Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/702 E. 2022/734 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/702
KARAR NO : 2022/734

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/01/2022
NUMARASI : 2021/1208 Esas – 2022/269 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 10/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.12.2009 tarihinde Saruhanlı’da sürücüsü davalı … olan tescilsiz plakasız ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası bulunmayan aracın meydana getirmiş olduğu trafik kazası neticesinde …(T.C Kimlik No:…) Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin 28.02.2017 tarih 155-K2 numaralı Adli Bilirkişi raporuna göre %15 oranında vücut fonksiyon kaybına uğradığını, raporun davacı kurumun medikal danışmanlık firmasınca incelenmesi sonucu 27.01.2018 tarihli raporlarıyla kaza ile illiyet bağı kurulabilen maluliyet oranının %4 olabileceği tespit edilmiş ve malul kalan …’in % 4 maluliyet oranı belirlemesinde yazılı muvafakatı alınarak ödeme bu oran üzerinden yapıldığını, kaza sebebi ile Saruhanlı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2009/191 Kabahat No 2009/185 Karar no ile davalı sürücü hakkında ehliyetsiz araç kullanmaktan idari para cezası uygulandığını, Saruhanlı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2009/1596 Soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma açıldığını, kaza tarihinde tescilsiz ve plakasız aracın geçerli bir Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası bulunmadığından, meydana gelen kazada malul kalan …’ün davacı kuruma yaptığı başvuru üzerine vekili Av. … hesabına 16.02.2018 tarihinde 12.944,00 -TL. maluliyet tazminatı ödendiğini, davacı kurumun Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi ve … Yönetmeliği’nin 9/b maddesi gereğince hak sahibine ödeme yapmak ile yükümlü bulunduğunu, … Yönetmeliği’nin 16. maddesi ile müvekkilimiz …’na yasada belirtilen nedenlerle yaptığı ödemeler için zarara neden olanlara ( aracın işletenine, sürücüsüne ve diğer sorumlulara ) rücu etme hakkı tanındığını, Davalı …’ın Borçlar Kanunu’na göre kusur sorumluluğu ilkesine göre davacı kuruma karşı sorumlu bulunduğunu, davacı kurum tarafından hak sahibine yapılan ödemenin, ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili için Saruhanlı İcra Müdürlüğü’nün 2018/349 Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalının Saruhanlı İcra Müdürlüğü’nün 2018/349 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, (Yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, Sayın Mahkemece hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra bulunacak rakam için ) yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tek taraflı olarak tespit edilen kusur oranının kabul etmediklerini, davacı tarafından kaza sebebiyle dava dışı …’e yapılan ödemenin fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK; 4/1-a, 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 maddesi gereğince kararın kesinleşmesi ve taraflardan birinin 2 haftalık yasal süre içerisinde usulen başvurması halinde dava dosyasının görevli Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine,…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 08/07/2021 tarih ve 568 sayılı kararı ile Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2021 tarihinden itibaren faaliyete geçirildiğini, yine Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile ”Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi” nin yargı çevresi Manisa ilinin mülki sınırları olarak belirlendiğini, dolayısıyla bu aşamadan sonra Saruhanlı Asliye Hukuk hakimliğince Ticaret mahkemesi sıfatı ile yürütülecek her türlü işlemin görevsiz bir şekilde icra edilmiş sayılacağından dosyanın kaldığı yerden devam ettirilmek üzere Manisa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, İlgili dosyaya Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılması gerekli olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı …nın rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; 6100 sayılı HMK gereğince görevli mahkemenin Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi olması dolayısıyla, mahkeme görevli bulunmadığından, davanın 6100 sayılı HMK gereğince usulden reddine, 6100 sayılı HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Öncelikle; eldeki davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi mi, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi’ mi olduğu hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 16/09/2021 tarihli 2021/17896 esas – 2021/4942 karar sayılı Bölge Adliye Mahkemesi kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin kararında açıklandığı üzere; davacı … zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda; uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’ nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 21.12.2020 tarih, 2020/466-2020/8778 sayılı kararı ile 16.10.2019 tarih, 2017/1132-2019/9502 sayılı kararları da aynı yöndedir.)
Dolayısıyla; Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin görevli olmadığı eldeki davada dosyanın Saruhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne gönderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2022 tarihli 2021/1208 Esas ve 2022/269 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
7-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/05/2022