Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/628 E. 2022/673 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/628
KARAR NO : 2022/673

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2022 (Dava) – 09/03/2022 (Karar)
NUMARASI : 2022/154 Esas – 2022/237 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2022 tarihli 2022/154 Esas ve 2022/237 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, … Mahallesi, … Sokak, No:… …/… adresinde bulunan ticari işletmesine 05.02.2014 tarihinde hırsız girdiğini, müvekkili tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, önce ticari defterlerin çalındığını fark edemediklerini, fark ettiklerinde ise … … isimli yerel gazetede karar defterinin zayi olduğunun ilan edildiğini belirterek, 2021 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; davanın 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine dair hüküm kurulmuştur.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin de hırsızlık tarihinden sonra yönetim kurulu karar defterine ihtiyacı olmadığını, bu nedenle zayi olduğunu geç öğrendiklerini, öğrenme tarihinden itibaren hak düşürücü sürenin başlatılması gerektiğini, müvekkilinin yönetim kurulu karar defterinin çalındığını öğrendiğinde ise … … isimli yerel gazeteye karar defterinin zayi olduğuna ilişkin ilan verdiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olup, kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf talebinde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 Sayılı TTK’nun 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7 maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir” düzenlemesi bulunmaktadır. Zayi belgesi verilebilmesi için bu maddede belirtilenler gibi olağanüstü hallerden birinin olması gerekmektedir. Tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kayıtlarını özenle muhafaza etmesi zorunludur.
Dava konusu somut olayda davacı vekili, iş yerinde 05/02/2014 tarihinde hırsızlık olduğunu, ticari defter ve belgelerin zayi çalındığını yeni öğrendiklerini ileri sürmüş, zayi belgesi verilmesini isteyerek eldeki davayı 28/01/2022 tarihinde açmıştır.
Davacının 05/02/2014 tarihinde yaşanan hırsızlık olayı sebebiyle 2021 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayi olduğunu ileri sürmesi hak düşürücü süreden sonra olduğu gibi 05/02/2014 tarihinde, 2014 yılından sonraki yıllara ait defterlerin, belge ve sair faturaların zayi olma ihtimali hayatın olağan akışına aykırı ve bu hususun ileri sürülmesi basiretli bir tacirin göstermesi gereken özenden uzaktır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/03/2022 tarihli 2022/154 Esas ve 2022/237 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a)Davacıdan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
b)Davacı tarafından istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak yatırılan 220,70 TL ‘nin hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından artan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-Hasımsız açılan davada vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.