Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/686 E. 2022/781 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/686
KARAR NO : 2022/781

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2021 (Dava) – 12/01/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/1042 Esas-2022/279 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 11/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/01/2022 tarihli 2021/1042 Esas ve 2022/279 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hissedarı olduğu bir taşınmazın hisseli oluşu nedeniyle ortaklığın giderilmesi için Manisa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/70 Esasına kayden dava açıldığını, bu mahkeme tarafından ”Davalı … Kooperatifi’nin ticaret siciline yeniden kayıt edilmesi suretiyle tüzel kişiliğini kazanması amacıyla ihya davası açılması için” kendilerine mehil verildiğini, ihyasını istedikleri … Kooperatifinin 14.01.1998 tarihinde tasfiyeye giriş işlemi ve 28.06.1999 tarihinde de (tasfiye işlemi sonuçlanınca) fesih işleminin tescil edildiğini, bu nedenle hasım olarak hem tasfiye memurları hem de tasfiyenin gerçekleştiği … Müdürlüğünün gösterildiğini, Manisa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/70 E. sayılı dosyasında … Kooperatifinin de davaya konu taşınmaz üzerinde hisse sahibi olduğunu ve taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini, bu nedenle huzurdaki dosyada ihya davası açma gerekçelerinin; terkin edilen kooperatifin bir taşınmaz malvarlığı olduğunun anlaşılmış olması ve mahkemenin kendilerine verdiği yetki olduğunu, TTK m. 547 hükmünde ek tasfiye için geçici olarak ihya kararı verilebileceğinin belirtildiğini belirterek, … Müdürlüğünde kayıtlı … Kooperatifinin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Tasfiye Memuru … cevap dilekçesinde özetle; tasfiye memuru olarak görev yapmış olduğunu, 28.06.1999 tarihinde tasfiye işlemlerinin bittiğini, söz konusu taşınmaz üzerinde kooperatifin hissesi olduğunu bilmediklerini, haberleri olsa gerekli işlemleri yapacak olduklarını, dava üzerine diyeceğinin olmadığını beyan etmiştir.
Diğer davalıların davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEME KARARI:
İlk derece mahkemesince, “…… Müdürlüğünden getirtilen kayıtların incelenmesinde, … Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Kooperatifi ünvanlı şirketin 14/01/1998 tarihinde tasfiyeye giriş işlemi tescil edildiği, 28/06/1999 tarihinde de (tasfiye süreci sonuçlanınca) fesih işleminin tescil edildiği, sicil müdürlüğünce şirketin feshine ilişkin kararın 05/07/1999 tarih ve 4826 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, TTK 547. maddesinin; ‘Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.’ hükmünü ihtiva ettiği, Manisa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/70 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının …, davalıların … Kooperatifi ve arkadaşları olduğu, davanın ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin olduğu, … İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … parsel sayılı taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesinin talep edildiği, bu parsel üzerinde … Kooperatifinin hissesinin bulunduğu, Manisa 1. Sulh Hukuk Mahkemesince 24/09/2021 tarihli kararı ile davacıya ihya davası açmak üzere yetki ve süre verildiğinin anlaşıldığı, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının …inin … sicil numarasına kayıtlı … Kooperatifi TTK 547/1. maddesi gereğince ek tasfiye işlemleri tamamlanmak kaydıyla, işbu dosyadaki şirketin ihyasında davacının hukuki yararı bulunduğu, davacının haklı sebeplere dayandığı anlaşıldığından adı geçen kooperatifin ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmekle; DAVANIN KABULÜNE, …inin … sicil numarasında kayıtlı … Kooperatifi’nin Manisa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/70 Esas sayılı dava dosyasının sonuçlanması ve infazı ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, Tasfiye memuru olarak daha önce tasfiye memurluğu yapan … T.C. Kimlik numaralı … ve … T.C. Kimlik numaralı …’ün ATANMASINA, Tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, kararın … Memurluğu aracılığıyla tescil ve ilanına…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Tasfiye memuru … vekili istinaf dilekçesinde özetle, “…Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dava tarihinin 26.10.2021, Manisa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/70 Esas sayılı dosyanın da 2020 tarihli olup iki dosya açısından da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu tarafından belirlenen hak düşürücü sürenin dolduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/15.maddesinin son cümlesinde, Ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşların haklı sebeplere dayanarak sicilden silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebileceklerinin hükme bağlanarak, terkin edildiği halde alacağı veya menfaati olanlara ihya seçeneği sunulmakla olası mağduriyetlerin engellenmek istendiği, ihya davası zamanaşımı süresi beş yıl olup davanın bu süre geçtikten sonra açılmış olduğu, bu nedenle herhangi bir hak talebi iddiası mümkün olmayıp, verilen ihya kararının hukuka aykırı olduğu, mahkemenin zamanaşımı nedeniyle dosyayı reddetmesi gerekirken, bu hususu görmezden gelerek ihya kararı vermesinin hatalı olduğu, ayrıca kooperatifin feshinden bugüne 23 yıl geçmiş olup, bu kadar uzun zaman hak arayışına girmeyen davacı tarafından 23 yıl sonra hak aranıyor olmasının iyi niyet taşımadığı, bu kadar uzun zaman sonra kooperatif üyelerine ulaşılması, üyelerin toplanması ve genel kurul yapılarak tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tasfiye memuru olarak atanan …’un üyelere ulaşmasının mümkün olmadığı, maddi olarak da tasfiye işlemlerini gerçekleştirecek güce sahip olmamakla birlikte, aynı zamanda aradan geçen zaman nedeniyle de tasfiyenin gerçekleştirilmesinin imkansız olduğu, tasfiye memuru olarak atanan …’un bilgisi dahi olmadığı bir konu sebebiyle mağduriyet yaşamakta olduğu, davacı tarafça yaşanan bir mağduriyet varsa dahi bunun bedelinin …’a yansıtılmasının hakkaniyete aykırı olduğu….” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK 547.madde uyarınca kooperatifin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı tasfiye memuru … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde mevcut 05.07.1999 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nden, kooperatifin 27.06.1999 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan fesih kararı uyarınca fesih ve tasfiye edildiği anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. madde hükmü yollamasıyla uygulanması gereken ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nin 547. maddesinde; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; ihyası istenen kooperatifin genel kurul kararı ile feshine karar verilip tasfiyesi yapılıp kapatılmış olmakla birlikte, Manisa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/70 E. sayılı dosyasına konu taşınmazda tasfiye edilen kooperatifin de payının ortaya çıkmış olduğu, bu nedenle tasfiye işleminin eksik olarak yapılmış olduğunun anlaşıldığı, sözkonusu ortaklığın giderilmesi davası bakımından davacının işbu davada kooperatifin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu, kooperatifin TTK geçici 7.madde uyarınca değil, kooperatif genel kurulu kararı sonucu fesih ve tasfiyeye karar verilerek, bu karara istinaden sicilden terkin edilmiş olmasına göre, bu şekilde bir terkinden sonra TTK 547/2. madde uyarınca açılacak ihya davasında istinafta ileri sürüldüğü şekilde herhangi bir hak düşürücü sürenin sözkonusu olmadığı, mahkemece bahse konu dava ile sınırlı olarak ihya kararı verilmesinde ve son olarak görev yapmış tasfiye memurlarının ek tasfiye bakımından da görevlendirilmesinde usul ve esas bakımından hukuka aykırı bir yön olmadığı anlaşılmakla, tüm istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Mahkemece kısa kararda yalnızca “davanın kabulüne” şeklinde hüküm kurulup, diğer hususların yalnızca gerekçeli kararda belirtilmesi doğru görülmemiş ise de, sonuca etkili olmayan bu husus burada yalnızca eleştirilmekle yetinilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; tasfiye memuru … vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tasfiye memuru … vekilinin Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1042 Esas – 2022/279 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Tasfiye memuru … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/05/2022