru harcının, hazineye gelir olarak kaydına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere 28/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.