Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/665 E. 2022/794 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/665
KARAR NO : 2022/794

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2018 (Dava) – 07/02/2022 (Karar)
NUMARASI : 2020/478 Esas – 2022/79 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 12/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2022 tarihli 2020/478 Esas ve 2022/79 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı … Kooperatifinin üyesi olduğunu, kooperatife genel kurul kararı ile belirlenen aidatların ödemelerine devam edildiğini, davalının kanun, sözleşme ve kooperatif Genel Kurul Kararları gereğince ödenmesi gereken bir kısım aidat ve ödemeleri yapmaması nedeniyle davalı hakkında İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2014/13751 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın hukuken geçerli olmadığını, tüm defter kayıt ve belgelerin incelenmesi ile bu durumun ortaya çıkacağını belirterek takip dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının % 20 icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın ve yapılan icra takibinin haksız olduğunu, davalının davacıya aidat borcu bulunmadığını, İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2014/13751 sayılı takip dosyasında durma kararının 2014 yılında verilmesine rağmen 1 yıllık hakdüşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığını, borcun zamanaşımına uğradığını, kooperatif üyelerinin İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/22 E-2017/368K sayılı dosyası ile yargılandıklarını ve zimmet suçundan ceza aldıklarını, talep edilen borcun davalının ortaklığından önce doğduğunu belirterek davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedimesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”… bilirkişi vasıtasıyla kooperatif defterleri üzerinde yapılan incelemeden, davalının dava konusu hisseyi devir almak suretiyle davalı kooperatifie ortaklığından sonra üzerine düşen mali yükümlülükleri fazlasıyla yerine getirdiği (cari hesap ekstresine göre hisse devrinden sonra yerine getirilmesi gereken parasal yükümlülük tutarının 66.050,00 TL olmasına karşın davalı yanca 66.060,00 TL tutarında ödeme yapıldığı), hissenin devir alındığı …’in 01/05/2008 tarihinde 92.750,00 TL borçlandırılmasına dayanak gösterilen herhangi bir genel kurul kararının davacı yanca verilen tüm sürelere rağmen ibraz edilmediği, genel kurul kararına dayalı olduğu ispatlanamayan alacak kaleminin hisseyi devralan davalıdan talep koşullarının somut olayda gerçekleşmediği, bu nedenle davacının alacağını ispatlayamadığı…” gerekçesiyle; ”…Davanın REDDİNE, davacının kötüniyeti kanıtlamadığından aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının kooperatif üyeliğinin halen devam ettiğini, kalan bakiye aidat alacağı olan 22.500,00 TL için İzmir 2. İcra Dairesi’nin 2014/13751 E. Numaralı dosyası ile davalıya icra takibi başlatıldığını, davalının süresinde itirazı sonucu itirazın iptali ve ferileri talepleri ile işbu davanın açıldığını, davalının kooperatif üyeliğini borçları ve tüm sorumlulukları ile beraber devir almış olup bakiye borçtan haberdar olduğunu, yine davalının bahsedilen 92.750,00 TL lik bakiye borç ile ilgili bilgi sahibi olmak ile beraber büyük bir kısmın hem önceki üye hem de devralan üye/davalı tarafından itirazsız ödendiğini, davalıya açılan icra takibinin bakiye 22.500,00 TL’ye ilişkin olduğunu belirterek istinaf taleplerinin kabulüne, kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulü ile İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/13751 sayılı icra dosyasındaki davalı itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz mevcut olduğundan, ödeme belgesi de ibraz edilmediğinden %20 icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline, fazlaya ilişkin talep ve sair haklarının saklı tutulmasına, masraf ve vekillik ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif aidat borcunun tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyada alınan 16/07/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; davacıya ait defter ve kayıtlara göre davalının hisse devrinden kaynaklanan 22.500,00 TL ortaklık borcu bulunduğu, dava konusu icra takibinde asıl alacak olarak bu meblağın talep edildiği, hisse devrinden kaynaklanan ortaklık borcu için takip tarihi itibariyle talep edilebilecek faiz miktarının 15.738,75 TL olarak hesap ve tespit edildiği, davacı kooperatife ait defter ve kayıtlara karşılık 01/05/2008 tarihindeki borç tahakkukunun (92.750,00-TL) oluşumu açıklanamamış ve dayanağı belgelendirilememiş olup, böyle bir ortaklık borcunun bulunmadığı kabul edilecek olursa davalıya devir nedeniyle borç devretmesinin söz konusu olmayacağı; 20/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda ise özetle; tarafların diğer itirazlarının kök rapordaki tespit değerlendirme ve hesaplama sonuçlarını değerlendirecek nitelikte olmadığını, davalı tarafın zamanaşımı itirazı dikkate alındığında, davacı tarafın takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak miktarının 3.000,00 TL’ye, işlemiş faiz miktarının ise 2.098,50 TL’ye düşeceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamına, hükme esas alınan denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bulunan bilirkişi raporuna, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davada takibe konu alacağa ilişkin borçlandırmanın kaynağına esas usulüne uygun olarak alınmış genel kurul kararının varlığını gösterir belge sunamayan davacının alacağını ispat edememiş olmasına, davacının ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre, mahkeme kararına karşı davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2022 tarihli 2020/478 Esas ve 2022/79 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/05/2022