Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/661 E. 2022/714 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/661
KARAR NO : 2022/714

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/08/2021 (Dava) – 20/01/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/524 Esas – 2022/47 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 27/04/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2022 tarihli 2021/524 Esas ve 2022/47 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, … Mahallesi … Blv. … Apt. No: … Bayraklı/İZMİR adresinde bulunan ve … tarafından kurulan, … Ticaret Sicil Numaralı, …. Vergi Numaralı ve … Mersis Nolu Tasfiye Halinde … Şirketinin, 21/11/2013 tarihinde tescil edildiği ve 27/11/2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiğini, İzmir 25. Noterliği’ nin, 07/04/2020 tarih, 07015 Yevmiye 07/04/2020 Tarih 05 Sayılı Kararı ile tasfiyeye giriş işlemleri yapıldığını ve tasfiye sürecinin başladığını, akabinde şirket alacaklılarının, ellerindeki belgelerle birlikte ilanın üçüncü defa yayınlanmasından itibaren en geç 6 ay içinde tasfiye memuruna müracaat edilmesi hususunun 13/04/2020, 21/04/2020, 27/04/2020 tarihinde ilan edildiğini, ilanın ardından İzmir 25. Noterliği’nin 30/10/2020 Tarih 21323 Sayı ile Tasdikli, 30/10/2020 tarihli 06 Sayılı Genel Kurul Kararı ile 03/11/2020 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğinin ilan edildiğini, şirketin tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin ile sona ereceğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, tasfiye işlemlerinin gerektiği gibi tamamlanmadığını ve tasfiyesi gereken hususların eksik bırakıldığını, şirketin tasfiye edilmesiyle birlikte davacının hak kaybına uğradığını, davacının yediemin deposu bulunduğunu , davalı şirkete ait … plaka sayılı aracın, davacının yediemin deposunda muhafaza altına alınmasından kaynaklanan yediemin ücretinin tahsili amacıyla İzmir 2. İcra Müdürlüğü nezdinde ve 2021/7876 esasına kayıtlı olarak 28/07/2021 tarihinde takip başlatıldığını, takibe konu alacağın 28.07.2021 tarihli, 6.000,00-TL tutarlı yediemin ücreti ve 28.07.2021 tarihli, 500,00 TL tutarlı çekici ücreti olmak üzere toplamda 6.500,00 TL tutarında olduğunu, şirketin terkin edilmesi sebebiyle alacağın tahsiline ilişkin icra işlemlerine devam edilemediğini, bunun yanı sıra şirkete ait … plaka sayılı aracın satışının yapılmadan tasfiye işlemlerinin tamamlanmasının, tasfiye işlemlerinin usulsüz olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu, Mahkemece, … plakalı aracın EGM kaydının çıkarılması halinde, taşıt malikinin, davalı şirket olduğunun görüleceğini, tasfiyenin usulsüz yapılmasından dolayı, yapılan sicilden silinme işleminin iptalinin gerektiğini, 6335 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici madde 7 “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir” hükmü gereğince işbu davanın açılması mecburiyeti doğduğunu, ihyası istenen şirket ticaret sicilinde terkin edildiğinden, davada husumetin, … Müdürlüğüne ve şirket tasfiye memuru …’a yöneltildiğini belirtmiş ,Tasfiye Halinde … Şirketi’nin İzmir 2.İcra Müdürlüğü’nün 2021/7876 numarasına kayıtlı alacağa özgü olarak ihya edilerek tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :
…. Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; sicil kayıtlarının tetkikinde Tasfiye Halinde … Şirketi’nin 21/11/2013 tarihinde kuruluş ile tescil edildiği, 07/04/2020 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak … ‘ın seçildiği, 30/10/2020 tarihli Genel Kurul kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile ünvan ve işletme kaydının …. nca silinmesine karar verildiği ve 03/11/2020 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak ünvan ve işletme kaydının sicilinden silindiğinin tespit edildiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun olarak gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memuru sorumlu olduğundan …. nün bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyetinin bulunmadığını, usulüne uygun tamamlanmamış bir tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, …. ğün davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olup dava açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın TTK 32.maddesine dayalı bir dava olmadığını, …. aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı tasfiye memuru adına usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmaya da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; yapılan yargılama, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “…Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça, dava dışı … Şti’nin terkinine karar verildiği ancak dava dışı şirket hakkında açılmış ve devam eden icra takibi bulunduğundan bahisle dava dışı şirketin ihyasına karar verilmesine yönelik dava açıldığı, dava dışı … Şti’nin 21/11/2013 tarihinde kuruluş ile tescil edildiği, 07/04/2020 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak …’ın seçildiği, 30/10/2020 tarihli Genel Kurul kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile