Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/626 E. 2022/691 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/626
KARAR NO : 2022/691

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2022
NUMARASI : 2021/134 Esas-2022/18 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/01/2022 tarihli 2021/134 Esas-2022/18 Karar sayılı dosyasının yapılan ön incelemesi sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/11/2018 tarihinde davalı … şirketine sigortalı olan … plakalı aracın asli ve tam kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca park halinde iken çarptığını, müvekkiline ait aracın davalı … şirketinden 37687960 nolu kasko poliçesine istinaden 15185656 nolu hasar dosyası ile 12/11/2018 tarihli ihbar sonrası onarıldığını, davalının 28/12/2020 tarihinde kısmi ödeme yaparak zamanaşımını kestiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, müvekkili tarafından uzman görüşü raporu alındığını ve bu rapor için 600,00-TL ödeme yaptığını, raporda müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının 5.000,00-TL olarak hesaplandığını, davalı … tarafından değer kaybına yönelik olarak 1.014,27-TL ödeme yapıldığını belirterek 28/12/2020 tarihli zamanaşımı kesen eksik ödenen değer kaybı için Yargıtay kararlarına göre 23/11/2018 temerrüt tarihinden itibaren şimdilik 10,00-TL’nin işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve 600,00-TL uzman görüşü raporu ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu başvuru kapsamında hasarın meydana geldiği olay 06.11.2018 tarihinde gerçekleştiğini, zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru ve mahkemeniz nezdinde ikame edilen arabuluculuk başvurusu ise kaza tarihi üzerinden 2 yıldan fazla bir zaman geçmesinden sonra 15.12.2020 tarihinde gerçekleştirildiğini, sigorta tarafından yapılan ödemenin zamanaşımını kesmeyeceğine dair Yargıtay kararları olduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle doğrudan reddine karar verilmesini talep ettikleri, ayrıca değer kaybı talebi yönünden işbu davadan önce davacı yana 28/12/2020 tarihinde 1.014,27-TL değer kaybı tazminatı ödendiğini, hesaplamanın tamamen doğru verilere göre yapıldığını ve müvekkilinin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…davaya konu uyuşmazlığın 06/11/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’ye ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan değer kaybı bedelinin belirlenmesi ile belirlenecek değer kaybı bedelinin davalı … Şirketinden tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, bilirkişi heyetinin 06/12/2021 havale tarihli raporlarında … plakalı sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, …plakalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığını, … plakalı araçta 5.000,00-TL değer kaybı meydana geldiğini, davalı … şirketinin davacı tarafa değer kaybı bedeli olarak 28/12/2020 tarihinde 1.014,27-TL ödeme yaptığını, buna göre bakiye değer kaybı bedelinin 3.985,73-TL olabileceğini mütalaa ettikleri, dava konusu trafik kazasının 06/11/2018 tarihinde vuku bulduğu, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna 15/12/2020 tarihinde başvurulduğu, arabuluculuk sürecinin 06/01/2021 tarihinde sona erdiği ve arabuluculuk son anlaşamama tutanağının 07/01/2021 tarihinde düzenlendiği, davanın ise 02/03/2021 tarihinde açıldığı, her ne kadar arabuluculuk sürecinde geçen 24 günlük sürede zamanaşımının durduğu mahkememizin kabulünde ise de, dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği tarih ile davanın ikame edildiği tarih arasında geçen süre 2 yıl 3 ay 24 gün olup, arabuluculuk sürecinin tamamlandığı 24 günlük sürenin bahsi geçen süreden mahsubu halinde dahi zamanaşımı süresinin sona erdiği anlaşılmakla, davanın zamanaşımı süresi içerisinde ikame edilmediği anlaşılmakla, zamanaşımı süresi içerisinde açılmayan davanın reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın 25/05/2021 tarihinde yapılan 1.celsesinde “zaman aşımı itirazı” hakkında mahkemece “A.K.G.D” ara karar tesis edilerek zaman aşımı itirazının reddine karar verildiğini ve yargılamaya devam edildiğini, bu ara karar ile mahkemenin nihai kararının çeliştiğini, zaman aşımı uğramadığı halde bu nedenle davanın reddi ile hükme esas alınan konularda ara kararı ile kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki doğduğunu, Borçlar Kanununda zaman aşımını kesen neden gerçekleştiğini, İzmir 7. Asliye Ticatret Mahkemesi 2021/134 E.-2022/18 K.sayılı ve 11/01/2022 tarihli davanın “davaya konu tazminat talebinin zamanaşımına uğramış olması sebebiyle” nedeniyle reddi ve bu karara karşı istinaf başvurumuzun reddine ilişkin 2021/134 E.-2022/18 K.sayılı ve 22/03/2022 tarihli kararlarının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davacı vekilinin davadaki talebinin bedel arttırım dilekçesi ile talep edilen 3.985,73 TL olduğu, karar tarihi itibariyle 2022 yılı istinaf kesinlik sınırının 8.000,00 TL olduğu, ilk derece mahkemesinin verilen kararın miktarı itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle 22/03/2022 tarihli karar ile istinaf başvurusunun reddine karar verdiği, davacı vekilince 1 haftalık yasal süresi içerisinde bu ret kararının istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, karara esas dava değerinin 2022 yılı istinaf kesinlik sınırının altında olmasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/03/2022 tarihli 2021/134 Esas-2022/18 Karar sayılı istinaf başvurusunun reddi kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 80,70-TL harç yeterli olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/04/2022