ünvan ve işletme kaydının …. nca silinmesine karar verildiği ve 03/11/2020 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak ünvan ve işletme kaydının sicilinden silindiği, dava dışı şirket ile ilgili İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2021/7876 sayılı dosyasında devam eden icra takibi bulunması dolayısıyla davacının dava dışı şirketin ihyasını talep edebilmesi için haklı sebeplerinin mevcut olduğu ve davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, davalı …. tarafından yapılan işlemlerde Usul ve Yasa’ya aykırılığın söz konusu olmadığı ve davalı … nun davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda olduğu, bu sebeple … aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilemeyeceği, dava dışı şirketin 07/04/2020 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği ve 30/10/2020 tarihli Genel Kurul kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeni ile ünvan ve işletme kaydının … nca silinmesine karar verildiği ancak söz konusu tarih itibariyle ve halen dava dışı şirket adına kayıtlı … plaka sayılı aracın bulunduğu, tasfiye memurunca aracın satışının yapılmadan tasfiye işlemlerinin tamamlandığından bahisle tasfiyenin kapatıldığı, bu husus göz önüne alındığında davalı …. nun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının gerektiği …” gerekçesiyle; Davanın KABULÜ ile, …. Müdürlüğü’ nün Merkez -… sicil numarasında kayıtlı iken 03/11/2020 tarihinde tasfiye sonu terkin edilen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin İzmir 2. İcra Müdürlüğü ‘ nün 2021/7876 E. sayılı dosyası ile sınırlı olmak kaydı ile ihyasına, Tasfiye Memuru olarak … ‘ın atanmasına, Tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına, Keyfiyetin ticaret sicile tescil ve ilanına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; yerel mahkemece müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verildiğini, şirketin ihyasına ve müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanması kararını da müvekkil lehine tasfiye memuru olarak bir ücret takdir edilmemesinin, üstelik kararda aleyhine hükümler içeren karar nedeniyle de kabul etmediklerini, ancak, müvekkilinden aldıkları bilgiye göre, … plakalı aracın elektirikli bisiklet niteliğinde olduğunu, şirket uhdesine kayıtlı olmasına rağmen şirket tarafından kullanılmadığını, çok uzun zamandır kayıp olduğunu, ekonomik değerinin 1.000-TL ile 1.500-TL arasında olduğunu, bu nedenle tasfiye işlemlerinde kayıp olan ve ekonomik değeri olmayan elektirikli bisiklet niteliğindeki aracın dikkate alınmadan tasfiye işlemleri yapıldığının beyan edildiğini, yerel mahkemece bu hususlarla ilgili bir inceleme ve araştırma yapılmadığını eksik inceleme ile müvekkilinin dava açılmasında sorumlu olmadığını, huzurdaki davada davacı lehine müvekkili aleyhine zararlar doğuracak vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verildiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili aleyhine verilen kararın ortadan kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan dava dışı şirketin 6102 sayılı TTK’ nın 547/2 maddesi uyarınca yeniden ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Bunun için de öncelikle tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. İşte bu gibi durumlarda, menfaati olanlar tarafından, şirket tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılabilir.
6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi, “ (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü içermektedir.
Ticaret sicilinden kaydı silinen şirketlerin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşların haklı sebeplere dayanarak sicilden silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilecektir.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 11/02/2020 tarih, 2020/288 esas ve 2020/1181 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Somut olayda, davacının yediemin deposu bulunduğu, ihyası istenen şirkete ait … plaka sayılı aracın, davacının yediemin deposunda muhafaza altına alınmasından kaynaklanan yediemin ücretinin tahsili amacıyla İzmir 2. İcra Müdürlüğü 2021/7876 esas sayılı dosyasında 28/07/2021 tarihinde takip başlattığı ancak şirketin terkin edilmesi sebebiyle icra işlemlerine devam edememesi sebebiyle işbu davayı açtığı, … plaka sayılı aracın mahkemece uyap üzerinden alınan araç takyidat raporuna göre kaydının ihyası istenen şirket üzerine olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, davanın 5 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olmasına, tasfiye memuru olarak son tasfiye memurunun atanmış olmasına, tasfiyenin eksiksiz tamamlanmaması sebebiyle eldeki davanın açılmasının haklı olmasına, tasfiye eksiks yapılmadığı için yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasının ve ayrıca tasfiye memuru lehine ücret takdir edilmemesinin yerinde olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tasfiye memuru vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2022 tarihli, 2021/524 Esas ve 2022/47 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/04/2022